Home
Tüm Kategoriler
Popular
Komik Resimler
En İyi Fıkralar
En son şakalar
Nasrettin Hoca Fıkraları
+18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
Asker fıkraları
Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
Bayburt Fıkraları
Bektaşi Fıkraları
Belaltı Fıkraları
Büyük Fıkraları
Cimri Fıkraları
Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
Çorum Fıkraları
Deli Fıkraları
Dini Fıkralar
Doktor Fıkraları
Dursun Fıkraları
Duvar Yazıları
Elazığ Fıkraları
Erkek Fıkraları
Erzurum Fıkraları
Evlilik Fıkraları
Fıkra Gibi Komik Olaylar
Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
İngiliz Alman Türk
Ingiliz-alman-turk-fikralari
Kadın Erkek Fıkraları
Kadın Fıkraları
Kamyon Yazıları
Kapak Edici Fıkralar
Karadeniz Fıkraları
Karı Koca Fıkraları
Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
Kısa Fıkralar
Komik Hikayeler
Komik Sözler
Köylü Fıkraları
Kurban Fıkraları
Mardin Fıkraları
Matematik Fıkraları
Meslek Fıkraları
Mühendis Fıkraları
Nam-ı Kemal Fıkraları
Okul fıkraları
Polisler hakkında fıkralar
Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
Ramazan Fıkraları
Sarhoş Fıkraları
Sarışın fıkraları
Seçim Fıkraları
Sekreter Fıkraları
Şoför Fıkraları
Soğuk Espiriler
Spor Fıkraları
Tarih Fıkraları
Temel Fıkraları
Trakya Fıkraları
Ünlülerden Fıkralar
Chuck Norris fıkraları
Futbol fıkraları
Kaynana fıkraları
Yahudiler hakkında fıkralar
Вицове за Религия
Religion jokes
Himmel und Hölle-Witze, Himme...
Chistes de religión, Chiste de...
Анекдоты про Религию
Blagues sur la religion
Barzellette In chiesa preti fr...
Θρησκευτικά ανέκδοτα
Религија, Верски вицови
Türkçe
Анекдоти про релігію
Piadas de Religião
Dowcipy i kawały: Religijne
Religiösa skämt
Religie moppen, Moppen over Re...
Vittigheder om Religion, Relig...
Religiøse vitser
Uskonto vitsit
Vallásos viccek
Bancuri Religie, Bancuri Relig...
Anekdoty a vtipy o náboženství...
Religiniai anekdotai
Reliģija
Religija, Verski vicevi
My Jokes
Edit Profile
Logout
En son şakalar
Dini Fıkralar
Dini Fıkralar
Add a joke
En son şakalar
En İyi Fıkralar
Когато ти писне да доставяш на онова неделно училище
When you're tired of delivering to that Sunday School that never tips.
Cuando estás harto de entregar a esa escuela dominical que nunca deja propina.
Когда тебе надоело доставлять пиццу в ту воскресную школу
Wenn du es satt hast
Quand tu en as marre de livrer à cette école du dimanche qui ne laisse jamais de pourboire.
Όταν έχεις βαρεθεί να παραδίδεις σε εκείνο το κατηχητικό που δεν αφήνει ποτέ φιλοδώρημα.
Quando sei stufo di consegnare a quella scuola domenicale che non lascia mai la mancia.
Коли тобі набридло доставляти піцу в ту недільну школу
Quando estás farto de entregar naquela escola dominical que nunca dá gorjeta.
Kiedy masz już dość dostarczania pizzy do tej szkółki niedzielnej
När du är trött på att leverera till den där söndagsskolan som aldrig ger dricks.
Wanneer je het zat веnт om te bezorgen bij die zondagsschool die nooit fooi geeft.
Når du er træt af at levere til den søndagsskole
Når du er lei av å levere til den søndagsskolen som aldri gir tips.
