New York`tan Los Angeles`e giden uçakta cingöz bir avukat ile sarışın bir hanım yanyana oturuyorlar. Avukat hem hanımla yakınlaşmak hem de hoşca vakit geçirmek için bir oyun teklif ediyor. Kabul görünce oyunu anlatıyor:
- Size bir soru soracağım, cevabı bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz, sonra siz soracaksınız bilemezsem ben size 50 dolar vereceğim.
Ve ilk soruyu soruyor:
- Ay ile dünya arasındaki uzaklık ne kadardır?
Kadın tek söz söylemeden çantasından 5 dolar çıkarıp adama uzatmış.
Soru sorma sırası sarışına gelmiş:
- Tepeye 3 ayakla tırmanıp 4 ayakla asağı inen şey nedir?
Adam dakikalarca düşünmüş. Yanıtı bulamamış... Cuzdanından 50 dolar çıkarıp kadına uzatmış. Kadın parayı kibarca alıp çantasına koyarken avukat merakla sormuş:
- Cevap ne?
Kadın tek kelime etmeden çantasını açmış ve 5 dolar çıkarıp adama uzatmış...

Kralın bir atı varmış. Bu at çok üzgünmüş ve hep ağlarmış. Atının derdine çare arayan kral, ülkeye haber salıp "atımın sağlığını yerine getireni zengin ederim" demiş. Nice doktorlar, paytarlar gelmiş ama faydasız.. Olayı duyan Nam-ı Kemal hemen kralın yanına gitmiş:
- "Ben bu işi yaparım" demiş. Kral:
- "Ama nasıl olur, nasıl yaparsın" demiş. - "Boşver onu, sen paradan haber ver" demiş Kemal. Neyse anlaşmışlar sonunda ve Namık Kemal atın yanına gidip kulağına birşeyler fısıldamış. Birden at gülmekten kırılmaya başlamış. Namık Kemal parasını almış, kral da mutlu olmuş. Aradan 1-2 ay geçmiş. At gülmekten yemek yiyemiyormuş. Kral Namık Kemali tekrar çağırmış:
- "Bu ata birşeyler oldu ama sıkıldım artık, bunu eski haline getirirsen sana daha çok para veririm" demiş. Atın yanına giden Namık Kemal kısa sürede geri dönmüş. At ise eski halini almış ve başlamış hüngür hüngür ağlamaya. Kral dayanamayıp sormuş:
- "Nasıl güldürüp ağlattın be adam?"
- "İlk seferde, benimki seninkinden büyüktür, dedim, gülmeye başladı."
- "Ya ikincisinde?"
- "Çıkarıp gösterdim."
"Baba hayat bilgisi dersinde yonetimleri isliyoruz, bana demokrasiyi anlatirmisin?"
Demis. Babasi:
"Anlatmasina anlatirimda yavrum ama senin bazi tanimlari bilmen gerekiyor" demis, "Bak simdi benim fabrikam var ve eve para getiriyorum, ben kapitalistim;
Paranin nasil harcanacagina annen karar verir,o hukumet; hepimiz senin icin calisyoruz, sen halksin besikteki kardesin gelecek; hizmetcimiz ise isci sinifi. Sen bunlari ogren. Ben sana sabah demokrasiyi anlatirim"
Demis. Gece cocuk uyanmis bir bakmiski kucuk kardesi altini pisletmis ve durmadan agliyor. Hemen anne ve babasinin odasina gitmis. Annesi horul horul uyuyor. Uyandirmaya calismis ama basaramamis. Babasi yatakta degil, gecerken hizmetcinin odasina bir bakmiski hizmetci ile babasi sevisiyor. Caresiz donup yatmis. Ertesi sabah babasi" gel oglum sana demokrasiyi anlatayim" demis. Cocuk:
"Gerek yok baba, ben artik biliyorum"
Yanitini vermis ve anlatmaya baslamis:
"Kapitalistler isci sinifini becerirken hukumet uyuyor, halk endiseli, gelecek ise b*k icinde".
Bir bilgisayar firmasında 5 tane yamyam, programcı olarak görevlendirilirler. Müdürleri onlara hitaben:
- "Şimdi burada çalışabilirsiniz. Burada iyi para kazanabilirsiniz. Ama yemek yemek icin firmanın kafeteryasına gideceksiniz ve diğer çalışanları rahat bırakacaksınız" der. Yamyamlar hiç bir çalışanı rahatsız etmeyeceklerine söz verirler. 4 hafta sonra müdürleri gelir:
- "Çok iyi çalışıyorsunuz. Yalnız firmadaki temizlikçi kız kayıp.
Ona ne olduğunu biliyor musunuz?" diye sorar. Yamyamlarin hepsi hayır derler ve bu işle hiç bir ilgilerinin olmadığını söylerler. Müdür gidince yamyamların şefi yamyamlara döner:
- "Aranızdan hangi maymun temizlikçi kızı yedi?"
Diye sorar. En arkadaki yamyam alçak bir sesle cevap verir:
- "Ben yedim" Bunun üzerine şef söyle cevap verir.
- "Ulan aptal! Biz 4 haftadır grup müdürleri, bölüm müdürleri, proje yöneticilerini yeyip duruyoruz ki kimse farkına varmasın diye, senin durup dururken temizlikçi kızı yemen şart mıydı?!"