Kuru fasulyeye bayılan bir adam, bir kıza aşık olmuş. evlenmeleri kesinleştiğinde "karım benim bu halime katlanamaz" deyip fasulye yemekten vazgeçmiş. evlendikten bir kaç ay sonra işten eve gelirken yolda arabası arızalanmış. kasabada yaşadıkları için evi arayıp yürümek zorunda olduğunu ve geç gelebileceğini söyleyip telefonu kapatmış.
Yolun üzerinde bulunan bir lokantanın yanından geçerken fırında fasulye kokusu etrafını sarmış. yolunun uzun olduğunu ve fasulye yese bile etkisinin eve varıncaya kadar
Geçeceğini düşünmüş. içeri girmiş çıkana kadar üç büyük porsiyon yemiş.
Tüm yol boyunca "patada-putada" eve gelmiş. karısı onu kapıda karşılamış ve heyecanla "sevgilim sana akşam yemeğine en güzel sürprizi hazırladım" demiş ve gözlerini bağlamış. adamı masanın başına oturtup bandı açmaması için söz almış. bu sırada adam içinden bir tane daha geldiğini fark etmiş. tam karısı gözündeki bandı çıkaracakmış ki telefon çalmış.
Kadın gidip telefona bakmış. karısı gittiği için adam fırsat bu fırsat deyip ağırlığını bir bacağına verip salmış. sadece gürültülü çıktığı ile kalmamış, bozuk yumurta gibi de kokmuş. adam bir süre nefes alma zorluğu çekmiş ve etrafındaki havayı dağıtmak için peçeteyi kullanmış. tam rahatladım derken yeni bir tane daha gelmiş. ayağını kaldırıp "rriiiipppp" diye salmış. bu seferki hakikaten kocaman bir şeymiş. camlar zıngırdayıp, masadaki tabaklar yerinden oynamış ve bir dakika sonra masadaki çiçekler solmuş. karısının hala telefonla konuşup konuşmadığına kulak kabartmış ve söz verdiği üzere gözündeki bandı hiç çıkarmamış.
Neyse ki karısı konuşmaya devam ediyormuş. adam on dakika boyunca hep böyle salıp peçeteyle kokuyu uzaklaştırmış. telefondaki "bye-bye" lardan konuşmanın bitmeye yakın olduğunu anlayınca peçeteyi düzgün bir şekilde dürüp kucağına bırakmış ve ellerini üzerine koymuş. karısı geri döndüğünde tam bir masumiyet tablosu çizip memnun bir şekilde gülümsüyormuş. karısı uzun konuşmadan ötürü özür dilemiş ve gözündeki bandı açıp açmadığını sormuş. açmadığına dair söz alınca "sürpriz" diye haykırmış ve adamın gözlerini açmış..
Adam dehşetle doğum günü partisi için masanın etrafına oturmuş olan oniki kişiyi görmüş.