• Home
  • Tüm Kategoriler
  • Popular
  • Komik Resimler
  • En İyi Fıkralar
  • En son şakalar
  • Nasrettin Hoca Fıkraları
  • +18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
  • Asker fıkraları
  • Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
  • Bayburt Fıkraları
  • Bektaşi Fıkraları
  • Belaltı Fıkraları
  • Büyük Fıkraları
  • Cimri Fıkraları
  • Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
  • Çorum Fıkraları
  • Deli Fıkraları
  • Dini Fıkralar
  • Doktor Fıkraları
  • Dursun Fıkraları
  • Duvar Yazıları
  • Elazığ Fıkraları
  • Erkek Fıkraları
  • Erzurum Fıkraları
  • Evlilik Fıkraları
  • Fıkra Gibi Komik Olaylar
  • Fıkralar - Corona (Covid-19)
  • Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
  • İngiliz Alman Türk
  • Ingiliz-alman-turk-fikralari
  • Kadın Erkek Fıkraları
  • Kadın Fıkraları
  • Kamyon Yazıları
  • Kapak Edici Fıkralar
  • Karadeniz Fıkraları
  • Karı Koca Fıkraları
  • Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
  • Kısa Fıkralar
  • Komik Hikayeler
  • Komik Şakalar
  • Komik Sözler
  • Köylü Fıkraları
  • Kurban Fıkraları
  • Mardin Fıkraları
  • Matematik Fıkraları
  • Meslek Fıkraları
  • Mühendis Fıkraları
  • Nam-ı Kemal Fıkraları
  • Okul fıkraları
  • Polisler hakkında fıkralar
  • Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
  • Ramazan Fıkraları
  • Sarhoş Fıkraları
  • Sarışın fıkraları
  • Seçim Fıkraları
  • Sekreter Fıkraları
  • Şoför Fıkraları
  • Soğuk Espiriler
  • Spor Fıkraları
  • Tarih Fıkraları
  • Temel Fıkraları
  • Trakya Fıkraları
  • Ünlülerden Fıkralar
Български Farmer Jokes, Farm Jokes Bauern-Witze, Bauernwitze, Bau... Chistes de granjas Русский Blague sur les Agriculteurs, ... Barzellette sugli agricoltori Ελληνικά Македонски Türkçe Українська Português Dowcipy i kawały: Rolnicy Skämt om bönder Grappen over boeren Vittigheder om landmænd Vitser om bønder Vitsit maanviljelijöistä Magyar Româna Čeština Anekdotai apie ūkininkus Latviešu Hrvatski
My Jokes Edit Profile Logout
  1. En son şakalar
  2. Çiftçi fıkraları

Çiftçi fıkraları

Add a joke En son şakalar En İyi Fıkralar
Çiftçi tavuklari için hiç yorulmayan bir horoz almak için pazara gider.
Pazarci : istediginiz herseyi bu horoz yapar, diye azgin mi azgin bir horoz satar bizim çiftçiye. adam çiftlige döner ve horozu kümese koyar koymaz tüyler uçusur, gidaklama sesleri, feryat figan, çiftçi çok memnundur. ama horoz сок azgindir, sadece kumesi degil, çiflikteki hayvanlar, atlar, koyunlar, inekler vs. vs. adam memnundur ama bir yandan da endiselenir, horoz iki günde ölecek diye. horozu tutmaya çalisir ama nafile. neyse der eve girer.
Ertesi gün bir bakar ki, horoz ayaklar havada, dili disarda kümesin önünde pestil vaziyette yatiyor ve hatta tepesinde bir akbaba uçusuyor.
Çiftçi kendi kendine : ehh iste sana dedim geberecen diye, seklinde söylenir.
Horoz, bir gözünü hafif açarak çiftçiye kisik sesle homurdanir;
- Hissst! akbabayi kaçirican sus!
