Home
Tüm Kategoriler
Popular
Komik Resimler
En İyi Fıkralar
En son şakalar
Nasrettin Hoca Fıkraları
+18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
Bayburt Fıkraları
Bektaşi Fıkraları
Belaltı Fıkraları
Büyük Fıkraları
Cimri Fıkraları
Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
Çorum Fıkraları
Deli Fıkraları
Dini Fıkralar
Doktor Fıkraları
Dursun Fıkraları
Duvar Yazıları
Elazığ Fıkraları
Erkek Fıkraları
Erzurum Fıkraları
Evlilik Fıkraları
Fıkra Gibi Komik Olaylar
Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
İngiliz Alman Türk
Ingiliz-alman-turk-fikralari
Kadın Erkek Fıkraları
Kadın Fıkraları
Kamyon Yazıları
Kapak Edici Fıkralar
Karadeniz Fıkraları
Karı Koca Fıkraları
Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
Kısa Fıkralar
Komik Hikayeler
Komik Sözler
Köylü Fıkraları
Kurban Fıkraları
Mardin Fıkraları
Matematik Fıkraları
Meslek Fıkraları
Mühendis Fıkraları
Nam-ı Kemal Fıkraları
Okul fıkraları
Polisler hakkında fıkralar
Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
Ramazan Fıkraları
Sarhoş Fıkraları
Sarışın fıkraları
Savaş ve asker fıkraları
Seçim Fıkraları
Sekreter Fıkraları
Şoför Fıkraları
Soğuk Espiriler
Spor Fıkraları
Tarih Fıkraları
Temel Fıkraları
Trakya Fıkraları
Ünlülerden Fıkralar
Chuck Norris fıkraları
Futbol fıkraları
Kaynana fıkraları
Yahudiler hakkında fıkralar
Вицове за полицаи
Jokes about Police Officers
Witze über Polizisten
Chistes sobre policías
Шутки про полицейских
Blagues sur les policiers
Barzellette sui poliziotti
Ανέκδοτα για αστυνομικούς
Вицеви за полицајци
Türkçe
Жарти про поліцейських
Piadas sobre policiais
Żarty o policjantach
Skämt om poliser
Grappen over politieagenten
Vittigheder om politibetjente
Vitser om politifolk
Vitsit poliiseista
Viccek rendőrökről
Glume despre polițiști
Vtipy o policistech
Anekdotai apie policininkus
Joki par policistiem
Vicevi o policajcima
My Jokes
Edit Profile
Logout
En son şakalar
Polisler hakkında fıkralar
Polisler hakkında fıkralar
Add a joke
En son şakalar
En İyi Fıkralar
Polis yurtdışına kaçak insan taşıyan komik kamyon şoförüne sorar.
Polis: Ne var kamyonda?
Şoför: Mal var amirim.
Bunun üzerine kaçaklardan biri oradan kafasını çıkararak:
- Sen kime mal diyorsun lan? der.
Polis: Hani mal vardı sen kimi kandırıyorsun?
Şoför: Ee mal olmasa kafasını çıkarır mı?
1
0
4
Adamın biri yüksek bir yere çıkmış, atlayacağım diye bağırarak etrafı korkutuyor. derhal polis olay yerine gidiyor ve adamı ikna etmeye çalışıyor:
- Oğlum atlama! bak kuşlar cıvıl cıvıl, doğa güzel, hem bugün fenerbahçenin maçı var. her zamanki gibi yeneceğiz cimbomu.
- Ama ben galatasaraylıyım.
- Atla lan öyleyse!..
1
0
4
Temel karısından tabancasını istemiş. Karısı:
“Getir tabancamı efkarlandım mermi atacağım” demiş. Hanımı tabancayı getirmiş ve Temel bir şarjör mermi atmış havaya. Mermiyi attıktan sonra evden çıkıp giderken silah seslerini duyup gelen polise rastlamış.
Polis, “Kim ateş etti burada” diye sormuş. Temel “Ben etmedim, benim tabancam yoktur” dediyse de polis:
“Bu ev senin değil mi?” diye sorunca yalan söyleyememiş. “Ev benimdir ama silahım yoktur” demiş.
“Peki öyleyse” demiş, polis:
“Madem silahın yoktur buradan hanıma silahımı getir diye bağır” diye üstelemiş.
Temel çaresiz;
- “Fadime silahımı getir”.
Temel’i duyan Fadime cevap vermiş;
- “Hangisini isteyesun daa” demiş.
