• Home
  • Tüm Kategoriler
  • Popular
  • Komik Resimler
  • En İyi Fıkralar
  • En son şakalar
  • Nasrettin Hoca Fıkraları
  • +18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
  • Asker fıkraları
  • Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
  • Bayburt Fıkraları
  • Bektaşi Fıkraları
  • Belaltı Fıkraları
  • Büyük Fıkraları
  • Cimri Fıkraları
  • Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
  • Çorum Fıkraları
  • Deli Fıkraları
  • Dini Fıkralar
  • Doktor Fıkraları
  • Dursun Fıkraları
  • Duvar Yazıları
  • Elazığ Fıkraları
  • Erkek Fıkraları
  • Erzurum Fıkraları
  • Evlilik Fıkraları
  • Fıkra Gibi Komik Olaylar
  • Fıkralar - Corona (Covid-19)
  • Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
  • İngiliz Alman Türk
  • Ingiliz-alman-turk-fikralari
  • Kadın Erkek Fıkraları
  • Kadın Fıkraları
  • Kamyon Yazıları
  • Kapak Edici Fıkralar
  • Karadeniz Fıkraları
  • Karı Koca Fıkraları
  • Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
  • Kısa Fıkralar
  • Komik Hikayeler
  • Komik Şakalar
  • Komik Sözler
  • Köylü Fıkraları
  • Kurban Fıkraları
  • Mardin Fıkraları
  • Matematik Fıkraları
  • Meslek Fıkraları
  • Mühendis Fıkraları
  • Nam-ı Kemal Fıkraları
  • Okul fıkraları
  • Polisler hakkında fıkralar
  • Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
  • Ramazan Fıkraları
  • Sarhoş Fıkraları
  • Sarışın fıkraları
  • Seçim Fıkraları
  • Sekreter Fıkraları
  • Şoför Fıkraları
  • Soğuk Espiriler
  • Spor Fıkraları
  • Tarih Fıkraları
  • Temel Fıkraları
  • Trakya Fıkraları
  • Ünlülerden Fıkralar
Вицове за храната Food Jokes Essen Witze, Essenwitze, Essen... Chistes y anecdotas de Comidas Анекдоты про еду Blagues sur la nourriture Barzellette sulla cucina, Barz... Ανέκδοτα για Φαγητά Вицови за храна Türkçe Анекдоти на тему "Їжа" Piadas de Comida Dowcipy o Jedzeniu Mathumor Eten moppen, Voeding moppen Vittigheder og jokes om Mad og... Matvitser Ruokavitsit Ételekről Szóló Viccek Glume despre Mâncare Vtipy o Jídle Anekdotai apie Maistą Joki par Ēdienu Vicevi o Hrani
My Jokes Edit Profile Logout
  1. En son şakalar
  2. Yemek Fıkraları

Yemek Fıkraları

Add a joke En son şakalar En İyi Fıkralar
Kaplumbağaların çok uzun yaşadıkları bilinir. Kaplumbağalar bir gün piknik yapmaya karar vermişler. Yer olarak dağı seçmişler. Hazırlıklara başlamışlar, 10 yıl geçmiş, 20 yıl geçmiş, 30 yıl geçmiş, hazırlıkları bitirmişler. Yola çıkmışlar, 10 yıl geçmiş, 20 yıl geçmiş, 30 yıl geçmiş, 40 yıl geçmiş, 50 yıl geçmiş, 100 yıl geçmiş, 150 yıl geçmiş dağa varmışlar. Yemekleri hazırlamaya başlamışlar, 10 yıl geçmiş 20 yıl geçmiş, 50 yıl geçmiş hazırlıklar bitmiş, tam yiyecekler, gazoz açacağı yok. Ne yapacaz ne yapacaz. Yaşlılardan biri "Gençlerden biri gidip alsın ben dayanamam" demiş. Gençlerden biri seçilmiş. "Ama ben gelmeden yemeyin" demiş. Yola çıkmış, 10 yıl geçmiş, 20 yıl geçmiş, 30 yıl geçmiş, 50 yıl geçmiş 100 yıl geçmiş, 150 yıl geçmiş, 250 yıl geçmiş, artık yaşlı kaplumbağalardan biri "Ben dayanamayacağım yiyeceğim" demiş. Tam ilk lokmayı yerken çalılıklar sallanmış, genç kaplumbağa çıkarak "Biliyordum lan yiyeceğinizi, gitmiyorum işte!
