• Home
  • Tüm Kategoriler
  • Popular
  • Komik Resimler
  • En İyi Fıkralar
  • En son şakalar
  • Nasrettin Hoca Fıkraları
  • +18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
  • Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
  • Bayburt Fıkraları
  • Bektaşi Fıkraları
  • Belaltı Fıkraları
  • Büyük Fıkraları
  • Cimri Fıkraları
  • Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
  • Çorum Fıkraları
  • Deli Fıkraları
  • Dini Fıkralar
  • Doktor Fıkraları
  • Dursun Fıkraları
  • Duvar Yazıları
  • Elazığ Fıkraları
  • Erkek Fıkraları
  • Erzurum Fıkraları
  • Evlilik Fıkraları
  • Fıkra Gibi Komik Olaylar
  • Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
  • İngiliz Alman Türk
  • Ingiliz-alman-turk-fikralari
  • Kadın Erkek Fıkraları
  • Kadın Fıkraları
  • Kamyon Yazıları
  • Kapak Edici Fıkralar
  • Karadeniz Fıkraları
  • Karı Koca Fıkraları
  • Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
  • Kısa Fıkralar
  • Komik Hikayeler
  • Komik Sözler
  • Köylü Fıkraları
  • Kurban Fıkraları
  • Mardin Fıkraları
  • Matematik Fıkraları
  • Meslek Fıkraları
  • Mühendis Fıkraları
  • Nam-ı Kemal Fıkraları
  • Okul fıkraları
  • Polisler hakkında fıkralar
  • Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
  • Ramazan Fıkraları
  • Sarhoş Fıkraları
  • Sarışın fıkraları
  • Savaş ve asker fıkraları
  • Seçim Fıkraları
  • Sekreter Fıkraları
  • Şoför Fıkraları
  • Soğuk Espiriler
  • Spor Fıkraları
  • Tarih Fıkraları
  • Temel Fıkraları
  • Trakya Fıkraları
  • Ünlülerden Fıkralar
  • Chuck Norris fıkraları
  • Futbol fıkraları
  • Kaynana fıkraları
  • Yahudiler hakkında fıkralar
Вицове за училището School jokes, Teacher Jokes Witze über die Schule Chistes sobre la escuela Анекдоты про Школу Blague sur l'école Barzellette sulla Scuola Ανέκδοτα για το σχολείο Вицеви за училиштето Türkçe Анекдоти про Школу Piadas sobre a escola Żarty o szkole Skämt om skolan Grappen over school Vittigheder om skolen Vitser om skolen Kouluvitsit Iskolai viccek Glume despre şcoală Vtipy o škole Anekdotai apie mokyklą Joki par skolu Vicevi o školi
My Jokes Edit Profile Logout
  1. En son şakalar
  2. Okul fıkraları

Okul fıkraları

Add a joke En son şakalar En İyi Fıkralar
Öğretmen resim dersinde çocukları dışarı çıkardı:
- Konu serbest. herkes istediği bir şeyin resmini yapabilir, dedi. Sonra tek tek her birinin yanına giderek onları izlemeye başladı. Ümit`in yanına gelmişti fakat; Ümit`in kağıdında hiçbir şey yoktu.- Sen ne yapıyorsun Ümit?- Çayırda otlayan keçi...- Peki ot nerede?- Keçi yemiş.- Güzel... peki keçi ne oldu?- Ot bulamayınca başka bir yere gitmiş.
0
0
4
Denizcilik sınavında öğretmen sordu:
- İskele tarafından bir fırtına gelse ne yaparsın?- İskele tarafına demir atarım öğretmenim.- Peki sancaktan gelirse?- O tarafa da bir demir atarım öğretmenim. - Tam bu sırada beş tarafta bir kasırga koptu, ne yaparsın?- Baştaki demirleri denize atarım.- İyi ama bu kadar demiri nereden buluyorsun?- Sizin fırtınaları buluduğunuz yerden öğretmenim.
0
0
4
Öğretmen, öğrencilere şu ödevi vermiş:
- Tembelliği açıklayın?Öğrenciler kaleme kuvvet tembellik hakkında sayfalar dolusu yazmışlar ve pek de güzel açıklamışlar. Fakat birinciliği hiç birisi alamamış. Bir öğrenci bomboş kağıt vermiş ve birinciliği kazanmış..!
0
0
4

