Home
Tüm Kategoriler
Popular
Komik Resimler
En İyi Fıkralar
En son şakalar
Nasrettin Hoca Fıkraları
+18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
Bayburt Fıkraları
Bektaşi Fıkraları
Belaltı Fıkraları
Büyük Fıkraları
Cimri Fıkraları
Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
Çorum Fıkraları
Deli Fıkraları
Dini Fıkralar
Doktor Fıkraları
Dursun Fıkraları
Duvar Yazıları
Elazığ Fıkraları
Erkek Fıkraları
Erzurum Fıkraları
Evlilik Fıkraları
Fıkra Gibi Komik Olaylar
Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
İngiliz Alman Türk
Ingiliz-alman-turk-fikralari
Kadın Erkek Fıkraları
Kadın Fıkraları
Kamyon Yazıları
Kapak Edici Fıkralar
Karadeniz Fıkraları
Karı Koca Fıkraları
Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
Kısa Fıkralar
Komik Hikayeler
Komik Sözler
Köylü Fıkraları
Kurban Fıkraları
Mardin Fıkraları
Matematik Fıkraları
Meslek Fıkraları
Mühendis Fıkraları
Nam-ı Kemal Fıkraları
Okul fıkraları
Polisler hakkında fıkralar
Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
Ramazan Fıkraları
Sarhoş Fıkraları
Sarışın fıkraları
Savaş ve asker fıkraları
Seçim Fıkraları
Sekreter Fıkraları
Şoför Fıkraları
Soğuk Espiriler
Spor Fıkraları
Tarih Fıkraları
Temel Fıkraları
Trakya Fıkraları
Ünlülerden Fıkralar
Chuck Norris fıkraları
Futbol fıkraları
Kaynana fıkraları
Yahudiler hakkında fıkralar
Вицове за Животни
Animal Jokes
Tier-Witze, Tierwitze, Tier Wi...
Chistes de animales
про животных
Blagues sur les animaux
Barzellette Animali
Ανέκδοτα με ζώα
животни
Türkçe
Анекдоти про Тварин, Анекдоти ...
Piadas de Animais
Dowcipy i kawały: Zwierzęta
Djurvitsar, Djur-Skämt, Djur s...
Dieren moppen, Dierenmop, Dier...
Vitser om dyr
Dyrevitser, Vitser om dyr
Eläinvitsit
Állatos viccek
Bancuri Animale
Anekdoty a vtipy o zvířátkách ...
Anekdotai apie gyvūnus
Anekdotes par dzīvniekiem
Vicevi o životinjama
My Jokes
Edit Profile
Logout
En son şakalar
Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
Add a joke
En son şakalar
En İyi Fıkralar
Läkaren till patienten: - Du har fått rabies. - Kan jag få låna papper och penna? - Ska du skriva ditt testamente? - Nej, men jag ska göra en lista på folk som jag ska bita...
- Имам лоша новина, болен сте от бяс. - Така ли, лошо, може ли един лист и нещо за писане? - Е, спокойно, рано е още за завещание. - Не, не, искам да си направя списък с хора, които искам да ухапя
При доктора: - Кучето, което ви е ухапало изглежда е бясно, съжалявам, но ще полудеете и ще умрете. - А може ли лист хартия и химикал? - Разбира се, но какво ще пишете?! - Ще правя списък на...
Adamı köpek ısırmış.
Doktor "kuduracaksın" demiş.
Adam almış kalemi eline, başlamış yazmaya.
Doktor sormuş” ne yazıyorsun?'
ldiye.
Cevap vermiş adam "ısıracaklarımın listesini yapıyorum"
3
0
4
3
0
4
Bir tavşan her gün eczaneye gidip.
- "Havuç var mı, havuç var mı?" diye soruyormuş.. Eczacı da her gün sabırla yok diyormuş; en sonunda bir gün sıkılıp tavşanı dövmüş, dişlerini de kırmış…
Tavşan ertesi gün yine gelmiş..
