Home
Tüm Kategoriler
Popular
Komik Resimler
En İyi Fıkralar
En son şakalar
Nasrettin Hoca Fıkraları
+18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
Asker fıkraları
Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
Bakkal Fıkraları
Bayburt Fıkraları
Bektaşi Fıkraları
Belaltı Fıkraları
Büyük Fıkraları
Cimri Fıkraları
Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
Çorum Fıkraları
Deli Fıkraları
Dini Fıkralar
Doktor Fıkraları
Dursun Fıkraları
Duvar Yazıları
Elazığ Fıkraları
Erkek Fıkraları
Erzurum Fıkraları
Evlilik Fıkraları
Fıkra Gibi Komik Olaylar
Fıkralar - Corona (Covid-19)
Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
İngiliz Alman Türk
Ingiliz-alman-turk-fikralari
Kadın Erkek Fıkraları
Kadın Fıkraları
Kamyon Yazıları
Kapak Edici Fıkralar
Karadeniz Fıkraları
Karı Koca Fıkraları
Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
Kısa Fıkralar
Komik Hikayeler
Komik Şakalar
Komik Sözler
Köylü Fıkraları
Kurban Fıkraları
Mardin Fıkraları
Matematik Fıkraları
Meslek Fıkraları
Mühendis Fıkraları
Nam-ı Kemal Fıkraları
Okul fıkraları
Polisler hakkında fıkralar
Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
Ramazan Fıkraları
Sarhoş Fıkraları
Sarışın fıkraları
Seçim Fıkraları
Sekreter Fıkraları
Şoför Fıkraları
Soğuk Espiriler
Spor Fıkraları
Tarih Fıkraları
Temel Fıkraları
Trakya Fıkraları
Ünlülerden Fıkralar
Вицове за американци
American Jokes
Witze über Amerikaner
Chistes sobre Americanos
Анекдоты про американцев
Blagues sur les Américains
Barzellette sugli Americani
Αστεία για Αμερικανούς
Вицеви за Американци
Türkçe
Анекдоти про американців
Piadas sobre Americanos
Dowcipy o Amerykanach
Skämt om Amerikaner
Grappen over Amerikanen
Vittigheder om Amerikanere
Vitser om amerikanere
Vitsejä amerikkalaisista
Amerikaiakról szóló viccek
Glume despre americani
Vtipy o Američanech
Juokeliai apie amerikiečius
Joki par amerikāņiem
Vicevi o Amerikancima
My Jokes
Edit Profile
Logout
En son şakalar
Amerikalılar Hakkında Fıkralar
Amerikalılar Hakkında Fıkralar
Add a joke
En son şakalar
En İyi Fıkralar
Bir Amerikalı, bir İngiliz ve bir Iraklı kahvede oturmuş çay içiyorlar. Amerikalı çayını bitirince bardağı havaya fırlatmış, silahini çıkarıp bardağa ateş edip parçalamış:
"Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika'da aynı bardakla iki kere çay içmeyiz."
İngiliz de bunun üzerine çayını bitirip bardağı havaya fırlatmış ve ateş ederek bardağı parçalamış:
"Bizim, İngiliz kumsallarında bardak yapacak cam için o kadar çok кuм vardır ki, aynı bardakla iki kere çay içmeyiz."
Bunun üzerine Iraklı da çayını bitirmiş, bardağı havaya fırlatmış, silahını çekip Amerikalı ve İngilizi vurup öldürmüş.
- "Bağdat'ta bu İngiliz ve Amerikalılardan o kadar çok var ki, biz aynı adamlarla oturup iki kere çay içmeyiz."
4
0
4
Uluslararası bir konferansta filler tartışılıyormuş. Her ülkeden konuşmacılar filler ile ilgili farklı konuları dile getirmişler.
Fransızlar:
"Fillerde cinsel yaşam."
Çinliler:
"Fil pişirmenin bin yolu."
Etiyopyalılar:
"Bir fille bir kişi nasıl doyar?"
İngilizler:
"Safaride fil avlama teknikleri."
Almanlar:
"Filler ve fillerin Alman dil ve kültürüne etkileri."
İranlılar:
"Filler çarşafa nasıl sokulur?"
Amerikalılar:
"Daha büyük ve daha görkemli fil nasıl yetiştirilir?"
