Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
Dogumevi bekleme salonuna hemsire kosarak girer , ilk sirada oturan adama yaklasarak :
“Sizi tebrik ederim, ikiz cocugunuz oldu” der.
“Ne tesaduf Minnesota Ikizleri – Basketbol Takimindayim”
Bir saat sonra, ayni hemsire yine kosarak gelir,”Mr. Smith” ismini anons eder. Mr. Smith yerinden heyecanla dogrulur,Hemsire ;
- ” Artik ucuz babasisiniz” der. Mr. Smith sasirir ve ” Olacak sey degil, ben de 3M sirketinde calisiyorum” der. Hemsire bir daha gorundugunde ucuncu adama ;
- ” Esiniz dorduz dogurdu, kutlarim” der. Adam da saskinlikla.
- ” Ben de Dort Mevsim Otelinde calisiyorum” der.
O sirada yaninda oturmakta olan adam hafif bayginlik gecirerek oturdugu yerden asagi dogru kayar, yetisip mudahale eden hemsire sorar;
“Iyimisiniz, ne oldu size?” diye sorar.
Adam kendine gelmege calisarak dogrulur ;
- ” Temiz havaya ihtiyacim var, 101 Dalmacyalilar magazasinin muduruyum de…”
Buyukce bir kopek agzinda bir torbayla kasap dukkanina girer. Agzindaki torbayi yere birakir, kasabin karsisina oturup bekler.
- "Bu da nesi" der kasap diger musterilerine bakarak.
- "Herhalde et alacak" der birisi.
Kopek de tasdik eder :
- "Hav"
- "Nasil et istiyorsun bakalim, kiyma, kusbasi, biftek?"
- "Hav" diye keser kopek kasabin sozunu.
- "Peki ne kadar?, bir kilo, iki kilo?"
Tekrar.
- "Hav" sesi duyulur.
Sasiran kasap siparisi sarar ve torbaya yerlestirirken, etin parasinin da torbada oldugunu gorur. Kopek dukkani terk ederken kasap meraktan catlayacagina kopegi takibe karar verir, dukkani da yardimcisina emanet eder. Kopek bir kac sokak otede bir apartmana girer, ucuncu kata cikar ve bir kapinin onunde durarak pencesiyle kapiya vurmaya baslar.
Kapiyi kizgin bir adam acar ve baslar kopege bagirmaya. Izlemede olan kasap ortaya cikar ve adama ;
- "Dur bir dakika " der "Ne yapiyorsun? Gordugum en akilli kopek, ona niye bagiriyorsun ?"
Adam ;
- "Akilli mi ?" der," bu hafta uc oldu, anahtarini yanina almayi unutuyor."
Şapka satarak gecinen bir adamin yolu birgun bir ormana duşmuş… bi sure yurudukten sicaktan ve yorgunluktan bunalmiş, bir agacin altina oturmuş,
Şapkalarla dolu sepetini de yere koymuş, ve uykuya dalmiş… Birkac saat sonra adam tuhaf sesler duyarak uyanmiş.. bir de bakmiş ki yanindaki sepet bomboş, şapkalar gitmiş..!!
Bir de kafasini kaldirip agaca bakmiş ki, agacin dallarinda bi suru maymun, herburak birinin kafasinda adamin şapkalari…. adam duşunmeye başlamiş:
"Ben şimdi napicam, şapkalari bu maymunlardan nasil alicam…?"..
Duşunceli bi şekilde kafasini kaşirken bi bakmiş maymunlarda adamin taklidini yapiyolar kafalarini kaşiyolar… adam ellerini havaya kaldirmiş , maymunlar da aynisini yapmişlar.. derken adam napicagini bulmuş.. kendi başindaki şapkasini cikartip yere atmiş, tabi maymunlar da kafalarindaki şapkalari hemen yere atmişlar.. Adam boylece butun şapkalari toplayip sepetine koymuş…
Aradan 50 yil gecmiş… artik adamin bir torunu varmiş, o da dedesi gibi şapka saticisi olmuş… gunlerden birgun onun da yolu ayni ormana duşmuş. hava yine сок sicakmiş ve genc adam bir agacin altina oturmuş, şapkalarla dolu sepetini yanina koymuş ve uykuya dalmiş…. bir saat sonra uyanmiş bir de bakmiş sepetin icinde şapkalar yok?!?!.. derken tuhaf sesler duymuş bir de kafasini kaldirmiş ki agacin ustunde bi suru maymun, hepsinin kafasinda birer şapka…. adam duşunmuş:
"Dedem yillar once bana bir hikaye anlatmişti… napicagimi сок iyi biliyorum….
"Adam kafasini kaşimaya başlamış, maymunlar da aynisini yapmişlar… adam ellerini havaya kaldirmiş, maymunlar da ellerini kaldirmiş…. ve adam gulumseyerek kendi başindaki şapkayi cikarmiş yere firlatmiş. o anda maymunlardan biri agactan inmiş , adamin yere attigi şapkayi kapmiş, adama da bi tokat atmişve :
"Sadece senin mi deden var lan !..?"