Asker Fıkraları, Askerlik Fıkraları

Kadının biri Maldivlerde bir kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya takılmış, kadın lambayı kumların içinden çıkarmış ve lambayı ovalamış.  Lambadan cin çıkmış. Kadın hemen:
- "Üç hakkım var değil mi?" diye sormuş. Cin:
- "Tamam, tamam. Beni lambadan kurtardın ama yüksek enflasyon, iç piyasadaki daralma, üçüncü dünya ülkelerindeki düşük maaş oranları ve Güney Doğu Asya'daki Tsunami felaketi yüzünden sadece sana bir dilek hakkı verebilirim. Söyle bakalım nedir dileğin?" Kadın hiç tereddüt etmeden, cebinden bir harita çıkararak:
- "Orta Doğu'da barış istiyorum. Bu haritadaki ülkeleri görüyor musun? Bu ülkelerin birbiriyle savaşmayı bırakmasını barışın tesis edilmesini diliyorum." Cin haritaya bakmış ve dehşetle:
- "Tanrı aşkına Kadın! Bu ülkeler binlerce yıldır savaşıyorlar. Tamam işimde iyiyim ama o kadar da değil! Bunun yapılabileceğini sanmıyorum. Başka bir dilekte bulun." Kadın birkaç dakika düşünür ve:
- "Hayatım boyunca doğru erkeği bulamadım, bilirsin hem düşünceli, hem eğlenceli biri, mutfağı sevecek, ev işlerinde yardım edecek, yatakta kaplan, annemin yanında kuzu olacak, sürekli futbol izlemeyecek ve sadık olacak bir erkek diliyorum." der. Cin derin bir iç çeker ve:
- "Uzat şu kahrolası haritayı."
Ülkenin birinde kitap okumak yasakmış, okuyan asılıyormuş. Devriye çavuşu bir akşam kır saçlı bir adamı çevirmiş, bakmış elinde acaip kalın bir kitap, hemen kelepçeleri takacakmış ki adam bilmiş bir tavırla:
- "Oğlum bu sizin bildiğiniz kitaplardan değil" demiş. Asker de:
- "Lan kitabın ölesi bölesi olmaz yürü gidiyoruz" demiş. Adam tekrar:
- "Oğlum bu mantık kitabı" demiş. Asker merakla:
- "Mantık nedir?" diye sormuş. Adam:
- "Bilmiyomusun?" demiş. Asker:
- "Yoo" deyince, askeri kolundan tutarak:
- "Gel anlatayım sana" demiş. Başlamış anlatmaya:
- "Senin evde akvaryumun var mı?" diye sormuş. Asker de:
- "Var" demiş. Adam:
- "Akvaryuma bakınca aklına ne geliyor?" demiş. Asker de:
- "Deniz, kumsal falan" demiş.
- "Peki, kumsal deyince ne geliyor aklına?"
- "Bikinili hatunlar ve se*x" demiş asker.
- "Kadınlara düşkünsün" demiş adam. Asker:
- "Evet" demiş.
- "O zaman sen *bne değilsin" Asker de:
- "Tabiki" demiş.
- "Işte sorularla sonuca ulaşmaya mantık denir" demiş. Bu askerin çok hoşuna gitmiş. Arkadaşlarına hava yapmak için kitabı alıp adamı göndermiş. Zar zor kışlaya sokmuş kitabı. Yat emri verildiğinde çıkarmış ve başlamış okumaya. Diğer askerler panik yaparak:
- "Oğlum sen bizi öldürtecek misin? çabuk yok et o kitabı" diye çırpınırken bizimki hiç istifini bozmadan:
- "Oğlum bu kitap ötekilerinden değil. Bu mantık kitabı" demiş. Sazan askerlerden biri hemen atlamış:
- "Mantık nedir yav?"demiş. Asker de:
- "Bilmiyor musun? Otur yanıma da anlatayım sana" demiş ve sormuş:
- "Senin evde akvaryumun var mı?" Asker:
- "Yooo" diyince gayet bilmiş bir tavırla:
- "Oğlum sen *bnesin"demiş.

