Hoca komşusundan bir gün kazanı ödünç ister. İade ederken de hem teşekkür eder, hem içine minik bir kazan koyar. Komşusu merakla bu minik kazanı sorunca da, "Komşu, bizdeyken kazanın doğurdu" der.
Komşusu bu işe pek sevinir. Aradan epey zaman geçer, Hoca yine komşusundan kazanını ödünç ister. Komşusu da sevinerek verir. Ama bu kez aradan günler, haftalar, hatta aylar geçer, kazandan ve Hoca'dan ses çıkmaz. Nihayet bir gün komşusu konuyu açmaya karar verir,"Hoca bizim kazan ne oldu?" diye sorar. Hoca da üzgün bir ifadeyle,"Komşu çok zaman geçti aradan, senin kazan öldü. Sana nasıl söyleyeceğimi düşünüp duruyordum" deyince sinirlenen komşusu,"Hocam ne diyorsunuz? Hiç kazan ölür mü? Kazan canlı mı ki ölsün?"
Hoca,"Doğurduğunu kabul etmiştin, sesin çıkmamıştı, şimdi ölünce neden feryat ediyorsun" der komşusuna.
Bir ilkbahara girerken Hoca'nın eşeği ölmüş. Hoca,hem konuşur , hem ağlarmış komşuları:İlahi Hoca!,geçenlerde karın öldü,bu kadar ağlamadın.. Demişler Hoca'da:Karım öldüğü zaman ,hepiniz, Hoca üzülme,başın sağ olsun,seni yine evlendiririz dediniz.
Eşeğim ölünce ,kimse ,sana bir eşek daha alırız demedi.
İşte ben buna ağlıyorum.. Demiş.
Köylünün birinin çok sevdiği bir koyunu varmış. Bu koyun hiç gebe kalamıyormuş. Köylü, komşu köyde birinin koçu olduğunu ve hangi koyunla çiftleşirse gebe bıraktığını duymuş. Bunun üzerine koyununu el arabasına koymuş, çıkmışlar yola, köye vardıklarında selam verip adamın yanına yaklaşmış.
- Yahu gardaş senin koçun methini duydum koştum geldim, hele bizim koyuna da bir çare.
- Aman gardaş lafımı olur, amma 30 liranı alırım.
- Tamam.
Neyse çiftleşme gerçekleşiyor ve köylü koyunu tekrar el arabasına koyup giderken koçun sahibine soruyor:
- Hamile kalıp kalmadığını nereden anlayacağız?
- Yarım sabah ahıra girince bak, koyun eğer yatıyorsa hamiledir, yok ayaktaysa hamile değildir.
Neyse sabah oluyor köylü bir heyecanla ahıra koşuyor, bakıyor ki koyun ayakta. Ulan diyor yine tutmadı.
Karısı demiş ki "bi daha götür".
Köylünün ki de bir umut koyunu tekrar el arabasına bindirip gitmiş. Bu sefer 40 lira alıyor koç sahibi.
Ertesi sabah köylü koşa koşa ahıra gidiyor ki bir de ne görsün koyun yine ayakta.
Köylü iyice sinirleniyor, neredeyse koyunu kesecek.
Karısı eşini sakinleştirip koyunu tekrar götürmesi için eşini ikna ediyor.
Köylü koyunu götürüyor ama koç sahibi adam bu sefer 50 lira alıyor. Köylü daha da sinirleniyor, söylene söylene eve geliyor.
Koyunu ahıra atıp gidiyor.
Sabah ise yatağına uzanmış umutsuz ve sinirli bir şekilde karısına:
- Hele giт bak şu koyuna, oturuyor mu ayakta mı.
Kadın gidip bakıp geliyor ve diyor ki:
- Bey, koyun ne oturmuş ne de ayakta bey, arabaya binmiş seni bekliyor
Bir yolculuk sırasında Nasreddin Hoca'nın yolu bir kasabaya düşer. Hoca orada bazı gariplikler fark eder. Bunlardan biri de bazı evlerin üzerine bayrak dikilmesidir. Hoca ilk fırsatta vatandaşlara sorar:
- Yahu, bazı evlerin üzerinde bayrak asılı, bunun sebebi nedir?
Oradakiler hep bir ağızdan:
- Hocam, o bayrak asılı evlerde küp dolusu altın vardır, derler.
