Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
Dört kaplumbağa, pikniğe çıkmaya karar vermiş. Erzakları hazırlayıp; bir yıl, iki yıl, beş, on yıl derken, otuz yıl sonra piknik yerine varmışlar.
Gazozları, yiyecekleri, herşeyi ortaya çıkarmışlar. Bir bakmışlar gazoz açacağı yok. Tek çözüm, birinin eve gidip açacağı alıp gelmesi. Görev, içlerinde en küçük kaplumbağa olan Temel'e düşmüş. Genç kaplumbağa:
- Ben gelene kadar buradaki yiyeceklere dokunmazsanız giderim... Diğerleri bunu kabul etmiş. Temel, yola çıkmış; bir,iki, on, yirmi yıl geçmiş. Bu arada, yaşlı kaplumbağalardan biri fenalaşmış. Arkadaşları ne yapsa faydasız, son bir dileği olup olmadığını sormuşlar:
- Gerçi genç kaplumbağaya söz verdik ama, şuradaki sarmalardan bir tanesini yesem olur mu?...-Elbette... Diyerek, sarmalardan birini vermişler. Tam ağzına atacağı sırada, genç Temel, çalıların arasından fırlamış:
- Gitmiyorum işte, gitmiyorum...
Aslan ile kurt arkadaş olmuşlar... Açlıktan kıvrandıkları bir gün, ovada otlayan bir at görmüşler. Tepenin üstünde atı seyreden aslan, kurda dönüp sıra ile sormuş:
- Gözlerim kızardı mı?- Evet, demiş kurt.- Kuyruğum dikildi mi?- Evet...- Tüylerim diken diken oldu mu?.. Kurt, yine;
"Evet"
Deyince aslan yıldırım gibi ata saldırmış ve yere devirmiş... İki arkadaş, kendilerine güzel bir ziyafet çekmiş. Bir zaman sonra aynı kurt tilkiyle dolaşmaya çıkmış. Karınları iyice acıkmış. Tam o sırada ovada otlayan bir at görmüşler ve kurdun aklına önceki olay gelip, tilkiye sormuş:
- Gözlerim kızardı mı?..- Yooo, demiş tilki.- Kuyruğum dikildi mi?- Hayır!- Peki tüylerim diken diken oldu mu?..- Olmadı, diyerek gördüğü gerçeği söylemiş tilki... Ama duyduklarına bozulmuş olan kurt;- Evet, desene!.. diye kükremiş. Tilki bakmış ki pabuç pahalı... Çaresiz;- Evet...
Evet, evet, demiş. Marifetin, tilkiden duyacağı "evet"lerde olduğunu sanan kurt bir hışımla atın üzerine saldırmış... Saldırmış saldırmasına da, ömrünün en sıkı ve en güçlü çiftesini yemiş!.. Tilki, cansız bir halde ve pestil gibi önüne yığılmış olan kurdun başında ona uzun uzun bakmış ve demiş ki:
- Hah işte. Şimdi gözlerin kızardı, kuyruğun dikildi ve tüylerin diken diken oldu!..