- "Havuç suyu vay mı, havuç suyu?"
2
0
4
Tilkinin biri akşam üstü bir kayanın tepesine oturmuş, başlamış hayal kurmaya.
"Şimdi gider Ali ağanın kümesten iki tavuk alırım, Osman ağanın kümesten bi hindi, Haydar emminin kümesten üç ördek, artık veli ağanın kümese de yarın akşam dalarız."
Derken avcının biri de avdan dönüyormuş hem de eli boş. Tilkiyi görünce silahı doğrultmuş basmış tetiğe. Tilki tepeden teker tombala inmiş dereye. Hemen kalkmış bakmış etrafına bir iki sıyrıkla işi atlatmış. Sonra demiş ki;
- Ulan bi izin vermiyorlar ki ağız tadıyla malımızı sayak.
2
1
4
Adamın biri yurt dışından aldığı papağanını gümrükten kolay geçirebilmek için bir kutuya koymuş, üstüne de "kırılacak eşya" diye yazmış.
Gümrük memuru yazıyı okuyunca, kutuyu şöyle bir silkelemeye başlamış. Aynı anda kutu içinden papağanın bağırdığı duyulmuş:
- Şangır şungur... Şangır şungur...
2
0
4
Kuytu köşede yatmakta olan aslan, kuru görünce seslendi:
- Hey kurt! Gel sohbet edelim.
- Olmaz. Beni yersin sonra.
- Yemem yemem! Bak inanmazsan pençelerimi, ağzımı bağlayayım.
Aslan, pençelerini, ağzını bağlayınca kurt heyecanla yaklaştı.
- İyi ama neden bu kadar seviniyorsun ki? dedi, aslan.
Kurt cevap verdi:
- Neden olacak? İlk defa bir aslan yiyeceğim de...
2
2
4
Yolculuk esnasında uçakta bulunan kartal hostes düğmesine
Basmış, hostes gelmiş.
- Buyrun efendim ne istemiştiniz.
- Yok birşey, ibnelik olsun diye bastım demiş kartal ve ardından
Kahkahayı basmış.
Bir süre sonra kartal yine hostes düğmesine basmış, gelen hostes
Yine.
- Buyrun efendim ne istemiştiniz.
- Yok birşey, ibnelik olsun diye bastım demiş, bunu gören yolcularda
Gülmeye başlamışlar. Tabi orada bulunan aslan da.
- Ulan çok eğlenceli, ben de yapayım demiş, sonra o da aynı şekilde
Hostesi çağırmış.
- Buyrun efendim ne istemiştiniz.
- Yok birşey, ibnelik olsun diye bastım muhahahahah ahahah
Hostes çok sinirlenmiş ve pilot kabinine giderek pilota durumu
Anlatmış. Pilotta.
- Atın ikisini de uçaktan diye gürlemiş
Kartal uçaktan atıldıktan sonra yanından hızla aşağı doğru düşen
Aslanı görmüş. Aslanın.
- Imdaaat, kurtarın nidalarını duyduktan sonra aslana.
- Ulan madem uçmayı bilmiyordun ne diye ipnelik yapıyorsun demiş.
1
0
4
Adamın biri kendini dev aynasında görürmüş. Bir gün yolda giderken bir karınca görmüş. Ayağını karıncanın üstünde tutarak:
“ Küçük yaratık, istesem senin üstüne basarım ölürsün ”demiş.
Bunun üzerine karınca:
“ Sıkıysa öldür de görelim “ demiş ve hemen otların arasında kaybolmuş. Adam otları eze eze karıncanın peşine düşmüş. Karınca kaçarken yerini belli etmek için arada bir ıslık çalarmış. Sonunda, karınca bir ayı inine girmiş, tabii ki adam da peşinden. Karşısında bir ayı gören adam kaçmak istemiş, fakat ayı adamı yakalamış. Karıncaya
“ Bu adam seni niye kovalıyordu? “ diye sormuş.