Japonlar:
"Daha küçük ve daha ucuz fil nasıl yetiştirilir?"
İsrailliler:
"Filler en pahalı en karlı nasıl satılır?"
Brezilyalılar:
"Fillerle karnavalda samba yapma metodları." ile ilgili konuşmalar yapmışlar. En son Türk konuşmacıya söz verilmiş, konuşmanın konusu;
"Ne olacak bu fillerin hali?"
3
0
4
Teksas ta üç amerikalı barın kapısından içeri girerler. Birisi daha içeri girer girmez yüzükoyun yere düşer. Uzun boylu olanı barmene:
Bize iki duble viski ver ama sek olsun der.
Barmen alaylı bir şekilde:
Siz üç kişisiniz arkadaşınıza ısmarlamıcak mısınız deyince.
Diğer ikisi aynı anda:
Brak o ayık kalsın. İçimizde araba kullanmasını bilen bir tek o var, diye yanıtlarlar.
3
0
4
Gorilla hunting
Един човек си постоил страхотна вила в една дива гора.
Ein Mann wacht eines Morgens wegen dem Lärm von einem Bären auf seinem Dach auf.
От зоопарка избягала пума. Търсят я
Ο Κωστίκας κι ο Γιωρίκας πάνε στη ζούγκλα να πιάσουν μαϊμούδες. Ακολουθούν την εξής ανορθόδοξη μέθοδο: Ο Κωστίκας απ το έδαφος πετάει πέτρες στις μαϊμούδες
C'est un type qui va en Afrique chasser le gorille avec un guide. Un beau matin le guide arrive avec un filet
A man walked into his backyard one morning and found there was a gorilla in a tree. He called a gorilla-removal service
A man wakes up one morning to find a gorilla on his roof.So he looks in the yellow pages and sure enough
Een man schrikt zich een ongeluk als hij door zijn keukenvenster een beer ziet ronddwalen in zijn achtertuin. In paniek zoekt hij in de gouden gids onder de rubriek dierenvangers het...
Er was eens een hele rijke man met een heel groot landgoed
Facet zatelefonował do firmy zajmującej się usuwaniem niedźwiedzi z ogrodu. Po pół godzinie dzwonek do drzwi. Otwiera
Um tigre fugiu do zoológico e foi parar numa árvore de uma casa vizinha. Um especialista em tigres foi chamado para tirá-lo de lá. Logo em seguida o especialista chegou com um par de algemas
Pistike az erdésznél tölti a vakációját. Egyik délután játék közben egy hatalmas medvét lát az erdészház tetején. Szalad az erdészhez a hírrel. Az arra kéri Pistikét
Amerikalı bir gurup sadece Trabzon'da yaşayan mavi maymun avlamak için Trabzon'a gelirler. Sorup soruşturduktan sonra bu işin tek uzmanının Temel olduğunu öğrenirler ve Temeli bulmak için mavi maymunların yaşadığı yerin yakınlarındaki köye giderler. Köy kahvesine gidip Temeli çağırtırlar. Bir süre sonra Temel elinde bir tüfek ve yanında uyuz bir köpekle çıkagelir. Beraberce mavi maymunların yaşadığı bölgeye gidilir. Temel büyük bir ağacı göstererek der ki:
"Alın bu tüfeği sizde dursun. Ben ağaca çıkıp maymunları aşağı atıcam ama siz ateş etmeyin, köpeğim onları si... öldürür."
Der. Adamlar da sorar:
"Madem ateş etmicez tüfeği bize niye veriyorsun?"
Temel cevap verir:
"Yanlışlıkla ben düşersem köpeği vurun.
