Sevgi ve saygının, kendine güvenin, sempatik olmanın, korkuyu azaltmanın, kolay iletişim kurmanın yolu gülümsemekten geçer. Öfkeli insanlar hem çevreye, hem de kendilerine zarar verir. Kendine güvenemeyen insan kolay iletişim kuramaz. Gergin ortam aynı zamanda başarıyı azaltır. İletişimde en önemli unsurun güvendir ve güven ise insana gülümsemekle başlar. Kuşku insanları birbirinden uzaklaştırır. Yanlış anlamalar başlar. İnsanlara gülümsemek için kişinin kendine güvenmesi gerekir. Güvenle rahatlama sağlanır. Rahat insan daha kolay iletişim kurar. Stresi yenmenin en iyi yolu gülmektir.
Araştırmacıların bulgularına göre gülmek vücudu rahatlatır, beyni sakinleştirir, insanlara zevk ve umut verir, insanların sorunlarını ve acılarını unutturur. Gülmek zevktir, vücut ve ruh için sağlıklıdır. Bir atasözüyle; "En iyi ilaç gülmektir."
Bir Alman atasözüyle de:
"Gülmek hayatın şekeridir."
* Başarıyı olumlu yönde etkiler.
* Çevreye ve kendine güven artırır.
* Kolay iletişim kurulmasını sağlar.
* Öfke, gerginlik ve korku gibi duyguları azaltır.
* Gülümsemek, neşelenmek, elem duygusunu azaltırken, umut duygusunun yeşermesine, kişinin başka kişilerle ilişki kurmasına da aracı olur.
* İyileştirme, sakinleştirme, umutlandırma gibi özel güçleriyle gülmek, fiziksel ve duygusal sorunların hafiflemesi için önemli bir kaynak.
* Gülmek, insanın bir yandan kendini iyi hissetmesini sağlarken, diğer yandan insana olumlu, iyimser bir bakış açısı da kazandırır. Umutlanma ve sorunlara çözüm bulabilme gücü ve cesareti de verir.
* Karşılıklı gülebilmek, ilişkinin güçlenmesini sağlarken olumlu duyguları tetikler ve duygusal bağın sağlamlaşmasına yol açar. Birbirimize gülümsediğimiz zaman aramızda bir bağ oluşur ve bu bağ yaşamın zor anlarında, umutsuzluğa düştüğümüz zamanlarda önemli bir destek güç olarak yanımızdadır.
* Gülmektir, acı, yas, tükenmişlik gibi duyguların paylaşımına yardımcı olurken, insana yeterlilik duygusunu kazandırır. Eğlenme, canlılık ve keyfi de içinde barındırır.
* Gülebilme yetisi ya da becerisi yaşamı sadece keyifli hale getirmez, aynı zamanda sorun çözme, başkalarıyla ilişki kurma ve yaratıcılığın gelişimine yardımcıdır.
İlk fıkrayı anlattığınız veya dinlediğiniz anı hatırlıyor musunuz? İlk defa neye veya kime güldüğünüzü?Güldüren bir kişi olmak kararını verdikten sonra benim yaptığımı yapın! Çünkü ben de uzmanların söylediklerini yaptım!
İlk kural: "Ne kadar gülmece dinleseniz, fıkra kitabı okusanız, güldürü programları veya Kemal Sunal filmleri seyretseniz denemeden ve uygulamadan güldüren bir kişi olamazsınız!"
* Gülmenizi tetikleyen fıkra, karikatür, atasözleri, ve bunun gibi şeyleri toplayın biriktirin arşivleyin.
* İnternet’ten günlük fıkra gönderen sitelerin listelerine katılın.
* Sizi güldüren okuduğunuz veya karşılaştığınız olayları kaydedeceğiniz bir günlüğünüz olsun.