- ++++++++++++++++++++++ Sevgili Hakkuş, mektubunu aldım. Mektubunun gelmesi ne denli sevindiriciyse de okuduklarım o denli üzücüydü. Demek askere gittiğinden beri çavuşun size, özellikle de sana yapmadığı kalmamış. "Suçum olsa yanmam" diyorsun. Sana inanıyorum dostum. Olur olmaz seni dövdüğüne göre, yazdığın gibi o herif asker ocağına yakışmayan sadistin teki. Sen sivilken ağzına kötü söz almazdın. Adamın beşiğinden mezarına kadar nesi varsa sövdüğüne göre gerçekten çok sinirlenmişsin. Ama haklısın. Ben de olsam ondan nefret ederdim. Oysa hepiniz aynı vatanın evladısınız. Neden ayrım yapıp en ağır işleri sana yaptırıyor ki? Senin gibi aklı başında, sorumluluklarının bilincinde olan insana böyle davranmak için çok adi birisi olmalı. Zaten "adinin teki" demişsin. Neyse hakkuş, vatan borcu bu.  Herşeye, insanlıktan uzak olan çavuşuna bile katlanıp vazifeni yerine getirmelisin. Sen yine elinden geldiğince iyi asker olmaya çalış. Beni de mektupsuz bırakma. Mektupları dışardan yollamakla iyi ediyorsun. Çavuş iti okursa bir de mektuplar için dayak yersin sonra. Özlemle gözlerinden öperim.
Dostun Recai +++++++++++++++++++++++ Ulan Recai iti, ben sana ne zaman mektup yazdım da o Allah'ın belası mektubu gönderdin? Mektuplarımızın okunduğunu bildiğin için bu adiliği yaptın di mi köpek? Senin yüzünden gül gibi çavuşumun bana yapmadığı kalmadı. Tonla dayak. Bir hafta da hapis cezası yedim, Çavuş beni bölüğün önüne çıkarıp:
- "Karşınızda ordumuzun en şerefsiz askeri duruyor" dedi. Ne dediysem, senin nasıl adi bir yaratık, mektubunun da o eşşek şakalarından biri olduğuna inandıramadım. Bir daha mektup falan yazma. Zaten, ilk izne gelişimde ellerini un ufak edeceğim. Birkaç yıl eline kalem alamayacaksın. En kısa zamanda başına bir kaza gelmesini, sürüm sürüm sürünmeni dilerim.
Hakkuş +++++++++++++++++++++++ Merhaba Hakkuş, yanında olamadığım, sorunlarını ve acılarını paylaşamadığım için kahroluyorum. Mektuplarını okudukça içim kan ağlıyor. Manyak çavuş iyice azdı ha. Vay sаdisт vay. Bir de adam bilip çavuş yapmışlar. Böylelerinin eline hiç yetki vermemeli. Sonra ne oldum delisi oluyorlar. "Sivil olsam yapacağımı bilirdim" diyorsun. Ama haklısın Hakkuş. Sinirlerine hâkim ol. Askerlikte üste saygısızlık olmaz. Adama askerliği bitirtmezler vallahi. Uyma o hayvana dostum. Zor ama sayılı günler gelir geçer. Buralar bildiğin gibi eksikliğini hep hissediyoruz. En güzel günler seninle olsun.
Kardeşin Recai +++++++++++++++++++++++ Recai denen hayvan, Lan sana hayvan demek iltifat, hayvanlara hakaret olur, oğlum sen çıldırdın mı? Çavuş fıttırdı. Adamın bir ağzıma yapmadığı kaldı. "Yazmadım komutanım." diyorum, yemin billah ediyorum, dinlediği yok. Ah ulan eşşoğlu eşşek yaktın beni. Askerliğim şimdiden bir ay uzadı. Her gece tuttuğum 8–5 nöbetleri, günde yalnız başıma tam teçhizat 20km koşu, iki çuval ıspanak ayıklamak imanımı gevretiyor. Yeter artık Recai! Şakanın çıkacak suyu muyu kalmadı. Bu gidişle biraz zor ya, izne gelirsem kendine kaçacak delik ara. Tüm kemiklerini kıracağım. Allah belanı versin.
Hakkuş +++++++++++++++++++++++ Hakkuş'cuğum, Yooo, yazdıklarına inanamıyorum. Bu kadarı da olmaz ama. O şerefsiz çavuşun sana yaptıklarını insan yapmaz. Nedir bu eşşoğlu eşşeğin sana çektirdiği? Yani afedersin ama insan sokaktaki uyuz ite bile daha iyi daha merhametli davranır. Bak Hakkuş, sakın benden gerçekleri saklama, yoksa görevden mi kaytarıyorsun? Eninde sonunda ikiniz de bu vatanın evladısınız. Böyle yapması için ya kafadan sakat ya da soysuz olmalı, ne diyeyim Hakkuş, sabredeceksin. Allah sevdiği kuluna çektirirmiş. Seni de seviyor olmalı ki çavuş gibi bir namussuzu başına bela diye salmış.
Can dostun Recai +++++++++++++++++++++++ Recai soysuzu stop, sayende askerliğim bitmeyecek stop, firar ettim stop, seni parçalamaya geliyorum stop.
Hakkuş