1) Ankara’da, сок sıcak bir gunde, dolmuştaki bir kokona yelpazesiyle – “Şöfeer bey klimayı acar mısınız сок sıcak olduu” demisti. Pala bıyıklı şöfer amca teyzeyi bi sure suzdukten sonra, kapıyı acıp acıp kapatmaya basladı, ki ondan sonra dolmuşca yarıldık zaten.
2) Sahil yolundan bostancı istikametinde gitmekte olan dolmuşa yasli bir bayan biner. Bayan tam bir eski istanbul hanimefendisidir. Gerek giyimi, gerek oturusu, gerek konusmasindakı kibarlik ile çevresindekilerin saygi ve ilgisini ceker. Teyzemiz gitmek istedigi yer icin parayi uzatır:
- Pardon beyfendi, rahatsız ediyorum ama suradan bir suadiye uzatırsanız сок memnun olurum.
- Tabi hanfendi, ne rahatsızlıgı … para şöföre uzatılır ve yolculuk devam eder. Yaslı ve kibar teyzemizin kıbarlıgı, sık giyimi ve guler yuzu diger yolcuların icini ısıtmıstır adeta … Suadiye’ye gelindiginde teyzemiz inmek ister ve bunu şöföre yine o kibarlıgı ile bildirir:
- Pardon şöför bey, mumkunse musait bir yerde indirir misiniz?
Şöför saga yanasır ve kapıyı acar fakat arac hala yavasca hareket halindedir … Teyzemiz yaslı olması nedeniyle inemez ve dolmuşun tamamen durmasını bekler. Fakat şöför acelesi varmıscasına yavasca ilerlemekte ve bayanın inmesini beklemektedir … Dolmuşun bir turlu tamamen durmamasına kızan kibar teyzemiz şöföre seslenir:
- Ulan peze…k parasutle mı inicez!
3) Yolcu:
- Mükemmel bir yerde inebilir miyim? (yolcunun kafası karşık sanırım, kendisi de dolmuştakilerle güler söylediine) Şöför kadını indirirken:
- Buyrun size layık değil ama!
4) Yolcu musait bi yerde inmek ister ama dili surcer;
- Musait bi yerde iner misiniz?
Şöför :
- Niye sen mi kullancan
5) Rumeli-Hisarüstü otobüsüyle taksim’e dogru gidiyoruz. Adamın biri Besiktas dolaylarında gayet aceleci bir tavirla – Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim?
Bizim soför olaya hakim:
- Tabi abi ayıp ettin. al götür. senden kıymetli mi?
6) (Mekan bornova-evka 4 otobüsü / izmir) otobüs tıklım tıklımdır ve arka kapıya kadar ilerlemek imkansızdır. şöförün insafına sığınıp ön kapıdan inmeye teşebbüs eder bir teyze… – Şöför bey ön kapıyı açar mısınız?
- Niye hava mı alcaanız?
7) Ankarada otobüslerin kartlı değil biletli olduğu bir dönem. Good fellas ve ben sabaha kadar üniversitede gireceğimiz ilk sınava çalışmışız. Otobüse bir adam biner … Utangaç, sıkılgan bir tavırla şöföre;
- Afedersiniz şöför bey biletim yok, acaba ineceğim duraktan alabilir miyim?
Şöför:
- Istersen yolculara bir sor… Adam: – Afedersiniz yolcular biletim yok, acaba inceğim duraktan alabilir miyim.!!
8 ) Şahsen benim başımdan gecti:
Şişli-Taxim dolmuşundayım, kapıyı ermeni bir teyze actı, son derece belirgin bir ermeni aksanı ile:
- Pardon şöför bey, acaba Harbiye’den geçeyooor ?
Şöför şöle bi koltuga kolunu atıp arkasını dondu ve aynen aksanı taklit ederek – Yok uçarak gideyooor !!!
(Dip not: Sisli’den Taxim’de Harbiye’den gecmeyen bi hat yok).
