Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
Anne deve ve çocuk deve hayata dair sohbet ederler. Meraklı çocuk deve annesine:
- Anne, neden 3 parmaklı, kıllı ve geniş ayaklarımız var?
- Devasa çölleri geçerken ayaklarımızın kumlara saplanmaması için. Diye cevap verir anne.
- Aaa! Anladım anne. Diye hayretle söylenir.
Birkaç dakika sonra çocuk deve tekrar annesine dönerek:
- Anne! Neden uzun kaşlarımız var peki?
- Bu uzun kaşlarımız, кuм fırtınalarına kumun göz kapaklarımıza girmesini engellemek için yavrucuğum.
- Aaa! Anladım anne. Yine hayretle söylenir.
Biraz daha vakit geçtikten sonra, çocuk deve tekrar annesine döner ve:
- Anne söylesene, neden sırtımızda kocaman bir hörgücümüz var?
Anne deve çocuğunun sorularından bıkmış bir halde:
- Bu hörgücümüz uzun çöl gezilerimizde su depolamak için. Bu hörgüç sayesinde çok uzun günler susuz yaşabiliyoruz!
- Tamam anne: eğer doğru anladıysam; geniş ayaklarımız var, kuma batmamak için. Uzun kirpiklerimiz var, kumdan korunmak için. Ve hörgücümüz var çok uzun çöl gezilerinde susuz kalmamak için. Fakat anne, bir de bana şunu söylesene:
- Evet yavrucuğum, sor?
- Peki bizim burada ne işimiz var, Gülhane hayvanat bahçesinde?
Ormandan hızla kaçmaya çalışan ayıya, kaplumbağa:
- Hayrola komşu, bu telaş niye diye sorar. -ormana maliyeci gelmiş ondan kaçıyorum. _iyi de maliyeciden sana ne? -Bana ne olurmu. Bende kürk, karıda kürk, çoluk çocukta kürk… Başlamış kaplumbağa da kaçmaya. Leylek sormuş? -komşu bu telaş niye… Maliyeci gelmiş ondan kaçıyorum. Sana ne maliyeciden? -Bana ne olur mu… Bende ev, karıda ev,çoluk çocukta ev…. Leylek de başlamış kaçmaya. maymuna rastlamış. -Maymun sormuş -Komşu bu telaş niye? -Ormana maliyeci gelmiş ondan kaçıyorum.. Sna ne maliyeciden? -Bana ne olur mu.. Bende yazlık, karıda yazlık, çoluk çocukta yazlık…. Maymun durur mu, o da başlamış kaçmaya… Bir süre sonra soluk soluğa durmuş… yahu demiş Ben niye kaçıyorum…Bende göt cıbıl, karıda göt cıbıl, çoluk çocukta göt cıbıl…
Serçenin biri, bi bahar günü dalgın dalgın uçuyomuş. Bir anda farketmiş ki, bir yolun üstünde uçuyor ve karşıdan da motorsikletli bir adam geliyor. Her ikisi de çarpışmayı engellemek için ellerinden geleni yapmışlar ama nafile, serçe çotaaank diye kaska çarpıp düşmüş.
Motorcu hemen atlamış motordan koşmuş serçenin yanına. Serçe baygın yatıyor, kıyamamış, bırakamamış yolda, almış getirmiş eve. Eskiden kalma bir de kafesi var evde. Koymus az biraz su, biraz da ekmek, serçeyi de koyup kafesin içine vurmuş kafayı yatmış.
Bizim serçe bi müddet sonra ayılmaya başlamış. Daha tam seçemiyor ortalığı, hafif bulanıklık var yani. Bir bakmış parmaklık, ekmek, su falan var bulunduğu yerde. Birden telaşlanmış.
"Anaaa…". demis, "motorcuyu öldürmüşüz be !"
Maymun kurmus cilingir sofrasini ormanin orta yerine, kulhanbeyligi yapiyor. O sirada zurafa ordan geciyormus,sormus :
- "Vay maymun Kardes ,nasilsin?"
- "Iyiyim be anam babam, iciyorum iciyorum aslani dovuyorum."
Zurafa tirsmis ve uzaklasmis.
Derken Zebra gecmis, o da sormus :
- "Selam maymun abi, ne var ne yok ?"
- "N’olsun be gulum hep ayni ;iciyorum iciyorum aslani marizliyorum."
Zebra da uzaklasmis hemen ordan. Bu kez kostebek,gecerken sormus :
- "Maymun ya naber ?"
- "Iyilik kocum iciyorum iciyorum Allah ne verdiyse giydiriyorum aslana!"
Kostebek de sivismis. Ancak oyle boyle derken, olanlar aslanin kulagina gitmis ve aslan o tarafa dogru yola koyulmus.
Cikmis maymunun karsisina :
- "Eee anlat bakalim maymun efendi ,ne var ne yok?"
Maymun hemen kendine ceki duzen vererek yanitlamis :
- "N’olsun be abi,iciyorum iciyorum abuk subuk konusuyorum."