1
0
4
Genelev işleten bir İtalyan, Milano'da sahibi bulunduğu genelevde oldukça iddialı bir isletmecilik örneği yapmak istemiş. Bütün kadınları toplamış ve demiş ki, bu evde müşterilerimizin bütün isteklerine "evet" demek zorundayız. "Aksi taktirde rekabet sansımız yoktur" demiş. Bu durumu zor da olsa içine sindirmek zorunda bulunan zavallı kadınlar "peki" deyip işlerinin başına geçmişler. Evin sahibi işadamı da girişteki panoya yazmış:
"Bu evde kadınlarımıza 'hayır' dedirtemezsiniz. Bütün istekleriniz yerine gelecektir. Aksini ispatlayana en iyi restoranda yemek ve 1 milyon dolar para teklif ediyoruz." Bunu duyan müşteriler akın eder. Her türlü teklifle karşılasan kadınlar seve seve (SS) bütün talepleri karşılarlar. İngiliz'i gelir eline, Almanı gelir kulaklarına, Amerikalısı gelir tersine derken her türlü teklifi karsılar zavallı kadınlar. Nevar ki Temel uzakta değildir. Milano'ya gelir de geneleve gitmeden dönülür mü?.. Temel esasen kapıdaki yazıdan hiç bir şey anlamadan içeri dalar. Ancak işe başlamadan önce temel kadına bir şeyler fısıldar. Kadın sert bir şekilde "HAYIR" der. Bunu duyan temel boynunu büker ve "PEKİ"
Der. Tabii ki para ödülü kendisini pek memnun etmiştir. Ancak genelev patronu ile aksam yemeğe gidince adam sorar:
"Temel, sen bu kadina ne dedin de sana hayir dedi?" Temel valla abi ben bir şey demedim. Ben sadece işin basında kadına sordum "Türk parasıyla ödeyebilir miyim" diye o da "Hayır" dedi...
1
1
4
Amerikalı milyoner bir bayan,genç ve yakışıklı avukatını yanına çağırır ve der ki:
"
- Artık yetmiş yaşına geldim ve biliyorum ki artık bu dünyada misafirim. Bugün yarın demeye kalmaz ruhu teslim ederiz... Onun içindir ki sana vasiyetimi yazdırmak istiyorum Avukatı da;
"
- Tabi hanimefendi...", diyerek hemen kağıt ve kaleme sarılır. Kadın başlar saymaya...
"
- Benim bildiğin gibi hiç kimsem yok bugüne kadar hep tekbaşıma mücadele ettim ve çalışmaktan ince işlere bile zamanım olmadı.. Kendimi bildim bileli iş hayatının içindeyim. Sadece iki dileyim olacak.. Biliyorsun servetimin tamamı 100 milyon dolar... Bana öldüğümde 99 milyon dolar harcanarak şöyle görkemli bir cenaze töreni hazırlansın ve yapilsin ki;benden sonra ülke bunu günlerce konuşsun..." der...
Avukat:
"
- Evet efendim anladım, der ve "
- Ikinci dileğiniz ne " diye sorar. Yaşlı ve zengin kadın biraz utanarak biraz da sıkılarak genç ve yakışıklı avukatına,:
"
- Bugüne kadar hiçkimseyle beraber olmadım ve hala bakireyim, der. Dediğim gibi bugün yarın göçüp gideceğim bu fani dünyadan... Bu zevki tatmadan ayrılmak istemiyorum ve benimle iş tutmayı kabul edecek kişiye de geri kalan 1 milyon doları vereceğim der. Avukatın gözleri açılır ve "
- Anladım efendim, diyerek kendisine bu konuda yardımcı olabileceğini söyler. Avukat akşam eve geldiginde kara kara düşünmektedir... Karısı birşeyler olduğunu anlamıştır ve konuyu kocasının açmasını bekler.. En sonunda adam karısına açılır ve o günkü yaşlı milyonerle aralarında geçen konuşmayı anlatır... Eşi de 1 milyon dolara bu işi yapacak birilerini bulabileceğini söyler ve bunu problem yapmamasını ister... Avukat en sonunda ağzındaki baklayı çıkarır ve:
"
- Hayatım biliyorsun bugünlerde benim de işlerim pek yolunda gitmiyor ve 1milyon dolar da çok iyi para hani diyorum eğer sen de kabul edersen bir kereden birsey olmaz... Hem ihtiyarin hayrını alırız hem de iyi bir para kazanmış oluruz ne dersin diye sorar... Genç kadın biraz düşündükten sonra;
"
- Haklısın hayatım zaten yolun sonuna gelmiş durumda hem 1 milyon dolar da çok iyi para bence bir mahsuru yok der.... Genç avukat gelişmelerden son derece memnun ve sabahı zor eder doğru yaşlı milyonerin yanına...