Karınca da olanları anlatmış. Bunun üzerine ayı adama:
“ Demek dayısın ha?.. Bana kabarsana ” demiş. Adam, şakalaşıyordum, demiş.
Karıncadan özür dilemiş, ayıya yalvarmış, yakarmış, güç bela canını kurtarmış.
1
0
4
Çok kıymetli bir köpek evden kaçmış. Sahibi oturduğu küçük kentte çıkan yerel gazeteye bir ilan gönderip, bulana 1000 dolar ödül vaadetmiş. Fakat gönderdiği ilan gazetede çıkmamış. Öfkelenen adam doğruca gazete yönetimine gitmiş.
"İlan servisi şefiyle görüşmek istiyorum." Demiş. Orada danışmada duran bir delikanlı "dışarıda" diye cevap vermiş. Ya yardımcısı?
O da yok O halde yazı işleri müdürüyle konuşayım. O da dışarıda Peki, ya gazetenin sahibi? O da burada değil. İnanılır gibi değil! Nerede bu adamlar? Köpeğinizi aramaya gittiler, efendim.
1
0
4
Bir gün derede yüzlerce kurbağa vrak vrak vrak diye hep bir ağızdan neşeli bir şekilde oynaşırken yukarıdan bir kartal dalmış ve kurbağalardan bir tanesini yakaladığı gibi havalanmış. diğer kurbağalar şok içinde arkadaşını kaybetmenin verdiği üzüntüyle bakakalmışlar.
Ertesi gün yine aynı saatlerde kartal yine gelmiş ve yine bir kurbağa alıp havalanmış. 3. gün, 4. gün derken sürekli bir kurbağa eksiliyormuş dereden.
Kurbağalardan bir tanesinin aklına bir fikir gelmiş;
- “gidelim şu derenin karşısında yaşlı bir kaplumbağa var ona soralım. o yüzyıldır burada yaşıyormuş bir akıl verir bize” demiş
Kurbağalar vrak vrak vrak diye zıplayarak kaplumbağaya gidip durumu anlatmışlar. kaplumbağa biraz düşünmüş;
- “bu işin çok kolay bir yolu var”
- “nedir?”
- “aranızdan bir tane gözcü kurbağa seçin o sürekli gökyüzünü kontrol etsin gözetlesin”
- “evet, sonra?”
- Kartalı gördüğünüz an hepiniz birden sımsıkı el ele tutuşun.
- “eeeeee”
- “ama sakın bırakmayın tamammı kartalın gücü yetmez o zaman”
- “pekala vrak vrak vrak” (diyerek dereye dönmüşler)
Ertesi gün aynı saatlerde gözcü kurbağa vıraklayarak kartalın geldiğini haber vermiş. deredeki tüm kurbağalar bir anda sımsıkı el ele tutuşmuşlar. kartal derye daldığı gibi bir kurbağadan yakalamış ve zincir misali hepsini tutarak yükselmiş. derede gözcü kurbağa zik gibi tek başına kalmış zıplaya zıplaya kaplumbağaya gitmiş;
- “lan şerefsiz kaplumbağa biz de seni bir bok biliyo sanırdık nasıl öğüt verdin. kimse kalmadı hepsini "götürdü kartal”
- “ya ne olacakti, akşama kadar vırak vırak beynimi s*kip duruyordunuz. ”
1
0
4
Orman içinde kurt ile eşek tartışıyorlarmış. Kurt:
- Çimen yeşildir.
Eşek:
- Çimen sarıdır.
Diye uzun süre tartışmışlar. Sonunda konuyu ormanın kralı aslana anlatmışlar.
Aslan kurda bir ay hapis cezası, eşeğin de cezalandırılmamasına karar vermiş.
Kurt şaşkınlıkla aslana yaklaşmış ve sormuş:
- Gerçekten sen de çimeni sarı mı görüyorsun?
Aslan:
- Hayır çimen yeşildir.
- O halde neden bana 1 ay hapis cezası verdin? Demiş kurt.
