Psikolog karşısındaki sinir hastası bir genci теsте tabi tutmaktadır. Kağıt üstüne bir dikdörtgen çizip :
- Bu size neyi hatırlatıyor? diye sorar.
Hasta :
- İçinde kadın bulunan bir yatağı, diye cevap verir. Arkasından psikolog kağıda büyükçe bir kare çizer. Hasta, bu kez :
- İçi kadın dolu bir oda, der.
Derken, çok büyük bir dikdörtgen çizdiğinde, hasta bu sefer de :
- Bu da içi kadın dolu bir ev, deyince, psikolog dayanamaz :
- Tamam beyefendi, der. Siz bir kadın budalasısınız.
Ama psikolog daha lafını bitirmeden, hasta bağırır :
- Ne, ben mi?Aslında sen kadın budalasısın be! Sabahtah beri bana terbiyesiz resimler çiziyorsun...
Adamın biri kendini mısır tanesi sanıyormuş. Bir tavuk gördüğü zaman, tavuğun kendisini yiyeceğini düşünüp hemen kaçıyormuş. Adamı akıl hastanesine yatırmışlar, uzun bir süre tedavi görmüş.
Sonunda doktoru, iyileştiğini düşünerek adama sormuş:
─ Artık bir insan olduğunu, mısır tanesi olmadığını biliyorsun değil mi?
Adam, kendinden emin bir şekilde doktoruna cevap vermiş:
─ Evet, artık insan olduğumu, mısır tanesi olmadığımı biliyorum.
Bunu duyan doktoru, iyileştiğinden emin olup adamı taburcu etmiş. Fakat adam, hastaneden ayrıldıktan kısa bir süre sonra korkudan titreyerek, kan ter içinde geri gelmiş.
Doktoru, adamın bu halini görünce sormuş:
─ Ne oldu sana böyle?
Adam cevap vermiş:
─ Tam hastaneden çıkmıştım ki karşımda bir tavuk gördüm, beni yiyecek diye ödüm koptu!
Doktoru, şaşkınlıkla adama tekrar sorar:
─ Yahu, hani sen artık bir insan olduğunu, mısır tanesi olmadığını biliyordun. Tavuklar insan yemez ki! Niye korktun tavuk seni yiyecek diye?
Bu soru karşısında adam doktoruna şöyle demiş:
─ Ben insan olduğumu, darı olmadığımı biliyorum, peki ya tavuk bunu biliyor mu?
Tımarhanenin birinde deliler can sıkıntısından bağrışıp duruyorlar, çok gürültü yapıyormuş. Gürültüden rahatsız olan müdür, doktorların yanına giderek sormuş:
─ Tımarhanemizdeki deliler çok gürültü yapıyor, bunları susturmanın bir yolu yok mu?
Doktorlardan birisi cevap vermiş:
─ Delileri susturmak istiyorsan, onları oyalayacak bir şey bulmalısın.
Bunu duyan müdür hemen tımarhanenin bahçesinde delileri bir araya toplamış. Müdür delilere sormuş:
─ Sizi hacı yapmamı ister misiniz?
Bunu duyan deliler sevinerek hep bir ağızdan bağırmışlar:
─ Eveeet !
Müdür delileri kandırmış. Tımarhanenin etrafında akşama kadar dönüp dursunlar diye, 40 defa tımarhanenin etrafında yavaş yavaş dönerlerse hacı olacaklarını söylemiş. Deliler dönmeye başlayınca da çekilmiş odasına, keyif yapmaya başlamış.
Müdür, akşam üzeri odasında çayını yudumlarken, odanın camları kırılıp içeri taşlar yağmaya başlamış. Kafası gözü yarılan müdür, kendini dışarı zor atmış. Bir de bakmış ki taşları deliler atıyor. Müdür, delilere öfkeyle bağırarak sormuş:
─ Ne yapıyorsunuz?!
Deliler de hep bir ağızdan cevap vermiş :
─ Tavaf bitti, şimdi de şeytan taşlıyoruz.