* Yere tükürme alışkanlıkları sayesinde cehennemin ateşini söndürebilirler.
* Zebanilere rüşvet verip cennete girmeye çalışabilirler.
* Arazi mafyası bir Türk mevta, bütün cehennemi gasp edip 'burayı boşaltın' diye ahaliye zulüm edebilir. Olmadı zor koşup her tarafı ateşe verebilir.
* Abi burası çok fena sıcak oldu, bi vantilatör alalım diyebilirler.
* Cehenneme gitmekten memnun kalmayan Türkler ben bi arkadaşa bakıp çıkacam deyip zebanileri kandırmaya çalışabilirler.
* Cehennemin tam göbeğinde, karşıdan ağzında sigara gelmekte olan bir Türk, abi ateşini bi verebilir misin diyebilir.
* Cehennemde Türkler itfaiyeyi arayıp burda yangın çıktı diyebilirler. Dahası Türk itfaiyesi bütün cehennem ateşi yanıp bittikten sonra gelebilir.
* Abi şu ateşi bulmuşken iki kilo kanat alalım da mangal yapalım diyen Türkler çıkabilir.
* Girişimci bir Türk Aygaz'ın Cehennem bayiliğini alıp 'Aygaaaaaz' diye bağırtabilir. Çünkü yemek için ateşe ihtiyaç vardır.
* Cehennem sıcağından bunalan bazı taşralı Türkler havlu ıslatıp enselerine koyabilirler.
* Aşırı sıcaktan bunalan bazı Güneyli cehennemliklerimiz "Hanım hazırlanalım, yayla mevsimi çoktaaan geldi" diyebilir.
* Cehennemin daha az sıcak yerlerine tüymek isteyen bazı uyanıklar, politikacı cehennemlikleri araya koyabilirler. Ve dahi hamili kart yakinimdir çıkartıp zebanileri uyutmaya çalışabilirler.
* Bazı ders almaz, uslanmaz edepsizler "bu ne oğlum ortalık gavur gibi yanıyo" diyebilirler.
* Türk Meteorolojisi cehennemde sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyrettiğini hafta sonu yağış beklendiğini, söyleyebilir. Sıcak havanın da Sahra çölünden geldiğini söyleyip günahı Araplara atabilirler.

Bir firmanın İnsan Kaynakları Müdürü ölür ve göğe yükselir. Kapıda bir melek onu karşılar ve şöyle der:
- "Size bir şans vereceğiz. 24 saat boyunca cehenneme ve 24 saat boyunca da cennete gideceksiniz. Hangisini daha çok severseniz, sonsuza dek orada kalma şansınız olacak." İnsan Kaynakları Müdürü bu düşünceyi gereksiz bulur:
- "Aslında ben seçimimi çoktan yaptım. Bu yola başvurmamıza gerek yok. Ben cennete gitmek istiyorum." Melek:
- "Bu olanaksız, buranın da bazı kuralları var" der. Müdür, asansöre biner ve yerin yedi kat altına iner. Bir kapıdan içeri girdiğinde bir bakar ki, yemyeşil bir golf sahasının üzerinde ve tüm sevdiği arkadaşları orada. Şeytan bile çok sevimli ve ona iyi davranıyor. Tüm gün golf oynarlar, birlikte yemek yiyip içki içerler. Müdür çok eğlenir ve zamanın nasıl geçtiğini anlamaz. 24 saat dolunca asansörle yukarı çıkar ve cennetin kapısından içeri girer. Cennet de güzel ama fazla sakin bir yerdir. Tüm gün bulutların üzerinde harp çalıp şarkı söyler. 24 saat dolunca yeniden meleğin karşısına çıkar. Melek sorar:
- "Evet, kararınız nedir?" Müdür yanıt verir:
- "Bunu söyleyeceğimi hiç sanmazdım ama cehennemde daha iyi süreç geçirdim oraya gitmek istiyorum." Bunun üzerine asansörle yerin yedi kat altına iner. Bir de görür ki her yer çöp dolu, pis bir koku sarmış çevreyi. Dün çok eğlendiği arkadaşları da çöpleri topluyor. Şeytana sorar:
- "Dün burası bir golf alanıydı, yemek yedik, içki içtik. Bugün ne oldu, durum neden böyle?" Şeytan yanıt verir:
- "Dün senle iş görüşmesi yapıyorduk. Bugün artık seni işe aldık."