"
- Efendim,.." der. "
- Eğer sizin için de bir sakıncası yoksa 1 milyon dolarlık vasiyetinizi yerine getirmek için talibim.. Zaten milyoner bakirenin arayıp da bulamadığı bir olay. ..
"
- Peki o zaman yarın sabah saat 10:00 da malikaneye gelirsin ve bu işi bitiririz der... Akşam avukat son derece neşeli evine gider ve eşine milyoner bakireyi razı ettiğini ertesi gün bu iş için saat on ' da evine gideceğini söyler.. Eşi de;
"
- Peki o zaman yarın seni ben bırakırım tahmini yarım saat sürse ben seni 10:30 gibi yine oradan alırım,.." diyerek anlaşırlar... Aynen planlandığı gibi ertesi sabah kadın avukatı malikaneye 10 da bırakır ve gider..10:30 civarında evin önüne gelir ve beklemeye başlar... Evde hiç kıpırtı yoktur..
"
- Neyse,.." der kadın.." on dakika uzayabilir önemli değil diye..." düşünür... Saat 11 ' e doğru artık dayanamaz ve başlar dit dit kornaya basmaya... Evden hala ses yok.. Birkaç dakika sonra tekrar dit dit... Gene giт yok.... Artık kadın iyice sinirlenmeye başlar ve hiç aralıksız kornaya başar....."
"..... Daaaaaattttttt !!!!! daaaatttttt...!!!!!!...." Derken pencereden yarı çıplak vaziyetde genç avukat çıkar ve eşine seslenir;
"
- Sevgilim sen bugün giт.. Benim ne zaman geleceğim belli değil... Kadın fikrini değiştirdi cenazemi belediye kaldırsın diyoooor....".
1
0
4
Amerikalı bilim adamları nesli tükenmekte olan maymunlar üzerinde deney yapmak için afrika’ya giderler...
Uzun araştırmalar sonucunda sayıları çok az olan maymunlara bir ağacın tepesinde rastlarlar.
Ama maymunları oradan indirmeleri için kendilerine yardım etmeleri için oranın yerlilerinden birine başvururlar.
Yerliyide alıp maymunların olduğu ağacın yanına gelirler. Yerlinin yanında köpeğide vardır..
Yerli maymunların olduğu ağacı sallamaya başlar maymunlarda bir bir düşmeye başlar..
Düşen maymunlarıda köpek aşağıda birer birer s. Kip kafese koyar. Yerli sallar düşeni köpek s. Kip kafese koymaya devam eder. En sonunda ağaçta sadece bir tane maymun kalmıştır yerli ne yaptıysa o son maymunu indirememiştir ağaçtan.
Yyerli bilim adamlarının yanına yaklaşıp...
- Ben şimdi ağaca çıkıyorum son kalan maymunu aşağıya indirmek için, eğer maymun aşağı düşerse bırakın köpeğim s. Kip kafese koysun, eğer ben düşersem köpeği vurun...
0
0
4
Amerikali ile Türk arkadaş olmuşlar. Amerikali bizim Türk'ü Amerika'ya davet etmiş. Amerikali bizim Türk'e amerikanin heryerini gezdirmiş NASA'yıda gezdirmiş uzay araclarini göstermis. Bizim Türk demis sizde teknoloji büyük hayran kaldigini belirtmiş.
Neyse Türk Türkiye'ye dönmüş bu sefer Amerikali Türkiye'ye gelmiş.
Bizim Türk acaba Amerikalıyı nereye götürsem gezdirsem diye düsünmüş. En sonunda hamama götürmeye karar vermis. Amerikaliyla hamama giriyorlar her taraf buhar "pes vallahi hayran kaldim" der.
- Memlekete dönmüs eee "Türkiyede ne gördün"
- "YA arkadaslar bizim NASA boş iş,türkler insan yapıyorlar ben vardigimda zımpara cekiyorlardı" demiş.
0
0
4
Aptal Amerikalı delikanlı koşa koşa askerlik kayıt dairesine kaydoldu ve muamelesini tamamladı. Bu arada komutanlardan birine sordu.:
“Efendim ben yabancı ülkelere gezip dolaşmak istiyorum... Acaba beni deniz aşırı bir ülkeye gönderirler mi dersiniz? Komutan başını salladı :
“Belki ... Eğer Amerika yabancı bir ülke tarafından işgal edilirse....”