1
0
4
Yine günlerden birgün bir emniyet müdürü polis evlerini denetlerken garsonluk yapan polise "Buraya gelen polislerin hangi birimde çalıştıklarını ayırt edebiliyor musun?" diye sorar.
Garson polis:
- "Efendim popoloarı sandalyeye sığmayanlar özel harekatçı, şu kolları havada gezenler yunus, göbekli olanlar trafikçi, şurda melemen yiyen adama biber gazı sıkanlar da çevik kuvvet" der.
Emniyet müdürü şaşkın; "Niye melemen?" der.
Garson polis:
- E ne yaparsanız amirim iş stresi.
1
0
4
Günlerden bir gün x sendikası önünde sendika başkanına sokak köpekleri saldırır. O esnada sokaktan geçmekte olan sivil polis köpeği vurup sendika başkanını kurtarır. Sendika başkanı üstü başı yara bere içinde;
- Bunun için size minnettarım. Ben çok önemli bir insanım. Yarın bütün bültenlerimizde kahraman yoldaş, emek platformu başkanının hayatını kurtardı diye yazdıracağım. Ne iş yapıyorsunuz?
- Polisim.
Ertesi gün sendika bültenlerinde:
"Kapitalist düzenin faşist kolluk güçleri masum sokak köpeğini öldürdü"
1
0
4
Adamın biri hız delisiymiş. Adamın arabası saatte 120, polis motorsikleti ise 130 yaptığı için sürekli yakalanırmış... Adam sinir olmuş ve 180 yapan bir araba almış. Yine bir gün saatte 120 ile giderken polis peşine takılmış. Adam bakmış ki polis yine yaklaşıyor, takmış vitesi, 180 basmış ve gitmiş. O sırada hastaneden telefon gelmiş ve karısının doğurduğunu öğrenmiş. Mutlu çift hastaneden çıkarken bizim trafik polisi sedyeyle içeri girmiş. Bizimki sormuş:
- Ah geçmiş olsun, hayrola?
- Sorma... Sen birden basıp gidince, benim motor durdu sandım, aşağı indim!..
1
0
4
Bir trafik polisi arabayı durdurur;
- Ehliyet, ruhsat?
Adam gösterir.
- Bagajı aç! Çekme halatı?
- Var.
- Acil yardım çantası?
- Var.
- Kriko?
- Var.
- Yedek lastik?
- Var.
- Peki, sağ sinyali yak!
- Tamam.
- Sis lambaları?
- Tamam.
- Radyon çalışıyor mu?
- Evet.
- Teybin?
- Evet.
- Mezdeke var mı?
- Evet.
- Tak kaseti.
Polis başlar oynamaya;
- Aman memur bey napıyorsunuz.
- Eeee takarsın artık bir yirmi milyon.
1
0
4
Motorsikletli adamın biri durması gereken noktadan hızla geçip gittiği için polis kenara çektirmiş. Adam hemen motordan inmiş, başlamış itiraz etmeye:
- Memur bey bana bunun için ceza yazamazsınız!
- Öyle mi? Neden?
- Çünkü durmamış olsam bile yavaşladım... Bu da aynı şey.
- Ama sonuçta durmadınız ve tabelada ?dur? yazıyordu.
- Ama yol serbestti ve hiç tehlike yoktu!
Bunun üzerine polis kocaman bir demir parçasını eline almış, adamın motorsikletine bütün gücüyle vurmaya başlamış. Adam şaşkınlıkla bağırmış:
- Memur bey... Lütfen!.. N?apıyorsunuz?..
- Ne yapayım siz söyleyin... Yavaşlayayım mı, yoksa durayım mı?..
1
0
4
Kamyon şoförü otoyolda giderken ?Dikkat alçak köprü!? yazısını görmesiyle köprünün altına sıkışması bir olmuş. Son derece sinirlenmiş ikaz levhasının daha köprüye gelmeden önce konulmamasına. Otoyol kapanmış, arkasında kilometrelerce araç birikmiş, haber vermesine rağmen saatler sonra ekip gelmiş, içeriden ağır adımlarla bir polis inmiş, kamyonun yanına gelip ellerini beline koymuş, "Sıkıştın ha!" demiş. Kamyon şoförü; "Hayır memur bey!" demiş, "... bu köprüyü taşıyordum da mazotum bitti!.."
