• Home
  • Tüm Kategoriler
  • Popular
  • Komik Resimler
  • En İyi Fıkralar
  • En son şakalar
  • Nasrettin Hoca Fıkraları
  • +18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
  • Asker fıkraları
  • Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
  • Bayburt Fıkraları
  • Bektaşi Fıkraları
  • Belaltı Fıkraları
  • Büyük Fıkraları
  • Cimri Fıkraları
  • Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
  • Çorum Fıkraları
  • Deli Fıkraları
  • Dini Fıkralar
  • Doktor Fıkraları
  • Dursun Fıkraları
  • Duvar Yazıları
  • Elazığ Fıkraları
  • Erkek Fıkraları
  • Erzurum Fıkraları
  • Evlilik Fıkraları
  • Fıkra Gibi Komik Olaylar
  • Fıkralar - Corona (Covid-19)
  • Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
  • İngiliz Alman Türk
  • Ingiliz-alman-turk-fikralari
  • Kadın Erkek Fıkraları
  • Kadın Fıkraları
  • Kamyon Yazıları
  • Kapak Edici Fıkralar
  • Karadeniz Fıkraları
  • Karı Koca Fıkraları
  • Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
  • Kısa Fıkralar
  • Komik Hikayeler
  • Komik Şakalar
  • Komik Sözler
  • Köylü Fıkraları
  • Kurban Fıkraları
  • Mardin Fıkraları
  • Matematik Fıkraları
  • Meslek Fıkraları
  • Mühendis Fıkraları
  • Nam-ı Kemal Fıkraları
  • Okul fıkraları
  • Polisler hakkında fıkralar
  • Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
  • Ramazan Fıkraları
  • Sarhoş Fıkraları
  • Sarışın fıkraları
  • Seçim Fıkraları
  • Sekreter Fıkraları
  • Şoför Fıkraları
  • Soğuk Espiriler
  • Spor Fıkraları
  • Tarih Fıkraları
  • Temel Fıkraları
  • Trakya Fıkraları
  • Ünlülerden Fıkralar
Вицове за съседи Neighbours Jokes Nachbar Witze, Nachbarwitze, N... Chistes y anécdotas de Vecinos Анекдоты про Соседей Blagues de Voisins Barzellette sui vicini Αστεία για Γείτονες Комшиски Türkçe Анекдоти Про сусідів, Жарти пр... Piadas de Vizinhos Dowcipy i kawały: Sąsiadki Skämt om grannar Grappen over buren Vittigheder om naboer Vitser om Naboer Vitsit naapureista Viccek a Szomszédokról Glume cu Vecini Vtipy o Sousedích Anekdotai apie Kaimynus Joki par Kaimiņiem Vicevi o Susjedima
My Jokes Edit Profile Logout
  1. En son şakalar
  2. Komşu Fıkraları

Komşu Fıkraları

Add a joke En son şakalar En İyi Fıkralar
Nasrettin Hoca bir gün yere düşer.
Hemen karısına haber verir.
- Hanım bilmiyor musun ben bugün bayıldım. Hemen komşulara haber ver.
Karısı haber verir.
- Yardım et komşu kocam yolda bayıldı.
Komşu.
- Kim sana haber verdi der.
Nasrettin Hocanın karısı.
- Bey haber verdi.
0
0
4
Hoca'nın kadılık yaptığı sıralarda bir adam gelmiş:
- Hoca efendi demiş,size bir şey danışacağım.
- Buyrun sorun. Demiş Hoca, adam sözünü sürdürmüş:
- Geçen gün , komşuların size ait olduğunu söyledikleri bir inek, tarlada bizim ineğin karnını vurup öldürmüş. Şimdi ne yapmam gerek? Hoca , sakallarını sıvazlayıp bir an düşündükten sonra :
- Hayvan bu, demiş, dava edecek değilsin ya!..
- Teşekkür ederim kadı efendi.
- Sahibinin de bu işte suçu yok;ne bilsin böyle olacağını? Adamın yüzü gülmüş, tekrar söze başlamadan önce:
- Kusura bakma kadı efendi, demin ben bir yanlışlık yaptım, ölen inek benimki değil, seninki imiş. Hoca , yerinden doğrulup:
- Bak demiş, şimdi iş değişti. O halde verin raftaki kara kaplı kitabı da hele bir bakalım! ...
0
0
4
Temel kendine 4 katlı bir apartman yaptırır.
4. katında kendi oturur diğer katlara ise kiracı oturtur.
