Nam-ı Kemal, Amerika’dan yurda dönmek üzere transatlantikte seyehat ederken gemi batar!
Bizimki tahta parçalarına tutunup hayatta kalmaya çalışırken ilerde canını kurtarmaya calısan birini görür ve hemen onu kurtarmak için ona doğru yüzmeye başlar.. ama bir bakar ki kurtardığı kişi Cindy Crawford’dur.. Neyse bunlar birlikte ıssız bir adaya cıkarlar… Cindy hemen atlar:
“Sen benim hayatimi kurtardin, dile benden ne dilersen” Bizimki mütevazidir “nolacak ya insanlık görevi bu, önemli değil” der Cindy ısrar eder ve bizimki dayanamaz ve “tamam o zaman, bi kere ver” der… işlem tamamlanir hemen o anda… Ertesi gün Cindy yine gelir ve “sen benim hayatımı kurtardın, dile benden ne dilersen” Nam-ı Kemal için cevap hazırdır “bi kere ver”… işlem yine tamamlanir hemen… Artık Cindy her gün günde beş kere bu soruyu sorar ve bu olay günde bes kere tekrarlanmaya baslar… Yine Cindy aynı taleple gelince, Nam-ı Kemal bu sefer başka bir şey ister:
“Tamam, şimdi sen şu ateşin önüne otur” der ve Cindy’e kömür tozlarından bir bıyık yapar, sırtına bi ceket giydirir, basına bir kasket takar ve “şimdi sen bu şekilde ateşin önünde bana sırtın dönük şekilde otur” der… Cindy şaşırır “acaba sapıklastı mı bu, neyse bakalım ne olacak” der içinden… Cindy ateşin önünde o şekilde oturmaktadır, Nam-ı Kemal uzaklaşır ve Cindy’e yaklaşmaya başlar ve şöyle der:
“Ya birader geçen gün gemi battı, birini kurtardım bir baktım ki Cindy Crawford’muş, inan ki her gün beş posta, her gün beş posta”