* Birlikteliğin anahtarlarından bir tanesi, “gülmek”, “merhaba” demek ise, bir başka deyişle ilişkiyi keyifle başlatmak ve dostlukları pekiştirmenin bir yoluysa birbirimizden bu davranışı esirgemeyelim, gülmeyi, merhaba demeyi özel günlere ya da anlara bırakmayalım, saklamayalım.
Bir öneri:
Ömrünü ikiye katlamak istiyorsan, yediğinin yarısı kadar ye, uyuduğunun iki katı uyu, üç kat daha fazla su iç ve dört kat daha fazla gül... Uzmanlara göre gülme; "Her insanda doğuşta var olan bir özelliktir. bir deyişle de "Vücudun ötüşüdür."
Gülmenin faydaları:
* Bağışıklık ve sindirim sistemini çalıştırır ve güçlendirir.
* Vücudun üst kısmındaki tüm kaslar gevşetip aerobik yaptırır, sinirlerin ve organların egzersiz yapmasını sağlar.
* Vücudun doğal mutluluk hapı olan endorfin hormonu salgılanmasını sağlar.
* Kendine güveni sağlar.
* İletişim aracıdır.
* Pozitif duyguları öne çıkarır.
* Bir kahkaha bir kilo pirzolanın yanı sıra, bir kutu ilaca da bedeldir.
* Keyif veren bir gülme, günlük yaşantımıza mutlu, olumlu duygularla başlama, sıkıntı, acı ve hatta çatışmaların ilacıdır.
* Gülebilme bize yaşamın bir başka yüzü olduğunu anımsatarak acıya katlanma eşiğimizi, gücümüzü arttırır.
Bir dünya hayal edin ki, tüm insanlar, gülmece (mizah) kabiliyetli olsun ve ağlamaktan çok gülsünler, surat asmaktan çok gülümsesinler! Böyle bir dünyanın olabilmesi için gülenler kadar güldürenlere de ihtiyaç vardır. Peki, siz hiç eş dostunuzu veya toplum önünde konuşurken insanları güldürmeyi denediniz mi?
"Bir adım bin fikirden daha iyidir" deyişine uygun: "Size sevdiğim bir fıkrayı anlatsam!"
Demedikçe başarılı olunmaz. Bunun için de uğraş ve çaba gerekli. Bunun için de araştırmacıları dinleyelim ve yapılması gerekenleri listeleyelim:
* Gülmece (Mizah) dergilerine abone olun ve gülmece (mizah) ve fıkra kitapları, görüntü bantları alın. Böylece bir gülmece (mizah) arşivi veya kitaplığı oluşturun.
* Her gün en az bir defa içten gülün, bunun için başkalarını güldürmeniz gerekebilir; çünkü güldüren insan daha candan güler.
* Yaşadığınız güldürücü olayları, eş dostla paylaşmaya gayret edin. Duyduğunuz veya okuduğunuz güzel bir fıkrayı, eş dosta anlatın.
* İş yerlerinde de hep ciddi olunması gerekmez. Gülmeceyi (Mizahı) iş yerine de taşıyın. Kahve molalarında, dedikodu yerine biri birinizi güldürmeyi seçin. Kahve yerine fıkra arası verin!
* Eleştiri ve şikayetlerinizi gülmeceyle (mizahla) ve gülümseyerek yapmaya gayret edin.
* Gülmece (Mizah) kabiliyeti olanlarla arkadaşlık yapın.
* Kendinize gülmeyi öğrenin.
* Sıkıntılı ve hoş olmayan durumlarda bile gülünecek bir şey bulmaya çalışın.
* Gülmeceyi (Mizahı) kendiniz de yaratabilirsiniz. Deneyin.
* Sözcük (kelime) oyunları ve taklitler de insanları güldürür. Deneyin.
* Günlük yaşantımıza bilerek, bilinçli olarak, daha fazla merhaba, biraz neşe ve gülme katarsak yakın ilişkide olduğumuz kişilerle aramızda çok daha sağlıklı birliktelikler oluşabilir.