0
0
4
Nasreddin Hoca, şehirlerarası yolculuk yaparken, yolunun üstündeki köyde bir köylüye konuk olmuş. Yatma zamanı gelince adam;
- "Hoca efendi, uykusuz mu yoksa susuz musun?" diye sormuş.
Adamın yemekten söz etmediğini gören Hoca hiç bozuntuya vermeden;
- "Buraya gelirken pınar başında bir güzel uyumuştum" demiş.
0
0
4
Hoca birgün yolculuk sirasinda acikir ve ilk gördüğü hana girer ve hancidan yemek ister. Tam o sirada hana başka bir yolcu girer ve oda yiyecek birşey ister hanci:
- Sadece bir balik var onu paylaşip yiyebilirsiniz,der. Bunun üzerine hoca:
- Ben baliğin başini yerim. Baliğin başi akli çaliştirir,der. Diğer yolcu ise:
- Niye sen yiyeceksin baliğin başini ben yiyeceğim,der. Hoca israr etmez ve baliğin koca gövdesini yer diğer yolcuda başini. Diğer yolcu hocaya:
- Sen baliğin koca gövdesini yedin karnini doyurdun ben baliğin başini yedim aç kaldim,der. Bunun üzerine hoca:
- Bak nasilda aklin çalişti?der.
0
0
4

Keloğlan bir bilgi yarışmasına katılmış. İlk soru şöyleymiş:
- Avrupa'nın başkenti nedir?
Keloğlana annesi el sallamış.
Keloğlan:
- Vuyana, demiş
Viyana olarak kabul etmişler.
Diğer soru şöyleymiş. İtalyanların bir yemek adı?
Tam o sırada Keloğlan'ın eşeğinin ipi çözülmüş, gitmeye başlamış.
Keloğlan:
- Sıpa getti, diye yakınmış.
Kabul etmişler ve Keloğlan yarışmayı kazanmış.
0
0
4
Öğretmen sorar:
- Bir bifteği ikiye böler sonra yarımlarıda ikiye bölersek ne olur?
Çocuk yanıtlar:
- Dörtte bir olur öğretmenim.
- Çok güzel. Onları da bölersek ne olur?
- Sekizde bir olur öğretmenim.
- Onları da bölersek ne olur?
- Onaltıda bir.
- Onları da bölersek ne olur?
- Otuziki de bir.
- Aferin. Onları da bölersek?
- Altmışdörttebir olur öğretmenim.
- Onları da bölersek ne olur.
Çocuk artık dayanamaz:
- Kıyma olur öğretmenim, kıyma.
0
0
4
Bir gün Temel balığa çıkar. İyi bir avdan sonra bir tekne balık tutar. Birden hava patlar ve çok büyük bir fırtına çıkar.
Temel dua etmeye başlar. "Allah'ım beni bu fırtınadan kurtarırsan bütün bu balıkları fakirlere dağıtacağım" der içinden.
Hava bir zaman sonra düzelir. Temel evine dönmeye başlar. Bir taraftan da balıklara bakar ve içinden bu balıklar fazla yarısını dağıtsam olur der. Biraz daha sonra balıklara tekrar bakar ve bu balıkların yarısı da çok fazla, ben bunların çeyreğini dağıtsam olur der.
Biraz daha zaman geçer Temel tekrar balıklara bakar. Tam o sırada hava tekrar bozulur. Temel kafasını gökyüzüne diker ve şöyle der:
- Haçen sen de şakadan heç anlamiyesun...
0
0
4
Fransiz delikanli, Paris’in bulvar kafesinde oturmus, tipik kahvaltisini yapiyor. Kahve, kruvasan, ekmek, tereyag, recel Yan masaya agzinda cikleti ile tipik bir Amerikali turist oturmus, sohbet baslamis.
Amerikali:
- "O ekmegin hepsini yiyecek misin?"
Fransiz:
- "Tabii"
Amerikali : Biz yemeyiz, icinden biraz alir yeriz, kalan bir ficida toplanir,
Fabrikaya gider, kruvasan yapilir, Fransa’ ya satilir."
Fransiz cevap vermemis.
Amerikali:
- "Recel de yer misiniz?"
Fransiz (Ofkeli):
- "Tabii"
Amerikali : Biz meyveyi taze yeriz. Kabuklarini, cekirdeklerini, curumuslerini bir ficida toplar fabrikaya gonderir, recel yapar, Fransizlar’ a satariz."
Fransiz:
- "Peki siz kullandiginiz prezervatifleri sevistikten sonra ne yaparsiniz?"
