Kasabanın doğusunda, kıranlık, sisli ormanın içinde tiz bir çığlık yankılandı. Bardaki erkekler dışarı çıkıp ormana doğru baktılar. İçlerinden bazıları çığlığın geldiği yöne doğru koşmaya başladı. Gençlikleri ve içtikleri bira bunu yapacak cesüreti onlara vermişti. Koyu kıranlık, rutubetli, tekin olmayan gecede ıssız ormana daldılar. Bir kadın yerde baygın yatıyordu. Kadının niçin bayıldığı bir bakışta anlaşılıyordu. Ormanda bir şey bulmuştu. Kanlı bir ağaç gövdesinin önünde, yerde kımıltısız yatan bir şey. Bu şeyi gördüklerinde, ormana koşarak gelen cesur erkeklerden biri kendinden geçip yere yığıldı. İçlerinden bir tanesi elleşöyle yüzünü örttü. Bir diğeri bir ağaç gövdesine tutunup yere doğru eğildi ve zemini kaplayan ölü sonbahar yapraklarının üzerine kustu. Hepsi dehşete düşmüştü. Ne yapmaları gerektiğini bilemiyorlardı. Gecenin içinde bir puhu kuşu birdenbire öttü ve hepsi korkuyla irkildi. Buldukları şey bir bebek cesediydi. Vahşice öldürülmüştü. Katil, yavrunun ölü bedenine hiç saygı göstermemişti. Berbat etmişti ölüyü. Sivri ağaç dalları ve diğer söyler.
Ağacın gövdesinde bazı deri parçaları vardı. Kasaba halkı ertesi gün kasaba meydanında büyük bir toplantı düzenledi. Bebeği öldüren bu zalim, bu gaddar, bu barbar katil derHalıyakalanmalı ve işkenceler yapılarak, yakılarak öldürülmeliydi. fakat suçluyu nasıl bulacaklardı? Kimsenin bir fikri yoktu. Şimdilik, her gece kasabanın çevresinde nöbet tutulması, araştırmayı yürütmek için başkanlığını hakimle rahibin birlikte yürüteceği bir komite kurulması ve kadınlarla çocukların belli bir saatten sonra tek başlarına sokağa çıkmalarının yasaklanmasında karar kılındı. Belediye başkanı ateşli bir konuşma yaptı. Kurbanın ailesi intikaç istiyordu. Bebeğin annesi üzüntüsünden hasta olmuş, yataklara düşmüştü. Bebeğin babasının saçları bir gecede ağarmıştı. Küçük oğlunun ölü, parçalanmış bedenini ayık kafayla görmüştü adam. İntikaç istiyordu.
Kaç istiyordu. İkinci bebek ilkinin bulunduğu günden bir hafta sonra kayboldu. Kaybolan, nalbantın iki aylık torunuydu. Biri öğle vakti adamın evine girip çocuğu kaçırmıştı. Küçük kızın annesi o sırada su almak için kuyunun başına gitmişti. Döndüğünde beşik boştu. Çocuğun cesedini sekiz ayrı yerde buldular: Kilise, bir ahır, meyhanenin kapısının önü, belediye binasının önü ve orman. Parçalar farklı günlerde bulundu. Katil hergün bir parçayı kasabadaki belirli bir noktaya bırakıyordu. İnsanlar korku ve paranoya içinde yaşamaya başlamışlardı.
Her an her yerde karşılarına zavallı bir küçüğün bedeninden arta kalan kanlı bir et parçası çıkabilirdi. Çoğu bu yüzden korkunç kabuslar gördü.
Artık bu gidişe bir son verilmesi görekiyordu. Anneler çocukları için korkmaya başlamışlardı. İnsanlar diken üzerindeydi. Geceleri sokaklar bomboş kalıyordu. Meyhaneye bile yalnızca bir iki eski müdavim, bir iki ayyaş ve bir de ‘hiçbir şeyden korkmayan' ‘cesur' gençler geliyordu.
Fakat kasaba halkı korku ve tedirginlikten çok öfke ve nefret duyuyordu.
Katil ne yapıp edip bulunmalıydı. Bir cadı avı başladı. Katilin bir cadı olabileceği ihtimali zaten daha en başından beri gözönünde tutuluyordu. Bunun resmiyet kazanması ve adının konmasıysa nöbetçilerin bazı ipuçları, şehrin dört bir yanına dağılmış bazı gizemli işaretler bulmasından sonra oldu. Önce bir ahırda esrarengiz bir çömlek bulundu.
Bu çömlek, içinde bazı bitkilerin dövülerek ezilmesinde kullanılmıştı.
Çömleği bulan nöbetçi onu kokladıktan sonra derin bir uykuya dalmıştı.
Doktorun ve rahibin adamı uyandırmak için harcadığı tüm çabalar boşa gitti. genç adam komadaydı. Ağaç dallarında esrarengiz ipler bulunmaya başlandı. Hiç kimse bu ipleri çözmeye cesaret edemedi. Kasabanın çevresinde, dört bir yanda ağaçlara bu ipler düğümlenmişti. Kasabadaki fare ve sıçan nüfusunda gözle görülür bir artış olmuştu. Sıçanlar ürünü talan ediyor, eşyaları kemiriyor, hatta küçük hayvanları öldürüyorlardı.
Küçük hayvan ölülerine kasabanın her yerinde rastlanıyordu. Bunların tümünün sıçanlar tarafından öldürülmediği de belliydi. Bir sabah bir belediye görevlisi işe gitmek için kasaba meydanından geçerken meydanın tam ortasındaki bir şey dikkatini çekti. Yanına yaklaştığında bunun, birbiri ardına konulan taşlarla yere çizilmiş tuhaf bir şekil olduğunu gördü. En sonunda, ilk cesedin bulunuşundan tam iki hafta sonra küçük bir kız çocuğunun daha kaybolması bardağı taşaran son damla oldu. Bu küçük kız hiçbir zaman bulunamayacaktı. Kasaba halkı o gece yine meydanda toplandı. Çok sıkı önlemler alınması karara bağlandı. İnsanlar çocuklarını asla yalnız bırakmayacaklardı. Tüm evlerde arama yapılacaktı. Şüphelenilen herkes gözaltına alınıp sorgulanacaktı.
Komiteye bu konuda geniş yetkiler tanındı. Komitenin emrindeki askerlere karşı koyan herhangi biri zor kullanılarak yakalanacak, kaçmaya çalışan olursa emir beklemeden vurulacaktı. Bir gün sonra araştırmalar başladı.