9) Istanbul’dayiz … Dolmuşa bindik, dolmuş doldu, tam kalkicak, elemanın bir açtı kapıyı, içerde tıkış tıkış oturmuşuz, önde 3 kişi arkada 4 … Eleman hala bir umut sordu:
- “Kaptan, yer var mi?”. Şöför de arkasını dönüp cevap verdi:
- “Bilmiyorum, üst kata bi bak bakalım”
10) GSM Bir gün arkadaşımla evimin yakınındaki bir duraktan minibüse bindik. Minibüsünün camında kocaman puntolarla şoförün cep numarası yazıyordu, fazla umursamadık ama göze batıyordu; beni ara, diye bağırıyordu resmen. İneceğim yere yaklaşınca şoförün numarasını cevirdim, “Müsait bir yerde bırakır misin abi?” dedim. Adam afalladı, asıldı frene. Minibüs yarıldı gülmekten.
11) Bir gün arkadasla öyle sersem sersem yürüyoruz. Bir anda yanimizdan son sürat bir münibüs geçti. Biz ‘Freni patladi’ filan demeye kalmadan,minibüs kafadan elektrik diregine bindirdi. Hemen kostuk, yardim edelim diye.  Minibüse ulastigimizda manzara suydu. Yolcularin kiminin kasi açilmis, kiminin dudagi patlamis… Dagilmis vaziyetteler yani. Ama bir tuhaflik var. Çünkü o hallerine ragmen,  gözlerinden yaslar gelecek sekilde gülüyorlar.  Biz ne yapacagimizi sasirdik. ‘Ne oldu?’ diye sorduk.
Bir iki tanesi, güçlükle ‘So-för, so-för…’ diyebiliyor ama yine gülmeye basliyorlar. Bu sarsici manzaranin aslini ögrenebilmek için 2-3 dakika geçmesi gerekti.
Meger soför, tükürürken minibüsten düsmüs. Hani, bizim soförlere özgü, giderken kapiyi açip disari tükürme hareketi vardir ya.  Baba, dengeyi tutturamamis, tükürükle beraber, gümbürt asagi düsmüs.  Minibüs de kontrolden çikip direge bindirmis…”
12) Minübüs Ücreti Duran ve pek dolu olmuyan bir minibüse koşarak bindim pek dolu olmamasına rağmen minibüs hareket etmek üzereydi tam o anda kavga ettikleri her hallerinden belli olan iki arkadaş minibüse bindi birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlardı çocuklardan biri şoföre parayı uzattı – Abi bir öğrenci bir de hayvan alır mısın?
13) Şişli- sarıyer minibüsü sene 98 yada 99 amcam leventten gecip maslağa doru gelirken tükürüccee tuttu.. kafayı sola cevirip tüüüüghhh die salladı ama odane.. Cam kapalı.. ben iptal
14) Bir tane daha Bir gün minibüste gidiyorum adamın birini cep telefonu çaldı o da açtı konuştu, şöför ona bağırdı kardeşim cep telefonunu kapa diye, adam da niye senin minibüsünde abs yok ki dedi, minibüscü de herhalde çok içerlemiş olacak bu duruma motor hararet yapıyo dedi. Bütün herkes kırıldı gülmekten.
15) Saat geç olmuş. Artık okuldan kalkmışız, dolmuşla gelios. Dolmuş bi pazar mevki-inden geçerken bi amcaya çarmpa tehlikesi atlattı. Dolmuşçu da kafasını pencereden çıkarıp, “Amca lütfen kaldırımdan gider misin?” diye rica etti ama bizim amca, “Asıl sensin pe.. Venk. Ben seni kaldırıp .. Kerim!” dedi ve tabii biz yerlere yattık. Dolmuşcu tornavidasını alıp, dolmuştan inip adamın peşinden koşmaya başladı. Devamını bilmiyorum çünkü biz gülmekten yerlere düşmüştük