0
0
4
İki tane çiftçi, biri Adanalı, diğeri Kayserili, sohbet ederken, tabi haliyle zenginlikleriyle övunecekler... Adanalı başlamış :
- Bizim orda sabah günes doğmadan biniyoruz arabaya, akşam oluyo biz hala çiftliğin öteki ucuna yetişemiyoz, demiş... Kayserili de demiş ki :
- Yav bizim de vardı öyle bir arabamız ama geçenlerde satıp yeni modelini aldık....
0
0
4
Bir karpuz tarlası olan çiftçi, her aksam tarlasına çocuklariın dadandığını ve birkaç karpuzun eksildiğini farketti. Epey düşündukten sonra, tarlaya bir uyari levhasi koymaya karar verdi. "Dikkat! Karpuzlardan birine siyanür enjekte edildi! " Ertesi akşam karpuz yiyemeden kaçan cocukları keyifle izledi. Bir hafta sonra, çiftci tarlasında geziyordu. Karpuzlarıniı kontrol ederek eksik olmadığıı düşünürkenken gözü kendi levhasının yanına konan bir levhaya ilişti "Şimdi o karpuzlardan iki tane var !"
0
0
4

Eşek ağaca bağlıydı, “Şeytan” bunu gördü, geldi ipi çözdü!
Eşek komşunun bostanına girdi, kurusundan yeşilinden yemeye başladı.
Bostan sahibi çiftçinin karısı bunu gördü, çok kızdı. Evden tüfeği aldı ve eşeği öldürdü.
Tüfek sesini işiten eşeğin sahibi geldi, baktı ki eşeği öldürülmüş, sinirlendi tabii, çekti tabancayı çiftçinin karısının üzerine boşalttı kurşunları.
Çiftçi kasabadan dönünce baktı karısı öldürülmüş, o da eşeğin sahibini öldürdü.
Eşeğin sahibinin oğlu babasını öldürülmüş bulunca, kaptı tüfeği, bostan sahibini ve oğlunu öldürdü.
Bu kargaşanın haberi tarla sahibinin ailesine ulaşınca hepsi aldılar silahları, eşek sahibinin evini bastılar, evde kim varsa hepsini öldürdüler, ne var ne yok talan ettiler, evi yaktılar.
“Şeytana” soruldu;
- Yahu sen ne yaptın?
- Hiiiiç, dedi “şeytan”. Ben sadece eşeği saldım!
Aklıyla-bilinciyle değil, duygularıyla davranan bir toplumu karıştırmak ve yıkmak isterseniz, eşekleri salın yeter...
(Not; Hayali “şeytan” mecaz olarak kullanılmıştır. Onun yerine toplumu kamplaştırmak, karıştırmak isteyen birilerini veya "fitneci" yazabilirsiniz-sonuç benzer olur.)
0
0
4
Adamın birinin çiftliğinde kümesi varmış, kümesin horozu ölünce adam yeni bir horoz almış. Yeni horoz çok azgın çıkmış. Kümesteki tavukların alayını tepeledikten sonra çiftlikte bulduğu her hayvanı, attır, eşektir, köpektir demeden sıradan geçirmiş. Horozun bu halini gören adam içinden "Bu azgınlığın uğruna genç öleceksin" falan diyormuş. Sonra bir gün bakmış bizim horoz ayaklarını dikmiş, dili bir karış dışarıda hareketsiz yatıyor, başında da bir tane akbaba dolanıyor. Adam horoza bakıp, senin sonunun böyle olacağı belliydi demiş, horoz da adama "sessiz ol, akbabayı kaçıracaksın" demiş.
0
0
4
Bir adam çiftliği için inek almaya gidiyormuş. Yolda arkadaşını görmüş. Arkadaşı:
- Hayrola nereye böyle, demiş. Adam:
- Benim çiftlik için inek almaya, demiş.
Arkadaşı ise:
- Neden öyle diyorsun? Allah'ın izniyle desene, demiş. Adam:
- Ne gereği var. Cebimde para var mı var, gideceğim yer belli mi belli, demiş.