Bütün evler didik didik aranıyor, genç erkekler ve kızlar sorguya çekiliyordu. Şehrin saygın ailelerinden ve asillerden pek fazla gözaltına alınan olmadı. Yalnızca genç olanları mahkeme salonunda sorguya götürüp, zararsız bir iki soru sorduktan sonra serbest bırakıyorlardı. Hakimin, rahibin ve belediye başkanının evleri aranmadı bile. Öte yandan, yoksul halkın arasından oldukça Yaşlı olmalarına rağmen gözaltına alınanlar olmuştu. Bunların başında da yabancılar geliyordu. Kasaba halkından olmayanlar. Yaşlı bir dilenci kadın. Gece gündüz içen bir ayyaş. İşsiz güçsüz bir adam. Kasabanın delileri. Kör bir çalgıcı. Sorguların başlamasından sekiz, ilk cesedin bulunmasından tam yirmi üç gün sonra katil bulundu. Katil, bir avukatın evinde çalışan genç, sarışın bir hizmetçi kızdı. Her şeyi itiraf etti. Zaten uzunca bir süredir bu kızla ilgili pek çok söylenti dolaşıyordu. Arkadaşları hizmetçi kızı uçarken gördüklerine yemin ediyorlardı. Odasında esrarengiz kitaplar bulundu. Bunların çoğu din dışı, müstehcen söylerdi.
Bazı kitapların içinde büyü tarifi olduğunu sandıkları bazı tarifler de vardı. genç cadı çocukları nasıl öldürdüğünü anlattı. Kasabada görülen tüm tuhaf işaretlerden de o sorumluydu. Ağaçlardaki düğümler, kasaba meydanındaki lanetli taşlar, küçük hayvan ölüleri, hepsi onun eseriydi.
Neden şöyle bir şey yaptığını sorduklarında yüzünde esrarlı bir gülümseme belirdi. Cevap vermedi. O an hakim kendini tutmasa bu genç kızı boğazlayıp öldürebilirdi. En şüpheci olanların bile bu kızı tanıyan diğer hizmetçi kızlardan herhangi biriyle konuştuktan sonra katilin o olduğuna dair en ufak bir şüphesi dahi kalmıyordu. Bu yoksul ve dürüst kızlar onun bir cadı olduğuna ve onu uçarken, geceyi renklere bürüyüp havada yüzerken gördüklerine İncil'e ellerini basıp yemin ediyorlardı.
Gözlerinde korku dolu bir bakış vardı. Doğruyu söyledikleri her hallerinden belliydi. Cadının odasında tuhaf bitkiler bulundu. Bunlardan birini koklayan genç bir asker bayıldı. Arkadaşlarının onu uyandırma girişimleri sonuçsuz kaldı. Ahırda çömleği bulan genç nöbetçinin daldığı uykunun aynıydı bu! Bu kanıt, geride kalan son şüpheleri de sildi.
Datura stramonium. Cadının bahçesinde buldukları çiçeğin adı işte buydu.
Kızın kendi gibi güzel. Zehirli, lanetli, gaddar! Bu lanetli çiçeği bir meşaşöyle tutuşturup yaktılar. Onu yetiştiren cadıyı da aynı son beklemekteydi! O gün kasaba meydanı bir bayram yeri gibiydi. Sonunda adalet yerini buluyordu. Zavallı bebeklerin hain katili, bu zalim, bu adi şıllık, cehenneme gidecekti! İntikaç günüydü bugün! Kardeşlerim.
Hallelujah! Tek bir endişeleri vardı. Tek bir korkuları. Bu cadının bir büyü yapıp ellerinden kurtulması. İplerini çözüverip, uçup gitmesi.
Hakkın yerini buİmaması. Ve bu lanetin sürmesi. Rahip cellatlara şöyle tembih etmişti:
"Cadının gözlerine bakmayın. Sizi büyüler ve siz de ona acımaya başlarsınız. "
"Sakın gözlerine bakmayın!"Korktukları tek şey buydu. Olan da bu oldu! Cadı, o gün onun idam edilişini seyretmek için toplanmış bulunan kalabalığın gözleri önünde uçup gitti ve gözden kayboldu: Hizmetçi kızı. Yaktılar! Küle döndü kız. Bedeninden arta kalan kül, rüzgarla havaya savruldu. Ve uçup gitti. Saatlerce süren işkencenin ardından, cellat meşaleyi yakmış ve saman yığınını ateşe vermişti. Hizmetçi kız oracıkta çığlık çığlığa can verdi. Halkın zafer nidaları ve haykırışlar alacakıranlığı doldurdu. Sonunda bitmişti!
Kurtulmuşlardı! O musibet, o illet şey, o cehennem kaçkını yaratık artık bir daha asla onları rahatsız edemeyecekti. Masum bebeklerin kanına göremeyecekti. Gitmişti. Hakimin ve askerlerin çevresini saran halk, delice onların lehine tezahüratlar yapıyor, onları alkışlıyor ve kutluyordu. fakat hakim ve mahkeme aslına bakılırsaşöyle çok da büyük bir başarı göstermiş sayılmazdı. Sonuçta üç küçük çocuk öldürülmüş ve iki genç asker de lanetli bir uykuya dalmıştı. Ayrıca hizmetçi kız da aslında masumdu! Sorgulama sırasında her şeyi, işkenceye bir son versinler diye itiraf etmişti. O gün şehir meydanında genç ve masum bir kızı yaktılar! Sonra da onun küllerinin doldurduğu havayı içlerine çekip "Adalet!"diye haykırdılar. Dünya'nın her yerinde. Yaptıkları hala budur. Not: Katil rahipti.
Nasrettin Hoca, her akşam yatarken:
- "Ya Rabbi! Yüz altın isterim. Doksan dokuz olursa almam" derdi.
Hocanın bir de Yahudi komşusu vardı. Her akşam, Hoca komşunun bu şekil dua ettiğini duyunca Hocayı denemeye karar verdi. Bir akşam yine Hoca duasını bitirip sonunda da:
- Ya Rabbi! 100 altın isterim, 99 olursa almam" demeye başlayınca daha evvel damın başına çıkan Yahudi bacadan aşağı altınları teker teker atmaya başladı. Hoca efendi hemen ocağın başına koştu ve gelen altınları almaya başladı. Hoca 100 altın istiyordu ama, altınların sonu 99 olunca kesildi. Daha evvel:
- "99 olursa almam" diyen hoca:
- "99'u veren Allah 100'ü de verir, aza şükretmeyen çoğu bulamaz" dedi ve altınları keseye doldurdu.
Hocaya altınları döken Yahudi sabırsızlıkla sabahın olmasını beklemeye başladı. Sabah oldu, Yahudi alelacele hocanın kapısını çaldı ve:
- "Hocam akşam altınları bacadan ben atmıştım. Bir şaka yapayım, dedim. Bakalım hoca efendi sahiden almayacak mı? diye denemek istemiştim" falan diyerek altınları geri istedi.
