Kayserili, siyah sütyen almak için girmiş musevinin dükkanına!
Paranın kokusunu alan musevi, az kaldığını iddia ederek, tanesini 40 avro dan vermiş.
Kayserili, 6 tane alıp, bir kaç gün sonra tekrar dönmüş, bu sefer 2 düzine istemiş.
Bu sefer musevi tanesini 50 avrodan dan satmış. Aradan 1 ay gecmiş, gittikçe mal bulamayacağını sanan kayserili, geri kalanını 75 avrodan dan kapatmış.
Sonunda musevi merak edip, bu kadar sütyeni ne yaptığını sormuş ona!
Kayserili cevap vermiş:
- Bunları ikiye kesiyorum, minik takkeler yapıyorum, sonra da bunları musevilere tanesi 100 avrodan dan satıyorum.
Mehmet ile handan öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar. bir gün handan ve mehmet, mehmet’in annesini yemeğe davet ederler. mehmet’in annesi akşam yemeği süresince handan’ı uzun uzun süzer ve aslında handan’ın çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu, acaba aralarında ev arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup, olmadığını merak eder.
Aklını okumuşcasına mehmet annesine der ki: ne düşündüğünü biliyorum ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok. akşam yemeğinden sonra mehmetin annesi evine döner.
Aradan bir iki gün sonra handan der ki: mehmet, annen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum. mehmet yanıtlar: annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yine de kendisine bir mektup yazayım.
Oturur ve yazar:
Anneciğim, gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadın da demiyorum. Fakat konu şu ki: sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi kayıp.
Sevgiler oğlun mehmet.
Bir hafta sonra mehmet’in annesinden mektup gelir:
Sevgili oğlum: handanla yatıyorsun demiyorum, ama yatmıyorsun da demiyorum. Fakat konu şu ki:handan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba kasesini çoktan bulmuş olurdu.