- Matematikten sözlüye kalktın mı?- Evet kalktım.- Soruları bildin mi?- Elbette bildim.- Kutlarım seni, iyi not almışsındır.- Not vermedi!- Neden?- Çünkü, "Bugün Bir Nisan, bendi kandıramazsın", diyerek dinlemedi bile.
0
0
4
Okul açıldıktan bir ay sonra, birinci sınıf öğretmeni öğrencilerden birini tahtaya kaldırmış. Ne sorduysa öğrenci cevaplayamamış, öğretmende sinirlenmiş:
- Sen hiçbir şey bilmiyorsun?- Evet öğretmenim, bilmiyorum!- Ne demek o?- Öğretmenim, bir şey bilmediğim için beni evden buraya gönderdiler.
0
0
4
Macaristan'da öğretmen çocuğa soruyordu:
- "Karşında Kennedy'le Kruscef'in durduğunu farzet. Elinde dolu bir tabanca var.
İkisinden hangisine ateş edersin ?"
Çocuk bir süre duraksar, ardından :
- "Şey efendim, siz olsanız hangisine ateş edersiniz ?"
- "Elbetteki Kennedy'ye !"
- "Öyleyse" der çocuk, "Bana tercih yapacak bir şey kalmıyor, ben de Kruscef'e."
0
0
4
Çocuk okula gec gelir. Ögretmen sorar neden geç kaldın. Çocuk:
- "Yasli bir kadin parasini kaybetmisti."
Ögretmen:
- "Aferin yaslı insanlara yardım sevaptır. Peki kadın parasını buldumu."
Çocuk:
- "İşte ben onun icin kadın gidene kadar bekledim de o yüzden gec kaldım"
0
0
4
On yaşında, pek sakin ve uslu bir öğrencidir Yunus. Okuldan çıkış sırasırda gider öğretmeni bulur ve nezaketle sorar:
" Öğretmenim, bugün derste ne öğrendiğimizi bana lütfen söyler misiniz?Babam her akşam soruyor da."
0
0
4
- Eğer baban olsaydım, sana bir tokat atardım, dedi öğretmen.
Afacan cevap verdi:
- Hiç güleceğim yoktu.
Eğer babam olmuş olsaydınız, şimdi evde bulaşık yıkıyor olurdunuz.
0
0
4
Bir kız yurdunda kızlar her sabah kalkınca dudaklarına ruj sürüp aynaya yapıştırıyormuş. Temizlikçi müdüreye gitmiş durumu anlatmış. müdüre bir sabah temizlikçiyi ve kızları aynanın yanına toplayarak "aranızda aynaya dudak yapıştıranlar var. onlara bu izleri temizlikçinin ne kadar zorlanarak çıkardığını göstereceğim"demiş ve bir işaretle temizlikçi kadın elindeki fırçayı klozete daldırmış ve aynayı temizlemiş. ogünden sonra kimse aynaya dudak yapıştırmamış
0
0
4
- Çocuklar, dedi öğretmen, hangisi bizim için önemlidir?
Güneş mi yoksa ay mı?
- Tabii ki ay, dedi Bilgen, en azından geceleri etrafı aydınlatıyor.
Gündüz güneş çıktığında ise zaten ortalık aydınlık oluyor!!
0
0
4
Anne, öğretmene gidip çocuğu hakkında konuşmak istemişti:
- Efendim, biliyorsunuz oğlum bu yıl son sınıfta, hangi mesleği seçmesini tavsiye edersiniz?
- Astronotluk.
- Neden?- Çünkü, bütün ders boyunca akli bir karış havada.
Bir soru sorduğumda da uzaydan düşmüş gibi oluyor...
0
0
4

