Sarışın kadın kitap okumayı, kocası ise sabah karanlığında balığa çıkmayı çok seviyormuş.
Bir gün adam, bir kaç saat balık avından sonra eve yorgun bir şekilde gelir ve uyumak için yatağa geçer. Sarışın da, fırsat bu fırsat deyip, kocasının kayığına biner, çevreyi tanımadığı halde denizde biraz açılır, sonra bir yerde durur ve kitabını eline alıp okumaya başlar.
Bir süre sonra güvenlik gelir ve sarışına:
- "Günaydın, siz burada ne yapıyorsunuz?" diye sorar.
Sarışın:
- "Okuyorum" der.
Bunun üzerine Görevli adam:
- "Burada avlanmak yasak" der.
Sarışın:
- "Ben zaten avlanmıyorum ki, görüyorsunuz." der.
Görevli:
- "Ama gördüğüm kadarıyla avlanmak için gerekli olan tüm takımlar yanınızda. Sizi maalesef buradan götürüp ceza yazmak zorundayım" der.
Sarışın:
- "Eğer siz bunu yaparsanız, bende size tecavuz davası açarım." der.
Görevli:
- "Fakat ben size dokunmadım bile" der.
Bunun üzerine sarışın cevap verir:
- "Ama gördüğüm kadarıyla, tecavuz için gerekli tüm takımlarınız yanınızda."
Büyük sehirde yasamini sağlayan sarisin kız annesine telefon edip yakinda ziyaretine gelecegini müzdelemek ister. Cep telefonunun nasıl çalıştirip kullanacagini bir türlü öğrenemediğinden, gider bir tele cafeden anasina telefon acmak ister ,iceri girer sorar -Burdan Paristeki anama telefon acmak istiyorum kac para tutar , -Görevli anasinin gözü tabi ,fistik gibi sarisindan yararlanmak ister , -Yüz dolar tutar -AAA çok pahali, bunun daha ucuz yollusu yokmu , -gelin benimle ,kizi alir arka odalardan birine götürür,kiza önünde diz cökmesini söyler,sarisin hemen söyleneni yapar, adam ,şimdide fermuarimi ac, sarisin bunuda yapar,adam şimdi onu disari çıkar ve basla der, sarisin söylenenin aynısini yapar ,adamın . Aragini eline alir . Aragin ucunu kulagina doğru tutar tassaklara doğruda , -halo anne halo halo.
Tipik bir maço adam, çok hoş bir sarışınla evlenir ve nikahın hemen ardından,kurallarını ortaya koyar :
"Eve ne zaman istersem, saat kacta istersem, ki herseyden önce eger istersem, o zaman gelirim ve senden bu konuyla ilgili bir tartışma istemiyorum. Ben başka bir sey söylemedikce, her akşam yemek masasini kusursuz istiyorum. Istediğim zaman eski kız arkadaşlarımla içmeye ve kağıt oynamaya giderim ve bana bu konuda güçlük çıkarma sakın. Bunlar benim kurallarım. Yorumun var mi?"
Kadın:
"Hayır, benim için sakıncasi yok. Yalnız şunu bil ki, burada her gece saat 7 de sеx yapılacak, sen olsan da, olmasan da...
Bayan O'Dunigan, Dublin'de O'Connel Caddesi'nde yürüyordu. Karşıdan'da rahip O'Rafferty geliyordu. - "Merhaba" dedi, rahip.. "Nasılsınız?.. Bay Dunigan nasıl?.. Sizi iki yıl önce ben evlendirmemiş miydim?". - "Evet" dedi, Bayan O'Dunigan. - "Bebek" dedi, rahip. "Bebeğiniz oldu'mu, küçük O'Duniganlar?". - "Maalesef" dedi, Bayan O'Dunigan.. "Henüz bebeğimiz yok.. Oysa öyle istiyoruz'ki?". - "Gelecek hafta Roma'ya gidiyorum" dedi, rahip.. "Vatikan'daki büyük kiliseye sizin için bir mum dikeceğim". - "Teşekkürler sevgili rahip" diye adamın ellerini öptü kadın. - "Size minnettar olacağız". Birkaç yıl geçti aradan.. Kadınla rahip bir daha karşılaştılar.. Rahip merakla sordu; - "Bebeğiniz oldu'mu peki?". - "Oldu" dedi, kadın.. "Sekiz yılda üç ikiz, dört'de tek doğurdum. 10 çocuğumuz var". - "Harika" dedi Rahip.. "Harika.. Mucize işte bu.. Peki, o şirin kocanız ne yapıyor?". - "Roma'ya gitti, dedi kadın.. "Sizin o Allah'ın belası mumunuzu üflemeye"...