Aslan da demiş ki;
- Eşekle tartıştığın için...
1
0
4
wirklich ein Eisbär
ΠΟΛΙΚΑ ΖΗΤΗΜΑΤΑ
Πολικό αρκουδάκι
Арктика.
Вървят една голяма бяла мечка и едно малко бяло меченце.
На льдине сидит белая медведица, а вокруг нее бегает и прыгает медвежонок.
Un cucciolo di orso va dalla mamma e le chiede: “Mamma, io che tipo di orso sono?” “Sei un orso polare!” L
Κάποτε στις παρυφές του Βορείου Πόλου (στις ποιες;), η πόρτα του ιγκλού ανοίγει και μπαίνει τρέχοντας το αρκουδάκι. Πηγαίνει στον πατέρα του που διάβαζε τα κατεξοχήν κατεψυγμένα νέα, και με διστακτικό ύφος τον ρωτάει.. - Μπαμπάαα;.. - Τι είναι παιδί μου; απαντάει αφηρημένος ο πατέρας αρκούδος -...
Un petit ours-polaire inquiet demande à sa mère : - "Maman, suis-je un vrai ours polaire?" La maman de répondre : - "Mais bien sûr petit, tu es un vrai ours polaire. Je suis un vrai ours-polaire et ton papa est un vrai ours-polaire donc, toi qui est notre petit, tu es un vrai ours-polaire!" Le...
Ein kleiner Eisbär geht zu seiner Mutter und fragt: „Mama, bist Du auch ein Eisbär?“ „Ja, sicher.“ „Wenn Du einer bist bin ich sicher auch einer. Und Papa? Ist das auch ein Eisbär?“ „Ja; ein großer...
Eisbärenmama und Eisbärenbaby sitzen auf einer Eisscholle. Eisbärenbaby: "Bist du ein richtiger Eisbär?" Eisbärenmama: "Ja, mein Kind." Eisbärenbaby: "Und Papa, ist der auch ein richtiger Eisbär?"...
A baby polar bear goes up to his dad and asks, "Dad, am I pure polar bear?" The dad replies, "Sure you are son. Im all polar bear, my parents are all polar bear, your mom is all polar bear, and her...
En el Polo Norte estaba una osa polar sentada en el hielo y se le acerca el osito polar y le pregunta: - Mamá, mamá, ¿Yo soy 100% oso polar, verdad? Y su madre le contesta: - ¡Sí hijo, eres 100%...
Este era un osito polar y va donde su mamá y le pregunta .. "mamá, mamá ¿ estas segura que soy un osito polar?" y la mamá le responde.."si hijito eres un osito polar"... Al rato despues vuelve el...
Soğuk bir kutup gecesinde yavru kutup ayısı annesine yaklaşarak; - Anneeee, ben kutup ayısı mıyım? - Evet oğlum. - Peki anneee sen de kutup ayısı mısın? - Evet oğlum. - Peki anneee babam da kutup...
Поларно мече ја прашува мајка си: - Мамо, ја сум поларно мече? - Да бе сине! - Ама баш она вистинско бело поларно мече? - Да бе сине! - А тато исто е поларна мечка? - Да бе сине... што се...
“Mommy,” said the baby polar bear, “am I one hundred percent pure polar bear?” “Of course you are, son,” said his Daddy, “Why do you ask?” “’Cause I’m f-f-f-freezing!”
Am I a polar bear? One afternoon in the Arctic, a father polar bear and his son Polar bear were sitting in the snow. The son polar bear turned To his father and asked, "Dad, am I 100% polar bear?"...
A kis jegesmedve kérdezi az anyukájától: - Anyu, én jegesmedve vagyok? - Igen, kisfiam, te jegesmedve vagy. - És te is és apu is jegesmedvék vagytok? - Igen, kisfiam. - És a nagymami és a nagypapi...
Günün birinde kutuplarda dolaşan yavru kutup ayısı babasının yanına gelince sormuş:
- Baba ben gerçekten kutup ayısı mıyım?