Amerikali:
- "Atariz tabii"
Fransiz:
- "Biz atmayiz. Bir ficida icindekilerle biriktirir, fabrikaya gonderir, ciklet yapar, Amerika’ ya satariz!"
0
0
4
Hoca yolculuk sırasında mola verip bir hana girer, bu sırada hana bir başka yolcu daha girer ve ikisi birden hancıdan yiyecek bir şeyler isterler. Fakat hancı yiyecek olarak sadece bir balık olduğunu söyler ve bunu paylaşmalarını önerir. Bunun üzerine Hoca;
- "Ben balığın sadece başını yiyeceğim" der. Hancı bunun nedenini sorar, Hoca da:
- "Balık başı zekayı arttırır,balık başı yiyen insan akıllı olur" der. Bunun üzerine diğer yolcu hemen atılır ve Hocaya:
- "Balık başını niye sen yiyeceksin, ben yemek istiyorum" der. Hoca da itiraz etmez ve balığın koca gövdesini Hoca yer ve bir güzel karnını doyurur, diğer yolcu ise sadece balığın başını yer ve sonra Hocaya seslenir:
- "Sen koca gövdeyi yedin karnını doyurdun ben sadece kafayı yedim aç kaldım" der Hoca da bunun üzerine:
- "Bak nasıl da hemen akıllandın"
0
0
4
Nasrettin hocanın evine birgün arkadaşları gelir biraz konuşurlar birisi bu soğukta dışarıda kalan ölür birisi hele yaşlı olsa10 dakika duramaz hoca ben dururum der hocam etme eyleme bu yaşında ne yaparsın der birisi diğeri eğer bir gün kalırsan sana herzaman ziyafet veririz demiş diğerleri de bunu kabul etmiş hoca ben kalırım kalamazsam benden size ziyafet sonra hoca giyinip çıkar bekler bekler sonunda sabah olur arkadaşları;
- Ne yaptın bakalım demişler hoca;
- Bekledim bir mum gördüm başka bir şey yapmadım arkadaşları olmaz ışık görmeyecek ısı almayacaktın demişler hoca kabul etmiş arkadaşları ilk ziyafete gelirler ama bir türlü yemek gelmememiş sonunda mutfağa gelmişler birde ne görsünler bir mum üstünde su hoca bizimle alay mı ediyorsun demişler hoca;
- Bir mum beni 100 metre uzaktan ısıtıyorsa bunu niye ısıtmasın diyerek cevabı yapıştırmış
0
0
4
Bir gün Nasrettin Hoca köyde gidiyormuş. Birkaç yaramaz çocuk onu taşlamaya başlamışlar. Nasrettin Hoca onlara bağırmış:
- Şayet beni taşlamaya son verirseniz, size ilginç bir haber vereceğim.
Yaramazlar bunu kabul ederler.
- Peki, bize ne haberi vereceksin?
- Muhtar bedava yemek veriyor. Orada istediğiniz kadar pasta börek yiyebilirsiniz.
Çocuklar mümkün olduğu kadar çabuk muhtarın evine koşmuşlar. Bizim Hoca bu parlak fikrine bir kez daha sevinmiş ve kendi kendine:
0
0
4
Kasabanın en zenginlerinden olan Murat ağa, kendisinin çok akıllı olduğu için servet sahibi olduğunu sanırmış.
Cumadan cumaya camiye gelirmiş. Caminin yakınında, etrafı sağlam taş duvarlarla çevrili, içinde çok çeşitli meyve ağaçları olan büyük bir bahçe içinde, üç katlı kocaman bir evi varmış. Süslü ve pahalı elbiseler giyer, gururla dolaşırmış.
Nasreddin Hoca'nın cuma vaaz ve hutbelerini dinledikten sonra, vaaz işine gelmiyorsa;
- "Hoca, sen dünya işlerine karışma, din işi ayrı, dünya işi ayrı" der bilgiçlik taslarmış.
Bir gün Murat Ağa'nın evinde yangın çıkmış. O sırada cemaat öğlen namazından çıkmaktaymış. Murat ağa camiye doğru koşup, Nasreddin Hoca'ya ve cemaate hitaben:
- "Aman Hocam yetişin! Evimden alevler çıkıyor. Şu yangını söndürelim" diye feryat eylemiş.
