Sultan en güvendiği adamını Arabistan a hünkar göndermiş.
Hünkar, Arabistan da gezerken bakmış, Araplar entari giyiyorlar ama alta donları yok. Bir rüzgar еsтi mi, manzara felaket! Haber salmış, altına don giymeyenler kadı huzuruna çıkartılıp, hapsedilecek. Aradan günler geçmiş Arabın bir tanesi don giymemiş ve ilk rüzgarda olay fark edilmiş.
Kadı huzuruna çıkartmışlar. Kadı sormuş:
- Adın?
- Aptülmecit - Baba adın?
- Aptülleziz - Evli misin?
- 5 tane karım var!
- Kaç çocuğun var?
- İlkinden 15, ikincisinden 17, üçüncüsünden 16, dördüncüsünden13, beşincisinden 18 tane.
Kadı kararını vermiş ve söylemiş:
- Aptülleziz oğlu,Abdülmecit'in,don giymeye vakti olmadığından beraatine karar verilmiştir!
Yaşlı kadın, pazar dönüşü, kocasını, pencere önünde, pantolonunu indirmiş vaziyette görür. Şaşırır ve sorar,
- Ne yapıyorsun öyle ?
- Dun, hani hava biraz serindi ya, pencere önünde oturduğum için, boynum tutuldu, kazık gibi oldu. Hani diyordum ki, bugün de hava serin, belki ...
Tanrı önce yer küresini yaratır. Bakar ve - Güzel, der.
Sonra atmosferi yaratır. Kenardan bakar ve yine, - Güzel, der.
Daha sonra toprakları, dağları ve denizleri yaratır. Bu kez yine bakar ve yine, - Güzel, der.
Erkeği yaratır, bir baştan sona seyreder ve - Güzel, der.
Sonra kadını yaratır ve bir hayli baktıktan sonra,
- Önemli değil, boyanır... der.
Birkac Fransiz kantinde gevezelik ederken iclerinden biri sorar.
- Gutenberg kim. Biliyormusunuz?
- Hayir, der otekiler.
- Guzel, sizde benim gibi gece kurslarina gitseydiniz, Gutenberg'in basim makinasini bulan kisi oldugunu bilecektiniz.... Ya Panmentier'i?
- Hayir, der otekiler.
- Guzel, sizde benim gibi gece kurslarina gitseydiniz, Panmentier'in patatesi bulan kisi oldugunu bilecektiniz. Eger gece kurslarina gitmezseniz yasam boyunca....
İşte o zaman, aralarinda lehimci olani öfkelenip patlar :
- Oldu, anlastik! Gutenberg'i, Panmentier'i bilmiyoruz. Sen Totoche kim biliyormusun?
- Hayir!
- Peki oyle iste ogren! Totoche, sen gece kurslarina giderken karinla yatan heriftir!
Soguk ve karli bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir isadami ve sekreteri
Arabalarini terketmek zorunda kalirlar ve uzun bir yuruyusten sonra usumus
Ve islanmis durumdayken bir kulube bulurlar.
Kulubede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir suru battaniye bulunmaktadir.
Geceyi gecirmeye hazirlanirlar ve isadami bir centilmen olarak, yatagi
Sekreterine verir,
“Ben yerde uyku tulumunda uyurum” der. Sekreter yatagina yatar, adam uyku
Tulumunun icine girerek fermuari ceker. Bir sure sonra tam uyumak
Uzereyken, sekreterinin sesini duyar;
“Efendim, ben сок usuyorum.” Adam fermuari acar, uyku tulumundan cikar, bir
Battaniye alip kadinin uzerine orter, tekrar uyku tulumuna girer, tam uyumak
Uzereyken yine sekreterinin sesini duyar;
“Efendim, ben hala сок usuyorum.” Adam yine fermuari indirir, tulumdan
Cikar, bir battaniye daha alip kadinin ustune orter, uyku tulumuna girerek
Fermuari ceker. Tam uykuya dalacagi sirada yine duyar;
“Ben yine coooook usuyorum”. Adam yattigi yerden;
“Bir fikrim var.” der,
“Burasi issiz bir yer. Neler oldugunu kimse goremez, istersen evliymisiz
Gibi davranabiliriz.” Genc kadin kikirdar;
“Tamam, bana gore hava hos.” Adam yattigi yerden avazi ciktigi kadar
Bagirir;
“OYLEYSE KALK VE KAHROLASI BATTANIYEYI KENDIN AL!!!!!”