• Home
  • Tüm Kategoriler
  • Popular
  • Komik Resimler
  • En İyi Fıkralar
  • En son şakalar
  • Nasrettin Hoca Fıkraları
  • +18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
  • Asker fıkraları
  • Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
  • Bayburt Fıkraları
  • Bektaşi Fıkraları
  • Belaltı Fıkraları
  • Büyük Fıkraları
  • Cimri Fıkraları
  • Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
  • Çorum Fıkraları
  • Deli Fıkraları
  • Dini Fıkralar
  • Doktor Fıkraları
  • Dursun Fıkraları
  • Duvar Yazıları
  • Elazığ Fıkraları
  • Erkek Fıkraları
  • Erzurum Fıkraları
  • Evlilik Fıkraları
  • Fıkra Gibi Komik Olaylar
  • Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
  • İngiliz Alman Türk
  • Ingiliz-alman-turk-fikralari
  • Kadın Erkek Fıkraları
  • Kadın Fıkraları
  • Kamyon Yazıları
  • Kapak Edici Fıkralar
  • Karadeniz Fıkraları
  • Karı Koca Fıkraları
  • Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
  • Kısa Fıkralar
  • Komik Hikayeler
  • Komik Sözler
  • Köylü Fıkraları
  • Kurban Fıkraları
  • Mardin Fıkraları
  • Matematik Fıkraları
  • Meslek Fıkraları
  • Mühendis Fıkraları
  • Nam-ı Kemal Fıkraları
  • Okul fıkraları
  • Polisler hakkında fıkralar
  • Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
  • Ramazan Fıkraları
  • Sarhoş Fıkraları
  • Sarışın fıkraları
  • Seçim Fıkraları
  • Sekreter Fıkraları
  • Şoför Fıkraları
  • Soğuk Espiriler
  • Spor Fıkraları
  • Tarih Fıkraları
  • Temel Fıkraları
  • Trakya Fıkraları
  • Ünlülerden Fıkralar
  • Chuck Norris fıkraları
  • Futbol fıkraları
  • Kaynana fıkraları
  • Yahudiler hakkında fıkralar
Вицове за кафето Coffee Jokes Witze über Kaffee Chistes sobre el café Анекдоты про кофе Blagues sur le café Barzellette sul caffè Αστεία για τον καφέ Вицови за кафето Türkçe Анекдоти про каву Piadas sobre café Dowcipy o kawie Skämt om kaffe Grapjes over koffie Vittigheder om kaffe Vitser om kaffe Vitsit kahvista Viccek a kávéról Glume despre cafea Vtipy o kávě Anekdotai apie kavą Joki par kafiju Vicevi o kavi
My Jokes Edit Profile Logout
  1. En son şakalar
  2. Kahve Fıkraları

Kahve Fıkraları

Add a joke En son şakalar En İyi Fıkralar
Temel, akşama arkadaşı Dursun'a yemeğe davetlidir. Akşam olunca Temel kıyafetlerini giyip arkadaşının evine gider. Orada çok iyi ağırlanır. Yemekti tatlısıydı çayıydı kahvesiydi derken saat geç olur. O sırada da feci şekilde yağmur yağmaktadır. Dursun Temel'i salmaz. İllaki bu gece yağmur yağıyor, şemsiyen de yok ıslanırsın diye salmaz. Temel de peki, diyerek arkadaşının evinde kalmayı kabul eder. Dursun Temel'e pijama getirmek için yukarı gider. Dursun aşağıya geldiğinde temel yoktur. Tüm odalara bakar ve yine yoktur. Aradan yarım saat geçer. Kapı çalar ve sırılsıklam şekilde Temel gelir. Dursun sorar.
- Neredeydin Temel, yağmur yağıyordu neden dışarı çıktın? Temel:
- Eve gidup pijamalarumu aldum. Sana daha fazla yük olmak istemedum da...