1
0
4
Trafik polisinin biri kontol için çevirdiği bir arabanın içinde bir sürü bıçak görünce şöföre ?Bu bıçaklar ne iş hafız? diye sorunca adam ?Memur bey, ben bir sirkte çalışıyorum. Bu bıçaklarla da gösteri yaparım.? demiş. Bunun üzerine polis ?Arabadan çık da şu gösterini bir de biz seyredelim.? der. Adam bıçakları alıp yola çıkmış ve onları teker teker havaya atıp çeşitli hokkabazlıklar yapmaya başlamış. O sırada yoldan geçen bir arabanın şöförü bu manzarayı hayretler içinde seyrettikten sonra yanındaki arkadaşına ?Aman Süleyman...? demiş ?... oğlum artık içki içmeyi bırakmamız lazım, baksana şu polisler artık ne biçim alkol testi yapıyorlar!..?
1
0
4
A rabbi and a priest crash into each other at a four-way junction. They both get out of their cars and look at the wreck. They both thank God they are OK
Em uma noite chuvosa
En rabbiner og en præst kommer ud for en bilulykke. Deres biler drøner Sammen og bliver fuldstændigt smadrede. Men besynderlig nok er ingen af de to mænd kommet noget til. Efter at de hver især har...
Dos coches se chocan derrepente
Bir gece eve dönen bir İskoçyalı, bir İngiliz tarafından sürülen bir arabaya çarptı.
İskoçyalı özür dilemek için arabadan indi ve İngilize yanındaki viskiden içmeyi teklif etti. İngiliz bir şeyler içme konusunda mutluydu.
“Devam et,” dedi İskoç, “bir içki daha iç.”
İngiliz minnetle içti. “Ama sen de bir tane istemiyor musun?” Diye sordu İskoçyalıya.
“Belki,” dedi İskoç, “polis gittikten sonra”
1
0
4
Ходих да купя хляб. Но след като я видях
Отидов да купам леб. Ама кога ја видов
I went to buy bread. But after I saw her
Fui a comprar pan. Pero después de verla
Я пошёл купить хлеб. Но увидев её
Ich wollte Brot kaufen. Aber nachdem ich sie sah
Je suis allé acheter du pain. Mais après l’avoir vue
Πήγα να αγοράσω ψωμί. Αλλά όταν την είδα
Sono andato a comprare il pane. Ma dopo averla vista
Я пішов купити хліб. Але побачивши її
Fui comprar pão. Mas depois de a ver
Poszedłem kupić chleb. Ale kiedy ją zobaczyłem
Jag gick för att köpa bröd. Men efter att ha sett henne bestämde jag mig för att stjäla det
Ik ging brood kopen. Maar toen ik haar zag
Jeg gik for at købe brød. Men da jeg så hende
Jeg dro for å kjøpe brød. Men da jeg så henne
Menin ostamaan leipää. Mutta kun näin hänet
Elmentem kenyeret venni. De miután megláttam őt
M-am dus să cumpăr pâine. Dar după ce am văzut-o
Šel jsem koupit chleba. Ale když jsem ji uviděl
Nuėjau pirkti duonos. Bet pamatęs ją
Gāju pirkt maizi. Bet
Išao sam kupiti kruh. Ali kad sam je vidio
1
0
4
Изглежда
Изгледа дека Пингвинoт сепак избегал од Готам Сити
Looks like the Реnguin has escaped from Gotham City after all
Parece que el Pingüino ha escapado de Gotham City después de todo
Похоже
Sieht so aus
On dirait que le Pingouin s'est finalement échappé de Gotham City
Φαίνεται πως ο Πιγκουίνος ξέφυγε τελικά από την Gotham City
Sembra che il Pinguino sia scappato da Gotham City dopotutto
Схоже
Parece que o Pinguim escapou de Gotham City afinal
Wygląda na to
Ser ut som att Pingvinen trots allt har rymt från Gotham City
Het lijkt erop dat de Реnguin toch uit Gotham City is ontsnapt
Det ligner
Ser ut som Pingvinen likevel har rømt fra Gotham City
Näyttää siltä
Úgy tűnik
Se pare că Pinguinul a scăpat din Gotham City până la urmă
Vypadá to
Panašu
Izskatās
Izgleda da je Pingvin ipak pobjegao iz Gotham Cityja
1
0
4
Както казвах
Како што кажував
As I was saying
Como le estaba diciendo
Как я и говорил
Wie ich schon sagte
Comme je le disais
Όπως έλεγα
Come dicevo
Як я казав
Como eu estava dizendo
Jak już mówiłem
Som jag sa
Zoals ik al zei
Som jeg sagde
Som jeg sa
Kuten sanoin
Ahogy mondtam
Сuм spuneam
Jak jsem říkal
Kaip sakiau
Kā jau teicu
Kao što rekoh
1
0
4
А наградата за полицейско име на годината отива при ...
