Çoban su kenarında koyunları otlatırken, bir ağacın altında bikini ile güneşlenen fransız bir turist kadın görmüş.
Adam zaten uzun zamandır dağda, dayanamamış kadına tecavüz etmiş.
Ama ne tecavüz, defalarca.
Fransız turist soluğu jandarma’da almış. jandarma, çobanı yakalamış.
Getirmişler karakola ifadesini alıyorlarmış.
Fransız turist demiş ki:
- Böyle bir erkek! ben asla görmedim, şikayetçi değilim ama benimle birlikte fransa’ya gelirse.
Adam cevaplamış.
- Ben nasıl gelirim? koyunlar var, çoluk çocuk var, gelemem.
Kadın ısrar ediyormuş:
- Gelmezsen hapse atacaklar.
Adam sonunda:
- Benim bir kardeşim var, o bekâr, onu alıp götür.
Fransız turist sormuş:
- O da senin gibi mi? yani güçlü kuvvetli bir erkek mi?
Çoban:
- Valla bilmiyorum ama 2 sene evvel bir ayıya tecavüz etmişti, ayı 2 senedir hala eve bal getirir.
Kadın çalan kapıyı açmış, gayet kibar kılıklı bir adam.. "affedersiniz hanımefendi" demiş, "sizin vajinanız var mı?.." kapıyı anında çarpmış kadın, adamın yüzüne.. iki gün sonra gene çalınmış kapı.. açmış kadın..
Ayni adam, ayni soru.. "affedersiniz hanım efendi, sizin vajinanız var mı?."
"Terbiyesiz adam" diye bağırmış kadın.. "beni bir daha rahatsız etme.." çarpmış kapıyı gene, ama akşam kocasına anlatmış olup bitenleri.. "hafta sonu evdeyim" demiş koca.. "pencereden gözle, görürsen kapıyı açmadan bana haber ver.." pazar sabahı "geliyor" demiş kadın kocasına.. adam beyzbol sopasını alıp kapının arkasına saklanmış. kapı çalınmış, kadın açmış.. "affedersiniz hanım efendi, sizin vajinanız var mı?."
"Var allahın belası" diye haykırmış, kenara çekilirken..
"Var tabii!.."
"O zaman kocanıza gösterin de, iki günde bir benim karımı becermekten vazgeçsin!.."