Kadının biri Maldivlerde bir kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya takılmış, kadın lambayı kumların içinden çıkarmış ve lambayı ovalamış. Lambadan cin çıkmış. Kadın hemen:
- "Üç hakkım var değil mi?" diye sormuş. Cin:
- "Tamam, tamam. Beni lambadan kurtardın ama yüksek enflasyon, iç piyasadaki daralma, üçüncü dünya ülkelerindeki düşük maaş oranları ve Güney Doğu Asya'daki Tsunami felaketi yüzünden sadece sana bir dilek hakkı verebilirim. Söyle bakalım nedir dileğin?" Kadın hiç tereddüt etmeden, cebinden bir harita çıkararak:
- "Orta Doğu'da barış istiyorum. Bu haritadaki ülkeleri görüyor musun? Bu ülkelerin birbiriyle savaşmayı bırakmasını barışın tesis edilmesini diliyorum." Cin haritaya bakmış ve dehşetle:
- "Tanrı aşkına Kadın! Bu ülkeler binlerce yıldır savaşıyorlar. Tamam işimde iyiyim ama o kadar da değil! Bunun yapılabileceğini sanmıyorum. Başka bir dilekte bulun." Kadın birkaç dakika düşünür ve:
- "Hayatım boyunca doğru erkeği bulamadım, bilirsin hem düşünceli, hem eğlenceli biri, mutfağı sevecek, ev işlerinde yardım edecek, yatakta kaplan, annemin yanında kuzu olacak, sürekli futbol izlemeyecek ve sadık olacak bir erkek diliyorum." der. Cin derin bir iç çeker ve:
- "Uzat şu kahrolası haritayı."
Ülkelerin birbirlerine önceden savaş ilan ederek savaştıkları dönemde, bizim "Rize" ilimiz Çin Devletine savaş ilan etmiş! Çinliler uzun uzun araştırmışlar, ancak "Rize" diye bir devleti hiç duymadıkları gibi haritadan da böyle bir devleti bulamamışlar. Daha sonra Çinlinin biri Türkiye'de "Rize" diye bir yerin varlığını öğrenmiş ve bunu yönetime bildirmiş. Rize bir devlet olmasa bile Çin yönetimi, ortada ilan edilmiş bir savaş olduğu için bütün ordularını toplayarak karadan ve denizden Rize'ye doğru gelmeye başlarlar. Bu arada Rize boş durmayıp yaşlılardan oluşan bir savaş komitesi kurmuş. Geride kalan genç, çocuk ve kadınlar da mevzilerdeki yerlerini almış. Çinlileri beklemeye başlamışlar. Derken denizden ve karadan mahşeri bir kalabalıkla Çin askerleri görünmeye başlamış ve o hızla da bütün önlerine çıkan Rizelileri kesip biçmeye başlamışlar. Ancak yaşlılardan oluşan savaş komitesinden ateş emri gelmediği için mevzilerde bekleyen Rizeli milisler Çinlilere karşılık veremiyorlarmış. Bu durum epey uzayınca Rizeli gençlerden biri fazla dayanamayıp mevziden fırladığı gibi doğruca savaş komutasının bulunduğu karargaha girerek, bir hışımla:
- "Çinliler celdi hepumuzi çeseyiler, biz onlara bişe edemeyiruk, bize niye ateş emri vermeyisunuz, yoksa korktunuz mi? aha bu Çinlilerden der." Bunun üzerine Komitenin Başkanı:
- "Uşağum sen ne deyisun, ne korkması, biz aha bu kadar Çinliyi nereye gömeceuk oni karar etmeye çalışıyiruk."
- ++++++++++++++++++++++ Sevgili Hakkuş, mektubunu aldım. Mektubunun gelmesi ne denli sevindiriciyse de okuduklarım o denli üzücüydü. Demek askere gittiğinden beri çavuşun size, özellikle de sana yapmadığı kalmamış. "Suçum olsa yanmam" diyorsun. Sana inanıyorum dostum. Olur olmaz seni dövdüğüne göre, yazdığın gibi o herif asker ocağına yakışmayan sadistin teki. Sen sivilken ağzına kötü söz almazdın. Adamın beşiğinden mezarına kadar nesi varsa sövdüğüne göre gerçekten çok sinirlenmişsin. Ama haklısın. Ben de olsam ondan nefret ederdim. Oysa hepiniz aynı vatanın evladısınız. Neden ayrım yapıp en ağır işleri sana yaptırıyor ki? Senin gibi aklı başında, sorumluluklarının bilincinde olan insana böyle davranmak için çok adi birisi olmalı. Zaten "adinin teki" demişsin. Neyse hakkuş, vatan borcu bu. Herşeye, insanlıktan uzak olan çavuşuna bile katlanıp vazifeni yerine getirmelisin. Sen yine elinden geldiğince iyi asker olmaya çalış. Beni de mektupsuz bırakma. Mektupları dışardan yollamakla iyi ediyorsun. Çavuş iti okursa bir de mektuplar için dayak yersin sonra. Özlemle gözlerinden öperim.