- Elbette yavrum nereden çıkardın bunu?
Yavru kutup ayısı "Allah Allah!.." deyip gitmiş.
Bu sefer annesinin yanına gitmiş ve sormuş, - Anne ben gerçekten kutup ayısı mıyım?
- Tabii evladım kutup ayısısın.
Yavru tekrar "Allah Allah!.." deyip, yeniden babasının yanına gitmiş.
Bir daha sormuş;
- Yaa baba Allah aşkına doğru söyle, beni evlatlık falan almadınız değil mi? Yani ben sizin öz oğlunuzum.
Baba dayanamamış artık;
- Oğlum dedim ya sana bizim oğlumuzsun diye, hem sen neden ikide bir soruyorsun ki bunu?
Yavru ayı titreyerek:
- Yahu donuyorum baba, donuyorum...
1
0
4
Adamın biri Afrika'da safariye çıkarken yanına minik köpeğini de almış. Minik köpek bir gün ormanda dolaşıp, kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kaybolduğunu fark etmiş. Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki karşıdan bir leopar geliyor ve belli ki günlük yiyeceğini arıyor. “Şimdi başım dertte” diye düşünmüş minik köpek. Etrafına bakmış, yerde kemik parçalarını görmüş. Hemen arkasını leoparın geldiği yöne dönerek kemikleri kemirmeye başlamış, bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye çalışıyormuş. Leopar tam saldıracakken minik köpek kendi kendine konuşmuş;
- Ne kadar lezzetli bir leoparmış. Acaba etrafta bundan bir tane daha var mı? Bunu duyan leopar bir anda donmuş kalmış ve en yakındaki ağaca tırmanarak dalların arasına saklanmış. “Tam zamanında kurtardım yoksa bu köpeğe yem olacaktım” diye düşünmüş leopar.
1
1
4
The Boss
Papagei
Един ден Петър влиза в магазин за домашни любимци с намерението да си купи папагал.
Влиза клиент в зоомагазин и пита продавача, защо папагалите са с различна цена. Продавачът му обяснява:
Един човек влязъл в зоомагазин и попитал за цената на един папагал.
Ein Mann geht in eine Zoohandlung, er möchte einen Papagei kaufen.
Dans une animalerie, un gars souhaite adopter un perroquet. Le vendeur lui dit :
Erkundigt sich einer in einer Zoohandlung nach einem Papagei.
Ein Mann betritt eine Tierhandlung, um einen Papagei zu kaufen. Der Verkäufer zeigt die drei vorrätigen Exemplare. Der erste Papagei ist herrlich bunt, bildschön und 50 cm gross. "Na ja", denkt der Käufer, der wird wohl recht teuer sein. Er fragt den Verkäufer nach dem Preis: "1.000 Euro! Aber...
Un tizio entra in un negozio di animali per comprare un pappagallo. Il negoziante avverte che ne ha solo tre e molto costosi. Il primo costa 10 milioni ed e
Un hombre entra en una pajarería y ve tres hermosos loros. -¿Cuánto cuestan? -le pregunta al empleado-. -Este sabe inglés, francés y alemán. Por cinco mil dólares es suyo. -¿Y el de al lado? -Bueno, ése también sabe tres idiomas, pero además es ingeniero y técnico en computación. Se lo lleva por...
Um cara entra numa loja de animais, querendo comprar um papagaio e encontra três idênticos numa gaiola e pergunta o preço: — O da esquerda custa 500 reais — diz o dono. — Nossa, que caro! Por que...
Un gars veut s
Facet chciał kupić papugę. Pyta: - Ile za tą? - i wskazuje palcem. - Ta 1000 zł, mówi po polsku i angielsku. - A ta zielona? - 2000 zł, mówi po polsku, angielsku i rosyjsku. - A ta niebieska? -...