6
0
4
Ein Mathematiker übernachtet in einem Hotel. Как реагират химик Un ingegnere Un ingénieur se réveille et sent de la fumée. Il sort dans le couloir et voit des flammes. Il remplit la poubelle de sa chambre d'eau et éteint le feu. Puis il retourne se coucher.Un physicien se réveille et sent de la fumée. Il sort dans le couloir et voit des flammes. Il court jusqu'à une... Bir mühendis Um engenheiro ¿Cómo se comportan un ingeniero Ein Ingenieur und ein Mathematiker wachen nachts auf und merken Un ingegnere Feuerlöscher "Drei Angestellte einer Firma Ci sono due uomini che non hanno ancora deciso quale lavoro faranno da grandi. Si rivolgono ad un Orientatore che li sottopone a due prove. Per cominciare conduce ciascuno dei due uomini in una... Un ingegnere ed un matematico devono mettere dell’acqua a bollire in due situazioni diverse. Caso1: la pentola e’ vuota. L’ingegnere riempie la pentola e la mette sul fuoco Vet du hur en ingenjör Ein Lehrer
Bir matematikçi ve fizikçi fakültenin dinlenme salonun da oturup kahvelerini yudumlarken bakarlar ki, kahve makinesi tutusmuş, fizikçi hemen koşarak eline aldığı kovayı doldurarak ateşi söndürür.
İkinci gün olacak ya aynı olay tekrar vuku bulur. Bunun üzerine matematikçi koşar kovayı alır getirir ve fizikçinin eline tutuşturarak problemi daha önce çözümlenmiş olanına indirger.
4
4
4
Bir şirkete her türlü işi yapabilecek sekreter aranmaktadır. Müdür başvuranların ya yazısını ya çay servisini yada cinselliğini beğenmez.
Bir adam yanında bir robot sekreterle gelir. fiatı 10.000 dolardır. Müdür önce denemek istediğini söyler daktilo mükemmeldir, çay kahve harikadır. müdür birde cinselliğini denemek ister oda harikadır. Hemen 10,000 doları ödeyip robotu alır, adam asansörü beklerken canhıraş bir feryat duyar. Eyvah arka deliğinin kalemtraş olduğunu söylemeyi unuttum der
2
1
4

Avcılar kahvede yine atıp tutuyorlarmış. Bunlardan bir tanesi:Bu hafta sonu ava gidiyordu. Daha yolda bile kendimden geçmiştim. Dağa varmadan önce ilk virajda karşıma bir ayı çıktı. Ben de çarpmamak için öylesine bir frn tuttum ki arabanın ön aynasından arka plakayı okudum. Diğeri de ben havadaki ördek sürüsüne tüfekten bir fişek patlattım 39 tane ördek yere düştü.40. Sının ise hala bir ördeğin peşinde olduğunu gördüm.
1
0
4
Gorilla hunting Един човек си постоил страхотна вила в една дива гора. Ein Mann wacht eines Morgens wegen dem Lärm von einem Bären auf seinem Dach auf. От зоопарка избягала пума. Търсят я Ο Κωστίκας κι ο Γιωρίκας πάνε στη ζούγκλα να πιάσουν μαϊμούδες. Ακολουθούν την εξής ανορθόδοξη μέθοδο: Ο Κωστίκας απ το έδαφος πετάει πέτρες στις μαϊμούδες C'est un type qui va en Afrique chasser le gorille avec un guide. Un beau matin le guide arrive avec un filet