• Home
  • Tüm Kategoriler
  • Popular
  • Komik Resimler
  • En İyi Fıkralar
  • En son şakalar
  • Nasrettin Hoca Fıkraları
  • +18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
  • Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
  • Bayburt Fıkraları
  • Bektaşi Fıkraları
  • Belaltı Fıkraları
  • Büyük Fıkraları
  • Cimri Fıkraları
  • Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
  • Çorum Fıkraları
  • Deli Fıkraları
  • Dini Fıkralar
  • Doktor Fıkraları
  • Dursun Fıkraları
  • Duvar Yazıları
  • Elazığ Fıkraları
  • Erkek Fıkraları
  • Erzurum Fıkraları
  • Evlilik Fıkraları
  • Fıkra Gibi Komik Olaylar
  • Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
  • İngiliz Alman Türk
  • Ingiliz-alman-turk-fikralari
  • Kadın Erkek Fıkraları
  • Kadın Fıkraları
  • Kamyon Yazıları
  • Kapak Edici Fıkralar
  • Karadeniz Fıkraları
  • Karı Koca Fıkraları
  • Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
  • Kısa Fıkralar
  • Komik Hikayeler
  • Komik Sözler
  • Köylü Fıkraları
  • Kurban Fıkraları
  • Mardin Fıkraları
  • Matematik Fıkraları
  • Meslek Fıkraları
  • Mühendis Fıkraları
  • Nam-ı Kemal Fıkraları
  • Okul fıkraları
  • Polisler hakkında fıkralar
  • Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
  • Ramazan Fıkraları
  • Sarhoş Fıkraları
  • Sarışın fıkraları
  • Savaş ve asker fıkraları
  • Seçim Fıkraları
  • Sekreter Fıkraları
  • Şoför Fıkraları
  • Soğuk Espiriler
  • Spor Fıkraları
  • Tarih Fıkraları
  • Temel Fıkraları
  • Trakya Fıkraları
  • Ünlülerden Fıkralar
  • Chuck Norris fıkraları
  • Futbol fıkraları
  • Kaynana fıkraları
  • Yahudiler hakkında fıkralar
Картинки за родители Parent Jokes Eltern-Witze, Elternwitze, Elt... Chistes sobre padres Смешные анекдоты про родителей Blagues sur les parents Barzellette Genitori e Figli Αστεία για γονείς Вицови за родители Türkçe Приколи про батьків і дітей Piadas para pais Dowcipy i Kawały o rodzicach Skämt om föräldrar Moppen voor ouders Vittigheder om forældre Vitser for foreldre Vitsit vanhemmista Viccek a szülőkről Glume despre părinți Vtipy o rodičích Juokai apie tėvus Joki par vecākiem Vicevi o roditeljima
My Jokes Edit Profile Logout
  1. En son şakalar
  2. Ebeveyn Fıkraları

Ebeveyn Fıkraları

Add a joke En son şakalar En İyi Fıkralar
Домашно Hay que llevar a la vaca con el toro вовочка опоздал в школу. учительница интересуется причиной... Иванчо, защо вчера не беше на училище? В класната стая: Joãozinho chegou esbaforido e todo sujo, além de atrasado, na primeira aula. A professora se indignou: — Isso é hora? E sujo desse jeito? Isso não tem explicação! — Tem sim, professora: tive que levar a vaca lá de casa pro touro cobrir. — Mas o seu pai não pode fazer isso? — Poder, pode, mas acho... C Padre recém chegado na paroquia do interior encontra na estrada uma menina de uns seis anos, puxando uma vaca. - Onde vai, minha menina? - Vou levar a vaca para cruzar com o touro do Seu Zé. O... Little Johnny walks a cow through the village square. The mayor sees him and asks, "Hey Johnny, where are you going with the cow?" "I Jantje komt te laat op school en zegt: "Ik moest de stier wegbrengen om een koe te dekken." Onderwijzer, geirriteerd: "Kan je vader dat niet doen?" Jantje: "Zeker, maar de stier kan het beter." Certo dia na roça, o pai mandou seu filho levar o boi para a vila mais próxima para cruzá-lo com uma vaca. No meio do caminho, o menino encontra um padre. O padre, vendo o menininho tão pequeno... Сільська школа: — Петре! Ти чому вчора в школі не був? — Та ми з батьком корову до бика водили. — А що, батько сам не міг? — Та міг, але бик краще. Трпе зошто не дојде вчера на школо? - Морав да ја носам кравата кај бикот. - Зарем татко ти не можеше тоа да го направи? - Па можеше, али сепак бикот подобро ќе ја заврши работата.
Öğretmen sınıfa geç gelen öğreciye sordu :
- Neden geç geldin oğlum ?
- Bizim ineği damızlık boğaya götürdüm hocam. Öğretmen biraz kızararak :
- O işi baban yapamazmıydı? Çocuk bu soruya gülerek :
- Belki yapabilirdi hocam ama bizim inek boğalardan daha çok oşlanıyor.