Hoca merhum:
- "Ne münasebet canım! Sen bana Allah tarafından altın atıldığını duydun ve hemen açıkgözlük yapmak istiyorsun. Ben senden altın falan istemedim, ben Allah'tan istedim, O da verdi" deyince Yahudi ne yapacağını şaşırdı, doğru kadıya varıp hoca merhumu şikayet etti. Nasrettin hocaya gelip:
- "Mahkemeye gideceğiz" deyince, hoca:
- "Giderim ama, altıma bir at, sırtıma bir kürk isterim" dedi. Yahudi çaresiz bunları kabullenip bir at, bir de kürk aldı hocaya.
Beraber kadının huzuruna çıktılar. Yahudi derdini anlattı:
- "Benim paralarımı vermiyor" dedi. Kadı, hoca merhuma:
- "Ne diyeceksin bu iddialar karşısında?" diye sordu. Hoca merhum:
- "Kadı efendi, bu adam yalancının tekidir. Bana para falan vermedi. Bu adam korkuyorum biraz sonra dışarıdaki ata bile 'benimdir' diyecektir" dedi.
Yahudi'nin gözleri bir karış açık:
- "Evet, kadı efendi. Dışarıdaki at da aslında benim" dedi. Hoca merhum:
- "Görüyorsun değil mi kadı efendi? Ben ne dedim, korkarım şu sırtımdaki kürke bile sahip çıkabilir. 'O da benimdir' diyebilir. Bu adam bu kadar yalancı ve düzenbazdır" dedi. Yahudi heyecanla:
- "O da benim kadı efendi. Ben verdim buraya gelirken onu" dedi. Hoca Merhum:
- "Ben demedim mi Kadı efendi?" dedi.
Kadı Yahudi'nin haksızlığına hükmetti. Yahudi mahkemeden eli boş döndü tabii. İkisi bir yola çıkıp gitmeye başladılar. Hoca atta, Yahudi yürüyor. Hoca merhumun oyunu burada sona ermişti:
- "Al atını, kürkünü ve paralarını. Ben senin malına sahip olacak değilim. Fakat bundan sonra sakın kendini Allah yerine koyayım deme" diyerek adama biraz da akıl verdi.
I Love You I Love You Do You Love Me Yes I Do Umit Besen hizla İngilizce ögrenmeye baslayan bir irka yapabilecegi en büyük zalimligi yapmis, bu sarkiyi peydah etmişti. Caddelerde, sokaklarda kekolar arabalarından bu yaraticilik örnegi sarkiyi bangirdatir ufacik olmamiza rağmen agiz dolusu kuİmamizi saglarlardi. O dönemde, es kaza bir turist ile tanisirsam bu sarkiyi nasıl açiklayacagimi kara kara düsünürdüm. Yillar sonra yabanci bir hanım ile sohbet ederken bu sarki aklima gelmisti.
Kendisine şöyle bir sarkinin var olduğunu anlatıp, sözlerini söyledigimde bana sadece "I Dont believe You"(Hadi Len) demisti. Çiki Çiki Baba Sarki sözlerinin illede bir manası olmasi görekmez, düsüncesinin bayrak tasiyan örnegi oldu. Aynen söyleydi: Çiki çiki baba.
Aynı ayni yaba. Feli feli kuuli. El fakiri yaba. Oyyyy oyyyyy oyyyy.
Ulan ne isti be. Memisler Topaloglu. şimdi buşöyle bir adamdi ki ceketinin rengine uysun diye saçini boyamaktan çekinmezdi. Uzayliydi, "Uzaydan gelmedik ki, dünyaliyiz biz" diye sarkisi vardi. Bir de "Memisler"adli sarkisi vardi. Duydugumuzda gülmekten yarilarak ikiye ayrilmistik. Sözleri şöyle bir şeydi Sanırım: Elmaları yemisler, Seftaliyi yemisler, Gülmüsler eğlenmisler, Güllü kizi yemisler, Lambaya püf demisler, nasıl etti bu isi, Tebrik ettim memisi. diye sürüp gidiyordu. Inanilmazdi, onu aiçecek sevmis, bagrimiza basmistik. Hayat bayram Olsa "Bütün dünya buna inansa, bir inansa" gibi hayaller içeren bir sarkidir. Aslinda sözleri gayet iyi niyetli, barisçidir, fakat haddinden fazla ve sahtekaç bir iyimserlik tasir. Üstelik melodisi çok basittir ve kolaylikla sinir bozabilir. Hala heryerde çalinir ve insanlar elele tutusarak bu güzel dilekleri tekrarlarlar. Bu gibi durumlarda yavasça masadan kalkarak tuvalete dogru yol almayi yeglerim. "
Hocam nereye? El ele tutussak, birlik olsak" diyenler olduğunda:
"Ya iyi diyosun da çok sikistim bilader. El ele tutussak ama prostat olmasak" gibi manasız cümleler kurarak sivisir, sarki bitene kadar ortama geri dönmezdim. Çikinti bir adam olmak degildi niyetim ama masada el ele tutusarak "Insanlar tutussa, kardes olsa" diye avaz avaz bağıran bu insanların, bar ortamindan çikaç çikmaz "Vay it sipasi benim arabayı sikistirmis. Hüleaynn ancuk kafali ileri alsana lan" diyerek söz konusu kisilere kafadan dalmasi ne kadar isabetli daaranmis olduğumu anlatirdi bana. "Bütün dünya hizla sallansa, hayat aaran olsa"
Diye mirildanarak yol alırdim kıranlikta. Serseri Hayatta ne oglunun ne de kendinin ne is yaptığını anlamadigim Selçuk Ural söylerdi bu sarkiyi. Aksi gibi sarki adamın delikanlilik dönemlerine de denk gelmemisti. Kocaman adama kaç yikama bir kot Takım giydirmisler, bu sarkiyi şöyletirlerdi. Sözleri aynen söyleydi: Serseriyim. Ah serseri. Okur yazar ve sevimli. Biraz çapkin, biraz deli. Ama sevecen bir serseri. Ulasilmak ve onikiden vurulmak istenen mantik Sanırım suydu:
"Serseri erkekler kizlari cezbederler. Ama eli mustali sokaç serserileri degil. Sevimli, hayati 9 - 5 tadinda Yaşamayan, genç mizaçli. "Yani kısaca bir Mickey Rourke tipi erkek anlatisiydi. Gelin görünki koca serserilik felsefesi bizimkilerin dilinde "okur yazar bir sevimli" Haline gelmisti. Çok yasayin. Bir Aslan Miyav Dedi "Bir aslan miyav dedi. Minik fare kükredi. Fareden korktu kedi. Kedi pir uçuverdi. "Türk çocuklarının Kayahan'a emanet edildigi bir dönem. Hazret lütfedip Cumartesi sabahlari bi çocuk programi yapiyo.