1
0
4
21 трилиона непрочетени молитви. Маркирай като прочетени
21 трилион непрочитани молитви. Означи ги како прочитани
21 trillion unread prayers. Mark as read
21 billón de oraciones no leídas. Marcar como leídas
21 триллион непрочитанных молитв. Отметить как прочитанные
21 Billion ungelesene Gebete. Als gelesen markieren
21 billion de prières non lues. Marquer comme lues
21 τρισεκατομμύρια αδιάβαστες προσευχές. Σήμανση ως αναγνωσμένες
21 trilioni di preghiere non lette. Segna come lette
21 трильйон непрочитаних молитов. Позначити як прочитані
21 trilhão de orações não lidas. Marcar como lidas
21 bilion nieprzeczytanych modlitw. Oznacz jako przeczytane
21 biljon olästa böner. Markera som lästa
21 biljoen ongelezen gebeden. Markeer als gelezen
21 billion ulæste bønner. Markér som læst
21 billion uleste bønner. Merk som lest
21 biljoona lukematonta rukousta. Merkitse luetuiksi
21 billió olvasatlan ima. Megjelölés olvasottként
21 trilioane de rugăciuni necitite. Marchează ca citite
21 bilion nepřečtených modliteb. Označit jako přečtené
21 trilijonas neperskaitytų maldų. Pažymėti kaip perskaitytas
21 triljons nelasītu lūgšanu. Atzīmēt kā izlasītas
21 trilijun nepročitanih molitvi. Označi kao pročitane
1
0
4
„Камбанен звън“ разцепи тишината
„Ѕвонот на камбаните“ го наруши мирот
The chimes of the bells shattered the peace
Los tañidos de las campanas rompieron la paz
Звон колоколов нарушил покой
Das Läuten der Glocken zerriss die Ruhe
Les sons des cloches ont troublé la paix
Οι ήχοι των καμπάνων ταρακούνησαν την ηρεμία
I rintocchi delle campane hanno interrotto la quiete
Дзвони дзвонів порушили спокій
Os toques dos sinos perturbaram a paz
Dźwięki dzwonów zakłóciły spokój
Klockklangerna störde friden
Het geluid van de klokken verstoorde de rust
Kimenene fra klokkerne forstyrrede freden
Lydene av klokkene forstyrret roen
Kellojen kumahdukset rikkoivat rauhan
A harangok zúgása megzavarta a nyugalmat
Sunetele clopotelor au tulburat liniștea
Zvony narušily klid
Varpų skambėjimas sudrumstė ramybę
Zvanu skaņas izjauca mieru
Zvuci zvona narušili mir
1
0
4
Ако тялото ти е Божий храм
Ако телото ти е Божји храм
If your body is God’s temple
Si tu cuerpo es un templo de Dios
Если твоё тело — храм Божий
Wenn dein Körper ein Tempel Gottes ist
Si ton corps est un temple de Dieu
Αν το σώμα σου είναι ναός του Θεού
Se il tuo corpo è un tempio di Dio
Якщо твоє тіло — храм Божий
Se o teu corpo é um templo de Deus
Jeśli twoje ciało to świątynia Boga
Om din kropp är Guds tempel
Als jouw lichaam een tempel van God is
Hvis din krop er Guds tempel
Hvis kroppen din er Guds tempel
Jos kehosi on Jumalan temppeli
Ha a tested Isten temploma
Dacă trupul tău este templul lui Dumnezeu
Pokud je tvoje tělo chrámem Božím
Jei tavo kūnas yra Dievo šventykla
Ja tavs ķermenis ir Dieva templis
Ako je tvoje tijelo Božji hram
1
0
4
Религията е като пениса.