1
1
4
Babası öğrenci Temel'e soruyor:
- Aslan oğlum nasıl sınıfta durumun ?
Temel :
- Haçan çok eyidur babacuğum, pencere kenari!
1
1
4
Birkac yillik evli ciftin bir bebekleri olur.. ancak gunler haftalar gectikce bebegin сок farkli ve insanustu yetenekleri oldugu ortaya cikar..
1 yasina geldiginde yetiskin gibi konusur, 2 yasinda akliniza gelen her dilde okuyup yazmaya baslar,3 yasinda ileri matematik profesorleriyle tartismaya oturur, ve 4 yasinda gelecekle ilgili inanilmaz tahminlerde bulunmaya baslar... Der ki:
"Tam 1 yil sonra bugun ben olecegim... ben oldukten 2 yil sonra annem olecek.. annem oldukten 1 yil sonra babam olecek..." Ve kesinlikle..
Bir yil sonra bebek ölür... baba сок uyanik oldugu icin karisini hemen milyarlar degerinde sigortalatir... ve 2 yil sonra da anne ölür.... ve baba 1 yillik omrunun kaldiginin farkinda, karisinin sigortasindan kazandigi milyarlarla evlere, arabalara, seyahatlere ve birbirinden guzel kadinlara yatirim yapar... ve olumune 1 gun kala son parasiyla bir dansci kiz kiralar,once superlux villanin havuzunda eglence, sonra yatakodasinda zevk dolu bir gece.. ve adam hersey bittiginde gozlerini kapatir ve "vay be yarin ölmüs olucam.. ama ne hayat gecirdim, herseyi yaptim dolu dolu yasadim herseyi.. helal olsun bana" diye keyifle uykuya dalar.. Ama o da ne...... sabah bir de gozlerini acar ki hala yasiyor..!!!!!!
Yatakta saskinlik icinde bakinirken geceyi beraber gecirdigi dansci kiz ciglik cigliga kosarak iceri girer...
"HEMEN ASAGI GELIN NOLUR.. KAHYANIZ SALONDA BOYLU BOYUNCA UZANMIS YATIYOR... GALIBA ÖLMÜŞ!!!!"
1
1
4

Sevgili oğlum Temel... Senin hızlı okuyamadığını bildiğim için mektubu yavaş yavaş yazıyorum...
Artık senin büyük şehre gittiğin sırada yaşadığımız evde yaşamıyoruz. Baban bir gazetede, "İnsanların başına genellikle evlerinin iki kilometre civarındaki bölgelerde kaza geldiğini" okumuş; o yüzden taşındık...
Sana yeni adresi veremiyorum, çünkü yeni evimizde bizden önce oturan hemşehrilerimiz, taşınınca adresleri değişmesin diye kapı numarasını söküp ***ürmüşler...
Bu evde garip bir çamaşır makinası var. Geçen gün içine dört gömlek koydum, çalıştırmak için duvardaki zinciri çektiğimden beri bir daha gömlekleri göremedim.
Geçen hafta sadece iki kez yağmur yağdı. İlki üç gün, ikincisi ise dört gün sürdü...
Benden istediğin yeleği postaya verdim. Ancak, halan ‘o koca düğmelerle paket çok ağır olur’ deyince düğmeleri kopartıp yeleğin cebine koyduk. Orada bulabilirsin...
Not: Sana biraz da para gönderecektim, ama zarfı bir kere yapıştırmış bulundum... Sevgiler... Annen"
1
0
4
Leyla, ağacın altına oturmuş resim yapıyordu. Babası kızın elindeki
Bomboş kagığıdı görünce sordu :
- Leyla, ne resmi yapıyorsun bakayım?
- Çimenlikte bir keçi resmi.
- Çimenler nerede?
- Keçi hepsini yedi.
- Ya keçi?...
- Yiyecek birşey kalmayınca o da gitti.
1
0
4
Fatih Terim bir gün İtalya'daki Trapattoni'ye gitmiş ve demiş ki:
- Bizimkilerde futbolcu sizinkilerde; siz niye bu kadar başarılısınız da biz değiliz?
Trapattoni " Bak şimdi anlayacaksın" demiş ve Zidane'ı çağırmış, demiş ki.
- Bak Zidane. Babanın oğlu olup da senin kardeşin olmayan kişi kimdir?
Zidane.
- Benim... demiş.
Fatih Terim'in bu çok hoşuna gitmiş ve hemen Türkiye'ye gelip antrenmanda olan Hakan Şükür'ü çağırmış, demiş ki.
- Hakan babanın oğlu olup da kardeşin olmayan kişi kimdir?
Hakan düşünmüş bulamamış ve hemen Ergün'ün yanına gitmiş. Soruyu Ergün'e sormuş. Ergün cevap olarak.
