Bayan O'Dunigan, Dublin'de O'Connel Caddesi'nde yürüyordu. Karşıdan'da rahip O'Rafferty geliyordu. - "Merhaba" dedi, rahip.. "Nasılsınız?.. Bay Dunigan nasıl?.. Sizi iki yıl önce ben evlendirmemiş miydim?". - "Evet" dedi, Bayan O'Dunigan. - "Bebek" dedi, rahip. "Bebeğiniz oldu'mu, küçük O'Duniganlar?". - "Maalesef" dedi, Bayan O'Dunigan.. "Henüz bebeğimiz yok.. Oysa öyle istiyoruz'ki?". - "Gelecek hafta Roma'ya gidiyorum" dedi, rahip.. "Vatikan'daki büyük kiliseye sizin için bir mum dikeceğim". - "Teşekkürler sevgili rahip" diye adamın ellerini öptü kadın. - "Size minnettar olacağız". Birkaç yıl geçti aradan.. Kadınla rahip bir daha karşılaştılar.. Rahip merakla sordu; - "Bebeğiniz oldu'mu peki?". - "Oldu" dedi, kadın.. "Sekiz yılda üç ikiz, dört'de tek doğurdum. 10 çocuğumuz var". - "Harika" dedi Rahip.. "Harika.. Mucize işte bu.. Peki, o şirin kocanız ne yapıyor?". - "Roma'ya gitti, dedi kadın.. "Sizin o Allah'ın belası mumunuzu üflemeye"...
Yaşlı kadın, kocasının ölümüne ağlıyordu. Komşular kendisini yatıştırmak için ne söyledilerse de, yaşlı kadın dinlemiyor, ağlamasını sürdürüyordu:
- "Ah benim ritmik kocacığım. Ah benim ritmik kocacığım. Aaaah, ah."
- Ritmik koca - deyiminden bir şey anlamayan komşuları, dayanamayarak sordular:
- "Kuzum, ritmik kocam diye ağlıyorsun. Ne demek bu ritmik koca?"
Kadıncağız, hıçkıra hıçkıra konuşmaya çalıştı:
- "Aaaah, ah! Bilirsiniz, epey ihtiyardı rahmetli. Ama yataktaki durumunu karşımızdaki kilisenin çanına ayarlamıştı. Kilisenin çanı; 'Daaan Diin. Daaan Diin' diye ağır ağır çaldıkça biz de o ritimle.... anlıyorsunuz ya. İkimiz de memnunduk. Kilise çanının ritmine uyarak, idare edip gidiyorduk. Ama o itfaiye arabası yok mu? 'Çan, Çan, Çan' diye hızlı hızlı çalıp da kapımızın önünden geçince, bizimki de itfaiye sireninin ritmine uymaya kalkınca. Aaaah. ah. Gitti işte."
Filler günde ortalama 2 saat uyurlar. - Amerika'da 58 milyondan fazla köpek vardir. - Hastalanmayan tek hayvan köpek baliklaridir. - Köpek baliklarının kansüre karşı bagışıkligi vardir. - Timsahlar derine batabilmek için tas yutarlar. - Bir istakoz 7 senede ancak yarim kilo alabilirler. - Penguen yüzebilen fakat uçamayan tek küstur. - Atların insanlardan 18 tane daha fazla kemigi vardir. - Büyükçe bir yunus günde 2 ton yiyecek tüketir. - Sivrisinek insanların ölümüne en fazla sebep olan hayvandir. - Bir inek hayatı boyunca yaklaşık 200. 000 bardak süt üretir. - Mavi balinanin agirligi 22 ayda 26 tona kadar ulasir. - En hızlı büyüyen hayvan mavi balinadir. - Bir karinca kendi agirliginin 50 kati agirligi kaldırabilir. - En hızlı kara hayvani çitadir. Hizi saatte 95 km'ye ulasabilir. - En hızlı balik yelken balığıdir. Hizi saatte 109 km'ye ulasabilir. - En hızlı kus bogazli kirlangiçtir. Hizi 3 saniyede saatte 128 km'ye çikabilir. - Mavi balinanin çikardiği ses 850 km öteden duyulur. - Mavi yunusların kalbi dakikada sadece 9 kere atar. - Suaygirlari su