Um certo dia um menino e seu pai passam na frente de uma loja de pássaros, e seu filho diz: - Papai, compra um papagaio pra mim. E seu pai responde: - Vamos lá olhar os preços. E ele todo...
Neulich in der Tierhandlung: Ein Kunde will einen Papagei kaufen. Es stehen 3 Papageien zur Auswahl. Der Kunde zeigt auf den Ersten: "Was kostet der?“ Tierhändler: "100 Euro.“ Kunde: "Warum ist der...
Un vendedor de loros tenía a la venta un loro grande, uno mediano y otro lorito chico, rasca, poca cosa, una porquería de loro. Una persona se interesa en comprar uno de los loros. ¿Cuánto vale el...
Een man gaat naar een dierenwinkel om een papegaai te kopen. De eigenaar van de winkel wijst drie papegaaien aan die er hetzelfde uitzien en zegt: "Deze papegaai aan de linkerkant kost 1000...
Un gars veut acheter un perroquet. Il se rend chez le marchand De perroquets et demande au vendeur: - Bonjour, je voudrais un perroquet. - Nous en avons trois. Un a 1000 F, un a 2000 F, et un autre...
Egy nő bemegy a kis állatkereskedésbe és a papagájok után érdeklődik. Az egyik kalitkában 3, különösen szép papagáj üldögél, a jobb szélsőre rámutat az eladó: - Ez itt például 5000 forintba kerül....
Un hombre está vendiendo loros en la calle. Lleva un loro en el hombre, otro loro en el codo y otro loro en la mano. Pasa un cliente y le pregunta: -¿ Cuánto vale el loro que tiene en la mano? -...
Um garoto entra em uma loja de animais para comprar um papagaio se dirige ao balconista e fala: — Eu queria comprar um papagaio. — Tem aqueles 3 ali, fala o balconista apontanto para um canto. —...
Viene un hombre a la tienda de animales y le pregunta al vendedor si le puede enseñar unos cuantos loritos, pero de los mejores... El vendedor le acompaña y le enseña al primer loro: Comprador:...
O cara foi na loja de animais para comprar um papagaio. ao chegar la viu dentro d uma gaio la 3 papagaios .1bonitao, 1mais ou menos e um mais feio, magrinho e arrepiado. pediu entao ao dono da loja...
Bemegy egy fickó az állatkereskedésbe, mert szeretne venni egy papagájt... Kérdezi az eladót: - Mennyibe kerül ez a papagáj? - Ez 10.000 Ft. El tudja énekelni a magyar himnuszt. - És ez a másik? -...
Влегол човек во продавница за домашни миленици и бара да купи папагал. Продавачот му покажува три и му вели дека првиот чини 5.000 денари. - Зошто е толку скап? - Па знае 1,000 зборови, а решава и...
Ein Mann will einen Papagei kaufen. Er sieht sich verschiedene an und entschließt sich zum Kauf eines besonders schönen Exemplares. Der herbeigerufene Verkäufer erklärt, dieser Papagei kostet...
The pet store was selling three parrots. A man who wants to buy a parrot approaches the clerk and asks, “How much are your parrots?” The sales clerk answers, “The first one is $1,000.” “What does...
Em uma loja de animais o cliente chega para comprar um papagaio e olha o primeiro e pergunta ao dono da loja: Quanto custa este aqui? Este custa R$ 5.000,00 diz o vendedor O cliente pergunta: por...
O rapaz resolveu comprar um papagaio e chegando a uma loja de aves havistou 3 papagaios proximos e logo perguntou ao vendedor: — Quanto custa aquele pagagaio da gaiola esquerda? O vendedor...
Um homem entra em uma loja de animais querendo comprar um papagaio. Nessa loja haviam somente 3 papagaios e o homem pergunta: — Quanto custa esse papagaio? E o vendedor responde: — Mil reais. O...
O homem chega no aviário e ve tres papagaios e pergunta parao atendente do aviário : — Quanto que esta esse papagaio aqui da direita? E o vendedor responde : — 100 reais E ele pergunta de novo...