Hoca sakin ve aldırışsız bir sesle:
- "Bak komşu, Kırk yılda bir de olsa bugün senin sözünü dinleyelim. O yangın bizim asla karışmamamızı istediğin bir dünya işidir. Hem meraklanma. Ev birkaç saat içinde kül olur ve yangın da söner. Ahirette, ateşten bir evde sonsuz yaşamaktan korkmayan, senin gibi cesur, yiğit, zengin, akıllı bir adamın böyle ufak bir yangın için telâşı da ne demek olur!" demiş.
0
0
4
"Suçun sebebi alkoldür", demiş hakim.
Temel sevinçle onaylamış:
- Sağolun, haçim bey, herkes kazanin benim yüzümden oldiğinu, penim suclu oldiğimu sanacakti.
0
0
4

Nasrettin Hoca kasaptan bir okka et alır, eve gönderir.
Hocanın karısı yahniyi pişirirken komşuları çıkagelir. Gözü gönlü tok, eli açık olan kadıncağız komşularına yahni ikram eder. Komşular, yemeğin tamamını yiyip bitirir ve dönerler evlerine.
Bütün gün yahni özlemiyle akşamı zor eden Hoca evine döner. İştahla oturur sofraya. Biraz sonra karısı önüne bir tabak bulgur aşıyla bir kaşık koymaz mı? Hoca hiddetlenerek sorar ne olup bittiğini.
" Efendi" der karısı, "Eti bizim Tekir yedi."
Bu sözü duyan Hoca sinirlenerek eline bir sopa alır ve Tekir kediyi aramaya koyulur. Bir süre sonra Tekir görünür, bir deri bir kemik. www. Dersimiz. Com. Yürüyecek gücü yok, iskelet gibi...
Hoca şaşkın :
"Hatun, yahnilik eti şu bizim Tekir mi yedi?" diye sorar. Karısı da "Evet Efendim, o hınzır yedi." diye cevap verir.
Bunun üzerine Hoca alır eline el terazisini ve tartar Tekir kediyi... Tam bir okka çeker Tekir. Bunun üzerine karısına şöyle çıkışır Hoca :
"Hatun! Şu gördüğün bizim Tekir tam bir okka geldi. Öyleyse, yahnilik et nerede? Şayet et bu ise bizim Tekir nerede?"
0
0
4
Iki ermeni kadın konuşuyorlar.
- Bu akşam bize gelesin etli bamya yaptım yiyesin.
- Aaa kahrol ben vejeteryanım bu yaşıma kadar vücuduma bir dirhem et girmemiştir.
- Hasiktir ordan orospu her akşam kocandan yediğin zerzavattır?
0
0
4
Deli adamın biri bir gün balkondan aşağı olta sarkıtmış yoldan geçen biriyse adama sormuş:
- "Kaç balık tuttun" demiş. Deli ise adama:
- "Delimisin be adam burada balık ne arar"
0
0
4
Nazlı'nın annesi öğretmene yakınıyordu.
- Öğretmen bey,Nazlı yemek seçiyor. Bazı günler okula yemek yemeden geliyor. Bir öğütlesen de bu huyundan vazgeçse...
Öğretmen:
- Olur dedi.
Bir gün Nazlı ağlayarak;
- Midem ağrıyor öğretmenim. Dedi.
- Eee!Boş mide ile okua gelirsen öyle olur dedi.
Bir gün ilk derste:
- Çocuklar;sessizolun. Başım arıyor. Dedi.
Nazlı hemen saf saf:
- Eee!Boş kafayla gelirsen ağrır tabi..... demez mi?
0
0
4
Küçük bir yengeç yavrusu denizin dibinde ağlıyormuş. Bunu gören bir balık ne olduğunu sormak için yavru yengeçin yanına yaklaşmış.
- Ne oldu yavrum niya ağlıyorsun. Demiş.
- Oda dün akşam annem bir partiye gitti hala gelmedi demiş.
0
0
4
Kaldırıldığı acil serviste günlerdir ağzına adam gibi bir şey koyamayan adamcağızı doktor tetkik etmeye gelir, sorar:
- "Kaç gündür perhizdesin?"
- "On günü geçti doktor bey…"
- "Canın ne yemekler çekmiştir kimbilir, söyle bakalım balık sever misin?"
Adamın gözleri parlar:
- "Sevmem mi doktor bey!"
- "İyi o zaman, bunu seveceksin. Hemşire hanım! Bu beye perhiz yemeklerinden sonra bir kaşık da balık yağı verilecek!"
0
0
4
  • Önceki Sayfa
  • Sonraki Sayfa

Privacy and Policy Contact Us