Hesapta olaylar gelecekte bi uzay gemisinde mi ne geçiyo, ufak tefek çocuklar tulumlarla ortalikta dolaniyo, koskoca pop yildizi kartondan yapilma "TRT robotlariyla"muhatap olmak durumunda kaliyo. Romantizmin çökmek bilmez kalesi gazi almis ya, sabah akşam bi tarafından çocuk sarkilari çikariyo. Bereket hepsi gömüldü gitti tarihin tozlu sayfalarına. Hiç girmeyelim, bu konu burda kapansin. Horozumu Kaçirdilar Bakın bu sarki beni her duydugumda korkutmustur. Ulan şöyle hiyar çocuk sarkisi olur mu? Horozu kaçiriyorlar, damdan dama uçuruyorlar, bi de suyuna pilav pisiriyorlar. Magdur sahis da olaylari bir bir müsahede ediyor, sonra kafayi yiyip, kaçirilmis, suyuna pilav pisirilmis horoza "
Geh bili bili" diyor. Polise, kolluk kuvvetlerine olan güvenim ilk bu sarkida sarsilmisti. Demek ki bi gün herifin biri beni de kaçirabilir, suyuma pilav pisürebilir ve pilavdan yiyebilirdi. Terör sarkisiydi.
Umarim yoktur artik. Abone Su anda Kral TV'nin elinden ne çekiyorsanız, iste bu yüzdendir dostlar. İlk Türk pop sarkisi degildi elbet ama bu günkü tarzi yakalayan ve gelişmesini saglayan ilk sarkiydi. Sarisin, hafif toplu, genç bir kiz tellerin arkasından, Aboneyim abone.
Biletlerim cebimde. Balli lokma tatlisi. Aman hadi Hayırlisi. " diye bağırarak fitili atesledi. Kötü sesli bu genç kizin İsminin Yonca olduğunu ögrendigimizde hafizamizi zorlamis ve Devekusu Kabare'de geçirdigi günleri animsamistik. Demek ki bu kiz bir sekilde söhret olmayi kafasina koymustu, oldu nitekim. Sarkici oldu. Evet oldu. Habolo.
Habolo sobolobo, habolo humbaa. Habolo sobolobo habolo humbaa. Eee bu nasıl sarkidir, ne eder, ne anlatir hiç anlamadım. Anlamaya çalışmicamda. Manyakmiyim ben ya! Du ben sena anlatayim. Bu (Insallah yanilmiyorum) Yonca Evcimik'in, "Saat 9. 15 vapurunda. Onu gördüm karsimda. Dizlerimi titretti. Maymun oldum galiba. " diye baslayan ve aynı sekilde devam eden bol renkli bir sarkiydi. Klibinde tahta çubuklarla yürüyen saklabanlar, palyaçolar filan vardi. Daha da berbat bir şey söyleyeyim mi ben size bu sarki hakkinda: Severdim. Yonca Evcimik'in o sarkisinda abolo sobolobo falan yoktu. O senin dediğin söyleydi: Okayi yamasika kombambaa kombambaa. Okayi yamasika kombambaa kombambaa. Niye hatirliyorsam? Habolo sobolobo şöyle devam eder:
"Bir, ki, uç, dört basladi. Hemen şimdi basladi. Sarkimiz Marsındiz. "
Galiba benim kafam göreksiz bir sürü bilşöyle dolu. Honki Ponki Bir tane hit vardi, Çiki çiki baba'dan evvel, nasıl unutulur? Senay'in söyledigi:
Honki ponki torino. Calona вiмво boriro. Mitsubisi hibobo kozizo. Çiki çiki sayne tiki tak toooooook. Ah be abicim. Cüceler "Cük cük cücelerim, menim güççük cücelerim, tarlalarda boy atasiz, ananiza tez çatasiz"
Diye sözleri vardi. Fantastik ögeler içeren bir halk türküsüydü. Çok meshur olmustu. Törkis Kovboylar "Ooo ooo çekilin yoldan vahsi batidan geliyorlar. Amerikanlar eskidi bunlar Törkis kovboylar, diye bir sarki yazsana" deseler bana, zevk ile yazardim, ama çikip okumazdim. arkadaşım eşek Baris Manço'nun "arkadaşım Essek" diye bi sarkisi vardi. arkadaşım es, arkadaşım sek, arkadaşım esseeekkk. Bu nakarati idrak etmem uzun zaman almisti. "Arkada Simsek"ne alakaç ne simsegi, ne manasız sarki, diye gıcık olmustum. Halbuki ne salakmisim. Biraz hatırlatip keyfinizi yerine getireyim mi? Sari kiz minik buzagiyi sütten kesti mi. Kuzularla oglaklar tepisiyor mu. Gizli Not: Yaziyi okuyan her iki kisiden biri sarkiyi söylemeye baslamistir. Eminim. Barmen Minik Barda durur barmen minik sise elindeeeee. Biz çalarız o durmaz hep oynar yerinde. Ya bu nasi sarkidir? Barmen niye minik? Yoksa barmenin lakabi mi minik? Hakaç abim, Peker abim. nasıl bir ruh hali içindeyken yaptin sen bunu? Çile Bülbülüm Iste klasik bir sazli sözlü eğlence yeri sarkisi. Ayilarin kendini göstermesi için de bire bir. Sarki başlar baslamaz grup kendi içinde göz temaslariyla bulusur, "Allah"kismi gelince insanliktan çıkmak üzere anlasir. Bakiniz şimdi sarkicimiz söylüyor:
Çileeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee AaAaAaAaAhhh Aaaaahh Çile Bülbülüm. ALLAHHHHHH Be hey ne oluyor!? Yahu bir adabi olmasin mi? Melodiye, besteye katkisi olmasin mi? Özellikle erkek vatandaslarimiz çok yapar bunu, aman korumanin ne alemi var; sırf erkekler yapar. Tüm eğlencelerimiz nasıl basitlesiyorsa, bu "Allah"bölümü deşöyle ayilasiyor iste. Adam gibi adamlarin bulundugu bir grupta bu sarkiyi söyleyiniz, aksi takdirde uzak durunuz. Bir de "Allah"kİsmini kaçirip bir saniye sonra bağıranlar vardir ki, "Yallah"
Diyip kafa koyulmalidir. Bakkal Amca şimdi dikkatle inceleyelim:
- Bakkal amcaa. Bakkal amca - Ne var? (Bakkalin zaten sesi boru gibi, bi de "Ne var" diyo. Tam ayi. ) - Unin var mı? - Var var. (Herif direk uyum sagladi. ) - Sekerin var mı? - Var var. (Kesin embesil) - Yagin var mı?
