Genelev işleten bir İtalyan, Milano'da sahibi bulunduğu genelevde oldukça iddialı bir isletmecilik örneği yapmak istemiş. Bütün kadınları toplamış ve demiş ki, bu evde müşterilerimizin bütün isteklerine "evet" demek zorundayız. "Aksi taktirde rekabet sansımız yoktur" demiş. Bu durumu zor da olsa içine sindirmek zorunda bulunan zavallı kadınlar "peki" deyip işlerinin başına geçmişler. Evin sahibi işadamı da girişteki panoya yazmış:
"Bu evde kadınlarımıza 'hayır' dedirtemezsiniz. Bütün istekleriniz yerine gelecektir. Aksini ispatlayana en iyi restoranda yemek ve 1 milyon dolar para teklif ediyoruz." Bunu duyan müşteriler akın eder. Her türlü teklifle karşılasan kadınlar seve seve (SS) bütün talepleri karşılarlar. İngiliz'i gelir eline, Almanı gelir kulaklarına, Amerikalısı gelir tersine derken her türlü teklifi karsılar zavallı kadınlar. Nevar ki Temel uzakta değildir. Milano'ya gelir de geneleve gitmeden dönülür mü?.. Temel esasen kapıdaki yazıdan hiç bir şey anlamadan içeri dalar. Ancak işe başlamadan önce temel kadına bir şeyler fısıldar. Kadın sert bir şekilde "HAYIR" der. Bunu duyan temel boynunu büker ve "PEKİ"
Der. Tabii ki para ödülü kendisini pek memnun etmiştir. Ancak genelev patronu ile aksam yemeğe gidince adam sorar:
"Temel, sen bu kadina ne dedin de sana hayir dedi?" Temel valla abi ben bir şey demedim. Ben sadece işin basında kadına sordum "Türk parasıyla ödeyebilir miyim" diye o da "Hayır" dedi...