A man walked into his backyard one morning and found there was a gorilla in a tree. He called a gorilla-removal service A man wakes up one morning to find a gorilla on his roof.So he looks in the yellow pages and sure enough Een man schrikt zich een ongeluk als hij door zijn keukenvenster een beer ziet ronddwalen in zijn achtertuin. In paniek zoekt hij in de gouden gids onder de rubriek dierenvangers het... Er was eens een hele rijke man met een heel groot landgoed Facet zatelefonował do firmy zajmującej się usuwaniem niedźwiedzi z ogrodu. Po pół godzinie dzwonek do drzwi. Otwiera Um tigre fugiu do zoológico e foi parar numa árvore de uma casa vizinha. Um especialista em tigres foi chamado para tirá-lo de lá. Logo em seguida o especialista chegou com um par de algemas Pistike az erdésznél tölti a vakációját. Egyik délután játék közben egy hatalmas medvét lát az erdészház tetején. Szalad az erdészhez a hírrel. Az arra kéri Pistikét
Amerikalı bir gurup sadece Trabzon'da yaşayan mavi maymun avlamak için Trabzon'a gelirler. Sorup soruşturduktan sonra bu işin tek uzmanının Temel olduğunu öğrenirler ve Temeli bulmak için mavi maymunların yaşadığı yerin yakınlarındaki köye giderler. Köy kahvesine gidip Temeli çağırtırlar. Bir süre sonra Temel elinde bir tüfek ve yanında uyuz bir köpekle çıkagelir. Beraberce mavi maymunların yaşadığı bölgeye gidilir. Temel büyük bir ağacı göstererek der ki:
"Alın bu tüfeği sizde dursun. Ben ağaca çıkıp maymunları aşağı atıcam ama siz ateş etmeyin, köpeğim onları si... öldürür."
Der. Adamlar da sorar:
"Madem ateş etmicez tüfeği bize niye veriyorsun?"
Temel cevap verir:
"Yanlışlıkla ben düşersem köpeği vurun.
1
0
4
Dördüncü Murat'ın yaptığı yenilikler arasında içki ve tütün içme yasağı vardı. Sultan Murat bizzat kendisi halk arasında kontrollerde bulunuyordu. Bunun için geceli gündüzlü teftişler yapıyordu. Bir gece Edirne kapısının dışına çıkınca pencerelerden ışık sızan bir bina gördü.
Herkesin uyuduğu saatlerde, bu ışığın yanmasını hayra alamet görmedi. Burası gözden uzak olup, tiryakilerin oturup çubukla tütün içtiği yerdi. Padişah karşısına çıkan babayani adama selam verdi.
Kahveci yeni gelenin de çubuk içmek için geldiğini zannetti. Hemen doldurduğu çubuğu kendisine uzattı. Padişah, kahveciye şöyle dedi:
- Tütün içmenin yasak olduğunu bilmiyor musun baba?
Kahveci de pişkin bir tavırla:
- Erenler uzun etme, haydi çubuğundan çek ve otur.
Padişah da sert bir ses tonuyla:
- Padişahın emirlerine karşı gelmek ne demek biliyor musun?
Onun katı bir ses tonuyla konuşmasından şüphelenen kahveci:
- Adınızı bağışlar mısınız?
Deyince - Murat Demişti. İyiden iyiye şüphelenen kahveci eli ayağı titreyerek;
- Sultanlığı da var mı?
Diye zorlukla bir soru daha sordu.