Tarih dersinde öğretmen birini tahtaya kaldırmış ve sormuş:
- Oğlum Kadeş Savaşını kim yaptı?
Çocuk hemen yanıtlamış:
- Hocam vallahi billahi ben yapmadım.
Hoca sinirinden çıldıracak. O sinirle dışarıya çıkmış, koridorda Matematik öğretmenini görmüş ve durumu Matematik öğretmenine anlatmış:
- Hoca hanım bu öğrenciler beni çıldırtacak; Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, vallahi billahi ben yapmadım diye yanıt veriyorlar, çıldıracağım...
- Hocam üzülmeyin çocuktur bunlar hem yaparlar hem de yapmadım derler... Tarihçinin sinirleri iyice tepesine çıkmış ve soluğu Müdür Beyin odasında almış.
- Müdür Bey bu nasıl bir okul, ne öğrencisinde hayır var, ne de öğretmeninde; öğrenciye Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, ben yapmadım diyor, öğretmene durumu anlatıyorum, bunlar çocuktur hem yaparlar hem de yapmadım derler diyor, kafayı yiyeceğim.
Müdür Bey: Siz hiç kendinizi üzmeyin Hocam, bunda merak edilecek birşey yok, şimdi Bakanlığa bir yazı yazar ve Kadeş Savaşını kimin yaptığını sorarız... Tarih Öğretmeni aldığı yanıt ile oracığa yığılıp kalmış ve Müdürden bir hafta izin almış...
Bir hafta sonra Bakanlıktan bir yazı:
Bu yıl ödenek olmadığı için Kadeş Savaşı yapılamayacaktır. Bilginize...
0
0
4
Küçük Abraham yedi yaşında bizim imam hatip okullarınının ilkokulu diyebileceğimiz türde dini eğitim veren okula gitmeye başlamış. Birinci haftanın sonunda yani cuma günü saat on ikide okul hafta sonu tatiline girince eve dönmüş.
Annesi sormuş:
- Abraham anlat bakalım bu hafta okulda ne öğrendiniz?
- Dinle anne, bu hafta Musa Peygamber’i öğrendik.
- Peki anlatabilir misin?
- Musa Peygamber bir MOSSAD ajanıydı. Gördüğü eğitim sayesinde Mısır firavununun sarayına kimseye çaktırmadan girdi. Esir alınmış Yahudileri Kızıldeniz’in kenarına kadar kaçırmayı başardı. Denizi geçmek için bütün Yahudilere emir vererek yüzen köprüler kurdurdu ve Yahudiler Kızıldeniz’in doğusuna geçmeye başladılar. Tam geçerlerken general firavun bunları orduları ve zırhlı birlikleri ile takip etmeye başladı. Musa Peygamber cep telefonunu kullanıp MOSSAD’a haber verdi. MOSSAD, İsrail Hava Kuvvetleri’ne bildirince hemen F-16’larla Fantom uçakları köprüye varan Mısır ordusunu ve tankları bombalamaya başladılar. Köprünün yarısına kadar gelmiş Mısır ordusu ve general firavun denize düşerek boğuldular. Yahudiler ise selametle karşı sahile geçtiler.
Annesi dehşetler içinde sorar:
- Abraham, haham hocan cidden, gerçekten böyle mi anlattı?
- Anne tam olarak böyle anlatmadı, ama adamın tam olarak anlattığı şekilde sana anlatsam hepten inanmayacaksın.
0
0
4
Tıp Fakültesi birinci sınıfta, profesör öğrencileri kadavranın başında toplamış ve "arkadaşlar" demiş "birinci kural;
Kadavradan iğrenmeyeceksiniz, mideniz bulanmayacak"
Der ve hemen kadavranın arkasını çevirir, parmağını kadavranın kıçına sokar ve sonra da ağzına götürüp yalar, tüm öğrenciler de iğrenerek bakarlar ama çare yoktur; hepsi de aynı hareketi tekrarlar. Bütün sınıf aynı işlemi yaptıktan sonra profesör yeniden kadavranın başına geçer ve "arkadaşlar" der; "ikinci ve en önemli kural, kesinlikle çok dikkatli olacaksınız, asla en küçük bir ayrıntıyı bile atlamayacaksınız...
Mesela az önce ben işaret parmağımı kadavranın kıçına sokup, orta parmağımı ağzıma götürdüm ama hepiniz bunu atladınız..."
0
0
4
46 seçimlerinde oylama yöntemi şöyleydi : Oylar açıkta, herkesin gözü önünde atılıyor, oyların sayımı kapalı yerde, herkesin gözünden ırak yapılıyordu. Onun için olacak, bugünkü deyimle, 1946 seçimleri ayıplıdır.
Çünkü kapalı yerlerde yapılan oy sayımının içine neler girmez, neler çıkmaz.
1950 seçimlerinde ise oyların atılması gizli yerde olacak, kapalı bir yerde atılacaktı. Sayımı ise açıkta herkesin gözü önünde yapılacaktı.
Oyların gizli, kapalı bir hücrede atılması için her seçim sandığında bir hücre bulunması gerekiyordu. Hesaplandı, kitaplandı, kapalı hücreler yaptırmak dünyanın parası idi. Ne yapsın hükümet, Oyların okullarda,camilerde kapalı bir yerde atılmasına karar verdi.
İstanbul'da Hiristiyanların bol olduğu bir yerde adres soran birine:
" Dimitri mi ? Dimitri camiye gitti" demişlerdi.
Camiye gitmişti ama namaz kılmaya değil.
0
0
4
İlköğretim ikinci sınıfta, Türkçe dersinde öğretmen:
- Bana içinde P harfi bulunan bir kelime söyleyin, der.
Arka sıralardan bir ses yükselir:
- Şişe öğretmenim...
- Şişenin neresinde P var oğlum?- Tıpasında öğretmenim...
0
0
4
Adamin tiki var, tek gözünü sürekli kirpiyor, bir isyerine müracaat etmis...
Yonetici:
"Beyefendi okudugunuz okullar harika, sizi hemen ise alirdik ama gözünüzü sürekli kirpmaniz müsterileri rahatsiz eder" diye korkarim.
Bunun üzerine adam:
"Bir saniye, ben iki aspirin alirsam göz kirpmam duruyor" demis.
Ceketinin ceplerini karistirmaya baslamis; karistirirken bir prezarvatif çikmis, sonra kirmizi bir prezervatif, sonra yesil bir prezervatif, mor prezervatif, sari prezervatif, fosforlu prezervatif.....
Sonunda iki aspirin tabletini bulmus, yutmus ve göz kirpmasi geçmis.
Bunun üzerine yönetici:
"Beyim, iyi güzel de bizde birçok bayan çalisiyor, sizin gibi bir cinsi sapigi ise alamayiz!"
Demis Bizimki:
"Ne sapigi kardesim, ben çok mutlu evliligi olan bir adamim."
- Madem öyle bütün o prezervatifler ne demek oluyor?
- Siz hiç eczanede, eczaciya göz kirparak, "Iki aspirin" dediniz mi?
0
0
4
  • Önceki Sayfa
  • Sonraki Sayfa

Privacy and Policy Contact Us