Nasreddin Hoca, Akşehir'de kadılık yaparken birbirlerinden şikayetçi olan iki adam huzura gelir. Biri, bana borcu vardı, ödemedi. Ben de borcuna karşılık tarlasının bir kısmını çitle çevirdim, der. Öteki, doğru, borcum var, ödeyemedim ama tarlamın bir kısmını sahiplenmesi doğru değil, der. Hoca olay yerine iki adam ve şahitlerle gider. Çiti kaldırtır. Alacağın var ama böyle yapman yanlış, der. Borcu olan adama, sen de borcunu öde, der. Adam, param yok, der. Nasreddin Hoca, paran yok ama malın var. Tarladaki buğdayı sat, der. Orada bulunan şahitlerden ve meraklı köylülerden buğdayı satın alan çıkmaz.
Bunun üzerine Hoca tarladaki buğdayı ortalama bir fiyata satın alır. Adam, paranın bir kısmıyla borcunu öder. Böylelikle mesele tatlıya bağlanır. Olanlar kısa zamanda Akşehir'de kulaktan kulağa yayılır. Herkes, bravo şu Nasreddin Hocaya, der.
Davaların kısa sürede sonuçlanmasının ve adaletin yerini bulmasının halkın yararına olduğu bir kez daha anlaşılır.
GAZİNODA iki görevli sıkıntıdan patlamış bir şekilde rulet masasında
Dikiliyorlarmış…
Derken içeri fıstık gibi bir sarışın girmiş, masaya 10 bin dolar koymuş
Veee; ? "Baylar, umarım sizin için sorun olmaz ama, ben çıplakken
Kendimi daha şanslı hissediyorum" diyerek oracıkta çırılçıplak soyunmuş…
Sonra elindeki zara öpücük kondurmuş ve;Haydi tatlım, bana yeni
Kıyafetler lazım? diye, zarı fırlatmış…
Ve, Evet!.. Evet!.., Kazandım!..? diye, sevinç çığlıkları atarak iki
Adama sarılıp öpmüş, kıyafetlerini toplamış, masadaki bütün paraları almış
Ve koşa koşa gitmiş…
İki adam da bakakalmışlar…
Biri "vaovv" demiş, "ne kadındı be… peki kaç atmıştı ?"
Öteki cevap vermiş; "Bilmeem…"
KISSADAN HİSSE: Bütün sarışınlar aptal değildir, ama bütün erkekler erkektir.