altında dogar ve dogar dogmaz yüzebilirler. - Hayvanlar alaminde sadece domuzlar günesten yanabilir. - Suaygirlari agizlarını 120 cm açabilirler. - Bir pire kendi boyunun 150 kati yükseklige ziplayabilir. - Son 4000 sene içinde herhangi bir yeni hayvan evcillesmemistir. - Karincaların koku alma kabiliyeti en az köpekler kadar gelismistir. - Insanlari parmak izinden, köpekleri ise burun izinden tanimak mümkündür. - aynı parmak izi gibi her insanin dil izi de farklidir. - Hİmamböcekleri yaklaşık 250 milyon yildir hiçbir degişime ugrİmamıslardir. - Balinanin derialtı yagindan sabun, güzellik kremi, margarin elde edilir. - Vampir yarasaları hayvanların kanini emer ve günde 1 çorba kasigi kanla doyar. - BilgisaYaşlı uğraşmak gözleri bozmaz, sadece yorar. - Dünyadaki işi 1900 yılından itibaren 0, 7 derece artti. - Yunusların beyni insanlarınkinden büyüktür. - Yanlis dereceli gözlük gözü bozmaz. - Insan, ömrü boyunca 20 kg toz yutar. - Kibrit kutusu kadar bir altın, bir tenis kortu büyüklügüne kadar inceltilebilir. - Peru'da hiç umumi tuvalet yoktur. - 600 tane bitki cinsi etyiyendir. - 60 yaşında, insanlar tat alma duyularının %50'sini kaybederler. - El tirnaklari ayak tirnaklarından 4 kaç daha hızlı büyürler. - Gülmek için 17, surat asmak için 43 adaleye ihtiyaç vardir. - Beynin %85'i sudur. - Dünyada en çok kullanılan isim Muhammed'dir. - Eskimolar buzdolaplarını yiyeceklerin dolmamasi için kullanırlar. - Fare bir deveden bile daha fazla süre susuz kalabilir. - Kendi dirseğini yalamanin imkansiz olduğunu - Ördeğin vakvaklamasının yankı yaratmadığını ve bunu kimsenin açıklayamadığını ? - Yaşamın boyunca uyku sırasında yaklaşık 70 böcek ve 10 örümcek yiyecegini - İdrarın zifiri kıranlıkta parladığını ? - Eğer çok şiddetli hapsirirsan, kaburgalarından birini kirabilecegini ? - Hapsirmayi engellemeye çalışırsan, başındaki veya boynundaki damarlardan birinin yirtilabilecegini ve olebilecegini ? - Hapşırdığın sırada gözlerını açık tutmaya calışırsan, yerlerinden fırlayabileceklerini ? - Domuzların vucut yapılarından dolayı hiçbir zaman başlarını yukarı kaldırıp gökyüzüne bakamadıklarını? - Dünya nufusunun %50 sinin hiç telefonla konuşmadığını ? - Farelerin ve atların kusamadıklarını ? - 1 saat suşöyle kulaklikla birşey dinlemenin kulaktaki bakteri sayisini %700 arttirdiğini ? - Çakmagin kibritten önce bulunduğunu ? - Parmak izleri gibi dil izlerinin de her insan için benzersiz olduğunu ? - bu yazıyı okuyan insanların %75 inden fazlasinin, dirseklerini yalamaya çalışacaklarını - Hapşırdığınız Zaman Kalbinizde Dahil Olmak üzere Bütün Vücut Fonksiyonlarınız Bir An İçin Durur. - Filler Zıplayamayan Tek Memelilerdir. - Zürafaların Ses Telleri Yoktur. - Zürafalar 35 Cm Uzunluğunda Siyah Bir Dile Sahiptirler. - Kangurular Geri Geri Yürüyemezler. - Kelebekler Ayaklarıyla Tat Alırlar. - Kadınlar Erkeklere aranla 2 kaç Fazla Göz Kırpar. - İnsan Vücudundaki En Güçlü kaç Dildir.