0
0
4
İngiliz,amerikalı ve türklerin bulunduğu gemi kaza yapar ve su almaya başlar. Kaptan telaşla yolcuların arasına girer ve "lütfen herkes sakince filikalara doğru gitsin gemi su almaya başladı" . Yolcular bu uyarıyı umursamaz ve aynen devam ederler. Kaptan aynı uyarıyı birkaç defa yapar ve insanların gemiden ayrılmadıklarını görünce çaresizce geri çekilir. Bu arada uyanık kaptan yardımcısı kaptana "ben bu insanların hepsini gemiden çıkarırım". Kaptan nasıl yapacaksın bunu hemen yap". Kaptan yardımcısı gider ve bir süre sonra geri döner. Gemi bomboşdur. Kaptan merakla sorar "ya nasıl başardın bunu?"kaptan yardımcısı anlatır.
"Ingilizlere sizin gibi asil bir milletin böyle batan bir gemide ne işi olur dedim hepsi denize atladı,amerikalılara deniz suyu insan sağlığına yararlıdır dedim onlarda hemen suya atladı.." kaptan hararetle sorar "peki türklere ne dedin onlar kesinlikle ayrılmaz gemiden!!"kaptan yardımcısı pişkin pişkin gülerek "türklerede denize girmek yasaktır dedim" .
0
0
4
Kore`de Türk Tugayından iki Anadolu`lu asker biraz gezmek için firar ederler.
Şehirde bir aşağı bir yukarı dolaşırken inzibat subayı bunları yakalar ve sorar :
- Hani sizin izin kağıtlarınız?... Erler subayı atlatırız umuduyla :
- Biz Amerikalıyız... Diye cevap verirler. Subay durumu anlar, ama hiç bozuntuya vermez :
- Amerika`nın neresindensiniz? diye sorunca :
- İçindenik kumandanım!... Diye yanıt verirler.
0
0
4
Amerikalı'lar yeni bir uçak geliştiriler ve bu uçağı denemek için Arabistan'a götürürler. Bir Arap pilotunu uçağa bindirirler ve uçak havalanır. Arap pilot uçağı kullanırken dört motordan biri patlar.
Göstergelerde "Don't panic. This is American technology" yazısı görülür.
Pilot rahatlar. Daha sonra bir motor daha patlar ve göstergelerde yine aynı yazı görülür. Pilot da uçmaya devam eder.
Ne var ki az sonra iki motor birden patlar. Hiç motor kalmayınca Arap pilot panikler.
Tam bu esnada göstergelerde yine aynı yazı görülür ve uçak kendi kendini yumuşak bir şekilde indirir.
Araplar pilottan bu olayı öğrenince şaşırırlar ve kendileri de böyle bir uçak yapmaya karar verirler.
Pilot biner uçağa, başlar uçmaya. Bir iki dakika sonra bir motor patlar.
Göstergelerde "Don't panic. This is Arabic technology" yazısı görülür.
Az sonra ikinci motor da patlar ve aynı yazı gözükünce Amerikalı pilot:
"Ulan bizim uçağın aynısını taklit etmişler." der.
Derken iki motor birden patlayınca uçağın kendi kendini yere indireceğini düşünen pilot göstergelerde şu yazıyı görür:
"Don't panic. This is Arabic technology. Please repeat after me. Eşhe dü enla ilahe illallah...."
0
0
4
Kayseri'de yol çalışması yapılıyomuş. Köylüler eşeğin birini salıp geçtiği yerden yolu geçiriyolarmış. O sırada oradan geçmekte olan Amerikalı bir mühendis görmüş bunları. Merak etmiş gitmiş.
- Merhaba dayı ne yapıyosunuz böyle? demiş.
Köylü:
- Yol yapıyoz diye cevap vermiş.
- "E bu eşek ne" diye devam etmiş mühendis. Köylü genel prosedürü şöyle bir anlatmış. Eşeğin yolun nerden geçeceğine karar verdiğini söylemiş.
Bizim Amerikalı mühendis yerlere yatmış gülmekten, öyle şey mi olur diye.
Alaycı bir tonla:
- "Eee demiş, eşek bulamıyınca napıyonuz?"
