Asker Fıkraları, Askerlik Fıkraları
İki arkadaş askere gitmişler, ikisi de paraşütçü olmuş. Belli bir eğitim gördükten sonra paraşütle deneme yapıyorlarmış. İkisi de uçaktan atlamışlar. Ellerinde yüksekliği gösteren bir alet varmış. Arkadaşlardan birisi alete bakarak sayıyormuş:
- "250, 200, 150, 100, 90, 80, 70, 60,50, 40, 30, 20,.."
- "Açmasak da olur. Geldik."
Delikanlı yeni evlenmiştir ve askere gider. Aradan zaman geçer, eşinin hamile olup olmadığını soracak ailesine, ama direk yazamaz utanır.
- "En iyisi bir mani şeklinde babama yazıyım, o bana cevap gönderir" diye düşünür. Mektuba başlar. Selam, sabahtan sonra:
- "Yürü mektubum yürü, Düşü hayra yor da gel. Bir iken iki olduk, Üç olduk mu sor da gel." Aradan zaman geçer, mektup gelir, heyecanla açar bakar, gelen mektup babasındandır. Gelen cevapta:
- "Bu mektup iyi mektup, böyle mektup yine yaz, tarlan ürün vermedi, izinli gel gene kaz."
Yüzbaşının biri, yıllardır görmediği bir arkadaşından yemek daveti almış. Hemen iş çıkışı karısıyla, arkadaşının evine gideceklermiş. Ama evdeki telefon çalışmadığından, karısına hazırlanması için haber vermeye posta erini göndermiş:
- "Oğlum Şehmuz. Şimdi bizim eve giт, yengene söyle, güzelce hazırlansın, gece kıyafetlerini giysin, ben de çiçek alıp eve geleceğim."
Şehmuz:
- "Emredersiniz komutanım" demiş ve yüzbaşının evine gitmiş, kapıyı çalmış.
Kadın:
- "Hayrola Şehmuz ne oldu?" demiş.
Şehmuz sırıtkan bir edayla:
- "Komutanım gönderdi, güzel güzel gece kıyafetleri giyecekmişsiniz, takıp takıştıracakmışsınız, o da çiçek alıp eve gelecekmiş."
Kadın merak içinde sormuş:
- "Allah Allah, ne yapacak acaba?"
Şehmuz ciddi bir tavırla cevap vermiş:
- "Valla sanırsam sizi becerecek."