• Home
  • Tüm Kategoriler
  • Popular
  • Komik Resimler
  • En İyi Fıkralar
  • En son şakalar
  • Nasrettin Hoca Fıkraları
  • +18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
  • Asker fıkraları
  • Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
  • Bayburt Fıkraları
  • Bektaşi Fıkraları
  • Belaltı Fıkraları
  • Büyük Fıkraları
  • Cimri Fıkraları
  • Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
  • Çorum Fıkraları
  • Deli Fıkraları
  • Dini Fıkralar
  • Doktor Fıkraları
  • Dursun Fıkraları
  • Duvar Yazıları
  • Elazığ Fıkraları
  • Erkek Fıkraları
  • Erzurum Fıkraları
  • Evlilik Fıkraları
  • Fıkra Gibi Komik Olaylar
  • Fıkralar - Corona (Covid-19)
  • Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
  • İngiliz Alman Türk
  • Ingiliz-alman-turk-fikralari
  • Kadın Erkek Fıkraları
  • Kadın Fıkraları
  • Kamyon Yazıları
  • Kapak Edici Fıkralar
  • Karadeniz Fıkraları
  • Karı Koca Fıkraları
  • Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
  • Kısa Fıkralar
  • Komik Hikayeler
  • Komik Şakalar
  • Komik Sözler
  • Köylü Fıkraları
  • Kurban Fıkraları
  • Mardin Fıkraları
  • Matematik Fıkraları
  • Meslek Fıkraları
  • Mühendis Fıkraları
  • Nam-ı Kemal Fıkraları
  • Okul fıkraları
  • Polisler hakkında fıkralar
  • Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
  • Ramazan Fıkraları
  • Sarhoş Fıkraları
  • Sarışın fıkraları
  • Seçim Fıkraları
  • Sekreter Fıkraları
  • Şoför Fıkraları
  • Soğuk Espiriler
  • Spor Fıkraları
  • Tarih Fıkraları
  • Temel Fıkraları
  • Trakya Fıkraları
  • Ünlülerden Fıkralar
Вицове за Студенти Student jokes Studenten-Witze, Studentenwitz... Chistes y anecdotas de Estudia... про студентов Blagues d'étudiants Barzellette sugli studenti Αστεία για φοιτητές Вицеви за студенти Türkçe Анекдоти про Студентів Piadas de estudantes Dowcipy i kawały: Studenci i s... Student skämt Studentengrappen Studenter vittigheder Studentvitser Opiskelijavitsit Diákviccek Bancuri Studenti Studentské vtipy Anekdotai apie studentus Students anekdotes Studentske šale
My Jokes Edit Profile Logout
  1. En son şakalar
  2. Öğrenci fıkraları

Öğrenci fıkraları

Add a joke En son şakalar En İyi Fıkralar
Bir uçakta tam yedi deli varmış... Bunlardan sadece uçağı kullanan birinci pilot normalmiş.. İkinci pilot da deliymiş.. Durgun ve normal hava şartlarında yolculuk yaparlarken birden bire uçağın sağa ve sola yattığını hisseden birinci pilot şaşkınlıkla ikinci pilota sorunun ne olduğunu sormuş; o da, "sanırım bu dengesizlik içeriden delilerden geliyor" diye cevap vermiş. Birinci pilot, ikinci pilota emir vermiş:
"O zaman giт ve rahat durmalarını söyle!". Bunun üzerine delilerin yanına giden ikinci pilot onları susturmayı başarmış. Birinci pilot ikinci pilota "nasıl susturdun" diye sorduğunda; "ben öğretmen oldum, onlar öğrenci oldular.. uçağın imdat zilini çaldım şu an tenefüsteler.." diye cevap vermiş.
0
0
4
Başbakan Erdoğan, açılışına gittiği pekçok üniversitede protesto edildi. Bu protestolarda polisin sert tavrı eleştirildi.