Religion is like a penis
Скъпи мой
Драги мој
My dear
Cariño
Дорогой мой
Mein Lieber
Mon cher
Αγαπημένε μου
Caro mio
Любий мій
Meu querido
Mój drogi
Min kära
Mijn lief
Min kære
Kjære
Rakas
Drágám
Dragul meu
Drahý můj
Mano brangusis
Mīļais
Dragi moj
1
0
4
Kunigas po to
Kněz poté
Preotul după ce mi-a ascultat spovedania
A pap
Pappi sen jälkeen kun oli kuunnellut rippini
Presten etter å ha hørt min skriftemål
Præsten efter at have hørt min skriftemål
De priester nadat hij mijn biecht had gehoord
Prästen efter att ha hört min bikt
Ksiądz po wysłuchaniu mojej spowiedzi
O padre depois de ouvir a minha confissão
Священик після того
Il рrете dopo aver ascoltato la mia confessione
Ο ιερέας αφού άκουσε την εξομολόγησή μου
Le prêtre après avoir écouté ma confession
Der Priester
Священник после того
El cura después de escuchar mi confesión
The priest after hearing my confession
Свештеникот откако ја слушна мојата исповед
Попът след като изслуша изповедта ми
Svećenik nakon što je čuo moju ispovijed
Priesteris pēc tam
1
0
4
Аз
Јас
Me
Yo
Я
Ich
Moi
Εγώ
Io
Я
Eu
Ja
Jag
Ik
Jeg
Jeg
Minä
Én
Eu
Já
Aš
Es
Ja
1
0
4
Bir gün bizim bu Amerikalılar 40 motorlu bir uçak yapmışlar ve demişler ki:
- Biz bu uçağın kalitesini ölçmek için en iyisi bir arap pilot çağıralım demişler…
Neyse en sonunda pilot kullanmaya başlamış 1. Motor patlamış,ekranda ingilizce olarak panik yapmayın yazmış,2. Motor patlamış yine aynısı 3,4 derken en sonunda bütün motorlar patlamış ve ekranda”uçak güvenli bir şekilde indirilecektir panik yapmayınız” yazısı gelmiş.
Neyse bu arap gitmiş ülkesine anlatmış bu olayları ee arap aklı demişler ki bizde bunun aynısı yapalım ama amerikan bir pilota denetelim demişler…
En sonunda yapmışlar Amerika’ lı binmiş 1. Motor patlamış “panik yapmaya gerek yok” diye bir yazı gelmiş. Amerikalı sanmış ki bunlarda bizim gibi uçak yapmışlar demiş panik yapmamış en sonun da bütün motorlar patlamış ve ekrana şu yazı gelmiş:
- ”EŞHEDÜ ENLA İLAHE İLLALLAH VE EŞHEDÜ ENLE MUHAMMDEN ABDÜHÜ VE RESULUHÜ”….
0
0
4
Adamın biri cuma günü ölmüş ve gömmüşler.
Oğlu hocaya gitmiş ve
"Babam cuma günü öldü öbür tarafta nasıl karşılanır?" diye sormuş.
Hocada sormuş
"Namaz kılar mıydı?"
"Hayır! ama cuma günü öldü".
"Kumarı içkisi var mıydı?"
"Vardı ama cuma günü öldü"
"Yalan söyler miydi?"
"Evet ama cuma günü öldü"
"Hovardalığı var mıydı?"
"Evet ama cuma günü öldü"
Hoca sonunda sinirlenmiş ve
"Cuma günü ellemezler ama Cumartesi anasını bellerler"
0
0
4
Adamın biri, bir gün ağacın altında namaz kılıyormuş. Ağaçta bulunan başka biri de onu izliyormuş. Namazını bitiren adam daha sonra namazının kabul olması için Allah a dua etmeye başlamış. – Allahım sen namazımı kabul et. Ağaçtaki adam: – Etmem, diye cevap vermiş. Adam şaşırmış. Tekrarlamış: – Allahım sen kıldığım namazı kabul et. – Etmem. Adamın şaşkınlığı iyice artmış. Yine: – Allahım sen namazımı kabul et, demiş. Ağaçtaki adam tekrar: – Etmem, deyince adam sinirlenmiş. – Etmezsen etme. Zaten abdestsiz kılmıştım.