- Var var. - Ne duruyorsun? - Ne yapayim? (Dayanamayacagim ya. "Ne yapayim" diye soruyo çocugun pipisini koparacagi yerde. ) - Helva yapsana. Helva yapsana. Allah bütün Mahmut Tuncer'leri affetsin.
Adamı, vergi dairesine çağırmışlar. Yanında bütün defterlerini ve hesaplarını da getirmesini istemişler. Adam korku içinde, mali danışmanına gitmiş. Sormuş:
- "Vergi dairesine giderken nasıl giyineyim? Ne tür bir izlenim bırakırsam, bana daha az vergi cezası keserler?"
Mali danışman öğüt vermiş:
- "En eski elbiselerini giy. Yoksul, muhtaç bir görüntü ver ki, sana az ceza kessinler."
Adam güvenemeyip, bir de avukatına danışmış. Avukat, mali müşavirin tam tersi bir öğüt vermiş:
- "En yeni, en pahalı elbiseni giy. Güvenli, kendinden emin bir görüntü ver ki, az ceza kessinler vergiciler."
Adamı bu öğütler tatmin etmemiş. Aklına güvendiği, filozof bir arkadaşına aynı soruyu sormuş. Bu akıllı arkadaşı şöyle bir hikaye anlatmış:
- "Bir gelin, zifaf gecesi ne giymesi gerektiğini bir arkadaşına sorar. O da, gırtlağa kadar kapalı, koyu renk bir gecelik giymesini tavsiye eder. Bir başka arkadaşı ise, dekolte, şeffaf bir gecelik giymesini söyler."
Vergi dairesine giderken ne tür bir elbise giymesi için arkadaşından öğüt bekleyen adam, bu hikayeyi dinledikten sonra sorar:
- "Zifaf gecesi ne giyeceğini bilemeyen gelinle, vergi dairesine giderken ne giyileceğini soran benim aramda ne gibi bir ortak yan var ki?"
Adamın akıllı arkadaşı gülerek, izah eder:
- "Ne giyersen giy, başına gelecek şey aynıdır."
Filler günde ortalama 2 saat uyurlar. - Amerika'da 58 milyondan fazla köpek vardir. - Hastalanmayan tek hayvan köpek baliklaridir. - Köpek baliklarının kansüre karşı bagışıkligi vardir. - Timsahlar derine batabilmek için tas yutarlar. - Bir istakoz 7 senede ancak yarim kilo alabilirler. - Penguen yüzebilen fakat uçamayan tek küstur. - Atların insanlardan 18 tane daha fazla kemigi vardir. - Büyükçe bir yunus günde 2 ton yiyecek tüketir. - Sivrisinek insanların ölümüne en fazla sebep olan hayvandir. - Bir inek hayatı boyunca yaklaşık 200. 000 bardak süt üretir. - Mavi balinanin agirligi 22 ayda 26 tona kadar ulasir. - En hızlı büyüyen hayvan mavi balinadir. - Bir karinca kendi agirliginin 50 kati agirligi kaldırabilir. - En hızlı kara hayvani çitadir. Hizi saatte 95 km'ye ulasabilir. - En hızlı balik yelken balığıdir. Hizi saatte 109 km'ye ulasabilir. - En hızlı kus bogazli kirlangiçtir. Hizi 3 saniyede saatte 128 km'ye çikabilir. - Mavi balinanin çikardiği ses 850 km öteden duyulur. - Mavi yunusların kalbi dakikada sadece 9 kere atar. - Suaygirlari su altında dogar ve dogar dogmaz yüzebilirler. - Hayvanlar alaminde sadece domuzlar günesten yanabilir. - Suaygirlari agizlarını 120 cm açabilirler. - Bir pire kendi boyunun 150 kati yükseklige ziplayabilir. - Son 4000 sene içinde herhangi bir yeni hayvan evcillesmemistir. - Karincaların koku alma kabiliyeti en az köpekler kadar gelismistir. - Insanlari parmak izinden, köpekleri ise burun izinden tanimak mümkündür. - aynı parmak izi gibi her insanin dil izi de farklidir. - Hİmamböcekleri yaklaşık 250 milyon yildir hiçbir degişime ugrİmamıslardir. - Balinanin derialtı yagindan sabun, güzellik kremi, margarin elde edilir. - Vampir yarasaları hayvanların kanini emer ve günde 1 çorba kasigi kanla doyar. - BilgisaYaşlı uğraşmak gözleri bozmaz, sadece yorar. - Dünyadaki işi 1900 yılından itibaren 0, 7 derece artti. - Yunusların beyni insanlarınkinden büyüktür. - Yanlis dereceli gözlük gözü bozmaz. - Insan, ömrü boyunca 20 kg toz yutar. - Kibrit kutusu kadar bir altın, bir tenis kortu büyüklügüne kadar inceltilebilir. - Peru'da hiç umumi tuvalet yoktur. - 600 tane bitki cinsi etyiyendir. - 60 yaşında, insanlar tat alma duyularının %50'sini kaybederler. - El tirnaklari ayak tirnaklarından 4 kaç daha hızlı büyürler. - Gülmek için 17, surat asmak için 43 adaleye ihtiyaç vardir. - Beynin %85'i sudur. - Dünyada en çok kullanılan isim Muhammed'dir. - Eskimolar buzdolaplarını yiyeceklerin dolmamasi için kullanırlar. - Fare bir deveden bile daha fazla süre susuz kalabilir. - Kendi dirseğini yalamanin imkansiz olduğunu - Ördeğin vakvaklamasının yankı yaratmadığını ve bunu kimsenin açıklayamadığını ? - Yaşamın boyunca uyku sırasında yaklaşık 70 böcek ve 10 örümcek yiyecegini - İdrarın zifiri kıranlıkta parladığını ? - Eğer çok şiddetli hapsirirsan, kaburgalarından birini kirabilecegini ? - Hapsirmayi engellemeye çalışırsan, başındaki veya boynundaki damarlardan birinin yirtilabilecegini ve olebilecegini ? - Hapşırdığın sırada gözlerını açık tutmaya calışırsan, yerlerinden fırlayabileceklerini ? - Domuzların vucut yapılarından dolayı hiçbir zaman başlarını yukarı kaldırıp gökyüzüne bakamadıklarını? - Dünya nufusunun %50 sinin hiç telefonla konuşmadığını ? - Farelerin ve atların kusamadıklarını ? - 1 saat suşöyle kulaklikla birşey dinlemenin kulaktaki bakteri sayisini %700 arttirdiğini ? - Çakmagin kibritten önce bulunduğunu ? - Parmak izleri gibi dil izlerinin de her insan için benzersiz olduğunu ? - bu yazıyı okuyan insanların %75 inden fazlasinin, dirseklerini yalamaya çalışacaklarını - Hapşırdığınız Zaman Kalbinizde Dahil Olmak üzere Bütün Vücut Fonksiyonlarınız Bir An İçin Durur. - Filler Zıplayamayan Tek Memelilerdir. - Zürafaların Ses Telleri Yoktur. - Zürafalar 35 Cm Uzunluğunda Siyah Bir Dile Sahiptirler. - Kangurular Geri Geri Yürüyemezler. - Kelebekler Ayaklarıyla Tat Alırlar. - Kadınlar Erkeklere aranla 2 kaç Fazla Göz Kırpar. - İnsan Vücudundaki En Güçlü kaç Dildir.