Son olarak ise
Erdoğan’ı protesto eden 18 İTÜ öğrencisi 15’er ay hapis cezasına çarptırıldı.
İşte günlerdir kamuoyunda konuşulan bu olaylardan sonra üniversite öğrencileri arasında bir fıkra kulaktan kulağa yayılıyor.
İşte o fıkra:
"Başbakan, Karadeniz gezisinde bir üniversiteyi ziyaret etmiş.
Sınıfın birinde öğrencilerle tanışmış.
O karizmatik duruşuyla beden dilini de kullanarak bir konuşma yapmış.
Etkili konuştuğunu düşünerek "Sorusu olan var mı?" demiş.
TEMEL; "Ben size 3 soru soracağım." demiş;
"1-Bu kadar yıpranmış olmanız gerekirken oylarınız nasıl oldu da arttı?
2-Özelleştirme adı altında bütün önemli kurumları yabancılara sattınız, bunlardan ne kadar para kazanıldı?
3-Bu paralar nerede?"
Tam bu sırada zil çalmış. Başbakan, "2. Derste devam ederiz" deyip çıkmış.
Derse yeniden girince "nerede kalmıştık" diye sormuş.
Bu sefer DURSUN ayağa kalkmış; "Bizim sorularımızı cevaplayacaktınız" deyince,
Başbakan "iyi tekrar sorun bakalım" demiş.
DURSUN, "Size 5 sorum olacak" :
1-İktidarda yıpranmış olmanıza rağmen oylarınızı nasıl artırdınız?
2-Bütün önemli kurumlarımızı sattınız? ne kadar para kazanıldı?
3-Bu paralar nerde?
4-Tenefüs zili neden yarım saat erken çaldı?
5-TEMEL nerede?"
0
0
4
Dünya genetik projeler yarışması yapılıyormuş. Tüm ülkelerden genetik profesörleri yarışmaya çalışmaları ile katılmış. İlk Fransız profesörün çalışmasının başına gelmişler. Jüri başkanı çalışmasının ne olduğunu sormuş.
Fransız profesör başlamış anlatmaya:
- Ben inek genleri ile tavuk genlerini birleştirdim, ortaya çıkan mahlukatın eti kırmızı et kadar lezzetli, beyaz et kadar sağlıklı oldu demiş.
Ardından diğer çalışmaları ülke ülke gezmeye başlamışlar. Sıra gelmiş Türkiye’den bizim Karadenizli profesöre, jüri başkanı:
- Sizin çalışmanız nedir?
Diye sormuş.
Karadenizli profesör anlatmış:
- Ben demiş, karpuz genleru ile hamamböceği genlerinu birleştirdum!
Birden tüm jüri üyelerinden bir kahkaha kopmuş ve başkan, Karadenizli profesöre.
- Bu çalışma ne işe yarar?
Diye sormuş.
Karadenizli profesör:
- Çok işe yarıyii daa, karpuzu keseyisun, çekirdekleri kaçışıyiii
0
0
4

Bir profesör konferans vermek için bir şehre gitmiş. Belirlenen saatte salona girmiş fakat ne görsün? Salonda yalnızca bir kişi oturmakta... Profesör bir an gururuna yediremeyip gitmeye yeltenmiş... Ancak bunun kendisini dinlemeye gelen kişiye saygısızlık olacağını düşünüp vazgeçmiş. Gidip kürsüdeki yerini almış fakat önce bir sorayım diye düşünmüş; "Acaba bu kişi tek başına beni dinlemek ister mi?". Profesör adama sormuş:
- Beyefendi gördüğünüz gibi salon boş. Ama siz bana ve fikirlerime değer verip buraya kadar zahmet etmişsiniz. Siz anlatmamı isterseniz ben konferansı yalnızca sizin için de sunarım. Ne dersiniz?
Adam cevap vermiş:
- Vallahi efendim ben anlamam! Ben seyisim. Ahıra bir at gelse de yem veririm, yüz at gelse de yem veririm!