Padişah hiddetle;
- Evet Der demez, kahveci hemen kendisini yanındaki masanın üstüne boylu boyunca atıverdi ve sözlerini şöyle bitirdi:
- Öyle ise buyurun cenaze namazına deyip gözlerini kapatmıştı
1
0
4
Колегите: „Защо пиеш кафе всеки ден? Ще умреш ли без него?“ Аз: „Не… ама вие може.“ Колегите: „Зошто пиеш кафе секој ден? Ќе умреш ли без него?“ Јас: „Не… ама вие може.“ Colleagues: “Why do you drink coffee every day? Will you die without it?” Me: “No… but you might.” Los colegas: “¿Por qué tomas café todos los días? ¿Se mueren sin él?” Yo: “No… pero ustedes quizás.” Коллеги: «Зачем каждый день кофе? Умрёте без него?» Я: «Нет… а вот вы Kollegen: „Warum trinkt ihr jeden Tag Kaffee? Sterbt ihr sonst?“ Ich: „Nein… aber ihr vielleicht.“ Les collègues: «Pourquoi vous buvez du café tous les jours ? Vous mourrez sans ça ?» Moi : «Non… mais vous peut-être.» Οι συνάδελφοι: «Γιατί πίνετε καφέ κάθε μέρα; Θα πεθάνετε χωρίς αυτόν;» Ε γώ: «Όχι… αλλά εσείς μπορεί.» I colleghi: «Perché bevete caffè ogni giorno? Morite senza?» Io: «No… ma voi forse sì.» Колеги: «Чому ви п'єте каву щодня? Без неї помрете?» Я: «Ні… але ви Colegas: “Por que vocês bebem café todos os dias? Morrem sem ele?” Eu: “Não… mas vocês talvez.” Koledzy: „Dlaczego pijecie kawę codziennie? Umrzecie bez niej?” Ja: „Nie… ale wy może.” Kollegor: ”Varför dricker ni kaffe varje dag? Dör ni annars?” Jag: ”Nej… men ni kanske.” Collega's: “Waarom drinken jullie elke dag koffie? Ga je dood zonder?” Ik: “Nee… maar jullie misschien wel.” Kollegaer: ”Hvorfor drikker I kaffe hver dag? Dør I uden det?” Mig: ”Nej… men I måske.” Kollegaer: ”Hvorfor drikker dere kaffe hver dag? Dør dere ellers?” Meg: ”Nei… men dere kanskje.” Kollegat: ”Miksi juotte kahvia joka päivä? Kuolisitteko ilman?” Minä: ”En… mutta te ehkä.” Kollégák: „Miért isztok kávét minden nap? Meghaltok nélküle?” Én: „Nem… de ti talán.” Colegii: „De ce beți cafea în fiecare zi? Muriți fără ea?” Eu: „Nu… dar voi poate.” Kolegové: „Proč pijete kávu každý den? Umřete bez ní?“ Já: „Ne… ale vy možná.“ Kolegos: „Kodėl geriate kavą kasdien? Numirtumėte be jos?“ Aš: „Ne… bet jūs gal.“ Kolēģi: „Kāpēc jūs dzerat kafiju katru dienu? Bez tās nomirsiet?“ Es: „Nē… bet jūs varbūt.“ Kolege: „Zašto pijete kavu svaki dan? Umrli biste bez nje?“ Ja: „Ne… ali vi možda.“
Meslektaşlar: “Neden her gün kahve içiyorsunuz? Onsuz ölür müsünüz?”  Ben: “Hayır… ama siz belki.”
1
0
4
Çorumlunun biri bir gün oturdugu semtdeki kahvehaneye gider ve oradaki arkadaşlarına şöyle der:
Siz burda ne yapıyorsunuz arkadaşlar?
Tabi herkez şaşkınlıklar bakarken çorumlu tekrar sorar:
Ne Yapıyorsunuz dedim size.
Kimseden bir cevap alamayan çorumlu sinirlenir ve tüm kahveyi ateşe verir.
Heh şimdi ne yaptıgınızı biliyorum der...
0
0
4
Bir gün Temel kahvede okey oynuyormuş. Arkadaşı gelmiş ve Temel’ e demiş ki :
- Ula Temel, senin karın seni aldatayii daaa. Temel bunu duyunca hemen fırlamış eve. Her tarafı aramış taramış ama kimseyi bulamamış. Karısının aldatmadığını görünce sevinçten kalp krizi geçirerek ölmüş. Ertesi gün öbür dünyada Temel arkadaşı Dursun’ u görmüş. Dursun :
- Temel hayırdır, daha gün görmüştüm seni, sen hangi ara öldün? diye sorunca, Temel’ de :
- Adamın biri dün kahveye geldi, karin seni aldatıyor dedi. Eve gittim, kimseyi bulamayınca sevinçten öldüm deyince, Dursun dayanamayıp :
- Ula buzdolabını açaydın, şimdi ikimizde yaşıyor olacaktık
0
0
4
Birgün Temel ve Dursun kahveye giderler. Kahvede Temel süt icelim der Dursunda kahve icelim der ve tartisirlar. Sonra garson tartismayi böler ve derki eger kapidan önce kadin gecerse süt ama eger erkek gecerse kahve iceceksiniz. Temel ve Dursun anlasirlar. Sonunda sütlükahve icerler. Sizce kapidan kim gecmis olabilir?
