Una vez
Молер бојадисува психијатриска клиника. Минува еден пациент и прашува: - Мајсторе добро ли ја држите четката? - Да
Dažytojas dažo psichiatrinę ligoninę. Prieina psichas: - Tu į teptuką tvirtai įsikibęs? - Taip
Die beiden Malermeister Fritz und Karl streichen eine Decke. Sagt Fritz zu Karl: "Heb' dich mal am Pinsel fest
Žmogelis dažo namą. Prie jo pribėga blondinė ir rėkia jam: - Tu laikykis už teptuko
- Gönüllü olarak kim boyamak ister?
Bir kaç deli gönüllü olarak çıkmış. Sıra boyanmaya gelmiş. Deli çıkmış merdivene boyuyormuş. Elinde fırça varmış. Bir deli gelmiş.
- Hey, diye bağırmış.
- Ne oldu, demiş.
- Ben merdiveni alıyorum, sen fırçaya tutun, demiş.