- Gözleri Açık Tutarak Hapşırmak İmkansızdır - İnsan Elinde; En Yavaş Uzayan Tırnak Baş Parmağınki, En Hızlı Uzayan Tırnak İse Orta Parmağınkidir. - Eiffel Kulesinin Tepesine Çıkana Kadar 1792 Basamak Vardır. - İnsan Saçı 3 Kilo Ağırlık kaldırabiçecek Esnekliktedir. - Bir Erkek Hayatının Ortalama 3350 Saatini Tıraş Olmak İçin Harcar. - Yataktan Düşerek Ölme Olasılığı 2 Milyonda 1'dir. - İnsanlar Vücutlarında 300 Adet Kemikle Doğuyorlar Ama Yetişkin oldukçarında Bu Sayı 206'ya Düşüyor. - Bir Karınca Kendi Ağırlığının 50 Katı Ağırlığı kaldırabilir. - üzerinde barkot olan ilk ürün Wrigley cikletti. - Yilda 2500 solak sag elini kullananlar için yapilan ürünler yüzünden ölüyor. - Empire State binasinda 10 milyondan daha çok tugla var. - Canli gömülme korkusuna "Taphephobia" denir. - Timsahlar eski disleri yenilemek için yeni dis üretir. - kadınlarının goguslerinin yüzde 70 yagdir. - Günes Dünyadan 330, 330 kaç daha büyüktür. - Clinophobia yatak korkusudur. - Kirpiler suyun üzerinde batmadan kalırlar. - Kaydedilen en uzun Tavuk ucusu 13 saniyedir. - Kedi sidiği kıranlikta parlar. - Dünyadaki beyaz karincaların toplam agirligi insanların 10 katidir - Bir insan hayatında ortalama 6 örümcek yutar. - Elekrikli sandalye bir Disçi tarafından icat edildi. - Bütün Yeldegirmenleri saatin ters yonunde döner.
Irlanda'dökülür hariç - Cicekli bir bitki bir milyar polen sacabilir. - Ortalama bir kirpinin kalbi saatte 300 kere atar. - Develerin gözlerini kumdan korumak için 3 göz kapagi vardir. - Eseklerin gözleri dört ayaklarını da görebilecek şekildedir. - İnsan disleri kaya kadar serttir. - Eski Misir'lilar tastan yapilmis yastiklarda uyurlardi. - Bir hipopotam agzini 1. 2 metrelik bir cocugun sigacagi kadar acabilir. - Dünya yaklaşık 6, 600, 000, 000, 000, 000, 000, 000 tondur. - Hİmambocegi kafasi koptuktan sonra haftalarca yaşar, en sonunda açliktan ölür - Her pul yalayisinizda 0. 1 kalori alırsiniz. - Ortalama bir insan yilda 1460 rüya görür. - Her 4 Amerikalı'dan biri Tv de gözükmüstür. - Amerika'nin Omaha ve Nebraska eyaletlerinde kilisede yellenmek, gaz - çıkartmak ve hapsirmak kanuna aykiridir. - Dogduğunuzda 300 kemikle dogarsıniz daha sonra bu sayi 206 ya iner. - Insanlardaki legen kemikleri betondan daha sağlamdir. - Amerikalıların 7% si Amerikan milli marsınin ilk 9 kelimesini bilmezken Kanada milli marsınin ilk 7 kelimesini bilir. - Kanadaliların 5% i Kanada milli marsıninin ilk 7 kelimesini bilmezken Amerikan marsınin ilk 9 kelimesini bilir. - Yilda 10000 kus cama carptıktan sonra ölmektedir. - Florida eyaleti Ingiltere'den büyüktür. - Dünya üzerinde bir milyon hayvan türü Yaşamaktadir. - Bir zamanlar Izlanda'nin bir sehrinde köpek beslemek yasaktı. - Kalbiniz günde 100000 kere atmaktadir. - Thomas Edison, ampulun mucidi, kıranliktan korkardi.