Profesör mesajı almış. Hatta biraz da aşka gelip kürsüye çıkmış. Anlattıkça anlatmış... Anlattıkça anlatmış... Normalde iki saatlik konuşma hazırlamışken bu hızla üç saat anlatmış... Dört saat anlatmış... Beş saat anlatmış... Nihayetinde konuşmasını bitirip adama sormuş:
- Beyefendi nasıl buldunuz konuşmamı? Beğendiniz mi?
Adam cevap vermiş:
- Vallahi efendim ben anlamam! Ben seyisim. Ahıra bir at gelse de yem veririm, yüz at gelse de yem veririm! Ancak... Ahıra bir at gelirse diğer doksan dokuz atın yemini de o ata vermem!...
0
0
4
Yaşlı hanıma bir türlü teşhis konulamıyor. .
Kadıncağız yirmi sekiz gündür üniversite hastanesinde yatmakta ve hiç bir
Sonuç yok.
Belki dikkatinizi çekmiştir, üniversite hasta hanelerinde garip
Bir hiyerarşi vardır. prof. başta, arkasında doçentler, sonrasında baş asistanlar ve bir
Iki parlak öğrenci üçgen düzende vizitelere nerdeyse uçarak giderler.
Yine böyle bir gün ve tüm kadro hastanın başında.
Prof sorar:
- Radyolojik tetkikler?
Hemen filmler ışıklı panoya yerleştirilir.
Sert ve kararlı bir ses:
- Ekg ?
Derhal hocanın önüne serilir,
- Eforlusu ?
O da hemen açılır hocanın önüne.
- Laboratuar tetkikleri?
Her şey önceden hazırlanmıştır.
- Elektroansefalograf i?
- Buyrun hocam.
- Emar?
- Sintigrafi?
- Anjiyo?
Derken büyük şef sorar :
- Sken oldu mu?
Kadından gelen ciliz bir ses :
- Bir onu yapmadılar!
0
0
4
Ahmet Alptekin, Delice'nin Yeniyapan köyünde birleştirilmiş sınıf okutmaktadır. Ders matematiktir, 1.2.3. sınıflar ödevli çalışırken; 4. ve 5. sınıflarla boş küme konusunu işlemektedir.
Dersi işler bitirir. Sıra değerlendirmeye gelir. Öğrenciler sırayla boş küme örnekleri verirler ama Yeter bir türlü bir örnek veremez. Öğretmen sesini biraz yükselterek:
- Kızım sınıfımızdaki eşeklerin kümesini söyle, der. Yeter, eşek arıyormuş gibi gözleri ile sınıfı taramaya başlar. Öğretmen iyice sinirlenmiştir. Bu arada birinci sınıflardan İsa, ürkek bir hareketle parmağını kaldırıp indirmektedir. Öğretmenin dikkatini çeker, İsa'ya söz hakkı verir. İsa alacağı aferinin heyecanı ile cevabı verir:
- Öğretmenim, eşeklerin kümesi olmaz, ahırı olur.
0
0
4
Nasreddin Hoca, yeni öğrencilerine (mollalarına) dünya ve ahireti genel anlamı ile anlatmaya, kavratmaya çalışmış.
"Ahiret hayatımızın tarlası dünya hayatımızdır. Burada kazanırken usulüne uyarsak orada da biriktirmiş oluruz. Herkes önceden, buradan ne gönderdi ise orada karşılığını bulur. Hiç bir işimiz, amelimiz karşılıksız kalmaz vs." diye anlatmış.
Bakmış mollalarda gevşeklik ve uyku hali var. Vakitte öğle yemeği vakti:
- "Haydi çocuklar, ders tamam. Namazımızı kılar kılmaz hep beraber bizim eve etli pilav ve yoğurt yemeye gidelim" demiş.
Hocanın evine gelmiş, salona doluşmuşlar. Hoca içeriye, Karısına seslenmiş;
- "Hatun hep beraber etli pilav ve yoğurt yemeye geldik."