Kiracılara kıyak geçmek için her kata koltuk döşettirir.
1. kattaki kiracıya gider, koltuklar nasıl diye sorar kiracı:
- Koltuklar iyi oturunca pop müzik çalıyor, der.
2. kattaki komşuya gidince yine sorar koltuklar nasıl diye, 2. kiracı:
- Koltuklar iyi, oturunca rock müzik çalıyor, der.
3. kattaki kiracıya giderek sorar koltuklar nasıl diye: 3. kiracı:
- Koltuklar hiç güzel değil, der.
Temel niye diye sorar.
Kiracının cevabı şu olur:
- Koltuğa oturunca İstiklal Marşı çalıyor. Her seferinde ayağa kalkmak zorunda kalıyoruz.
0
0
4

Bir arkadaşı Nasrettin Hocaya gelmiş.
- Bana bak Hoca, kulağını bükmesi benden... Şu karına bir şey söyle, sabahtan akşama kadar ev ev dolaşıyor, konu komşu bırakmıyor... Söyle de azıcık evinde otursun. Hoca:
- Peki, görürsem söylerim...
0
0
4
Hoca sürekli döşeme tahtalarını söküp tavana, tavan tahtalarını da söküp döşemeye çakıyor. Bunu gören komşular merakla olayın nedenini sormuşlar.
- Yakında evleneceğim, demiş Hoca, İnsan evlenince evin altı üstüne gelir derler ya, bende bari şu tamirle iki masrafı bir edeyim dedim!
0
0
4
Adam günün ortasında, iştahla eve gelmiş. Karısı teknede hamur yoğuruyor.
- Hadi hanım, akşamı bekliyemedim, hemen soyun yatalım.
- Boşuna geldin bey, ellerim hamur, tarla da çamur. En iyisi sen komşunun gelini Fadime’ye giт, selamımı söyle, bir kere versin.
- Olur mu hiç hanım. Ya beni terslerse.
- Olur olur, hiç merak etme, rahatça iste.
Adam komşunun gelinine varmış, utana sıkıla istemiş. Gelin de:
- Tabi niye olmasın, hemen. demiş. Soyunup işi bitirmişler.
Adam hem keyfli, hem şaşkın eve gelmiş, karısına:
- Sağol hanım, inanmamıştım ama hiç itiraz etmeden verdi.
- Ne zaman canın isterse çekinme, demiş karısı. ONLARDA ÜÇ TANE DAHA ÖDÜNCÜMÜZ VAR.
0
0
4
Kasabanın en zenginlerinden olan Murat ağa, kendisinin çok akıllı olduğu için servet sahibi olduğunu sanırmış.
Cumadan cumaya camiye gelirmiş. Caminin yakınında, etrafı sağlam taş duvarlarla çevrili, içinde çok çeşitli meyve ağaçları olan büyük bir bahçe içinde, üç katlı kocaman bir evi varmış. Süslü ve pahalı elbiseler giyer, gururla dolaşırmış.
Nasreddin Hoca'nın cuma vaaz ve hutbelerini dinledikten sonra, vaaz işine gelmiyorsa;
- "Hoca, sen dünya işlerine karışma, din işi ayrı, dünya işi ayrı" der bilgiçlik taslarmış.
Bir gün Murat Ağa'nın evinde yangın çıkmış. O sırada cemaat öğlen namazından çıkmaktaymış. Murat ağa camiye doğru koşup, Nasreddin Hoca'ya ve cemaate hitaben:
- "Aman Hocam yetişin! Evimden alevler çıkıyor. Şu yangını söndürelim" diye feryat eylemiş.
Hoca sakin ve aldırışsız bir sesle:
- "Bak komşu, Kırk yılda bir de olsa bugün senin sözünü dinleyelim. O yangın bizim asla karışmamamızı istediğin bir dünya işidir. Hem meraklanma. Ev birkaç saat içinde kül olur ve yangın da söner. Ahirette, ateşten bir evde sonsuz yaşamaktan korkmayan, senin gibi cesur, yiğit, zengin, akıllı bir adamın böyle ufak bir yangın için telâşı da ne demek olur!" demiş.
0
0
4
Hoca Nasrettin eşeğine binmiş giderken eşek bir anda önüne çıkan köpekten ürker ve Hoca eşekten düşer. Hocanın düştüğünü gören komşusu hemen koşar ve Hocaya;
- Çok kötü düştün be komşu, der. Hoca Nasrettin hiç istifini bozmadan şu cevabı verir;
- Düşmesem de zaten inecektim.