* Dünyadaki fotokopi makinelerinde meydana gelen arizaların %23 unun, makinenin ustune oturup kendi popolarının fotokopisini cekmek isteyen insanlar sayesinde meydana geldigini? İnsan Elinde; En Yavaş Uzayan Tırnak Baş Parmağınki, En Hızlı Uzayan Tırnak İse Orta Parmağınkidir. Eiffel Kulesinin Tepesine Çıkana Kadar 1792 Basamak Vardır. İnsan Saçı 3 Kilo Ağırlık kaldırabiçecek Esnekliktedir. Bir Erkek Hayatının Ortalama 3350 Saatini Tıraş Olmak İçin Harcar. Yataktan Düşerek Ölme Olasılığı 2 Milyonda 1'dir. İnsanlar Vücutlarında 300 Adet Kemikle Doğuyorlar Ama Yetişkin oldukçarında Bu Sayı 206'ya Düşüyor. Bir Karınca Kendi Ağırlığının 50 Katı Ağırlığı kaldırabilir. Filler Zıplayamayan Tek Memelilerdir. Zürafaların Ses Telleri Yoktur. Zürafalar 35 Cm Uzunluğunda Siyah Bir Dile Sahiptirler. Kangurular Geri Geri Yürüyemezler. Kelebekler Ayaklarıyla Tat Alırlar. Kadınlar Erkeklere aranla 2 kaç Fazla Göz Kırpar. İnsan Vücudundaki En Güçlü kaç Dildir. Gözleri Açık Tutarak Hapşırmak İmkansızdır. Hapşururken Burnu yada Ağızı Kapamak, Felçe Neden Oluyor. Ayı inlerinin girişleri her zaman kuzeye bakar. değerli taşların çoğu birkaç elementten oluşur, sadece pırlanta tamamen karbondan oluşur. Kedilerin beyninde 32 adet kaç vardır. Bukalemunların dilleri, vücutlarından iki kaç daha uzundur. Global ısınma yüzünden yükselen deniz seviyesi 2050 yılında Shangai ve deniz kıyısındaki diğer cin şehirlerinde büyük sellere neden olacak. Bu sellerde 76 milyon kişi evsiz kalacak. Üzerinde barkodu olan ilk ürün Wrigleys marka sakızdır. Kereviz yerken harcanan kalori, kerevizin içindeki kaloriden daha fazladir. Sümüklü böceklerin dört tane burnu vardır. Bir devekuşunun gözu beyninden büyüktür. İnek sütünün pH değeri 6'dır. Bir timsahın gözlerinin arasındaki mesafe, ayaklarının büyüklüğüne eşittir. Dalmaçyalılar gut olmayan tek köpek cinsidir. Hipopotamlar insandan daha hızlı koşarlar. Meşe ağaçları elli yaşına gelmeden meşe palamudu üretemezler. Aslanlar bir günde 50 kez sevişebilirler. İnsan elinde, en yavaş uzayan tırnak baş Parmağınki, en hızlı uzayan tırnak ise orta parmağınkidir. Hawaii alfabesinde sadece 12 harf bulunmaktadır. Güney Kore başkenti Seul, Kore dilinde "başkent"anlamına gelmektedir. Kanada, Kızılderili dilinde "büyük koy"anlamina gelmektedir. İngilizcedeki Wendy ismi, Peter Pan hikayesinde kullanılmak üzere uydurulmuştur. Avustralya'daki tuvaletlerin sifon suları saat yönünde akar. ABD'de, yaşları 20 ile 29 arasında olan zenci erkeklerin ücte biri ya hapiste ya da gözaltinda tutulmaktadır. Ortalama bir erkek, hayatinin 3350 saatini tiraş olmak için harcar. Gecen 3500 yılın, sadece 230 yılı barış içinde yaşanmıştır. Sallanan sandalyede hiç durmadan sallanma rekoru 440 saattir. Bir cam kırıldığında, ufalanan parçalar saatte üç bin millik bir hızla etrafa saçılır. İnsan saçı, üç kilo ağırlik kaldırabiçecek esnekliktedir. Gunumuzde, evlenenlerin yuzde ellisi bo$anmaktadir. Beethoven beste yapmadan Önce kafasini soguk suya sokardi. Her 25 ki$iden biri astim hastasidir. Dunyadaki hayvanlarin yuzde sekseni alti ayaklidir. aranus, ciplak gozle gorulebilen bir gezegendir. Kaptan Cook, Antarktika haric Bütün kitalara ayak basan ilk insandir. Guni$igindan daha fazla yararlanmak icin saat uygulamasini Benjamin aranklin ba$latmi$tir. Bir okyanusun en derin yerinde, demir bir topun dibe cokmesi bir saatten uzun sürer. Bugune kadar olculmu$ en büyük buz dagi, 200 mil uzunlugunda ve 60 mil geni$ligindedir ve Belcika'dan daha büyük bir yuzolcumune sahiptir. Bugune kadar kaydedilmi$ en büyük dalga, 1971 yilinda Japonya'nin ishigaki Adasi'nda 85 metre yuksekligine ula$mi$tir. Acik bir gecede, ciplak gozle iki bin ayri yildizi gormek mumkundur. Sahra colundeki Tidikelt kasabasina on yıl boyunca hic yagmur yaİmami$tir. Ba$kaç John F. Kenndy, yirmi dakikada dort gazete okuyabilirdi. Mumyaların ayak parmaklari tek tek sarilarak mumyalanmi$tir. Dunyadaki ilk telefon rehberinde sadece elli isim yer almi$ti. 1878 yilinin $ubat ayinda Connecticut New Haven'da yayimlanmi$ti. Yataktan du$erek olme olasiligi iki milyonda birdir. Ünlu cizgi film kahramani Temel Reis, 1919 yilinda Elzie Crisler Segar tarafından yaratildi. İlk cama$ir makinesi 1907 yilinda Hurley Machine Co. tarafından pazarlandi. Kita isimlerinin hepsi aynı harfle ba$layip aynı harfle biter. Herhangi bir okyanusun en uzak olduğu nokta cin'dir. Ki$ aylarinda, Moskova'daki buz pateni pistleri 250 bin metrekarelik bir alani kaplar. Rusya'da dogudan batiya dogru seyahat edilirse, yedi saat ku$agi gecilir. Norvec'in kuzeyinde, her yaz 14 hafta gece gunduz gune$li geçer. Sadece di$i sivrisinekler isirir. Dunyada her dakika iki tane du$uk $iddette deprem olmaktadir. Hindistan'daki yıllık dogum sayisi, Avustralya'nin toplam nufusundan fazladir. Rusya'nin dortte biri ormanlarla kaplidir. Tarih boyunca yeryuzunde bulunan altin 200 kaç daha fazlasi okyanuslarda bulunmaktadir. Kopeklerin ter bezleri ayaklarindadir. Yazar Rudyard Kipling sadece siyah murekkep kullanirdi. Mickey Mouse'dan Önce en me$hur cizgi film kahramani Felix The Cat'di. Larry Hagman (JR. )Dallas dizisinin setinde hic kimsenin sigara icmesine izin vermezdi. Salataligin yuzde 96'si sudur. Bir kilo limonda bir kilo cilekten daha fazla $eker vardir. Peru'da hic umumi tuvalet yoktur. Timsahlar renk korudur. Yarim kilo bal yapabilmek icin arilar iki milyondan fazla cicekten bitki ozu toplamak zorundadirlar. Sadece di$i kanaryalar otebilir. Tarantulalar iki bucuk yıl yiyeceksiz ya$ayabilirler. Havuca rengini karoten verir. İnciler sirkede erir. Venus saat yonunde dönen tek gezegendir. İnternetin yıllık buyume yuzdesi 314. 