Gelirken de arkadaşı tekrar adamı görmüş ve eli boşmuş. Arkadaşı:
- Ne oldu alamadın mı ineğini, demiş. Adam da:
- Allah'ın izniyle paramı çaldırdım, demiş.
0
0
4
Çiftçi dursun’un oğlu temel, sebze dolu kamyonetiyle giderken kaza yapmış…
Kamyonet ters dönmüş, bütün sebzeler yerlere yayılmış…
Temel kamyoneti nasıl çevireceğini düşünürken, civardaki evlerden olayı gören bir yaşlı adam seslenmiş:
- Evladım yazık bu güneşin altında daha fazla yorulma, gel sana yiyecek birşeyler ikram edeyim…
Temel:
- Sağolun rahatsız etmeyeyim demiş, hem babam kızar…
Adam ısrar etmiş:
- Ooo hadi, gel iki lokma bir şeyler ye ki gücünü topla… hadi gel…
Temel :
- Peki tamam, ama inan ki babam çok kızacak, demiş ve gitmiş…
Adam temel’in karnını bir güzel doyurmuş… sonra temel birkaç saat uzanıp dinlenmiş…
Derken gitme vakti gelmiş ve adama, çok teşekkür ederim, karnım doydu, dinlendim… şimdi çok daha iyiyim… ama babam gerçekten bana çok kızacak, demiş…
Adam ona gülümsemiş:
- Yapmaa, birkaç saat geç döndün diye kızacak ne var?… hem sahi, baban nerede?…
Temel cevap vermiş:
- Kamyonetin altında…
0
0
4
İki tane çiftçi, biri Adanalı, diğeri Kayserili... sohbet ederken, tabi haliyle zenginlikleriyle övünecekler... Kayserili tarlalarının çokluğundan, işçi yetiştirememekten, ürünlerin her sene telef olmasından bahsedince Adanalı atlıyor:
"Benim çiftlikte, sabah güneş doğmadan biniyoruz arabaya, akşam oluyor, biz hâlâ çiftliğin öteki ucuna yetişemiyo oluyoz, çaresiz geri dönüyoruz."
Kayserili de hiç bozuntuya vermeden lafı yapıştırıyor:
- Yahu bizim de vardı öyle bir arabamız ama geçen sene sattık, illet onlarla yolculuk yaa...
0
0
4
Hoca'ya:
- "Efendi" demişler, "padişah mı büyük, yoksa çiftçi mi ?"
- "Çiftçi büyük elbet" demiş Hoca ve eklemiş;
- "Çünkü çiftçi buğday yetiştirip vermezse pâdişah acından ölür."
0
0
4
Yaşlı çiftçi çok kötü bir yıl geçirmiş..
Ektiği bütün mısırlar perişan olmuş, buğday deseniz öyle, elinde satabileceği tek geçinebilme ümidi armut var. Doldurmuş sepete tutmuş şehrin yolunu.. Karşısına çıkan ilk evin kapısını çalmış, kapıyı tamamen içini gösteren tülden sabahlık giymiş bir sarışın açmış, seksi bir ses tonuyla "Evet tatlım.." demiş,"Senin için ne yapabilirim?.." Bir an şaşkınlığından kurtulup "Satılık çok güzel armutlarım var.." demiş yaşlı çiftçi.. Adamın heyecanlandığını hisseden afetoyununa devam edip sabahlığın üst kısmını açıp "Armutların bu kadar iri ve sert mi?.." diye sormuş..
"Ahh.. Evet.." demiş çiftçi inleyerek, "Gerçekten çok güzeller.." Sabahlığın kemerini tamamen açıp bütün vücudunu göstermiş fıstık, "Bu kadar iştah açıcı mı armutların?.." Başlamış yaşlı çiftçi ağlamaya.. "Neden o gözyaşları bir tanem?.."
"Bayan.." demiş çiftçi hıçkırarak, "Süne zararlısı buğdayı perişan etti, kımıl iti mısırı berbat etti, orospunun teki armutları bedava alacak.. Ben ağlamayayım da kimler ağlasın?.."