0
0
4
Bir komşu Nasrettin Hocaya koşa koşa gelmiş:
- Aman Hoca! Bizim evde karılarımız kavga ediyorlar, çabuk gel, demiş.
Hoca hiç aldırış etmeden şöyle sormuş:
- Yaş hakkında mı, yoksa görünüş hakkında mı?
- Hayır, başka bir şey hakkında, diye cevaplandırmış komşu!
- Öyle ise evine giт ve merak etme şimdiye kadar çoktan barışmışlardır.
0
0
4
Yağmurlu bir günde Nasrettin Hoca pencereden dışarı bakarken komşusunun koşa koşa yağmurdan kaçtığını görür pencereyi açar:
- Hey Ahmet Efendi, birde hacı olacaksın rahmetten kaçılır mı?, der.
Zavallı adam eli mahkum sırılsıklam olur. Ertesi gün hocanın komşusu hocayı yağmurdan kaçarken görür ve hocaya bir ders vermek ister:
- Hoca Hoca dün bana diyordun bugün sen neden rahmetten kaçıyorsun? der.
Hoca hiç durmadan yoluna devam eder ve komşusuna şöyle der:
- Ben rahmetten kaçmıyorum sadece Allah'ın rahmetine basmamak için çabalıyorum.
0
0
4
Komşunun biri Hoca'dan ip ister. Hoca içeri girip çıkar, - "İpe un serilmiş", der.
Komşu hayretle başını sallar:
- "Öyle mi Hoca! Nasıl olur da ipe un serilir?"
Hoca buna karşılık şöyle cevap verir:
- "Ben onu ödünç vermek istemedikçe her şey mümkün!"
0
0
4
Nasrettin Hoca kasaptan bir okka et alır, eve gönderir.
Hocanın karısı yahniyi pişirirken komşuları çıkagelir. Gözü gönlü tok, eli açık olan kadıncağız komşularına yahni ikram eder. Komşular, yemeğin tamamını yiyip bitirir ve dönerler evlerine.
Bütün gün yahni özlemiyle akşamı zor eden Hoca evine döner. İştahla oturur sofraya. Biraz sonra karısı önüne bir tabak bulgur aşıyla bir kaşık koymaz mı? Hoca hiddetlenerek sorar ne olup bittiğini.
" Efendi" der karısı, "Eti bizim Tekir yedi."
Bu sözü duyan Hoca sinirlenerek eline bir sopa alır ve Tekir kediyi aramaya koyulur. Bir süre sonra Tekir görünür, bir deri bir kemik. www. Dersimiz. Com. Yürüyecek gücü yok, iskelet gibi...
Hoca şaşkın :
"Hatun, yahnilik eti şu bizim Tekir mi yedi?" diye sorar. Karısı da "Evet Efendim, o hınzır yedi." diye cevap verir.
Bunun üzerine Hoca alır eline el terazisini ve tartar Tekir kediyi... Tam bir okka çeker Tekir. Bunun üzerine karısına şöyle çıkışır Hoca :
"Hatun! Şu gördüğün bizim Tekir tam bir okka geldi. Öyleyse, yahnilik et nerede? Şayet et bu ise bizim Tekir nerede?"
0
0
4

Hocanın tavuğu ölmüş. Civcivleri de başıboş kalmış.
Hoca kaybolmalarından korkmuş. Boyunlarına siyah bezler bağlamış, sonra da içlerinden ip geçirip birbirlerine bağlamış.
Meraklı bir komşusu sormuş:
- Hocam, o civcivlerin boynundaki de nedir?
Komşusunun merakına içerleyen hoca, cevabı yapıştırmış:
- Anneleri öldü de yas tutuyorlar.
0
0
4
Nasrettin hoca her seferinde ayın kaç olduğunu unuturmuş. Bir gün aklına bir fikir gelmiş. Fikri her gün bir keseye taş atsa öğrenirmiş ayın sonunda. Bu fikri uygularken hocanın küçük kızı bunu bir oyun sanıp içine tam 60 tane taş atmış. Bir zaman komşuşu gelmiş ah hocam bugün ayın kaçı diye sormuş.60ı demiş hoca . Komşusu,aman hoca ne yaptın bir ay otuz gündür. Demiş. Hoca,aman dediğin şeye bak asıl bugün ayın 90 ı ben acıdım da otuz gün indirdim demiş.