Bayrak dikmenin sebebini öğrenen Nasreddin Hoca, günün birinde çarşıdan kocaman bir küp alarak evine gelir. Sonra da küpün içerisini çakıl taşlarıyla doldurur. Yine âdetmiş, evinde altın olanlar, küplere karşı sohbet ederlermiş. Sıra Nasreddin Hoca'ya gelince bakmışlar ki küpün içerisinde altın yerine çakıl taşları dolu. Misafirlerden birisi:
- Hoca Efendi, bu nasıl iş, senin küpünde altın yerine çakıl taşları dolu, deyince Hoca:
- Yahu komşular neye üzülüyorsunuz, küpte yattıktan sonra altın olsa ne, taş olsa ne? Fark eden ne ki?
Şehirlerarası otobüste gece 23:00’dan sabah 05:00’a kadar nefes almadan konuştuktan sonra, şoföre; ”Kaptan bey evladım, kusura bakma seni de uyutmadık!” diyen yurdum teyzesine alkışyokmu?
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Annemin damatları için yorumu:
“Bütün öküzler de bizi buluyor; nasıl ot yetiştirdiysem artık..
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ On bir yaşındaki oğlum babasına, ileride kıllı bir erkek olmaktan çok korktuğunu söylüyor. Kocam da “Ne var kıllı olmakta oğlum, benim de çok kılım var.” diyerek endişesinin gereksiz olduğunu vurgulamaya çalışırken oğlumdan gelen cevap:
“Baba kusura bakma ama senin kılın değil kürkün var!” ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Ben oruçluyum, karım değil. Trafikte ilerlerken trafik magandalarına orucum bozulmasın diye küfürleri karım ediyor.
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Anneme mızmızlanıp, “Karnım ağrıyor, sev beni…” diyorum. Diğer odadan bizi dinle(me)yen babam sesleniyor, ” Hanım! Evet, karnıyarık yap, ben de çok seviyorum.
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Bugüne kadar hiçbir işinde torpile başvurmayan annemin, mahşerde şehitlerin şefaat edeceğini duyunca verdiği tepki:
“Dedem şehit, bizi aldırır.
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Yeter artık, atacağım boğaz köprüsünden kendimi!” diyen bir annem, “Yol parası çıkarma şimdi, camdan atla.’ diyen bir de babam var.
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Bu favorim ; Komşumuzun yeni doğan bebeğine “Toprak Su” ismini koydular. Biz de kısaca “Çamur” diyoruz.
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ 25 aylık oğlumun net olarak bildiği iki şey var; pipi ve baba. Sorduğumda bazen karıştırıyor ama o kadar kusur kadı kızında da var.
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Genelde gençler hoşlandığı kızı etkilemek için arabayla gezer, tozar. Kardeşim ve arkadaşı ise bu işi “tır”la yapıyor. Çok etkileyiciler canım, çok .▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Evlendiğimiz ilk günden beri istisnasız sabah erken kalkar ve kocamın kahvatısını hazırlarım. Bir gün hazırlamazsam ne yapacak diye kalkmadım, “Sen hep böylesin zaten!” deyip kapıları çarptı ve gitti.
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Lisedeyken Türkçe, İngilizce ve Almanca derslerinden başarısız olmuştum. Karneye bakan babamın sitemini hala unutamıyorum:
“Bari birini geçseydin de hangi milletten olduğunu anlasaydık!” ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Ramazanın yaza denk gelmesi ve bu sebeple havaların sıcak olması nedeniyle çoğu insan maalesef oruç tutamıyor. Buna abim de dahil. Ama abim için sorun değilmiş. Nasıl mı? Sevgili abim emekli olduktan sonra, 5 yıl boyunca sürekli oruç tutarsa, tutmadığı günlerin hepsini karşılamış olacakmış. Bir de Cuma namazı var. Yine emekli olduktan sonra her Cuma öğle namazını kılarken, fazladan 3 rekat eklerse yine kılmadığı günleri karşılamış olacakmış. Valla ne diyeyim abiciğim, Allah kabul etsin.
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Arkadaşım ilk defa oruç tutmuş, orucunu açarken de şöyle dua ediyor:
“Tanrım, sana inanıyorum, sana tapınıyorum, işlediğim tüm günahlar için de pardon diyorum” Senin Paris’ten bizim mahallenin camisine kadar daha gelecek çok yolun var arkadaşım, çok..