0
1
4
Köyün birinde vatandaşın biri ölmüş. Sırt üstü son istirahate çekilen merhumun sağ eli bağrında sol elide erkeklik organının üzerindeymiş. Köy halkı merhumun bu vaziyetinden bir mana çıkarmaya çalışsalarda bir sonuca varamamışlar. Merhumun bu vaziyetini köyün imamına sormuşlar. İmamda bir mana çıkaramayınca araştırma için köylüden yarım saat müsaade istemiş.
Yarım saat sonra cemaatin yanına gelmiş. Ey cemaat merhumun ölüm vaziyetinin nedenini öğrendim. Merhum sağ eli ile borcunun borç olduğunu, sol eli ile de ancak kuşunu alabileceğinizi belli etmek istemiş. Demiş.
0
0
4
Папата шофер
The Pope Drives
Пристигнал папата на посещение в София и се качил на едно такси за да разгледа забележителностите.
Ο Πάπας
Der Papst reist im Auto durch die menschenleere Einöde Kanadas.
Папата отлетял към Ню Йорк за конференция. Събудил се сутринта в хотела и видял
Η Φεράρι έκανε δώρο στον Πάπα το καλύτερό της μοντέλο. Την άλλη μέρα
Le pape vient juste de terminer sa visite de Paris en papamobile. Il est sur le point de monter dans une limousine pour aller à Roissy; et soudain pris d'une envie de conduire une Safrane irrépressible
O papa veio ao Brasil e um motorista numa Mercedes apanhou-o para levá-lo a São Paulo. Andava devagar e o papa pediu que corresse mais
De paus gaat op bezoek in scherpenheuvel voor een zaligverklaring. De vaste pausmobielchauffeur Giovanni van de paus zegt: "Hoogheid Belgie ligt niet zover van Rome als we nu eens met de...
While the pope was visiting the USA
Der Papst unternimmt wieder einmal eine seiner Reisen
En el Vaticano el Papa estaba súper aburrido
Na última viagem do Papa ao EUA
Le pape arrive à l'aéroport de Roissy où l'état a mis à sa disposition une limousine. Or le pape est un FAN d'automobile. Il supplie le chauffeur de lui laisser prendre le volant. Après quelques...
A pápa elhatározza
Cica a venit papa in Romania. Si mergea el cu masina condusa de sofer si cum nu-i placea felul in care conducea masina ii spune sa se dea la o parte ca sa conduca papa. Incepe papa si baga viteza...
Dopo aver caricato tutti i bagagli del Papa nella limousine
Popiežius vėlavo atskristi į svarbų susitikimą. Kai nusileido
Der Papst wird von seinem Chauffeur umhergefahren. Dem Papst wird langweilig
Papa makam otosuyla Roma’da dolaşmaktadır. Bir süre sonra canı sıkılır ve şoför’e durmasını söyler. Şoför’ü arkaya geçirir ve arabayı kendisi kullanmaya başlar.
Araç kullanmanın zevkine varınca hız yapmaya başlar. Hız sınırını aşınca da tabi ki radara yakalanır. Trafik polisi çevirir, arabayı kenara çeker. Polis arabanın pencere…sine eğilince afallar ve durumu merkeze aktarmak için telsizine davranır.
- Amirim bir oto çevirdim, ama içinde çok büyük bir adam var. Ne yapayım?
- Vali mi?
- Daha büyük.
- Başbakan mı?
- Hayır daha büyük.
- Amerika Başkanı mı?
- Hayır daha büyük.
- Daha büyük kim var oğlum?
- Bu adam kim bilmiyorum ama makam şoför’ü Papa!!!
