Temel dava açmış ve ilk duruşmada hakim sormuş ;
- Nedir şikayetin ?
- Hakim bey bu temel fıkraları var ya, benle fadime’yi ağızlarına dolamışlar bizi rezil ediyorlar. hepsinden davacıyım. kim fıkra diye bizi anlatıyorsa onlardan tazminat talebim olacak.
- Senin adın temel mi ?
- Evet temel.
- Iyi de binlerce temel var. o fıkraların seni kastettiğini nerden çıkartıyorsun?
- Hakim bey, ben çok iyi biliyorum beni kastediyorlar.
( hakim karşısında duran temel’i iyice süzdükten sonra)
- Bak ama o temel fıkralarının çoğu belden aşağı… oysa sana bakıyorum çelimsiz ve yaşını almış bir temel’sin. o fıkralar senden çok daha genç, güçlü kuvvetli ve çapkın bir temel için anlatılıyor. seninle hiç ilgisi yok. bu dava düşer.
- Hakim bey siz böyle takdir ediyorsanız mesele yok. demek ben değilmişim.
- Evet sen olamazsın, başka temel’dir onlar… sana sıra gelene kadar…
- Iyi hoş da hakim bey bu dava için köyden kalktım buralara kadar geldim, boş dönmeyeyim. hiç değilse o güçlü kuvvetli temel’den sana bir fıkra anlatayım.
- Anlat bakalım!
- Bizim bu iri kıyım pazulu temel, hakim karılarına çok düşkünmüş.
- Dur be, ne diyorsun sen?!!
- N’oldu hakim bey ?
- Daha ne olacak, benim hakim olduğumu bile bile "temel, hakim karılarına meraklıymış" diyorsun. ağzından çıkanı kulağın işitmiyor galiba.
- Rica ederim hakim bey, temel fıkrası için karısı güzel binlerce hakim var… seninkine sıra gelene kadar!