Adamın biri bir papağan almak ister ve bir petshopa gider. Gözüne bir papağan kestirir ve bu papağanın fiyatını sorar.
- Affedersiniz, bu papağan kaç para?
- 100 bin - Allah Allah! Niye bu kadar pahalı?
- Bu papağan İngilizce biliyor efendim.
Diye yanıtlar satıcı. Adam papağanın yanındaki bir başka papağanın fiyatını sorar. Satıcı;
- 200 bin - Peki bu niye diğerinden daha pahalı?
- Bu papağan iki dil biliyor efendim, o yüzden biraz daha pahalı.
Adam başka bir papağanın fiyatını sorar. Satıcı;
- Bu papağan 500 bin - Peki bu niye diğerlerinden daha pahalı?
- Bu papağan beş dil biliyor ve dört işlem biliyor efendim.
Adam en köşede duran cılız ve bakımsız papağanın fiyatını sorar. Satıcı..
- Bu papağan 1 milyon değerinde, deyince müşteri şaşkınlıkla sorar;
- Peki bu papağanın ne özelliği var ki?
- Bilmiyorum efendim, ama hepsi buna müdürüm diye hitap ediyorlar...
1
0
4
Aslan ve ayı, suyun kenarında "Önce ben içeceğim, önce ben içeceğim" diye kavgaya tutuşurlar. Zamanla tartışma iyice alevlenir. Tam bu sırada akbabaların sesleri işitilir.
Durumu derhal kavrayan aslan ve ayı bir süre birbirlerine bakarlar. Ardından da "Derenin suyu ikimize de yeter." diyerek sudan birlikte içerler.
1
0
4
Марооо, ще ни трябва по-голям капан за мишки
Kareeen, we
Marííía, vamos a necesitar una ratonera más grande
Натаааш, нам понадобится мышеловка побольше
Helgaaa, wir brauchen eine größere Mausefalle
Moniiiique, il va nous falloir un plus gros piège à souris
Ελέεενη, θα χρειαστούμε μεγαλύτερη ποντικοπαγίδα
Mariaaa, ci servirà una trappola per topi più grande
Оксааано, нам знадобиться більша мишоловка
Mariaaa, vamos precisar de uma ratoeira maior
Grażynaaa, będziemy potrzebować większej pułapki na myszy
Annikaaa, vi kommer behöva en större musfälla
Ingriddd, we hebben een grotere muizenval nodig
Metteee, vi får brug for en større musefælde
Kariii, vi trenger en større musefelle
1
0
4
1
0
4
Когато си от града и за първи път отиваш на село
Кога си од градот и првпат одиш на село
When you are from the city and go to the countryside for the first time
Cuando eres de la ciudad y vas por primera vez al campo
Когда ты из города и впервые едешь в деревню
Wenn du aus der Stadt kommst und zum ersten Mal aufs Land gehst
Quand tu es de la ville et que tu vas à la campagne pour la première fois
Όταν είσαι από την πόλη και πας για πρώτη φορά στην εξοχή
Quando sei di città e vai per la prima volta in campagna
Коли ти з міста і вперше їдеш у село
Quando és da cidade e vais pela primeira vez ao campo
Kiedy jesteś z miasta i jedziesz pierwszy raz na wieś
När du är från staden och åker till landet för första gången
Wanneer je uit de stad komt en voor het eerst naar het platteland gaat
Når du er fra byen og tager på landet for første gang
Når du er fra byen og drar til landet for første gang
Kun olet kaupungista ja menet ensimmäistä kertaa maalle
Amikor városi vagy, és először mész vidékre
Când ești din oraș și mergi pentru prima dată la țară
Když jsi z města a jedeš poprvé na venkov
Kai esi iš miesto ir pirmą kartą važiuoji į kaimą
Kad esi no pilsētas un pirmo reizi dodies uz laukiem
Kad si iz grada i prvi put ideš na selo
1
0
4
Sonraki Sayfa