Temel ve oğlu, Trabzon'dan İstanbul'a, gezmeye gelmişler.
Gezerlerken, Topkapı Sarayı'nı gören Temel'in oğlu, babasına sormuş:
- "Baba bunu kim yaptı?"
Temel cevap vermiş:
- "Bilmiyorum oğlum."
Bir süre sonra, Temel'in oğlu, Kız Kulesini görmüş, babasına sormuş:
- "Baba bunu kim yaptı?"
Temel cevap vermiş:
- "Bilmiyorum oğlum."
Temel'in oğlu, en son Dolmabahçe Sarayı'nı göstererek babasına sormuş:
- "Baba bunu kim yaptı?"
Temel yine sabırla cevap vermiş:
- "Bilmiyorum oğlum."
Bunun üzerine Temel'in oğlu, babasına sormuş:
- "Baba seni sorularımla sıkmıyorum değil mi?"
Temel oğluna gülerek cevap vermiş:
- "Yok evladım, neden sıkılayım, sor ki öğrenesin."
Temel, adamın birinin kendisini, iskeleden denize attığını görmüş. Hemen adamın ardından denize atlamış ve boğuşa boğuşa adamı karaya çıkarmış.
Temel'in kurtardığı adam:
- "Yaşamak istemiyorum. Beni niye kurtardın?" diye Temel'e bağırıp çağırmaya başlamış.
Bir süre sonra adam, Temel'in elinden kurtularak yine denize atlamış. Temel de, adamın peşinden denize atlamış ve yine boğuşmuşlar. Güçlü kuvvetli olan Temel, adamı bir kez daha, karaya çıkarmayı başarmış. Boğulmaktan kurtarılan adam, ıslak bir şekilde sahilde yürümeye başlamış. Biraz sonra, adam sahilde bir ağaç bulup kendini asmış. Olay yerine gelen polisler, Temel'i karakola götürmüşler. Karakolda komiser, Temel'in ifadesini almaya başlamış. Komiser Temel'e sormuş:
- "O buz gibi havada, iki kez denize dalıp, adamı sen kurtardın değil mi?"
Temel cevap vermiş:
- "Evet amirim."
Komiser, Temel'e tekrar sormuş:
- "Peki adam kendini astığında, niye gidip ipi kesmedin de, oturup rüzgarda sallanmasını seyrettin?"
Temel cevap vermiş:
- "Ben zavallı adamın, kendini kuruttuğunu düşünmüştüm, amirim."
Temel ile Dursun, bir gün, bir yere davet edilmişler. Temel'in ayağı, aşırı derecede kokuyormuş.
Dursun Temel'e demiş:
- "Temel ayağın kokuyor, bak, davete gidiyoruz, çoraplarını hemen değiştir."
Temel'de bunun üzerine hemen gitmiş, çoraplarını değiştirmiş.
Daha sonra, birlikte davet yerine gelmişler. Bir süre sonra Temel'den kokular gelmeye başlamış.
Kokudan rahatsız olan insanlar, burunlarını tıkamaya başlamışlar.
Bunun üzerine Dursun Temel'e sormuş:
- "Temel, Hani çoraplarını değiştirmiştin?"
Temel cevap vermiş:
- "Valla değiştirdim. İnanmazsın diye de, kirlileri cebime koydum. İşte bak."