Köylü:
- "O zaman Amerika'dan mühendis getirtiyoz.
0
0
4
Üçüncü Boğaz Köprüsü'nü Japon, Amerikan ve Türkler'den oluşan bir konsorsiyum almış. Tam açılışın yapılacağı sırada kurdela kesilirken köprü büyük bir gürültüyle yıkılmıs. Japon; 'gitti bütün emeklerim, mahvoldu kumlarım' diyerek harakiri yapmış. Amerikalı; 'gitti çeliklerim, tonlarca çelik yıkıldı' diyerek tabancasını çekip intihar etmiş. Tüm bunlari izleyen Türk müteahhit de derin bir 'Oh!' çekerek yanındakilere dönmüş:
"İyi ki çimento koymamışım, yoksa bunlar gibi mahvolurdum'...'
0
0
4
Güney Amerikalı bir subayla bir er konuşuyorlar.
Savaşta bir düşmana rastlarsan ne yaparsın?
Vururum.
Doğru, peki bir düşman bölüğüne rastlarsan ne yaparsın?
Vururum.
Olmadı. Koşup karargaha haber verirsin. Peki savaş meydanında bir inek görürsen ne yaparsın?
Vururum.
Olmadı. Koşup karargaha haber veririm. Yine olmadı. Boynuzlarından tutup karargaha sürüklersin. Şimdi beni görürsen ne yapacağını söyle.
Vururum. Olur mu canım. Ben senin komutanınım.
Döner karargaha haber veririm.
Yahu ben düşman bölüğü değilim ki.
Hah tamam. Boynuzlarından tutup karargaha sürüklerim...
0
0
4
Uluslararası Cerrahlar Konferansı bittikten sonra bir Amerikalı, bir Ingiliz bir de Türk cerrah beraber bir şeyler içmeye giderler.
Ingiliz başlar anlatmaya:
- 'Geçen gün bir iş kazası geçirmis birini getirdiler. Adam presin içine sıkısmış. Sadece sol küçük parmağı vardı. Bizim elemanlarımız öyle iyi calıstılar ki, önce parmağa bir el, sonra kol, sonra da vücut yaptılar. Adam taburcu olunca o kadar verimli bir işçi oldu ki onun yüzünden 5 işçi işşiz kaldı.
Amerikali söz alir:
-'Bana ise gecen gün bir sac getirdiler. Adam nükleer reaktörün icinde kalmış. Sadec e saçı vardı. Oldukça iyi bir çalışma ile önce saça bir baş, sonra vücut vs. yaptik. Adam taburcu olduğunda o kadar verimli oldu ki onun yüzünden 20 kişi işşiz kaldı.
Türk söz alir:
-'Yıllar önce, bir gün yolda gidiyordum. Bir osuruk kokusu aldım. Hemen osuruğu bir çantaya doldurdum. Laboratuara gidip o osuruğa uygun bir döt deligi yaptık. Sonra deliğe uygun bir döt yaptık. En sonunda döte uygun bir vücud yaptık. Ortaya bir adam çıktı. Başbakan oldu, bütün ülke şimdi onun yüzünden işşiz !
0
0
4
Bir İngiliz doktor diyor ki :
- "Tıp bilimi bizde öyle ilerledi ki, biz bir adamın beynini alırız ve başkasına koyarız ve onu altı haftada iş arayacak hale getiririz."Alman doktor diyor ki :
- "Bu hiç birşey değil; biz bir adamın
Beynini çıkarırız ve başkasına koyarız ve onu dört haftada şavaşa hazır hale getiririz."
Amerikalı doktor da diyor ki ;
- "Beyler siz çok geridesiniz. Biz Teksastan bir beyinsizi aldık ve beyazsaraya koyduk. Şimdi ülkenin yarısı iş arıyor, yarısı da savaşa hazırlanıyor."
0
0
4
Yaşlı Amerikalı bir turist Türkiyeyi ziyaretinden sonra geri döndüğünde karısı sormuş.
- Türk mutfağı meşurmuş,sen neler yedin ,bir şey öğrenebildinmi demiş? Kocası.
- Evet,Karnı yarık.
- O nedir?demiş karısı.
- Valla pişmemişi benimkine,pişmişi seninkine benziyor!
0
0
4
Sonraki Sayfa