İçerden Karısı:
- "Aman efendi, Evde o kadar ne pirinç, ne et, ne yağ ne de yoğurt var. Hatta o kadar yemeği pişirebilmek için odun bile yok." diye seslenmiş.
Hoca içeri gitmiş. Eline koca bir kazan, bir kepçe, koca bir tepsi, büyük bir yoğurt bakracı ve bir sürü kaşık alarak salona gelmiş.
- "Kusura bakmayın çocuklar" demiş. "Eve yeteri kadar et, pirinç , yağ, süt ve odun getirebilmiş olsaydım, şu koca kazanla pişirip, bunlarla da sizlere ikram edebilecektim" ! ...
0
0
4
Adam günün yorgunluğu üzerinde, perişan bir vaziyette İETT durağında otobüs beklemektedir. Nihayet uzun bir zaman sonra beklediği güzergâhın aracı gelir ve biletini attıktan sonra arka taraflara doğru ilerlemeye başlar. Bir, iki adım ilerisindeki çift kişilik koltuğun boş olanına doğru ilerler; tam oturacağı sırada engelleyici bir ses tonu onu durdurur:
- Buraya oturamazsın! Ben kimim biliyor musun?
- Kim olduğunuzu bilmeli miyim?
- Ben Yrd. Doç. falan kişiyim.
- Evet?
- Benim gibi kıdemli birinin yanına oturamazsın!
- Size bir soru sormak istiyorum. Siz Yrd. Doçentlik ünvanınızdan sonra ne olacaksınız?
- Doçent.
- Peki sonra?
- Şayet başımıza bir şey gelmezse Profesör.
- Daha sonra?
- Belki zor ama, Ordünaryus Profesör.
- Evet... Peki bu dereceden sonra?
- Hiiç...
- Ben şimdiden 'hiç'im; lütfen müsade edin yanınıza oturayım...
- !!?
0
0
4
Öğrenciler fizik dersinden sözlü sınavı oluyorlarmış.
İlk öğrenci içeri girmiş. Hoca sormuş.
- "Oğlum otobüstesin,hava çok sıcak ne yaparsın?"
Öğrenci cevaplamış "Camı açarım."
"İşte, camdan içeri giren havanın ivmesi kaç?".
Öğrenci cevaplayamamış çıkmış dışarı. Dışarıdakilere her ne olursa olsun camı açmamalarını söylemiş.
İkinci öğrenci içeri girmiş. Hoca sormuş.
- "Oğlum otobüstesin hava çok sıcak ne yaparsın?"
Öğrenci cevaplamış.
- "Ceketimi çıkarırım"
- "Oğlum çok sıcak"
- "Gömleğimi çıkarırım"
- "Oğlum çok sıcak diyorum"
- "Atletimi çıkarırım"
- "Oğlum öyle böyle değil"
- "Pantolonumu çıkarırım hocam"
- "Oğlum neyini çıkarsan fayda etmiyor"
- "Hocam ne olsa yaparım ama, o camı yine de açmam!"
0
0
4
Dört üniversite öğrencisi sabahleyin uyanamayarak matematik finalini kaçırırlar, sınav ertesinde hocalarını yakalayıp, zar zor bindikleri arabanın lastiği patladığı için sınavı kaçırdıklarına ikna ederler.
Kadın, yalvarmalarına dayanamayarak, bu dört arkadaşa sınavı 3 gün sonra yapacağını söyler.
0
0
4
Öğretmen sınıfta uyuklayan öğrencisine sormuş;
- Roma'yı kim yaktı oğlum? Çocuk;
- Hocam ben yakmadım, deyip ağlamaya başlamış. Öğretmen sinirlenip sınıftan hızla çıkmış.
Karşısına edebiyat öğretmeni çıkmış:
- Ne oldu hocam neye sinirlendin? Demiş.