0
0
4
Çiftçi , gözleri bağli katiriyla çift sürerken bağiriyormuş ,deh rüzgar deh şimşek deh firtina deh yildirim. Arkadaşi merak edip sormuş, bu katirin kaç ismi var. Yalnizcabir tane... Sadece rüzgar. Ama gözlerini bağlayip ,böyle adlar saydiğim zaman ,kendisinden başka birkaç katir daha olduğunu sanip daha gayretle çeker...
0
0
4
Çiftçi, kümesine genç bir horoz almış. Fakat kümesteki yaşlı horoz kümesteki tavuklardan Fatma’yı çok sevdiği için genç horozdan Fatma’yı kendisine bırakmasını rica etmiş. Genç horoz da:
“Olmaz kümesteki bütün tavuklar benim” demiş. Bunun üzerine yaşlı horoz:
“Bak, seninle bir yarış yapacağız, şu karşıdaki ağaca kadar koşacağız, eğer ben kazanırsam Fatma’yı alırım, yok eğer sen kazanırsan Fatma’yla birlikte bütün tavuklar senin olur” demiş. Genç horoz da bu teklifi kabul etmiş. Tam koşmaya başlayacakları sırada yaşlı horoz durarak:
- ”Bak, ben çok yaşlıyım bana biraz avans verir misin” demiş. Genç horoz da kabul edince yaşlı horoz başlamış koşmaya. Yaşlı horoz biraz uzaklaştıktan sonra genç horoz da peşinden ona yetişmek için hızlı bir şekilde koşmaya başlamış ve birkaç adım attıktan sonra çiftçi genç horozu vurmuş ve söylenmiş:
“Ulan bir ay içinde aldığım üçüncü horoz. Bu da top çıktı.“
0
0
4

Hoca büyük bir açlık hissetmeye başladığı anda uzak bir köye gelir. Oraya vardıktan sonra bütün çiftçileri muhtarın yanına çağırttırır ve kızgınlıkla şöyle der:
- "Ben köyünüzde kaldığım müddetçe bana yeterince yemek vereceksiniz. Aksi halde gittiğim son köyde beni aç bıraktıklarında onlara yaptığımın aynısını size de yaparım."
Onu büyük bir büyücü sandıklarından önce korkarlar. Bundan dolayı da istediği kadar ona yemek verirler. Birkaç gün sonra tekrar yola koyulmak istediğinde köydeki meraklının biri sorar:
- "Eğer size yiyecek bir şey vermeseydik ne yapardınız?" Hoca o zaman gülerek cevap verir.
- "O zaman aç olarak yoluma devam ederdim. Son gittiğim köyde de aynı şeyi yapmıştım."
0
0
4
Hoca büyük bir açlık hissetmeye başladığı anda uzak bir köye gelir. Oraya vardıktan sonra bütün çiftçileri muhtarın yanına çağırttırır ve kızgınlıkla şöyle der:
- "Ben köyünüzde kaldığım müddetçe bana yeterince yemek vereceksiniz. Aksi halde gittiğim son köyde beni aç bıraktıklarında onlara yaptığımın aynısını size de yaparım."
0
0
4
Temel Dallas'taki kuzeni Dursun'u görmeye gitmiş. Dursun Temel'i havaalanında karşılamış. Beraberce dışarı çıkmışlar. Temel bir bakmış 10 metre boyunda bir limuzin! "Uyyy, amma da büyük bu, daa!" Dursun hafifçe gülmüş:
"Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!"
Yola çıkmışlar, Dursun'un çiftliğinin kapısından içeri girmişler. Giт giт bir türlü eve varmıyorlar. Temel şaşkınlık içinde:
"Uyy, amma da büyük çiftlik daaa!" Dursun gene hafifçe gülmüş. "Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!" Neyse, akşam olmuş, yemek salonuna geçmisler. Salonun ortasinda kocaman bir masa. Bir ucunda Temel bir ucunda Dursun. Temel Dursun'u taa uzaktan zor seçiyor. "Uyy!"
