Adamın biri evlenirken eşi olacak kadınla anlaşma yapmış:
- Salondaki masanın arkasında gizli olan kilitli çekmeceyi asla açmayacaksın. Bana söz ver!
Kadın da;
- Verdim gitti, demiş ve evlenmişler.
Aradan uzun yıllar geçmiş. Fakat kadın unutamamış o çekmeceyi.
Sonunda dayanamayıp bir anahtar uydurarak açmış, fakat o da ne! Çekmecede sadece 3 yumurta ve 750 dolar para var. Hiçbir anlam verememiş bu duruma. Akşam kocasına;
- Beni affet, dayanamayıp gizli çekmeceyi açtım, demiş.
Kocası;
- Sen de beni affedersen bunun sırrını sana anlatırım, demiş ve anlaşmışlar.
Kadın meraktan çatlıyormuş.
Adam anlatmaya başlamış:
- O çekmecedeki 3 yumurta var ya... İşte onlar seni her aldattığımda çekmeceye koyduğum yumurtalardı, demiş.
Kadın, 30 yıldır evliyiz. Demek ki onca yılda üç kez aldatmış. Eh, affedilebilir bir şey diye düşünmüş, sonra sormuş:
- Peki, o 750 dolar nedir?
Adam boynunu bükmüş;
- Yumurtalar çekmeceye sığmayınca onları dolara çevirdim!..
Arkadaşları, yeni evli gence, bir çay sohbetinde:
- Sen evleneli neredeyse bir sene oldu, ama maşallah sizin evden çıt çıkmıyor, siz hiç tartışmaz mısınız? diye sorarlar.
Hayır, diye cevaplar yeni evli genç ve ilave eder:
- Akşam işten geldiğimde, kapı açılınca hanıma şöyle bir bakarım. Eğer hanım, eteğinin ucunu belinde topladıysa bilirim ki hanımın günü iyi geçmemiş ve havası yerinde değil.
Hiç ekmek, yemek sormadan usulca mutfağa süzülür, aceleyle birkaç lokma atıştırır ve ortalıktan toz olurum. Olur ya bazen de benim asabım bozuk olur. O zaman fesin püskülünü her zamankinin aksine soldan sarkıtırım.
O da bunu görür, asabi olduğumu anlar ve hiç sesini çıkarmaz, hemen yemeğimi, çayımı hazır eder. Etrafımda pervane gibi döner. Bu nedenle biz hiç kavga etmeyiz.
Dinleyenlerden biri:
- Peki birader, kapı açıldı, yenge eteğin ucunu belinde toplamış, sen de fesin püskülünü soldan sarkıtmışsın. İki taraf da asabi, o zaman ne olacak? diye sormuş.
Ötekiler de Hah! Şimdi ne olacak? demiş.
Genç gülümsemiş;
- Bundan kolay ne var, fesin püskülünü hafif bir fiskeyle soldan sağa atarım, demiş
Adamın biri işi için Ankara'ya gidiyormuş, tam uçağa bineceği sırada kulağında bir ses:
- Binme, bu uçak düşecek!
Dönmüş bakmış, etrafında kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, uçağa binmemiş.
İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış:
"Uçak düştü, kurtulan olmadı!"
Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, fıkraoku. Com aynı ses kulağında:
- Binme bu trene, raydan çıkacak!
Dönmüş, bakmış yine etrafında kimseler yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş:
"Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı..."
Allah'a şükretmiş, koşup otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses:
- Bu otobüse binme, freni patlayacak!
Dönmüş yine kimsecikler yok! Dayanamamış, bağırmış:
- Sen kimsin yahu?
- Ben senin iyilik meleğinim!
Adam iyice kızmış :
- Ulan evlenirken neredeydin!