Adam trafikte 'alçaktan uçarak' giderken polise yakalanır... kenara çeker arabadan iner:
- Buyrun Memur Bey!- Beyefendi aşırı hız yaptığınız için sizi durdurmak zorundayım, ehliyetiniz lütfen?- Ehliyetim yok, son yaptığım kazada ehliyetime el koydular Memur Bey.- Peki aracınızın ruhsatını görebilir miyim?- Araba benim diil Memur Bey çaldım ben bu arabayı.- Anlamadım nasıl yani, siz bu arabayı çaldınız, öyle mi?- Evet Memur Bey, aa durun bi dakka torpido gözünde ruhsat olucaktı, silahımı oraya koyarken ruhsat gibi bişi gördüm galiba.... Polis iyice şaşırır:
- Torpido gözünde silah mı var?!- Evet Memur Bey, bu arabanın sahibi kadını vurduktan sonra cesedi bagaja koydum silahı da torpido gözüne koydum...- Bİ DE BAGAJDA CESET Mİ VAR?!- Evet Memur Bey... Trafik polisi bunu duyar duymaz amirini arar, arabanın etrafı bir anda polislerle dolar ve adamı sorguya alırlar.... Ekipler amiri adamın ehliyetini ister, adam ehliyetini çıkarır ki ehliyet geçerli temiz hiçbir anormallik yok..
Bunun üzerine adamın ruhsatını ister, adam çıkartır ruhsatı da verir, ekipler amiri yine bakar ki araba adama ait.. Derken adamdan torpido gözünü açmasını ister, adam açınca ortaya çıkar ki orada da silah falan yok... Ekipler amiri bir de bagaja bakmak ister adam bagajı açar orada da ne ceset ne bişi yok.. Bunun üzerine ekipler amiri 'Çok garip' der....'Sizi durduran memurun anlattığına göre bu arabanın bi kadına ait olduğunu söylemişsiniz, kadını öldürüp cesedi bagaja, silahı da torpido gözüne koymuşsunuz...'Adam güler:
'İnanamıyorum... O şimdi benim için 'aşırı hızlı gidiyordu' da demiştir....'
New York'un büyük konser salonu dolu. Ünlü piyanist sahneye çıktı, piyano solosuna başladı.
Ön sırada oturan Temel seslendi:
- Filipu, hey Filipu!
Piyanist başını şöyle bir çevirip baktı, çalmaya devam etti.
Temel yine seslendi:
- Hey, Filipu!
Piyanist rahatsız olmuştu. Falso yapmamaya çabalıyor, duymamışlığa vuruyor, durmadan da terliyordu.
Konserin sonuna kadar Temel hep "Filipu, hey Filipu!" diye seslendi, piyanist de kanter içinde kaldı.
Konser sona erince Temel sahneye fırladı, piyanisti izleyip soyunma odasına girdi:
- Hey Filipu! Haçan sana kaç kez sesleneyrum, duymamışlığa getiriysun!
Piyanist, öfkeyle:
- Beni nereden tanaysun sen? dedi. Ben memleçetten çıkalu onyedi sene oldi. Adumi bile değiştirdum.
- Hemen tanimişumdur seni. Herkes oturmadan önce taburesini çeker, bizim memleçetten olanlar oturup piyanoyu önüne çekerler.