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Bir anda normal değerin üstüne fırlayan, sonra tekrar normal değerin altına inen tansiyonuna canım annemim müthiş yorumunu aynen aktarıyorum:
“O*rospu g*tü gibi oynuyor bugün yine!” ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Cenaze namazına başlamak üzereyken, imamın “Saf olalım” anonsuyla bana dönüp gözlerini pertleterek saf taklidi yapan saygıdeğer kardeşim, Allah cezanı verecek!
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Sevdiğim kadını aracıyla takip ediyorum, Zekeriyaköy orman yolunda sanırım şüphelenip aracı sağa yanaştırıp bekliyor. 100 mt. kadar gerisindeyim. O bekliyor, ben bekliyorum, o bekliyor, ben bekliyorum,… Derken cebime bir mesaj geliyor :
“Arkamdaki sen misin?” Salak kafam cevap veriyor:
“Saçmalama! Ne işim var orman yolunda…” ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Anneme sürekli “Seni çok seviyorum” diye mesaj atan babama “Hep anneme mesaj atıyorsun! Biz neciyiz, insan bir kere de çocuğuna mesaj gönderir…” türü bir ton sitemde bulunuyorum, gülüp geçiştiriyor. Beş, on dakika sonra telefonum bipliyor, babamdan mesaj geliyor:
“Anneni çok seviyorum.
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Şu sıralar hangi kitabı okuduğunu sordum. “O kadar yeni başladım ki adını hatırlamıyorum.” dedi. Okumuyorum desene şuna!
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Nişanlım geçenlerde hal hatır sormak için babamı aramış, annem o esnada uyuyormuş. Bir önceki aramasında da annemle konuşmuş ve babam uyuyormuş. Bunca zamandır neden iyi anlaştıklarını bulmuş:
“Tabii ki 30 senedir mutlu bir evlilikleri olur. Birbirlerini görmüyorlar ki.” Çok mantıklı geldi, sustum.
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Abim, hızlı araba kullanan enişteme yolu tarif ediyor; “Birazdan yuvarlanacağımız şarampolün sonundan ilk sağa dön enişte…” ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Rahmetli anneannem sahuru geç bitirsin “Olsun daha Kabe’de ezan okunmadı” derdi. Namaza geç kalsın “Olsun daha Kabe’de okunmadı” derdi. Ya bizim islamdaki imtiyazlardan(!) onun kadar haberimiz yoktu ya da ben çocukluğumu Kabe’de geçirdim, haberim yok!
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Allah aşkına yeter hanım. Bir kerecik de iç de bana. Rakı iç, viski iç, sigara iç de.” diyen babam; “Öyle hepsini tek tek söyleyemem; topluca zıkkımın kökünü iç diyeyim, anlaşalım!” diyen de annem olur .▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ 4 kişi iş için Suriye’deyiz. Akşam bir lokantaya götürdüler bizi, yemeğimizi yedik, muhabbet ediyoruz. Bir kedicik dolanıyordu yanımızda ve hayvan doğal olarak “miyav” dedi. Şefimiz “Aaa, miyav diyor lan bu!” dedi. Üstümüz olduğu için bir şey diyemedik, kıkırdayabildik sadece. Şimdi ona buradan içimde kalanı söylemek istiyorum:
“Ne diyecekti lan kedi, ‘el arabiye miyaouv’ mu? Mal herif!” ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Sosyal Bilgiler 4. sınıf sınavında, “Savaşa gidip, savaştan sağ dönen askere ……. denir.” sorusuna, “Hoşgeldin” yazan benim canım öğrencimdir., ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Beni arayıp telefonumdaki ringayı dinledikten sonra annemi arayan ve “Kızınız galiba müzikli bir yerde, telefonunu duymuyor.” diyen adam, koskoca bankanın koskoca müdürüdür efendim. Hani alkış..
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Oğlumu yıkarken lifi uzatmasını istiyorum. Hangi lifi istediğimi soruyor. “Sarıııı!” diyorum, “Laciveeeert!” diyor. “En büyüüük?” diyorum, “Feneeeer!” diyor. “En küçük?” diyorum, oturduğu yerde başını eğiyor, önüne bakıyor ve “Pipiiim…” diyor ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ 123 km ile radara girilir, ceza itinayla ödenir, dönüşte arabada “Radara yakalanmışız” deyince babaannem yanıtlar:
“Allah Allah, o kadar da hızlı gidiyorduk nasıl yakalamışlar?”