+18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
Şişmandı. Her gün yakınıyordu şişmanlıktan. Gazetede bir ilan gördü:
- Zayıflamak istiyorsanız bize geliniz. Hemen oraya gitti, içeri girdi, duvarda tarife vardı:
- 1 saatte 1 kilo zayıflamak 2 milyon lira, 5 saatte 5 kilo zayıflamak 10 milyon lira. 2 milyonu verdi, 1 saatlik odaya girdi, girdi ama çok şaşırdı. Küçük bir hamamdı burası. Karşıda da fıstık mı fıstık enfes bir kız duruyordu. Üstelik çırılçıplak. Göğsünde de bir yazı vardı, - Beni tutarsan, seninim. Koşmak için hamle yaptı adam, ne var ki yerlere yağ mı, cila mı, garip bir şey sürülmüş, daha ilk adımda düşüverdi. Kalktı, yeniden koşmayı, kızı yakalamayı denedi. Kan ter içinde çırpındı durdu. Derken bir zil sesi ve üniformalı bir adam göründü:
- Tamam efendim, saatiniz doldu, gelin tartılın, tam 1 kilo zayıfladınız. Şişman adam çıktı, çıktı ama aklı kızda kaldı. Ertesi günü zor etti, sabah erkenden koştu yine oraya. Bu kez cüzdanından tam 10 milyon çıkardı, 5 saatlik odaya girerken - Eh, artık o kaygan yerde durmayı öğrendim, 5 saate kızı rahat rahat yakalarım diyordu. Girdi içeriye. Karşısında iri yarı izbandut gibi bir zenci duruyordu, göğsünde de şu yazılı:
- Seni tutarsam, benimsin.
Temel hayatında ilk kez medyuma gitmiş. Medyum, Temel'e "3 ay sonra baban ölecek." demiş. Temel de "Sapa saglam adam... Kalp yok, seker yok, niye ölsün?" diye sormuş ve inanmamış. 3 ay geçmiş babası ölmüş . Gömmüşler, falan filan... Bizimki kurtlanmış, gene gitmiş medyuma. Bu sefer demiş ki medyum, "Karın Fadime ölecek 3 ay sonra..." Önce inanmak istemese de babası örnek olarak önünde olduğu için gitmiş Fadime'ye demiş "Bak Fadime, böyleyken böyle; 3 ay ömrün var..." Ne yapalım falan derken "Hayatımızı yaşayalım, yapmadığımız şeyleri yapalım bu 3 ay" demişler. hede hodo derken, bunlar ters ilişkiyi de bir denemek istemişler.. . Ikisi de çok sevmiş... Paso, her gün аnаl sекs yapıyolarmış artık... Günler geçmiş, 3 ay olmuş, 4 ay, 5 ay derken... Fadime ölmüyor, bunlar аnаl sekse devam... Bir sabah Temel üzgün üzgün dururken Fadime sormuş, "Ula Temel, ne oldi?" Temel de yanıtlamış:
"Ula Fadime, düşüniyrum da... Babamı da kurtarabilirduk.
Çok zengin adam çok lüks bir restauranta gider garsona siparis olarak kırmızı et, beyaz şarap ve salata istiyorum der. Tam o sırada çok güzel bir kadın gelir ve adamın ön masasına oturur ve adamın verdiği siparişin aynısından ısmarlar. Adam yemeği yedikten sonra hesabı ister. 75 milyon hesap gelir. Adam 25 milyon da bahsis olarak toplam 100 milyon bırakır. Aynı hesap kadına da gelmiştir. Fakat kadın 75 milyon bahşiş bırakır. Bunu gören adam kadına yanaşır, -'Hanımefendi, afedersiniz bir şey sormak istiyorum. Benim fabrikalarımın sayısını, paramın hesabını bilemezken 25 milyon bahşiş bırakıyorum. Siz kim oluyorsunuz da 75 milyon bahşiş bırakabiliyorsunuz ?' Kadın adama gülümser ve, -'Benim bankalarım var...' der. Adam, -'Öylemi, ben bütün banka sahiplerini ve müdürlerini tanırım, ama sizi hatırlayamadım' der. Kadın tekrarlar, -'Benim bankalarım var ,bakın size anlatayım', Kadın dudaklarını okşayarak :
- 'Bunlar var ya bunlar, Şekerbank...' Ellerini göğüslerine koyarak :
- 'Bunlar Pamukbank' Elini eteğinin önüne tutarak:
- 'Burası İş Bankası', der Adam, Ya bu bankalar iflas ederse, diye sorar. Kadın :
- 'Arkada Garanti Bankası var..'