000'dir. Rodin'in unlu ‘Du$unen Adam' heykeli aslinda İtalyan $air Dante'nin portresidir. En fazla asfaltli yola sahip ulke aransa'dir. Sihirli sozcuk ‘abrakadabra' ilk olarak yüksek ate$li hastaların ate$lerini du$urmek icin şöylenmi$ti. Marilyn Monroe'nun alti ayak Parmağı vardi. Albert Einstein dokuz ya$ina kadar duzgun konu$İmami$ti. Her iki taraf da kaç bagi$inda bulunursa, Paraguay'da duello yapmak yasaldir. Eiffel Kulesi'nin tepesine cikana kadar 1792 basamak vardir. Hindistan`da oyun kağıtlari yuvarlaktir. çocuklar baharda daha fazla buyuyor. Odemeli telefon konuşmalarının cogu babalar gununde ediliyor. Ortalama bir pire, kendi buyuklugunun 150 katiyukseklige ziplayabiliyor. Bu arani tutturmak icin bir insanin yaklasik 30 metre ziplamasi görekli. eğer barbie gercekten yasasaydi vucut olculeri 97 - 72 82 cm olacakti. insanlar vucutlarinda 300 adet kemikle doguyorlar ama yetişkin oldukçarinda bu sayi 206 ya dusuyor. Her dort amerikalidan biri mutlaka televizyonda gorunuyor. Uyurken, televizyon seyrederken yaktigimizdan daha fazla kalori harciyoruz. Kelebekler ayaklariyla tat alırlar. Sari$inlarin esmerlere göre daha fazla saci vardir. Yillara göre ortalama alindiginda, her sene esekler tarafından oldurulen insan sayisi ucak kazalarında olenlerin sayisindan dahafazla. kadınlar erkeklere aranla iki kaç fazla goz kirpar. insan vucudundaki en guclu kaç dildir. Gozleri acik tutarak hapsirmak imkansizdir. insanlar beyinlerinin sadece %10`unu kullanirlar. Filler ziplayamayan tek memelidir. Elektrikli sandalye bir disci tarafından icat edilmistir. Bir karincanin koku alma yetenegi en az bir kopeginki kadar gelismistir. Amerikan havayollari, ucuslarda yolculara sundugu kahvaltilarda hertepsiden bir zeytini kaldırarak 1987 yilinda 40 bin dolar kaç etmiştir. yetişkin bir ayi, bir at kadar hızlı kosabilir. Atlarin insanlardan 18 tane fazla kemigi vardir. Fareler kusamaz. Hapsirdiginiz zaman, kalbiniz de dahil olmak üzere Bütün vucut fonksiyonlarınız bir an icin durur. Tom sawyer daktiloda yazilan ilk romandir. Hİmambocekleri yaklasik olarak 250 milyon yildir yasadiklari halde hiçbir değişime ugrİmamislardir. Gozlerimiz hiçbir zaman buyumez. Ama burnumuz ve kulaklarimizin buyumesi asla sona ermez. Kediler ultrason seslerini duyarlar. Zurafaların ses telleri yoktur. Bir hİmambocegi kafasi koptuktan sonra acliktan olmeden dokuz gün yasayabiliyor. ingiltere`deki Bütün kugular kralicenin malidir. Kutup ayilari solaktir. Amerika`da satisa sunulan ilk cd, bruce springsteen`in "born in theusa"albumudur. Bir karinca kendi agirliginin elli kati agirligi kaldırabilir. Timsahlar dillerini disari cikaramazlar. Zurafa 35 cm uzunlukta siyah bir dile sahiptir. Yunuslar bir gozleri acik uyurlar. Kangurular geri geri yuruyemezler. Zebralar beyaz uzerine siyah cizgilidir. Dunyanin bir numarali domuz ureticisi ve tuketicisi cinliler. Bugune kadar bilinen en agir bobrek tasi 1. 36 kg. Dunyanin en hızlı buyuyen bitkisi bambu, bir gunde 90 cm kadar uzuyor=. 18 subat 1979 yilinda sahra colune kaç yagmisti. İnsanlar yasamlari boyunca alti filin agirligina esit miktarda yiyecek tuketiyorlar. Dunyanin en büyük seker ihracatcisi kuba`dir. Eskimo dilinde kaç yagislarının farklarını tarif etmek icin kullanilan yirmiden fazla sozcuk vardir. En yakin oldukçari noktada, rusya ve amerika`nin birbirlerine uzakliklari dort km `den daha azdir. Mexico city her sene 25 cm kadar batiyor. Buckingham sarayi`nda 602 oda bulunuyor. Yeni zelanda, dunyadaki her turlu iklimin yasandigi tek ulke. Peru `da hic umumi tuvalet yoktur. Newton, yer cekimi kanununu fark ettigi zaman 23 yasindaydi. Dunyada insan basina dusen karinca sayisi bir milyon. Sag elini kullanan insanlar sol elini kullananlara göre ortalama dokuzyil daha fazla yasiyorlar. Bir big mac hamburgerin ekmeginde ortalama 178 adet susam bulunuyor. Bir insan yasami boyunca iki yuzme havuzunu dolduracak kadar tukuruk salgilar. Central park`ta yuzmek yasalara aykiridir. Kirli kar, temiz kardan daha kolay erir. Pablo picasso, parasizlik cektigi genclik gunlerinde yaptigi resimleri yakarak isinirdi. Suudi arabistan`da hic irmak yoktur. Monakonun ulusal orkestrasi ordusundan daha genis bir kadroya sahiptir. Zurafalar yuzemez. Ortalama olarak, amerika`da gunde uc adet cinsiyet değiştirme operasyonu gerceklesmektedir. İnsan beyninin % 80`i sudur. Amerika`da her saat 40 kisi kanserden hayatini kaybediyor. Bir kromozom bir genden daha buyuktur. ileri dogru bir adim atildiginda, insan vucudundaki 54 kaç calisir. insan beyninin ortalama agirligi 1. 3kg`dir. Birinin yuzunu hatirlamak icin beynin sag tarafi kullanilir. Ortalama bir insan hayati boyunca iki yilini telefonda konusarak harciyor. Ortalama bir buzdaginin agirligi 20 milyon ton. New york bir zamanlar amsterdam`di. Virginia woolf kitaplarının cogunu ayakta yazmistir. Pablo picasso, parasizlik cektigi genclik gunlerinde yaptigi resimler yakarak isinirdi. Sigirlarin dort tane midesi vardir. Zurafalar yuzemez. Yuzse bile kesin bogulur Sadece bir tane kovboy filmi kadın yonetmen tarafından cekilmistir. Dollenmeden sonra cocugun boyu 5 milyon kaç buyur. yetişkin bir insan gunde ortalama olarak 23 bin kez nefes alır. Kaslari yukari kaldırmak icin 30 kasi harekete gecirmek görekiyor. Erkekler kadınlara göre on kaç daha fazla renk koru oluyorlar. Penguen yuzebilen ama ucamayan tek kustur. Sineklerin bes gozu vardir. Baykus mavi rengi görebilen tek kustur Bugune kadar bilinen en agir bobrek tasi 1. 36 kg bu yaziyi okuyan insanlarin %75 inden fazlasinin, dirseklerini yalamaya calisacaklarını.