+18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar

Doktor hamile kadına sordu: Kocanızın da doğumda bulunmasını istermisiniz.
- Kadın: Bir kocam yok malesef..
- Peki erkek arkadaşınız..?
- Erkek arkadaşımda yok..
- Eee peki bu işe ortak olan şahıs.?
- Üzgünüm kimseye bağlı değilim ve yalnız olacağım. Doğum gerçekleşir ve ebe, kadının yanına gelir.
- Tebrik ederim çok sağlıklı bir kızınız oldu.
- Oh ne kadar mutluyum onu görebilirmiyim..?
- Elbette ama görmeden önce bilmeniz gereken bir şey var.
- Nedir lütfen söyleyin..?
- Eeee bebeğinizin teni biraz koyu açıkcası bebeğiniz bir zenci.
- Ahh evet eşim ve işim yoktu. Üstelik gidecek yerim de yoktu, çok kötü durumdaydım o yüzden bir роrnо filmde oynamayi kabul etmek zorunda kaldım. Başroldeki erkek zenciydi..
- Ah anlıyorum tabii beni ilgilendirmez. Lütfen kusura bakmayın. Bir nokta daha var.
- Evet lütfen söyleyin başka birşey mi?
- Şeyy. Bebeğin çok güzel lepiska gibi sarışın saçları da var.
- Bakın gerçekten çok zor günlerdi. Filmde tek erkek yoktu. Bir tane de İsveçli erkek vardı.
- Pardon pardon. Gerçekten özür dilerim ben bilmek istersiniz diye düşünmüştüm. Bu soruları sormak istemezdim. Neyse ama.
- Başka ne var lütfen açık konuşun çekinmeyin.
- Pekala. Siz istediniz. Bebeğin gözleri de çekik.
- Hayat bana hiç acımadı. Filmdeki diğer erkek de Çinliydi. Ne yapabilirdim ki?
- Umarım beni bağışlarsınız üstüme vazife olmayan şeylere karışıyorum. İsterseniz artık bebeği görebilirsiniz. Beraber bebeğin yanına giderler. Kadın mışıl mışıl uyumakta olan bebeğin poposuna bir şaplak indirir. Bebek ağlamaya başlar.
- Neden vurdunuz?
- Ohhhh! Neyse ki normal ağlıyor. Havlayacak diye ödüm koptu!!

Bir gün üg evli kadin toplanir - "Dün gece biraz kasindim, Yatakta Muhittin e yaklastim... Isteksizdi... Tasaklarini tuttum.. baktim sojuk. Buz gibi.. Sordum ..
"Niye tasaklarn soguk.?" Homurdanip sirtini dönüp uyudu!! Kendimi çok kötü hissettim."
Ertesi gün yine 3 arkadas toplanirlar. Bu sefer ikincisinin surati asiktir...
Ne oldu diye sorarlar;
- "Dün gece ben de merak ettim Cemal'in tasaklarini tuttum ..
Baktim buz gibi Tasaklarin niye sojuk diye sordum .. O da homurdanip sirtini cevirip uyudu ... Ben de kendimi çok kötü hissettim"
Iki gün sonra yine bulusurlar.. Bu sefer üçüncünün suratinin sismis ve bir gözünün mosmor oldujunu görürler, Diger ikisi merakla sorarlar, "Bu halin Neeee?;"
Kadin cevap verir;
- "Valla ben de merak ettim .. Kocamin tasaklarni tuttum .. simsicak ates gibi.. Bende merak edip sordum:
- " Nasil oluyor, senin taçaklarin simsicak da Cemal'le Muhittinin tasaklan buz gibi ? Sonrasini hatirlamiyorum ...
Türk'ün birisi Almanya'da işsiz, avare bir şekilde fakat çok şık bir şekilde (grand toulet, ayakkabılar boyalı) geziyordu. Yine bir gün bir barda ayak ayaküstünde, yere bakarak, düşünceli bir halde otururken yanına gelen mini etekli bayandan bile bihaberdi. Parlayan ayakkabısının üstünde beyaz bir şeyin siluet olarak göründüğünü fark edince yanındaki bayanın iç çamaşırı olduğunu anlayıp, hızla bayana döner ve iç çamaşırının rengini söyleyebileceği hakkında iddiaya girmek ister. Bayan, adamın "nereden bilebilecek" düşüncesiyle iddiaya girer. Ve adam parlayan ayakkabısına çaktırmadan bir daha bakar ve beyaz olduğunu söyler. Kadın parayı verir ve o sinirle kalkar gider. Ertesi gün aynı barda, aynı yerde oturan adamı gören aynı kadın sevincini belli etmeden yaklaşır ve aynı yere oturur. Alaycı bir tebessümle –“Hadi bugün de bil sana iki misli para vereceğim” der. Adam yine parlayan ayakkabısına şöyle bir süzülerek bakar ve kırmızı olduğunu söyler, kadın dünkünün iki misli parasını verir, iki misli bir sinirle çeker gider. Üçüncü gün kadın tekrar gelir, kahkahalarla karışık adama " İç çamaşırımın bugün ne renk olduğunu bilirsen on katı para vereceğim" der. Adam gayet emin bir şekilde, birazda kasılarak parlayan ayakkabısına bakıp, aniden irkilmiş bir vaziyette – “ Hanımefendi siz bugün hiç bir şey giymediniz miiii?
- Bayan “ Nereden bildin Allah kahretsin” der.
- Ohhh çok şükür ,der adamda, bende zannettim ayakkabım yırtılmış.
İçinde sadece kadınların kaldığı bir kiliseye bir bahçıvan alınacakmış. Rahibelerine güvenemeyen başrahibe epey yaşlı birini alır ve böylece onların günah işlemelerini engellediğini düşünür. Ama bir hafta sonra rahibelerin çok mutlu olduğunu ve o gelince konuşmalarını kestiklerini fark eder. Hepsini odasına çağırıp ne günah işledilerse söylemeleri için sıkıştırır. Epey ısrardan sonra ilk rahibe konuşur:
- Odasına girdim.
- Ee?
- Uyuyordu.
- Eee?
- Fermuarını açıp çıktım.
- Hangi elinle yaptıysan çabuk o elini günah çıkarma suyunda yıka. İkinci rahibe konuşur.
- Odasına girdim uyuyordu dışarı sarkmıştı şeyi içine sokup fermuarını kapattım.
- Her iki elinide çabuk şu kutsal suda yıka.
Tam üçüncü rahibe günahını söylemekteyken içeri apar topar dördüncü rahibe gelir.
- Hiç kimse bu kadının kıçını yıkadığı suyla ağzımı çalkalamamı isteyemez.