И наградата за полициско име на годината оди кај ...
And the police man name of the year goes to ...
Y el premio al nombre policial del año es para ...
А премия за полицейское имя года достаётся ...
Und der Preis für den Polizeinamen des Jahres geht an ...
Et le prix du nom de policier de l’année est attribué à ...
Και το βραβείο για το όνομα αστυνομικού της χρονιάς πάει στον ...
E il premio per il nome da poliziotto dell’anno va a ...
А нагорода за поліцейське ім’я року дістається ...
E o prémio para o nome de polícia do ano vai para ...
A nagroda za policyjne imię roku trafia do ...
Och priset för årets polisenamn går till ...
En de prijs voor de politienaam van het jaar gaat naar ...
Og prisen for årets politinavn går til ...
Og prisen for årets politinavn går til ...
Ja vuoden poliisinimen palkinto menee ...
És az év rendőrnevének díját kapja ...
Iar premiul pentru numele de polițist al anului merge la ...
A cena za policejní jméno roku putuje k ...
Ir policininko metų vardo apdovanojimas atitenka ...
Un gada policista vārda balva tiek piešķirta ...
A nagrada za policijsko ime godine ide ...
1
0
4
Именно в този момент Иван разбра защо Петър му купуваше обяд всеки ден цели 2 години
Токму во овој момент Гоце сфати зошто Трајче му купуваше ручек секој ден цели 2 години
At that very moment
En ese mismo momento
Именно в этот момент Сергей понял
Genau in diesem Moment begriff Hans
C’est à ce moment précis que Jean comprit pourquoi Pierre lui avait acheté le déjeuner chaque jour pendant 2 ans
Ακριβώς εκείνη τη στιγμή ο Νίκος κατάλαβε γιατί ο Γιάννης του αγόραζε μεσημεριανό κάθε μέρα για 2 χρόνια
Fu proprio in quel momento che Marco capì perché Luca gli comprava il pranzo ogni giorno da 2 anni
Саме в цей момент Олег зрозумів
Foi nesse momento que João percebeu por que Pedro lhe comprava almoço todos os dias há 2 anos
Właśnie w tym momencie Jan zrozumiał
Just i det ögonblicket insåg Johan varför Peter hade köpt lunch åt honom varje dag i 2 år
Op dat moment begreep Jan waarom Piet hem al 2 jaar lang elke dag lunch kocht
Lige i det øjeblik indså Jens
Akkurat da skjønte Ole hvorfor Per hadde kjøpt lunsj til ham hver dag i 2 år
Juuri siinä hetkessä Matti ymmärsi
Éppen abban a pillanatban László rájött
Chiar în acel moment Ion și-a dat seama de ce Gheorghe îi cumpărase prânzul în fiecare zi timp de 2 ani
Právě v tu chvíli Karel pochopil
Būtent tą akimirką Jonas suprato
Tieši tajā brīdī Jānis saprata
Upravo u tom trenutku Ivan je shvatio zašto mu je Marko kupovao ručak svaki dan pune 2 godine
1
0
4
Навсякъде се крият вече
Секаде се кријат веќе
They hide everywhere now
Ya se esconden en todas partes
Они уже везде прячутся
Sie verstecken sich jetzt überall
Ils se cachent partout maintenant
Κρύβονται παντού πλέον
Ormai si nascondono ovunque
Тепер вони ховаються всюди
Agora escondem-se em todo o lado
Ukrywają się już wszędzie
De gömmer sig överallt nu
Ze verstoppen zich nu overal
De gemmer sig overalt nu
De gjemmer seg overalt nå
Ne piiloutuvat nykyään kaikkialle
Már mindenhol bujkálnak
Se ascund deja peste tot
Schovávají se už všude
Dabar jie slepiasi visur
Tagad viņi slēpjas visur
Sad se svuda skrivaju
1
0
4
İçip kafayı bulan bir sarhoş, sokakta ‘öküz başkan öküz başkan’ diye sayıklıyormuş. İki polis adamı karakola götürmüşler. Sonra adam mahkemeye çıkmış. İdam cezası almış. İdam edilmeden önce cezasının nedenini sormuş:
- Bu ülkede demokrasi vardı hani? Herkes istediğini söyler.
- Senin suçun o değil ki.. Devlet sırlarını açıklamak...
0
0
4
Sonraki Sayfa