Genc ve guzel sarisin, alisveris merkezinin beyaz esya reyonuna girer ve
Saticiya sorar:
- "Su kucuk televizyonu almayi dusunuyorum, fiyati nedir ?"
- "Kusura bakmayin hanimefendi sarisinlara satis yapmiyoruz.!"
Genc kadin sinirlenir, evine gider, sacinin rengini degistirir ve ertesi gun magazaya geri gelir, ayni saticiya yaklasir ve:
- "Su kucuk televizyonu satin almak istiyorum." der.
- "Kusura bakmayin hanimefendi sarisinlara satis yapmiyoruz !!!!"
Kadin iyice sinirlenmistir, solugu bir kuaforde alir, bu defa koklu bir degisiklik yapar, hatta makyajindan,goz rengine o tam bir esmer bombadir artik.. Ayni magazaya gider, ayni saticinin yanidadir ertesi gun:
- "Su kucuk sevimli beyaz renlki televizyon ne kadar ??"
- "Kusura bakmayin hanimefendi, sarisinlara satis yapmiyoruz"
- "Inanmiyorum, nasil anladiniz sarisin oldugumu, uc gundur kendimi esmere cevirmek icin yapmadigim kalmadi!"
- "Hanimefendi 3 gundur satinalmaya calistiginiz sey Mikrodalga firin!"
Üç sarışın, detektif olmak üzere polis teşkilatına müracaat etmişler. Yapılması icap eden bir sürü imtihandan birini idare etmek işi Komiser Kâzım’a düşmüş. Komiser Kâzım birinci kıza beş saniye müddetle bir dosyadan çıkarttığı bir resmi göstermiş ve;
- "Söyle kızım bu bir suçlunun resmi, bu adamın bariz ne özelliği var? Bunu ileride nasıl tanırsın?".
Kız şöyle bir durmuş ve;
- "Çok kolay adam tek gözlü".
Komiser Kâzım resme bakmış ve;
- "Kızım bu resim profilden, yani yandan çekilmiş, tabii tek göz göreceksin".
Aynı resmi ikinci kıza gösterip aynı suali sormuş ve;
- "Bana bak" diye ilave etmiş, "Doğru dürüst bir cevap ver". İkinci kız;
- "Bu adamı tanımak çok kolay çünkü adamın tek kulağı var".
Komiser Kâzım "kızım" diye bağırmış.
- "Bu resim profilden dedik ya adamın suratının öbür yanını göremiyoruz, Onun için kaç gözü, kaç kulağı olduğunu bilemeyiz". Kâzım üçüncü kıza;
- "Kızım lütfen akıllı bir cevap vermeye çalış, beni çıldırtma bu adamın bariz özelliği nedir, bu adamı ileride nasıl tanırsın?" diye sormuş.
Kız;
- "Bu adam lens takıyor" diye cevap vermiş.
Komiser Kâzım şaşkın şaşkın resme bakmış, ama adamın lens takıp takmadığını bir türlü anlayamamış. Merak etmiş, adamın dosyasını açıp okumuş, dosyadaki bilğiye göre hakikaten adam lens takıyormuş. Komiser Kâzım üçüncü kıza hayranlık içinde;
- "Aferin be kızım doğru bilmişsin, şimdi söyle bakalım bu adamın lens taktığını resimden nasıl anlayabildin?".
Kız;
- "Çok kolay tek gözlü, tek kulaklı bir adamın gözlük takacak hali yok ya"...
Sarışının biri kütüphaneye gitmiş ve direk bankoya yönelerek görevliden bir hamburger, bir kola ve bir de patates kızartması istemiş. Görevlinin saf saf yüzüne baktığını gören sarışın bu sefer daha yüksek sesle:
- Anlatamadım galiba beyfendi, bana bir hamburger, bir kola, bir de patates kızartması, demiş. Artık iyice sinirlenen görevli:
- Hanımefendi, burası kütüphane, demiş. Sarışının yüzü kıpkırmızı olmuş, özür dileyip çok çok kısık bir sesle fısıldayarak:
- Pardon pardon, bana bir hamburger, bir kola ve bir de patates kızartması...
Brandi adında sarışın bir iş kadınının işleri çok kötü gidiyormuş. İflas edince yardım için Tanrıya başvurmaya karar vermiş. Gece yatmadan başlamış duaya; "Tanrım, iflas ettim ve işyerimi kaybettim. Eğer yakın zamanda elime para geçmezse evimi de laybedeceğim. Lütfen Lotoyu kazanmamı sağla." Ertesi gün o haftanın loto çekilişi yapılmış ve başka biri kazanmış. Yine bir loto çekilişi öncesinde kadın yine dua etmiş;"Tanrım, işyerimi kaybettim, evim, kaybettim, eğer yakın zamanda elime para geçmezse arabamı da kaybedeceğim. Lüften yarınki lotoyu kazanmamı sağla." Ertesi gün lotoyu yine bir başkası kazanmış. Sonraki loto arefesinde kadın yine dua etmeye başlamış;"Tanrım, beni neden unuttun? İşyerimi, evimi, arabamı kaybettim, çok zor durumdayım, lütfen, lütfen bu seferki lotoyu kazanmamı sağla da işlerimi yoluna koyayım."
Birdenbire ortalık ilahi bir beyaz ışıkla aydınlanırken gök aralanmış ve Tanrı seslenmiş:
- Brandi kızım, Lotoyu kazanmak için önce Loto bileti alman lazım...