- Gözleri Açık Tutarak Hapşırmak İmkansızdır - İnsan Elinde; En Yavaş Uzayan Tırnak Baş Parmağınki, En Hızlı Uzayan Tırnak İse Orta Parmağınkidir. - Eiffel Kulesinin Tepesine Çıkana Kadar 1792 Basamak Vardır. - İnsan Saçı 3 Kilo Ağırlık kaldırabiçecek Esnekliktedir. - Bir Erkek Hayatının Ortalama 3350 Saatini Tıraş Olmak İçin Harcar. - Yataktan Düşerek Ölme Olasılığı 2 Milyonda 1'dir. - İnsanlar Vücutlarında 300 Adet Kemikle Doğuyorlar Ama Yetişkin oldukçarında Bu Sayı 206'ya Düşüyor. - Bir Karınca Kendi Ağırlığının 50 Katı Ağırlığı kaldırabilir. - üzerinde barkot olan ilk ürün Wrigley cikletti. - Yilda 2500 solak sag elini kullananlar için yapilan ürünler yüzünden ölüyor. - Empire State binasinda 10 milyondan daha çok tugla var. - Canli gömülme korkusuna "Taphephobia" denir. - Timsahlar eski disleri yenilemek için yeni dis üretir. - kadınlarının goguslerinin yüzde 70 yagdir. - Günes Dünyadan 330, 330 kaç daha büyüktür. - Clinophobia yatak korkusudur. - Kirpiler suyun üzerinde batmadan kalırlar. - Kaydedilen en uzun Tavuk ucusu 13 saniyedir. - Kedi sidiği kıranlikta parlar. - Dünyadaki beyaz karincaların toplam agirligi insanların 10 katidir - Bir insan hayatında ortalama 6 örümcek yutar. - Elekrikli sandalye bir Disçi tarafından icat edildi. - Bütün Yeldegirmenleri saatin ters yonunde döner.
Irlanda'dökülür hariç - Cicekli bir bitki bir milyar polen sacabilir. - Ortalama bir kirpinin kalbi saatte 300 kere atar. - Develerin gözlerini kumdan korumak için 3 göz kapagi vardir. - Eseklerin gözleri dört ayaklarını da görebilecek şekildedir. - İnsan disleri kaya kadar serttir. - Eski Misir'lilar tastan yapilmis yastiklarda uyurlardi. - Bir hipopotam agzini 1. 2 metrelik bir cocugun sigacagi kadar acabilir. - Dünya yaklaşık 6, 600, 000, 000, 000, 000, 000, 000 tondur. - Hİmambocegi kafasi koptuktan sonra haftalarca yaşar, en sonunda açliktan ölür - Her pul yalayisinizda 0. 1 kalori alırsiniz. - Ortalama bir insan yilda 1460 rüya görür. - Her 4 Amerikalı'dan biri Tv de gözükmüstür. - Amerika'nin Omaha ve Nebraska eyaletlerinde kilisede yellenmek, gaz - çıkartmak ve hapsirmak kanuna aykiridir. - Dogduğunuzda 300 kemikle dogarsıniz daha sonra bu sayi 206 ya iner. - Insanlardaki legen kemikleri betondan daha sağlamdir. - Amerikalıların 7% si Amerikan milli marsınin ilk 9 kelimesini bilmezken Kanada milli marsınin ilk 7 kelimesini bilir. - Kanadaliların 5% i Kanada milli marsıninin ilk 7 kelimesini bilmezken Amerikan marsınin ilk 9 kelimesini bilir. - Yilda 10000 kus cama carptıktan sonra ölmektedir. - Florida eyaleti Ingiltere'den büyüktür. - Dünya üzerinde bir milyon hayvan türü Yaşamaktadir. - Bir zamanlar Izlanda'nin bir sehrinde köpek beslemek yasaktı. - Kalbiniz günde 100000 kere atmaktadir. - Thomas Edison, ampulun mucidi, kıranliktan korkardi.
Oldukça güzel ve şık giyimli bir kadın, yıllık kontrol muayenesi için doktora gitmiş. Doktor:
- "Herhangi bir şikayetiniz var mı?" diye sorduğunda kadın:
- "Doktor Bey, ben her istediğini yapabilecek kadar maddi durumu iyi olan, iyi yaşayan, kendine dikkat eden, fevkalade sağlıklı bir kadınım. Bir tek derdim, gaz şikayetim var. Evde, işte, kilisede, otobüste, asansörde, süper markette durmadan gaz kaçırıyorum. Gerçi kimseyi rahatsız etmiyorum. Hiç kimse benim gaz kaçırmamın farkına varmıyor. Çünkü bu gazın ne sesi ne de kokusu var. Ama bir tek ben bilsem dahi rahatsızlık hissediyorum. Bunu tedavi ederseniz sevineceğim." diye cevap vermiş. Doktor, reçeteye birtakım ilaçlar yazarak:
- "Bu ilaçları kullanıp haftaya kontrole gelin." demiş. Ertesi hafta kadın doktorun muayenehanesine hışımla girerek:
- "Doktor Bey siz ne yaptınız? Verdiğiniz ilaçlar beni tedavi edeceğine bana zarar verdi! İlaçları kullanmaya başladıktan sonra kaçırdığım gaz leş gibi kokmaya başladı!" diye dert yanmış. Bunun üzerine doktor sinsice gülerek kadına cevap vermiş:
- "Güzel, burnunuzu tedavi ettik! Sıra geldi kulaklarınıza."