0
0
4
Bir gün komşusu Hoca'ya gelerek:
- Sende kırk yıllık sirke varmış, doğru mudur? Dedi. Hoca:
- Var, deyince, komşusu biraz istedi. Hoca vermeye yanaşmayınca adam:
- Yahu ilaç yapacağım, bir fincan sirkeden ne çıkar? Diye ısrar edince Hoca:
- A komşum, dedi, ne çıkacak. Ben onu fincan fincan dağıtsaydım, hiç kırk yıl dayanır mıydı?
0
0
4
Bir gün hava çok sıcakmış. Nasrettin Hoca boncuk boncuk terliyormuş. Derken sokakta oynayan çocukları görmüş. Biraz serinlemek ve çocukları seyretmek için bir ağacın altına oturmuş . Cebinden mendilini çıkararak terini silmiş . Kahkahalar atarak top oynayan çocukları izlemeye dalmış. Dersimiz. Com Hoca çocukları izlerken mahallenin en yaramaz çocuğu ali hoca'nın başındaki kavuğu kapmış.
Hoca ne olduğunu anlayamadan ALİ,kavuğu arkadaşlarına götürmüş. Çocuklar kavuğu birbirlerine atarak oynamaya başlamışlar. Hoca kavuğunu geri almak için onlara doğru koşmuş. Çocuklar HOCANIN geldiğini görünce dört bir yana dağılmışlar. Hoca kavuğu elinde tutan çocuğa yaklaşınca çocuk,kavuğu diğer arkadaşına atıyormuş. Kavuk böyle sürekli el değiştiriyormuş. Hocanın oradan oraya koştuğunu gören komşusu Hocaya yardım etmek istemiş ama hiçbiri çocukları yakalayamamış. Bu kovalamaca uzun süre devam etmiş. Sonunda Hoca çocukların arkasından koşamayacak kadar yorulmuş. Nefes nefese kalmış, dizlerinin üstünde çökmüş. Bir süre sonra kavuksuz olarak eve dönmüş hanımı onu böyle görünce şaşırmış bey sen kavuğunu hiç başından çıkarmazdın hayrola bir şey mi oldu? kavuğun nerede?
Nasrettin Hoca hanımına gülümseyerek cevap vermiş :
Sorma hanım benim kavuk çocukluğunu özlemiş şimdi komşu çocukları ile birlikte sokakta oyun oynuyor
0
0
4
Temel pazarda gezerken hindistan cevizi görmüş. Bakmış bakmış ne olduğuna bi türlü aklı ermemiş. Pazarcıya sormuş. Pazarcı şunu bi kandırayım demiş:
- Onlar fil yumurtası,kuluçkaya koymak için satıyorum. sana da vereyim mi?
- Ver ama nasıl yapacağım?
- Temiz bir çarşafa yerleştir, çıplak olarak üstüne otur. Filler çıkınca satarsın zengin olursun.
Temel almış eve getirmiş, fadimeye olanları anlatmış. Sakın kimseye söyleme diye de tembih etmiş. Yatağa temiz bir çarşaf sermiş, üzerine bol bir gömlek giyip çıplak olarak yumurtalara oturmuş. Başlamış fillerin çıkmasını beklemeye..
Bir,iki, üç gün derken komşular temeli merak etmişler "nerde bu adam?"komşu kadınlardan biri fadimeye sormuş. Fadime kimseye söyleme ama durum böyle demiş. komşusu çok merak ettim neolur kimseye söylemem bana bi göster demiş. Israra dayanamayan fadime tamam demiş.
Kadın odaya girmiş,temelin yanına yaklaşmış,temelin gömleğini hafifçe kaldırınca:
- Aaa!….. Filin burnu çıkmış bile….
0
0
4
Adamın biri Nasrettin Hocadan eşeğini ister fakat evde olmadığını söylediği sırada ahırdan anırma sesini duyunca:
- Aşk olsun Hocam bunca yıllık komşuyuz. Bak işte sesi geliyor. Hoca hemen cevabı yapıştırır:
- Ne yani şimdi kırk yıllık komşuna değil de kılkuyruk eşeğin sözüne mi inanıyorsun? Der. Komşu ısrar edince eşeğe fikrini sorup gelir ve:
- Razı olmadığını ve iyilik etme eloğluna, kemlik bulursun, dediğini bildirir.
0
0
4
  • Önceki Sayfa
  • Sonraki Sayfa

Privacy and Policy Contact Us