Ελληνίδα φεμινίστρια
Срещат се англичанка
Женски феминистки сбор.
Женски феминистки сбор.
En un congreso de feministas habla la alemana:
In Berlin findet der 1. Feministinnen-Kongress statt. Thema: Umerziehung des Mannes
Num seminário promovido pelo Movimento Feminista
Tre bröder gifte sig samtidigt. Den första gifte sig med en skånska och sa till henne: - När jag kommer hem från jobbet ska huset vara städat och klart. Första dagen såg han inte någonting
Congrès des féministes du monde entier La première à prendre la parole est allemande. " Bonjour
En dansk
Congresso mundial das feministas. Todas reunidas em um enorme ginásio. Era o dia reservado para os depoimentos
Num congresso mundial de feministas ficou descidido que elas iriam mandar os homens fazerem os serviços domésticos. No congresso do ano seguinte fizeram depoimentos para contar o que aconteçeu. A...
Bir ülkede feministler dünya çapında bir organizasyon düzenlemiş.Burada tecrübelerini birbiri ile paylaşan femisnitlerden bir İngiliz çıkıp : Kocama bulaşıkları ben yıkamayacağım dedim.Bir gün bir...
Nos EUA houve uma reuniao de feministas onde as lideres diziam que se devia batalhar pelo que querem
Num congresso mundial das feministas
Era um Congresso com as feministas de todo o mundo: Sobe ao palanque um americana e diz: Meu marido não fazia nada em casa
Reunião anual do Movimento Internacional das Feministas. A presidente do movimento está reunida com as representantes de cada país do mundo. Ela começa: — Minhas amigas
Em um congresso mundial de feministas
Trois femmes parlaient de leurs disputes avec leurs maris
Três feministas conversando
Mulheres de todo o mundo estão reunidas em Paris na França para o congresso anual das feministas. Quando sobe no palanque a represente da alemanha para fazer uso da palavra: Minhas amigas
Certo dia algumas feministas se reuniram e concluiram que não deveriam mais ser submissas aos seus maridos
- Gidip kocamıza diyeceğiz ki, -"Bundan sonra kendi bulaşığını, çamaşırını kendin yıkacaksın. Ben artik karışmayacağım." Neyse orada bizi Türk bir kadın da varmış tabii. Kararı sırtlamış memlekete dönmüş. Aradan 6 ay geçince yeni bir toplantı yapmışlar. Başkanları alınan en son kararın uygulama sonuçların sormuş. Alman Kadın:
- Gider gitmez kararı hemen kocama bildirdim. Bundan sonra kendi bulaşığını kendin yıkayakcaksın. Ben hiç karışmayacağım dedim. Bir gün birşey göremedim. İkinci birşey göremedim. Üçüncü gün bir de baktim ki bulaşığı yıkamaya başlamış. Fransız Kadın:
- Gider gitmez kararı hemen kocama bildirdim. Bundan sonra kendi bulaşığını kendin yıkayakcaksın. Ben hiç karışmayacağım dedim. Bir gün birşey göremedim. İkinci birşey göremedim. Üçüncü gün bir de baktim ki bulaşığı yıkamaya başlamış. Sonra sıra bizim Türk kadına gelmiş:
- Aldığımız karar icabı gidip kocama bundan sonra bulaşığı benim yıkamayacağımı, o devrin bittiğini, bundan sonra kendisinin yıkaması gerektiğini söyledim. Bir gün birşey göremedim. İkinci bir şey göremedim. Üçüncü sol gözüm açılmaya başlayınca bir de baktım ki dağ gibi bulaşık beni bekliyor.