A Genie Can Almost Do Anything
Bill Gates is at the beach when he discovers a bottle
Il Presidente del Consiglio camminando lungo la spiaggia inciampa sulla lampada e fa uscire un Genio. Questi gli dice che per ricompensa è disposto ad esaudire un suo desiderio. Il Presidente senza esitare dice: "Voglio la pace nel Medio Oriente. Vedi questa mappa? Voglio che questi paesi...
A guy is walking along the shoreline at the beach wearing just a pair of cutoff jeans. Sure enough
Clinton finds a bottle
A programmer was walking along the beach when he found a lamp. Upon rubbing the lamp a genie appeared who stated "I am the most powerful genie in the world. I can grant you any wish you want
Una mujer está caminando en la playa y de pronto se encuentra una vieja lámpara. La recoge
Un árabe caminaba por el desierto
Un árabe consigue una lámpara
Era un musulmán que consiguió una lámpara mágica
Une femme se promène sur une plage et bute sur une vieille lampe. Elle se penche pour la prendre
Un uomo sta passeggiando in un bosco alla ricerca di funghi
- "Üç hakkım var değil mi?" diye sormuş. Cin:
- "Tamam, tamam. Beni lambadan kurtardın ama yüksek enflasyon, iç piyasadaki daralma, üçüncü dünya ülkelerindeki düşük maaş oranları ve Güney Doğu Asya'daki Tsunami felaketi yüzünden sadece sana bir dilek hakkı verebilirim. Söyle bakalım nedir dileğin?" Kadın hiç tereddüt etmeden, cebinden bir harita çıkararak:
- "Orta Doğu'da barış istiyorum. Bu haritadaki ülkeleri görüyor musun? Bu ülkelerin birbiriyle savaşmayı bırakmasını barışın tesis edilmesini diliyorum." Cin haritaya bakmış ve dehşetle:
- "Tanrı aşkına Kadın! Bu ülkeler binlerce yıldır savaşıyorlar. Tamam işimde iyiyim ama o kadar da değil! Bunun yapılabileceğini sanmıyorum. Başka bir dilekte bulun." Kadın birkaç dakika düşünür ve:
- "Hayatım boyunca doğru erkeği bulamadım, bilirsin hem düşünceli, hem eğlenceli biri, mutfağı sevecek, ev işlerinde yardım edecek, yatakta kaplan, annemin yanında kuzu olacak, sürekli futbol izlemeyecek ve sadık olacak bir erkek diliyorum." der. Cin derin bir iç çeker ve:
- "Uzat şu kahrolası haritayı."