0
0
4
Bir gün Temel kahvede okey oynuyormuş. Arkadaşı gelmiş ve Temel’ e demiş ki :
- Ula Temel, senin karın seni aldatayii daaa. Temel bunu duyunca hemen fırlamış eve. Her tarafı aramış taramış ama kimseyi bulamamış. Karısının aldatmadığını görünce sevinçten kalp krizi geçirerek ölmüş. Ertesi gün öbür dünyada Temel arkadaşı Dursun’ u görmüş. Dursun :
- Temel hayırdır, daha gün görmüştüm seni, sen hangi ara öldün? diye sorunca, Temel’ de :
- Adamın biri dün kahveye geldi, karin seni aldatıyor dedi. Eve gittim, kimseyi bulamayınca sevinçten öldüm deyince, Dursun dayanamayıp :
- Ula buzdolabını açaydın, şimdi ikimizde yaşıyor olacaktık
0
0
4
Chiste del hombre y el feretro
lange Schlange
Погребална процесия.
Млада жена излиза от магазина и изжеднъж вижда странна погребална процесия
Ένας άνδρας έβγαινε από μια καφετέρια με τον πρωινό καφέ του
Someone going to work sees a crowd of people walking. Looking at the beginning of course
Tom was walking down the street when he sees a funeral procession.
Un uomo curioso vede un funerale e si ferma ad osservare la funzione. Nota subito che a capo di una lunga fila di uomini c'è un signore con un cane e gli si avvicina domandandogli: "Scusi
Saindo do supermercado um homem se depara com uma inusitada procissão de funeral. Achou aquilo muito estranho e parou para olhar. Primeiro vinha um caixão preto. Depois
En una ocasión había muchas personas reunidas en una casa y pasó por allí un conocido de la familia y preguntó: - ¿Qué pasó compadre? ¿Murió alguien? - Sí
Une femme regarde un cortège funèbre inhabituel arrivant au cimetière tout proche: un corbillard
Destrás de una carrosa funebre iba una fila de 4 cuadras. Un borracho admirado se acerca y pregunta: ¿Quién murió? y un hombre le responde. -Mi suegra!!
Bij een begrafenis loopt achter de lijkwagen een man met een hond. Daarachter lopen nog 500 mannen. Vraagt een toeschouwer aan man met de hond: "Wie wordt hier begraven?" "Mijn schoonmoeder"...
W kondukcie pogrzebowym idzie za karawaną Fąfara z wielkim rotweilerem na smyczy
Mies näki kadulla merkillisen hautajaissaattueen. Siihen kuului ruumisarkku
U hřbitovní brány hledí muž na podivný průvod. Za rakví kráčí muž s manželkou a psem dobrmanem
0 Loading ... Kapinėse eina laidotuvių procesija. Paskui grabą eina ožys
Trece pe strada un cortegiu funerar foarte ciudat: dupa dric urma un tip
Um sujeito
Bengan turistade i New Orleans. En dag fick han se ett begravningsfölje. Först gick en orkester
Bir adam yolda yürürken çok uzun bir sıra görmüş. Iyice yürüyünce sıranın başında bir cenaze ve elinde köpek olan bir adam görmüş ve sormuş:rahmetli çok seviliyordu galiba!adam anlatmaya...
Em um cemiterio ocorria um velório. E lá estava um cara com um cachorro pitbul com uma fila enorme atrás
Otegao se grdan desetokilometarski sprovod ulicom. Za mrtvačkom kočijom ide lik i vodi mačku na uzici. Narod stoji sa strane
Une femme observe un cortège funéraire bizarre : un grand corbillard noir
Un barbat lua micul dejun la ora 8 dimineata
Į kapines eina nežmoniško ilgio procesija
Fıkra bu ya, bir adam sabah yürürken ilginç bir cenaze kafilesi fark eder; önde giden köpekli bir adam, arkasında …iki tabut ve tek sıra olmuş yaklaşık 200 adam. Tuhafına gider. Kafilenin başındaki adam kuşkusuz cenazenin sahibidir, yanına yaklaşır ve sorar:
- “Beyefendi, bu acılı gününüzde hatırlatmak istemem ama ölenler neyiniz oluyor?” Adam yanıtlar:
- “Öndeki karım arkadaki de kayın validem.”
- “Vah vah; başınız sağolsun. Nasıl oldu?”