Jack yavaşlamadan önce Takometreye baktı: Hız limitinin 50 mil olduğu yerde 73 mil ile gidiyordu ve son dört ay içerisinde dördüncü defa polis tarafından durduruluyordu. Bir insan nasıl bu kadar şanssız olabilirdi? Jack arabasını sağa çekti; “İnşallah şu anda yanımızdan daha hızlı bir araba geçer.” diye düşünüyordu. Polis elinde kalın bir not defteri ile arabadan indi. Bob? Bu Polis Kiliseden Bob değil mi? Jack iyice arabasının koltuğuna sindi. Bu durum bir cezadan daha kötüydü. Kiliseden tanıdığı bir Polis, arkadaş olduğuna bakmaksızın birini durduruyordu. Hem de hızlı gidip, trafik kurallarını ihlal ettiği için. - “Merhaba Bob. Birbirimizi yeniden böyle görmemiz çok ilginç”. - “Merhaba Jack” Bob gülümsemiyordu. - “Beni, karımı ve çocuklarımı görmek için eve giderken yakaladın”. - ‘‘Evet öyle” Bob umursamaz görünüyordu. - “Son günler eve hep çok geç geldim. Çocuklarım beni uzun süredir hiç görmedi. Ayrıca Diana bana bu akşam; patates ve biftek yiyeceğimizi söyledi. Ne demek istediğimi anlıyor musun?” - “Evet ne demek istediğini anlıyorum. Ayrıca trafik kurallarını ihlal ettiğini de biliyorum.” diye cevapladı Bob. - “Eyvah! Bu taktik fazla işe yaramayacak gibi. Taktik değiştirmek gerekli” diye düşündü Jack. “Beni kaç ile giderken yakaladın?” - “Yetmiş. Lütfen arabana girer misin?” dedi Bob. - “Ah Bob, bekle bir dakika lütfen. Seni gördüğüm anda takometreye baktım. Sadece 65 mil ile gidiyordum.” - “Lütfen Jack, arabana gir” diye üsteledi Bob. Jack canı sıkkın bir şekilde arabasına girdi, kapıyı çarparak kapattı. Bob not defterine bir şeyler yazıyordu. - “Bob niye benim ehliyetimi ve araba ruhsatımı istemiyor ki” diye düşündü Jack. Ne olursa olsun, bundan sonra kilisede bu adamın yanına oturmaktansa, birkaç pazar kiliseye gitmeyecekti Jack. Bob kapıyı tıklatıyordu. Jack arabasının penceresini 5 cm kadar açtı. Bob Jack’a bir kağıt verdi ve gitti. - “Ceza değil bu” diye kendi kendine söylendi Jack. Bir anda sevinmişti. Kağıtta şunlar yazıyordu:
“Sevgili Jack, benim bir kızım vardı. Altı yaşındayken çok hızlı araba kullanan biri tarafından öldürüldü. Bu kazadan dolayı, adam cezalandırıldı. 3 yıl hapishane cezasıydı bu. Bu adam hapishaneden çıkınca kendi çocuklarına sarılıp, öpüp, onları tekrar koklayabildi. Ama ben. Ben kızımı tekrar koklayabilip, öpebilmek için, cennete gidinceye kadar beklemem gerekiyor. Bin defa adamı affetmeye çalıştım. Bin kere de başardığımı zannettim. Belki başarmışımdır, ama hâlâ kızımı düşünüyorum. Lütfen benim için dua et ve dikkat et Jack, bir tek oğlum kaldı.” Jack, 15 dakika kadar bir süre yerinden kıpırdayamadı. Daha sonra kendine gelip, yavaş yavaş evine gitti. Evine varınca, çocuklarına ve karısına sıkıca sarıldı. Bob’u şimdi daha iyi anlayabiliyordu.