Mehmet ile handan öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar. bir gün handan ve mehmet, mehmet’in annesini yemeğe davet ederler. mehmet’in annesi akşam yemeği süresince handan’ı uzun uzun süzer ve aslında handan’ın çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu, acaba aralarında ev arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup, olmadığını merak eder.
Aklını okumuşcasına mehmet annesine der ki: ne düşündüğünü biliyorum ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok. akşam yemeğinden sonra mehmetin annesi evine döner.
Aradan bir iki gün sonra handan der ki: mehmet, annen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum. mehmet yanıtlar: annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yine de kendisine bir mektup yazayım.
Oturur ve yazar:
Anneciğim, gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadın da demiyorum. Fakat konu şu ki: sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi kayıp.
Sevgiler oğlun mehmet.
Bir hafta sonra mehmet’in annesinden mektup gelir:
Sevgili oğlum: handanla yatıyorsun demiyorum, ama yatmıyorsun da demiyorum. Fakat konu şu ki:handan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba kasesini çoktan bulmuş olurdu.
İstanbul'da okuyan üniversiteli kız Ankara'daki babasını arar.
- Babacım nasılsın?
- İyiyim güzel kızım, sen nasılsın?
- Babacım hiç sorma, keyfim yok. Canım çok sıkkın.
- Hayırdır kızım, nedir canını sıkan?
Kız birden hüngür hüngür ağlamaya başlar.
- Ne oldu anlatsana kızım, bırak şimdi ağlamayı?
- Mert, evden gitti benden boşanmak istiyor...
- Ne Mert'i, Mert de kim!? Sen ne zaman evlendin de boşanıyorsun kızım?
- Hani senin sevmediğin, psikopat dediğin çocuk var ya o işte babacım.
- Ne sen onunla ne zaman evlendin? Neyse artık yapılacak bir şey yok, hemen boşanırsın kızım.
- Boşanacağım ama baba Mert'in elinde biz mutluyken çektiği özel fotoğraflarım var onları internete koymakla tehdit ediyor.
Babası iyice deliye dönerek – Ne sen ne halt yedin kızım ne özel fotoğrafı?
- Baba, evli olduğumuz zaman çekmişti onları. Şimdi onları silmek için benden 20 bin lira istiyor.
- Tamam, yollarım sana 20 bin lira, ver al resimleri hemen boşanın.
- Ee babacım bir de kürtaj için 10 bin lira daha lazım.
Baba iyice sinirden kendini yiyerek.
- Ne! Bir de hamile mi kaldın o psikopat çocuktan.
- Aslında ondan değil Afgan bir çocuktan.
Artık adam nefes alamaz olmuştur.
- Biz seni orada okuyor biliyoruz, meğer sen orada ne haltlar karıştırıyormuşsun. Okul bitince hemen geliyorsun buraya.
- İstersen hemen gelebilirim baba çünkü okuldan da atıldım ben.
Adam artık yere düşer ve öyle konuşur – Biz seni okuyor biliyorduk, baksana neler neler olmuş, dayını arıyorum seni alıp hemen Ankara'ya getiriyor.
Kız gülerek – Baba bunların hepsi bi şakaydı sadece bu sene sınıfta kaldım onu demek için aramıştım.
Babası derin bir oh çekerek – Canın sağ olsun güzel kızım boş ver, dersler de neymiş, seneye geçersin, senin o tatlı canın sağ olsun...