Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
Ava çıkmış adam, başına gelenleri anlatıyormuş :
- Ormanda ilerlerken, karşıma kocaman bir ayı çıkmaz mı? Çifteyi doğrultacak vakit yok! Silahı bir kenara attığım gibi başladım kaçmaya. Fakat ayı peşimde! Benden hızlı koşuyor. Bir ara ayının sıcacık nefesini ensemde hissettim. O kadar yaklaşmıştı. Derken ayının ayağı kaydı, yere düştü. Fırsat bu fırsat, tabana kuvvet arayı açtım. Ama ayı toparlandı, kalktı, bana yetişti. Yine nefesi ensemde... Pençesini uzatsa omuzumdan yakalayacak. Allahtan tam o sırada yine ayının ayağı kaydı, yere düştü. Talih bana gülüyor!
Hızımı arttırabildiğim kadar arttırdım, yeniden arayı beşyüz metre kadar açtım. Tanrı sizi inandırsın arkadaşlar, ayı yine bana yetişti. Yine nefesi ensemde... şansa bakın... ayının tekrar ayağı kayıp yere düşmez mi?
Serüveni dinleyenlerden biri dayanamamış:
- Sen de çok yürekliymişsin kardeşim! Hayvan bana üç defa nefesi enseme gelecek kadar sokulsa, çok ayıptır söylemesi, ben korkumdan altıma ederim. Avcı dönüp ters ters sözünü kesene bakmış :
- Lafı karıştırma yahu! Ayı üç kez neyin üstüne bastı da ayağı kayıp yere düştü sanıyorsun?
Avcımız avlanmaya çıkar dağa tepeye.. Bir bakar ki bir ayı karşısında..
Çeker tüfeğini ateşler ama tüfek tutukluk yapar.. Napsın, kaçmaya başlar, ayı da peşinde.. Ayı yakalar bunu, bir güzel becerir.. Avcımız hırs yapar, öldürecektir illa ki bu ayıyı.. Bir müddet sonra bir daha görür ayıyı, çeker tüfeği, basar tetiği yine tutukluk yapar; bizimki kaçar, ayı peşinde, yakalar ayı bunu, bir daha becerir.. Avcımız iyice hırslanmıştır illa ki vuracaktır ayıyı.. Takılır ayının peşine, görür, çeker tüfeği basar tetiğe yine tutukluk yapar, ayı bunu bir daha yakalar bir daha becerir.. Bu olay gün boyunca tekrarlanır.. Artık avcının dayanacak gücü kalmamıştir, hayat meselesi olmuştur bu, son bir defa daha bakar ayı karşısında.. Çeker tüfeği basar tetiğe ve tüfek yine tutukluk yapar.. Ayı yakalar bunu ve der ki:
- "Ya kardeşim avcı mısın, i*ne misin?"