- “Köpeğim karıma saldırıp öldürmüş. Kayın validem de karıma yardıma gelmiş onu da öldürmüş.” Adam biraz düşündükten sonra sorar:
- “Beyefendi köpeğinizi ödünç alabilir miyim?”
- “Sıraya geç…”
0
0
4
Mahallenin iki afacan kardeşi tüm mahalleliyi bıktırmış. Sürekli ana-babalarına şikayet geliyor mahalleliden. Kırılan camların, kuyruğuna teneke bağlanan kedilerin, lastiği indirilen arabaların sorumlusu hep afacan kardeşler.
Ana-babası usanıp bu durumdan kilisenin papazına anlatırlar durumu ve yardim isterler. Papaz;
- "Gönderin çocukları konuşayım" der.
Çocukları gönderirler. Papaz önce büyük oğlanı çağırır;
- "Söyle bakalım evladım,Tanrı nerede?"
Çocuk susar. Papaz tekrar sorar;
- "Evladım söylesene Tanrımız nerede?"
Çocuk susmaya devam eder.
Papaz ısrarla sormaya devam eder, çocuk susmaya.. Sinirlenir Papaz;
- "Konuşsana be çocuk nerede Tanrı?"
Çocuk aniden fırlar, kiliseden koşarak kaçıyorken seslenir kardeşine;
- "Kaçalım çabuk!"
Eve giderler… Odalarına çıkıp kapıyı iyice kapatırlar, küçük oğlan sorar büyüğüne;
"Neden kaçıyoruz?"
Büyük yanıtlar;
- "Işte şimdi hapı yuttuk, Tanrı kaybolmuş bizden biliyorlar!!!"
0
0
4
Ramazan günlerini hesaplamak için bir çömleğin içine her gün bir taş atar, Hoca. Bir avuç taş doldurur çömleğin içine Hoca’ nın yaramaz oğlu, muziplik olsun diye. Bir zaman sonra arkadaşları:
“Bugün Ramazan’ ın kaçı acaba? diye sorarlar Hoca’ya. Hoca’da:
“Şimdi eve gider öğrenirim. Biraz sabredin.” der ve evinin yolunu tutar. Çömleği boşaltır; bir sayar, iki sayar… Taşların yüz yirmi beş tane olduğunu görür. Şaşkın bir halde döner arkadaşlarının yanına Hoca.
- “Arkadaşlar, bugün, Ramazan’ ın kırk beşi” der. Hoca’ nın bu cevabına gülüşürler arkadaşları. Aralarından biri:
- “Aman Hocam, bir ay otuz gündür. Hiç Ramazan’ ın kırk beşi olur mu?” diye itiraz eder. Hoca, biraz şaşkınlık biraz da kızgın bir ifadeyle:
- “Ben yine insaflı davrandım. Benim çömlek hesabına bakacak olursak; bugün Ramazan’ ın yüz yirmi beşi!”der.
0
0
4
Şeyh Şamil esir düştüğünde, Ruslar bu kahraman adama büyük saygı göstermiş.
Rus çarı kendisini yemeğe davet etmiş. Şeyh Şamil yemeği iştahla yemiş.
Kahramanlığı kadar yemekteki iştahı karşısında da hayrete düşen çar;
- “Adama bak” demiş. “Beni de yiyecek.”
Şeyh Şamil cevap vermiş;
- “Biz Müslümanız. Domuz eti yemeyiz”
0
0
4
Dursun, Temel’e sormuş:
- Oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun Temel?
- 100 tane yiyebilurum.
- Hadi ordan, yesen yesen 1 tane yiyebilursun, gerisini oruçsuz yemiş olirsun,” demiş.
Bu espri Temel’in çok hoşuna gitmiş. Bir gün yolda giderken Cemal’i görmüş ve hemen sormuş:
- Uşağum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun?
Cemal:
- 50 tane, demiş.
- Ha uşağum 100 tane deseydun sana müthiş bir espri yapacaktum da!
0
0
4
Önceki Sayfa
Sonraki Sayfa