- Bir çocuğa Roma'yı kim yaktı dedim, ben yakmadım diye ağlamaya başladı. Edebiyat Öğretmeni:
- Boş ver hocam bunlar yaparlar yaparlar yapmadım derler. Öğretmen iyice sinirlenmiş. Bu sefer karşısında Müdürü bulmuş. Müdür;
- Hocam ne oldu?
- Hiç sorma hocam sınıfta çocuğun birine Roma'yı kim yaktı diye sordum, çocuk ben yakmadım diye başladı ağlamaya...
- Tamam hocam tamam, niye sinirleniyorsun ben şimdi bir kağıt yazıp kimin yaktığını bulurum zararı da tahsil ettiririm.
0
0
4
Tarih dersinde öğretmen sözlüye kaldırdığı öğrenciye son bir şans tanımak için sordu:
- Amerika'yı kim keşfetti?
Çocuk soruyu cevaplayamadı.
Sabrı taşan öğretmen, hiddetle bağırdı:
- Kristof Kolomb!
Çocuk, bunun üzerine yerine oturdu. Öğretmen bu harekete de kızdı:
- Ne o! Sana yerine oturmanı kim söyledi?
Öğrencinin cevabı şaşırtıcıydı:
- Affedersiniz öğretmenim. Ben de başkasını çağırdığınızı sanmıştım!
0
0
4

Öğretmen öğrencisine sorar:
- Sana 5 tane portakal verdim sen de 2 tanesini arkadaşına verdin 1 tanesi çürük çıktı sana kaç tane portakal kaldı der. Soruda oldukça zorlanan öğrenci şu cevabı verir.
- Ben portakal sevmiyorum öğretmenim, ben almayayım.
0
0
4
Öğrenci yazılıya girer. Sorular çok zor gelir, cevaplandıramaz.
Hocaya şöyle bir name yazar:
Yürü boş kâğıt yürü hocanın yüzünü gör de gel İki zayıfım var idi
Üç oldu mu sor da gel Hoca yazılıları okur. Bu öğrenciye o da şöyle bir “NAME” yazar:
NAMEN güzel name sen bu nameden gene yaz bu kafa sende iken ayrılmayız biz bu yaz
0
0
4
Bir gün bir sınıfa yeni gelen öğretmen tanışma faslında ismini söyler:
- Çocuklar benim adım Aslan Aslanoğlu der.
Öğretmen sınıfa bir sonraki girişinde öğrenciye sorar:
- Söyle bakalım evladım benim adım neydi?
Öğrenci cevap verir:
Hocam valla bi hayvanoğlu hayvandı ama hangi hayvandı bilmiyorum )
0
0
4
Birinci dönemin sonuna doğru hoca bütün öğrencilerin notlarını inceler ve notları en düşük olan öğrenciye sorar:
- Evladım bu notların hali ne, çok düşükler, der. Öğrenci durur mu hemen cevabı yapıştırır:
- Hocam benim notlarımın yükseklik korkusu var.
0
0
4
Öğretmen Hayat Bilgisi dersinde bulutların yeryüzündeki suların buharlaşmasından oluştuğunu uzun uzun anlattıktan sonra ön sıralarda oturan öğrencilerden birine şu soruyu sordu :
- Söyle bakalım oğlum, kara bulutlar neden olur?
Çocuk düşündü , yutkundu, bir şey diyemedi. Onun yanında oturan küçük kız çocuğu parmak kaldırarak şu cevabı verdi :
- Kirli sulardan olur öğretmenim!..
0
0
4
Bir öğrenci okula gitmiş o gün karne alacakmış karnesini alınca eve dönmüş çocuk baba notlarımın hepsi beş demiş babası bakmış karnesine yavrum hepsi bir ama demiş çocuk;
- "Baba hepsinin toplamı beş" demiş
0
0
4
  • Önceki Sayfa
  • Sonraki Sayfa

Privacy and Policy Contact Us