Dostun Recai +++++++++++++++++++++++ Ulan Recai iti, ben sana ne zaman mektup yazdım da o Allah'ın belası mektubu gönderdin? Mektuplarımızın okunduğunu bildiğin için bu adiliği yaptın di mi köpek? Senin yüzünden gül gibi çavuşumun bana yapmadığı kalmadı. Tonla dayak. Bir hafta da hapis cezası yedim, Çavuş beni bölüğün önüne çıkarıp:
- "Karşınızda ordumuzun en şerefsiz askeri duruyor" dedi. Ne dediysem, senin nasıl adi bir yaratık, mektubunun da o eşşek şakalarından biri olduğuna inandıramadım. Bir daha mektup falan yazma. Zaten, ilk izne gelişimde ellerini un ufak edeceğim. Birkaç yıl eline kalem alamayacaksın. En kısa zamanda başına bir kaza gelmesini, sürüm sürüm sürünmeni dilerim.
Hakkuş +++++++++++++++++++++++ Merhaba Hakkuş, yanında olamadığım, sorunlarını ve acılarını paylaşamadığım için kahroluyorum. Mektuplarını okudukça içim kan ağlıyor. Manyak çavuş iyice azdı ha. Vay sаdisт vay. Bir de adam bilip çavuş yapmışlar. Böylelerinin eline hiç yetki vermemeli. Sonra ne oldum delisi oluyorlar. "Sivil olsam yapacağımı bilirdim" diyorsun. Ama haklısın Hakkuş. Sinirlerine hâkim ol. Askerlikte üste saygısızlık olmaz. Adama askerliği bitirtmezler vallahi. Uyma o hayvana dostum. Zor ama sayılı günler gelir geçer. Buralar bildiğin gibi eksikliğini hep hissediyoruz. En güzel günler seninle olsun.
Kardeşin Recai +++++++++++++++++++++++ Recai denen hayvan, Lan sana hayvan demek iltifat, hayvanlara hakaret olur, oğlum sen çıldırdın mı? Çavuş fıttırdı. Adamın bir ağzıma yapmadığı kaldı. "Yazmadım komutanım." diyorum, yemin billah ediyorum, dinlediği yok. Ah ulan eşşoğlu eşşek yaktın beni. Askerliğim şimdiden bir ay uzadı. Her gece tuttuğum 8–5 nöbetleri, günde yalnız başıma tam teçhizat 20km koşu, iki çuval ıspanak ayıklamak imanımı gevretiyor. Yeter artık Recai! Şakanın çıkacak suyu muyu kalmadı. Bu gidişle biraz zor ya, izne gelirsem kendine kaçacak delik ara. Tüm kemiklerini kıracağım. Allah belanı versin.
Hakkuş +++++++++++++++++++++++ Hakkuş'cuğum, Yooo, yazdıklarına inanamıyorum. Bu kadarı da olmaz ama. O şerefsiz çavuşun sana yaptıklarını insan yapmaz. Nedir bu eşşoğlu eşşeğin sana çektirdiği? Yani afedersin ama insan sokaktaki uyuz ite bile daha iyi daha merhametli davranır. Bak Hakkuş, sakın benden gerçekleri saklama, yoksa görevden mi kaytarıyorsun? Eninde sonunda ikiniz de bu vatanın evladısınız. Böyle yapması için ya kafadan sakat ya da soysuz olmalı, ne diyeyim Hakkuş, sabredeceksin. Allah sevdiği kuluna çektirirmiş. Seni de seviyor olmalı ki çavuş gibi bir namussuzu başına bela diye salmış.
Can dostun Recai +++++++++++++++++++++++ Recai soysuzu stop, sayende askerliğim bitmeyecek stop, firar ettim stop, seni parçalamaya geliyorum stop.
Hakkuş