Amerikalı milyoner bir bayan,genç ve yakışıklı avukatını yanına çağırır ve der ki:
"
- Artık yetmiş yaşına geldim ve biliyorum ki artık bu dünyada misafirim. Bugün yarın demeye kalmaz ruhu teslim ederiz... Onun içindir ki sana vasiyetimi yazdırmak istiyorum Avukatı da;
"
- Tabi hanimefendi...", diyerek hemen kağıt ve kaleme sarılır. Kadın başlar saymaya...
"
- Benim bildiğin gibi hiç kimsem yok bugüne kadar hep tekbaşıma mücadele ettim ve çalışmaktan ince işlere bile zamanım olmadı.. Kendimi bildim bileli iş hayatının içindeyim. Sadece iki dileyim olacak.. Biliyorsun servetimin tamamı 100 milyon dolar... Bana öldüğümde 99 milyon dolar harcanarak şöyle görkemli bir cenaze töreni hazırlansın ve yapilsin ki;benden sonra ülke bunu günlerce konuşsun..." der...
Avukat:
"
- Evet efendim anladım, der ve "
- Ikinci dileğiniz ne " diye sorar. Yaşlı ve zengin kadın biraz utanarak biraz da sıkılarak genç ve yakışıklı avukatına,:
"
- Bugüne kadar hiçkimseyle beraber olmadım ve hala bakireyim, der. Dediğim gibi bugün yarın göçüp gideceğim bu fani dünyadan... Bu zevki tatmadan ayrılmak istemiyorum ve benimle iş tutmayı kabul edecek kişiye de geri kalan 1 milyon doları vereceğim der. Avukatın gözleri açılır ve "
- Anladım efendim, diyerek kendisine bu konuda yardımcı olabileceğini söyler. Avukat akşam eve geldiginde kara kara düşünmektedir... Karısı birşeyler olduğunu anlamıştır ve konuyu kocasının açmasını bekler.. En sonunda adam karısına açılır ve o günkü yaşlı milyonerle aralarında geçen konuşmayı anlatır... Eşi de 1 milyon dolara bu işi yapacak birilerini bulabileceğini söyler ve bunu problem yapmamasını ister... Avukat en sonunda ağzındaki baklayı çıkarır ve:
"
- Hayatım biliyorsun bugünlerde benim de işlerim pek yolunda gitmiyor ve 1milyon dolar da çok iyi para hani diyorum eğer sen de kabul edersen bir kereden birsey olmaz... Hem ihtiyarin hayrını alırız hem de iyi bir para kazanmış oluruz ne dersin diye sorar... Genç kadın biraz düşündükten sonra;
"
- Haklısın hayatım zaten yolun sonuna gelmiş durumda hem 1 milyon dolar da çok iyi para bence bir mahsuru yok der.... Genç avukat gelişmelerden son derece memnun ve sabahı zor eder doğru yaşlı milyonerin yanına...
"
- Efendim,.." der. "
- Eğer sizin için de bir sakıncası yoksa 1 milyon dolarlık vasiyetinizi yerine getirmek için talibim.. Zaten milyoner bakirenin arayıp da bulamadığı bir olay. ..
"
- Peki o zaman yarın sabah saat 10:00 da malikaneye gelirsin ve bu işi bitiririz der... Akşam avukat son derece neşeli evine gider ve eşine milyoner bakireyi razı ettiğini ertesi gün bu iş için saat on ' da evine gideceğini söyler.. Eşi de;
"
- Peki o zaman yarın seni ben bırakırım tahmini yarım saat sürse ben seni 10:30 gibi yine oradan alırım,.." diyerek anlaşırlar... Aynen planlandığı gibi ertesi sabah kadın avukatı malikaneye 10 da bırakır ve gider..10:30 civarında evin önüne gelir ve beklemeye başlar... Evde hiç kıpırtı yoktur..
"
- Neyse,.." der kadın.." on dakika uzayabilir önemli değil diye..." düşünür... Saat 11 ' e doğru artık dayanamaz ve başlar dit dit kornaya basmaya... Evden hala ses yok.. Birkaç dakika sonra tekrar dit dit... Gene giт yok.... Artık kadın iyice sinirlenmeye başlar ve hiç aralıksız kornaya başar....."
"..... Daaaaaattttttt !!!!! daaaatttttt...!!!!!!...." Derken pencereden yarı çıplak vaziyetde genç avukat çıkar ve eşine seslenir;
"
- Sevgilim sen bugün giт.. Benim ne zaman geleceğim belli değil... Kadın fikrini değiştirdi cenazemi belediye kaldırsın diyoooor....".