Diye bağırmış:
"Amma büyük masa, daa!" Dursun'un sesi gelmiş "Temel'im burası Amerika!
Burada her birşey büyük!" Yemekten sonra Temel'in tuvalete gitmesi gerekmiş. Dursun:
- "Temelim, alt kata in, soldan üçüncü kapı" diye tarif etmiş. Temel alt kata inmiş ama sol yerine sağdan üçüncü kapıya girmiş. Orası evin havuzunun oldugu yermiş. Heryer karanlık olduğu için Temel elektrik düğmesini ararken havuza düşmüş. Can havliyle bağırmaya başlamış:
- "Sifonu çekmeyiiin!! Sifonu çekmeyiiin!"
0
0
4
Jack ve arkadasi bob, kayak yapmaya kuzeye gitmisler. bir kaç saat yol aldiktan sonra korkunç bir kar firtinasina yakalanmislar. yakindaki bir çiftlik evine arabalarini çekmisler ve evin çekici hanimindan geceyi orada geçirmek için izin istemisler.
- "dul bir kadinim ben" diye açiklamis hanim,
- "eger evimde kalmaniza izin verirsem komsular dedikodu yaparlar."
- "endiselenmeyin" demis jack, "ahirda da rahat edebiliriz."
Bir sene sonra jack, dulun avukatindan bir mektup almis. arkadasi bob’u çagirarak sormus:
- "bob, su çiftliginde kaldigimiz çekici dul kadini hatirliyor musun?"
- "evet, hatirliyorum."
- "o gece geç vakit eve gidip, o kadinla yattin mi?"
- "evet, itiraf etmeliyim ki bunu yaptim."
- "ona kendi adin yerine benimkini verdin mi peki?"
Bob yüzü kizararak cevap verir:
- "evet, korkarim öyle yaptim."
- "eh, sana çok tesekkür borçluyum dostum. kadin ölmüs ve çiftligini de bana birakmis."
0
0
4
Temel ile dursun trende yolculuk yapıyor temel pencereden dışarı bakıp.
- 125,235,317 …
Bööyle rakamlar söylüyor. Dursun dayanamayıp sorar:
- Ula temel ne yapaysın ne sayaysın
Temel:
- Koyunları sayayrum
Dursun:
- Hadi ordan nasi sayaysun burdan inanmayrum.
Temel iddaa etmektedir. Dursun peki der az ilerde benim çiftlik var benim koyunlarıda sayda görim der.
Temel bakar ve.
- 296 der.
Dursun şaşkınlık içinde.
- La temel nasu saaydun
Temel:
- Çok basittür daa bacaklarınu sayayrum sonra 4 e böleyrum koyun sayısı çikayı daa
0
0
4
Hocanın iki kızı varmış. Bunlardan birini kocası çiftçi, diğerinin ki ise kiremitçiymiş. Hoca kızlarının ziyaretine gidince hatırlarını sorup, para durumlarını öğrenmek istemiş. Kocası çifçi olan:Bu yaz yağışlı geçerse bol bol ekin alırız. Ekini satınca elimi çok para geçer ve zengin oluruz, demiş. Kocası kiremitçi olan:Bu yaz yağmur yağmazsa, yaptığımız kiremitler kurur. Onları satar çok para kazanırız. Böylece zengin oluruz demiş. Hoca başlamış düşünmeye. Böyle düşüne düşüne evine varmış.
Karısı Hocayı düşünceli görünce:Hayrola Hoca kızlardan bir hayırsızlık mı gördün ki böyle düşüncelisin? diye sormuş. Hoca ağır ağır başını kaldırarak:Kızlardan biri ayvayı yiyecek ama hangisi bilmiyorum, demiş.
0
0
4
  • Sonraki Sayfa

Privacy and Policy Contact Us