0
0
4
Bir kış gecesi Emin Hafizin kayınbiraderi çocuklarıyla gezmeye gelir.
Gece uzundur, ikram izzet gerekir ama evde hiç bir şey yok!Emin Hafiz, karısına "sen misafirlerle ilgilen" der, hemen asılı olan kaynının "sako"sunu aldığı gibi en yakın kahvede onbeş liraya okutur. Et, meyve, çerez ne lazımsa alır gelir. Karısı da sevinçle pişirir, ikram eder. Yer içerler. Geç vakitte kalkmak isterler. Kayınbirader seslenir:
- Baci hele sakomi getir biz gahah. Kadın arar ama sakoyu bulamayınca:
- Ağabeg senin sakon var miydi?- Eşşeggızi, zehmeri güni caket gatına mi geldi, der. Birden herkesin jetonu düşer ve hep birden Emin Hafiz'e bakarlar.
Emin Hafiz istifini bozmadan:
- Gavatın oğli dolmalari üçer üçer yudanda eydi he mi!
0
0
4
Erzurum'da ermenilerin olduğu dönemde, kurban bayramı.
Erzurumlular kurban kesiyorlar, bunu gören ermeninin biri arkadaşına;
- Ben de kurban kesmek istiyorum, der.
- Olur mu saçmalama. Sen müslüman değilsin, kurbanı niye keseceksin ki? diye karşı çıkar arkadaşı.
Tabi ermeni kararlı, gidip bir inek satın alır ve eline bıçağı alıp ineğin başına gelir. Elindeki bıçakla ineği ve kendini kan revan içinde bırakır ama bir türlü ineğin canı çıkmaz. Bunun üzerine ermeninin arkadaşı yanına gelip;
- Ya bu kadar işkence çekeceğine giт şu karşıdaki müslüman kahvesine bir tanesinden rica et gelip kessin, der.
Ermeni elinde bıçak üstü başı kan içinde kahveye girer.
- Bir müslüman arıyorum, der.
Kahve halkından biri korkudan "Ca.. Ca.. Camiye gittiler, burada müslüman yok" der.
Adam camiye gelir ve içeri girip, " Müslümanlar buradaymış, öyle mi?" der. Cemaatte çıt yok. Sonunda dayanamayıp arkası dönük olan hocayı gösterirler. Ermeni hocanın karşısına dikilir; "Burada tek müslüman sensin heralde". Hoca kanlı bıçağa bakar ve "Çim?
Ben?... Bene müslüman diyenin celmişini ceşmişini...."
0
0
4

Teyo Pehlüvan kahvehanede oturmuş, Zafer Pehlüvanın de kahvede olduğundan habersiz böbürlenerek anlatmaktadır.
- Ola gardaş birgün dağda gezirem, tamda böyük bir kayanın dibinde garşıma bir ayi çıhmasın! Ayi benim kibi üç var, ama heç isdifimi bozmadım. Ola Teyo dedim gendi gendime bir ayıdan mi gorhacağsan. Başladık ayiyinan güleşmiye.... O beni alir yere vurir, sonra ben oni yerden yere vuriram, ne ayi pes edir, ne de ben pes diyirem. Aradan iki gün geçti, hele daha birbirimizin sırtını yere deydirmiş deyilih. Herkes işin sonunu merakla beklerken Zafer Pehlivan sert bir şekilde çıkışır.
- Ola Teyo, sora ne oldu? Zaferi gören Teyo lafý dolaştırır, ne dediğini, nerede kaldığını unutur ve noktayı koyar:
- Nevolacah ayi beni yedi!
