Bilgisayarlar hakkında fıkralar

Bir bilgisayar firmasında 5 tane yamyam, programcı olarak görevlendirilirler. Müdürleri onlara hitaben:
- "Şimdi burada çalışabilirsiniz. Burada iyi para kazanabilirsiniz. Ama yemek yemek icin firmanın kafeteryasına gideceksiniz ve diğer çalışanları rahat bırakacaksınız" der. Yamyamlar hiç bir çalışanı rahatsız etmeyeceklerine söz verirler. 4 hafta sonra müdürleri gelir:
- "Çok iyi çalışıyorsunuz. Yalnız firmadaki temizlikçi kız kayıp.
Ona ne olduğunu biliyor musunuz?" diye sorar. Yamyamlarin hepsi hayır derler ve bu işle hiç bir ilgilerinin olmadığını söylerler. Müdür gidince yamyamların şefi yamyamlara döner:
- "Aranızdan hangi maymun temizlikçi kızı yedi?"
Diye sorar. En arkadaki yamyam alçak bir sesle cevap verir:
- "Ben yedim" Bunun üzerine şef söyle cevap verir.
- "Ulan aptal! Biz 4 haftadır grup müdürleri, bölüm müdürleri, proje yöneticilerini yeyip duruyoruz ki kimse farkına varmasın diye, senin durup dururken temizlikçi kızı yemen şart mıydı?!"

Bir sarışınla evlenmenin avantaji nedir?
- Özürlülere ayrılan yerlere park edebilirsiniz.
- Bir sarışını nasıl boğarsınız?
Suyla dolu küvete bir ayna koyarsınız.
- Sarışın yeşilde niye durmuş?
En sevdiği renkmiş, ondan.
- Sarısınlar neden "11" rakamını yazamaz?
Hangi 1'i önce yazması gerektiğini bilmediği için.
- Sarışına kazaların %90'inin evde olduğunu söylerseniz ne yapar?Taşınır.
- Sarışın pizza ısmarlar.
Pizzacı sorar:
"6 parçaya mı böleyim, 8 parçaya mı? " Sarışın "6'ya böl", der, "sekiz parçayı bitiremem".-
- Sarışının biri, elektrikler kesilince yürüyen merdivende 6 saat mahsur kalmış.
- Camdan bir duvara tırmanan sarışın ne yapıyor?
Öbür tarafta ne olduğunu görmek istiyor.-
Sarışının en çok söylediği cümle nedir?"Ay bilemiyorum..."
- Zeki bir sarışın nedir?Çelişki.
- Bir sarışının bilgisayarda yazı yazdığı nerden anlaşılır? Monitöre sürdügü Tipp-Ex'ten.
- Bir sarışını susturmak için ne yapmalı?"Ne düşünüyorsun?" diye sormalı.
- Sarışının gözlerinin parlaması için ne yapmalı?Kulagına fener tutmali.
- Sarışınlar neden muz yiyemez?Fermuarı bulamadıkları için.
- Sarışınlar balığı nasıl öldürürler?Boğarak.
- Faksın bir sarışın tarafından yollandığını nasıl anlarsınız?Üstündeki puldan.
- Aynanın karşısında gözlerini kapatmış duran sarışın ne yapıyor?Uyurken nasıl göründüğüne bakıyor.
- Sarışın neden üçüncüden sonra çocuk yapmamış?Her dört çocuktan birinin Çinli olduğunu duyduğu için.
Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır.
Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya karar verir.
Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan YANLIŞ bir ADRES'e gönderir.
Tam bu sırada farklı bir yerde kadın kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayardaki maili görür, arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır..
Odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür;
> > KİME: Sevgili karıma
> > KONU: Yeni ulaştım
> > Tarih: 16 Ağustos 2018
Benden haber aldığına şaşıracağından eminim. Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım. Her şey yarın senin buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış.
Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum. Umarım sende benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.
NOT: Burası çok sıcak ...

