Adamın birinde basur hastalığı varmış. Bu da adamı çok rahatsız ediyormuş. Ne yapmış, ne etmiş bir türlü çare bulamamış hastalığına. Bir gün arkadaşının biri buna akıl vermiş. Demiş ki:
- "Her gün bir fincan kahve iç, tortusunu da yaranın üstüne sür. O zaman iyileşirsin" demiş. Bu da belirli bir zaman kahve içmiş, dibinde kalan tortusunu da kıçındaki yaraya sürüyormuş. Fakat yarası iyileşmemiş aksine iyice artmış. Sonunda adam çareyi doktora gitmekte bulmuş. Fakat doktora gitmeden önce yine kahve içmiş tortusunu da sürmüş. Adamın gittiği doktor da kahve falı bakmaya çok meraklıymış. Hasta:
- "Doktor bey, bende basur var, ne yaptıysam çare bulamadım, sen bilirsin" demiş. Doktor adama:
- "Aç kıçını, eğil bakayım" demiş. Adam eğilmiş doktor bakmış adama:
- "Oooo, bahtın çok açık, yakında güzel bir haber alacaksın. İleride seni çok güzel günler bekliyor" demiş. Adam da doktora:
- "Doktor bey, benim bahtım bu yaştan sonra kıçıma mı yazılmış" demiş.
Kekemenin biri, hastalığını tedavi etmesi için, konusunda uzman bir doktor araştırır ve bu doktora muayeneye gider:
- "Du du duydum ki, ba ba bana ya ya yardım e e ede bi bi bilir mi mi mişsiniz." Doktor:
- "Evet, rahatça oturun, derin nefes alın ve 10'a kadar saymaya başlayın!" Kekeme:
- "Bi bi bir, i i ikiii, ü üüüç... Se sekiz, do dokuz, oon! Ah, mükemmel, artık kekelemiyorum! Teşekkür ederim doktor!"
- "Terapi ücreti 300 milyon!"
- "Ne ne ne ka ka ka kadar?"