0
0
4
Adamin biri 2 kilo kahve ile eve gelmis. Hanim.
- Niye aldin evde vardi.
- Eee ramazan geliyor ertesi gün 1 çuval seker ile hanim:
- Evde daha çok vardi.
- Eeeeee ramazan geliyor
Kadın bir gün evde iken komsular ramazan diye bir adamdan söz etmisler kadin bütün ramazan bayrami hazirlik paketini almis vermis ve demis ki buyrun ramazan bey bizde bunu sizin için hazirladik.
0
0
4
Istanbul'da yasayan bizim Temel av sporuna merak salar.
Av icin gerekli malzemeleri alir. Birkac gun avlanir.
Birgun kahvede otururken Bizim Temel baslar maceralarini anlatmaya.
Derki "Birgun tufegimi aldim Belgrad Ormanina gittim.
Yarim saat gezdikten sonra bir baktim beyaz bir ayi bana dogru geliyor.
Tufegimi dogrultmamla ates etmem bir oldu. Tek kursunla ayiyi yere serdim." der.
O sirada arkadaslarindan birisi "
Hadi ulan oradan Belgrad Ormaninda ayinin ne isi var" der tabi bizim Temel bu lafin altinda kalir mi.
Hemen "Haçan ayi bu ne bilsun oranin Belgrad Ormani olduguni " der.
0
0
4
Ramazan hilali görülmeyince oruç tutmanın caiz olmayacağını bilen bir tiryaki, hilali görmemek için evinin pencerelerini kapayıp perdeleri de sımsıkı örter: geceleri mahalle kahvesine giderken de başını önüne eğermiş, nasılsa bir su birikintisi içinde hilalin aksini görünce ürkerek şöyle demiş:
- Hey mübarek! Gözüme mi gireceksin, anladık işte ramazan başlamış!..
0
0
4
Bir gün Erzurum kahvelerinden birinde insanlar iftar vaktinin gelmesini beklerken o anda içeriye biri hızla ve şiddetle girmiş.
- Abi çabuk goşu gelin bi tenesi orucuni basir cigara içirdi gözümün ögünde kahveden biri cevap verir.
- Ola tamam bi dur neye fenikisen ambu çayımi içim gelirem
0
0
4
Flight number 293 Лети пътнически самолет Лети самолет. Летит самолет. Пилот по громкой связи: Nach dem Start die übliche Ansage des Piloten: A plane was taking off from Kennedy Airport. En un vuelo Caracas-Miami Op de luchthaven John F. Kennedy van New York stijgt een vliegtuig op Durante o vôo Kurz nachdem das Flugzeug gestartet ist Türk havayollarinin istanbul-wien seferini yapan uçakta inise dogru pilot anons eder: ‘sayin yolcularimiz 25 dakika sonra viyana havalimanina inis yapacagiz
Uçak, dünyanın en kalabalık hava meydanlarından biri olan Londra Heathrow'a yaklaşırken hoparlörlerden pilotun sesi duyuldu:
- Sayın yolcular, biraz sonra Londra'ya inmiş olacağız. Londra'da hava hafif yağmurlu ve sıcaklık...
Tam o sırada pilottan:
- "Aman Tanrım..." diye korkunç bir feryat duyuldu ve yolculara bir asırmış gibi gelen üç beş saniye boyunca hiçbir ses çıkmadı.
Biraz sonra pilot tekrar konuşmaya başladı.
- Sayın yolcular demin sizleri çok korkuttuğum için özür dilemek istiyorum. Ama hostes yanlışlıkla üstüme koca bir fincan sıcak kahve döktü. Canım çok yandı. Hele pantolonumun önünü bir görseniz...
Bu sırada arkadan bir yolcu bağırdı:
- Asıl siz bizim pantolonların arkasını bir görseniz...
0
0
4
  • Sonraki Sayfa

Privacy and Policy Contact Us