Rahibeler hakkında fıkralar
İki genç rahip gecenin bir yarisi dusa girmek üzere soyunmuslar,İki genç rahip gecenin bir yarısı duşa girmek üzere soyunmuşlar, tam duşa girerken yanlarına sabun almadıklarını fark etmişler.
Rahiplerden biri giyinmeye gerek görmeden çıplak bir vaziyette sabun almak üzere üst kattaki odasına gitmiş.
İki kalıp sabunu alarak duşların olduğu alt kata koşmaya başlamış.
Yarı yolda bir bakmış ki karşıdan üç rahibe geliyor. Koridorda saklanacak yer yok, ne yapsın zavallı, hemen bir heykel ayağına yatarak, olduğu yerde hareketsiz dikilmiş.
Rahibeler çıplak rahibin önünde durmuşlar ve heykelin ne kadar gerçeğe benzediğini konuşmaya başlamışlar. Rahibelerden biri aniden uzanıp rahibin aletini çekiştirmiş. Bos bulunan rahibin elindeki sabunlardan biri yere düsmüs.
"Ah bakın" diye bağırmış çekiştiren rahibe, "bu heykel değil sabun otomatıymış..."
İkincisi bu tezin doğruluğunu test etmek üzere uzanıp aynı şekilde rahibin aletini çekistirmis, doğaldır ki zavallı rahibin elindeki ikinci sabun da yeri boylamış.
Üçüncü rahibe durur mu, o da asılmış. Tabii sabun yok. Bir daha çekiştirmiş.
Iıııh. Bir daha, bir daha, bir daha derken sevinçle haykırmış "yaşasın bana sıvı sabun geldi..."
Genç rahibelerden biri koşarak gelir ve bas rahibenin önünde diz çökerek;
"Değerli hemşire, sormayın başıma neler geldi ..."
"Neler geldi kızım ??"
"Arka bahçede çiçek topluyordum, nerden geldi bahçıvanın oğlu ortaya çıktı ve maalesef bana,,, "Tecavüz mü etti ?"
"Evet..."
"Himmmm, peki kızım sen simdi giт, mutfaktan bir limon al, kes ve suyunu iç.."
"Aaa, limon hamileliği önler mi ??"
"Hamileliği önlemez de, en azından sırıtmanı engeller..."
Peder john’un cumartesi gecesi banyo zamanı gelmiş, genç rahibe
Magdalene edwards, yaşlı rahibenin kendisine verdiği talimata uygun olarak banyo suyunu
Ve havluları hazırlamıştı.
Yaşlı rahibe, magdalene’ ye ayrıca, eğer kendine hâkim olabilirse,
Peder john’un çıplak bedenine bakmamasını fakat peder’in kendisine söylediği her şeyi
Yapması ve dua etmesi talimatını da almıştı.
Ertesi sabah, yaşlı rahibe magdalene’ye cumartesi gecesi banyosunun
Nasıl gittiğini sordu.
- "Ahh hemşire, rüyadaymışçasına kurtarıldım" dedi genç rahibe.
- "Kurtarıldın mı? nasıl yani? bu harika şey nasıl oldu ?’ diye sordu yaşlı rahibe.
- "Şey, peder john su dolu küvette yatıyordu. kendisini yıkamamı istedi.
O’nu yıkarken, tanrının cennetin anahtarını sakladığını söylediği, bacaklarının
Arasına doğru elimi itti.
- "Öyle mi yaptı?’ dedi yaşlı rahibe dümdüz bir sesle.
- "Ve peder john, eğer cennetin anahtarı benim kilidime uyarsa,
Cennetin kapılarının bana açılacağını ve kurtuluşumun ve ebedi huzura
Kavuşmamın temin edileceğini söyledi ve sonra peder john cennetin
Anahtarını kilidimin içine soktu."
- "Gerçekten mi ?’ dedi yaşlı rahibe daha da düz ve yavaş bir sesle.
- "Önce korkunç bir acı verdi, fakat peder john kurtuluşa giden yolun
Çoğunlukla ıstırapla dolu olduğunu, ama daha sonra tanrının
Güzelliğinin, içimi müthiş bir coşku ve zevkle dolduracağını söyledi.
Vee öyle oldu… kurtarılmak çok güzel bir duygu."
- "O namussuz şeytan!…. bana onun, cebrail’in borazanı olduğunu
Söyledi.. ve ben…. kırk yıldır, o borazanı üflüyorum!" dedi yaşlı
Rahibe.
3 rahibe kiliseye giderlerken her gun bir kuscu dukkaninin onunden gecerlermis. Dukkanin disarisinda kafeste bir papagan varmis, ve
Rahibeler ne zaman gecse bu papagan bagira bagira 3 renk soylermis,mesela bir sabah "kirmizi!beyaz!beyaz!", bir sabah "siyah!mavi!beyaz!" dermis, rahibeler bir anlam veremez gulup gecerlermis,amaaaa rahibelerden biri bir gun olayi cozmus.
- "Bana bakin!! Bu papagan biz o gun ne renk ic camasiri giyiyorsak o renkleri sayiyor!!!"
Oteki ikisi сок sasirmislar inanamamislar,ama hep birlikte emin olmak icin ertesi sabah ücü de siyah camasir giymisler,ve tahmin edin,papagan o sabah "SIYAH!!SIYAH!!SIYAH!!!"diye bagirmis…. Boylece olay
Iyice anlasilmisBunun uzerine rahibeler papagana oyun etmek icin ertesi sabah camasir
Giymeme karari almislar,yine yola cikmislar, kuscu dukkaninin onunden gecerken heyecan dorukta. Ve papaganin sesi duyulmus.
- "Kivircik! Kivircik! Duz!"