Usta birliğindeki görev alınacak karakola daha yeni geçilmiştir. toplamda maksimum 20 asker vardı bizimle birlikte. biz 4 adet kısa dönem asker olarak 2. veya 3. günümüz henüz tam olarak hangi görevde olacağımız belli olmamıştı. karakol komutanı neden bilinmez beni seçti dedi ki;
- Sen karakolda asayişte kal koçum burda bi tane kısa dönem asker olsun.
- Emredersiniz komutanım
Neyse bi kaç gün geçtikten sonra karakolun yazı işlerinden sorumlu olan komutanı hemen beni yanına çağırır;
Normalde kendi işi olan olayların bilgisayarlı ortama geçirilip arşivlenmesi işinde ona yardım etmemi ister. bana hemen dedi ki;
- Bak adamım , olaylar bilgi sistemi falan filan bak şunu şöyle giriyosun bunu böyle giriyosun.
- Emredersiniz komutanım. (ulan bi bok anlamadım, çok uzun işlemler bi de her olay için uzun uzun giriş yapıyosun, nasıl yapıcam lan ben bunu?)
- Anladın dimi koçum?
- Komutanım anladım da, şimdi siz f klavye kullanıyosunuz, ben hayatta f klavye kullanamam, adımı bile zor yazarım valla, işlerin benim yüzümden aksamasını istemem açıkçası (ne kadar da çakal bir erkek)
- Haa problem değil adamım (elini çekmeceye uzatarak) bende fazladan q klavye var sen çalışırken onu takarsın, akşam işin bitince de bi yere saklar diğerini takarsın tekrardan.
- Em.. Redersiniz komutanım. (ne bok yiycem lan ben)
Şimdi ulan sadece veri girişi yapıyosan kolay diyeceksiniz ama öyle değil. daha yeni gelmişim, komutanlardan birinin çocuğuna ingilizce dersi veriyorum, bi yandan nöbet tutuyorum, bi de karakol’da asayişte olduğumdan devriyelere de çıkıyorum. bi de üstüne bu angarya iş. kafamı kaldıramıyorum anlayacağınız. bi de bunun üstüne bana kendi işini yaptıran komutan da, bunun rahatlığıyla sürekli dışarıda çay sigara keyfi yapıyor.
Arkadaş bu işten nasıl sıyrılmam gerek diye günlerce düşündüm düşündüm, sonra karakolda birinin yasak bir şey yakalatmasını bekledim. beklediğim gibi de oldu dingilin biri 2 gün sonra telefon yakalattı. bizim bölükte biri bir şey yakalattığı zaman, 1 gün sonra sabah içtimanın ardından mutlaka koğuşta arama yapılırdı. buna güvenerek bana verdiği q klavyeyi normalde fazladan kürdan bile durmaması gereken kendi dolabımın tam ortasına yerleştirdim. öyle mal gibi kablosuyla beraber duruyo. tahmin ettiğim gibi sabah arama da oldu. şimdi biz içtimadayız. bölük komutanı ve 2 astsubay da koğuşta arama yapıyor. biz de binanın tam altında dizilmişiz. bunlarda koğuşta telefondur şarj aletidir çakıdır, esrardır bir sürü şey bulup topluyolar. sonra bölük komutanı camdan bize bakarak elinde tuttuğu telefonu gösteriyo;
- Kimin lan bu telefon!?
- (ses yok)
- Bu bıçak kimin lan? onu yakalarsam var ya.
- (tabiiki ses yok, bıçağı kim sahiplenir ki?)
- Ulan hepsini anladım da bu klavye kimin lan!!?
- (ses etmedim)
- 19 numaralı dolap kimin oğlum söylesenize.
- Binim kımıtınım (bir adım öne gelip, hiç dünyadan haberi yokmuşçasına, sevimli bir modda)
- Oğlum senin dolabında klavyenin ne işi var?
- Iıı kımıtınım x komutanım bana dedi ki, sen şu şu işleri yap, f klavye kullanamadığımdan da bana q klavye verdi, ben de yanlışlıkla orda unutmuşum, özür dilerim komutanım bir daha olmaz.
- Lan x !! sen askerlere kendi işini mi yaptırıyosun? (bi anda çok sinirlenerek)
X de hemen şok içerisinde,”ııı komutanım hayır arkadaş bana yardım ediyodu, işleri ben yapıyorum aslında.” bunun üstüne bölük komutanı da rütbelilere dönerek;
- Bir daha askerlere kendi işinizi yaptırdığınızı görmiycem !!!
O sırada fonda şu müzik çalar ve ben hariç kimse duyamaz.
O günden sonra karakoldaki hiç bir komutan çakmak bile istemedi ya lan benden, bütün gün devriye yoksa gazinoda oturmaya başladım, bırak beni diğerlerinden de bi şey istememeye başladılar. dışarıda çay sigara yaptık sürekli. askerliğim daha rahat geçmeye başlamıştı. insan zorda kalınca kafa entrikaya çalışmaya başlıyo. onlar da benim damarıma basmasaymış.