- Benim demiş.
Hakan büyük sevinçle hocasına gelmiş. Hocam " Buldum buldum Ergün'müş." demiş.
Fatih Terim de :
- Ne Ergün'ü oğlum Zidane Zidane... demiş
1
0
4
Nasrettin hocanın canı bir gün "bir tas çorba" çekmiş ve onun hayalini kurmaya başlamış ondan sonra yan komşunun kızı gelmiş hoca efendi bir tas çorban var mı annem çok hasta demiş.
Nasrettin hoca;
"Yahu bir tas çorbanın hayalini bile kuramıyoruz ya hemen kokusunu alıp geliyorlar" demiş.
1
0
4
Hoca, camide içkinin kötülügünden bahsediyormus. Cemaat arasinda bulunan Bektasinin fena halde cani sikilmis. Gitmek üzere kalkayim derken, koynundaki sarap sisesi kayip yere düsmüs. Baba hiç istifini bozmadan söyle konusmus :
- Kör olasicayi iste kaldirip attim. Sizde varsa, tam zamani, siz de atin!
1
0
4
Adamın biri motosiklet almış. satıcı adama bir kutu vazelin hediye ederek "yağmurlu havalarda bunu metallere sür, pas yapmaz" demiş.
Adam motorunu göstermek üzere kız arkadaşına gitmiş. akşama doğru kız "gel seni bize götürüp ailem ile tanıştırayım, hem de akşam yemeği yeriz." demiş. Hemen arkasındanda bir hatırlatmada bulunmuş. "yalnız dikkat et bizim evde yemek yerken kimse konuşmaz. konuşan olursa o bütün bulaşıkları yıkar…"
Adam 4 kişinin bulaşığından ne olacak diye düşünürken eve girdiklerinde bir de ne görsün dağ taş her yer bulaşık…uulan bir konuşursak yandık demiş… yemek yerken aklına "ben şimdi bu kızın elini tutsam kimse bir şey diyemez." fikri gelmiş. kızın elini tutmuş, kimseden çıt yok. bir de öpeyim demiş, öpmüş gene çıt yok.. ulan ben bununla bu işi burada pişireyim demiş. herkesin gözü önünde kızla yatmış ama gene çıt yok.. adam iyice pişkinliğe vurup yahu bunun anası da güzelmiş deyip onunla da yatmış. gene çıt yok. tam bu sırada dışarıda gök gürleyip yağmur yağmaya başlamış. bizimki motoru paslanmasın diye aldığı vazelini cebinden çıkardığı anda kızın babası bağırarak ayağa fırlamış:
- Tamam tamam koy onu yerine bulaşıkları ben yıkarım!
1
0
4
Cin aliyle annesi bir gün parkta yürüyorlarmış. arkadaki çalılarda bir kızla erkeğin birşeyler yaptığını farkeden cin ali annesine sormuş.
- Anne bunlar napıyo?
- Şakalaşıyolar evladım.
- Anne çocuk şaka maka iyi sikiyo ama.
1
0
4
(İlhan Selçuk’un bir köşe yazısından alınmıştır.)
Bektaşi – ya da Alevi – iki öküzüyle tarlasını sürermiş; kırmızı öküz az yem yiyip, çok çalışırmış; sarı öküz lanet mi lanetmiş. Hem çok yermiş, hem tembelmiş. Bir gün öfkelenmiş Bektaşi:
- Ey Allahım! demiş, şu sarı öküzün canını al da kurtulayım…
Baba Erenler ertesi sabah ahıra girince ne görsün! Kırmızı öküz sizlere ömür, sarı lanet capacanlı… Dışardan bir çocuk çağırmış Bektaşi, öküzleri göstermiş:
- Ulan, demiş; bunların hangisi sarı, hangisi kırmızı? Çocuk göstermiş:
- Bu sarı, bu kırmızı! Bektaşi gözlerini göğe çevirmiş:
- İmanım, demiş; bacak kadar çocuk renkleri biliyor da, sen ayıramıyor musun?
1
0
4
Πρώτη μέρα στο σχολείο 1 сентября. вовочка возвращается домой после своего первого дня в... Toto rentre à la maison après sa première journée à l 15 септември. Майката: Първокласникът Ники излиза от училище след първия си учебен ден. Майка му го пита нетърпеливо: The child comes home from his first day at school. Hasan okula yeni başlamıştı ki. İlk günü akşam olup ta eve dönünce, annesi merakla sordu: - “Ne yaptınız bugün okulda Hasan?” Çocuk cevap verdi: “Bugün pek bir şey yapmadık galiba. Çünkü yarın yine... Lille Lise Lille Lise kommer hjem fra første dag i skole og hendes mor spørger: “Nåh, hvad lærte du så i dag?” “Åbenbart ikke nok. De vil have at jeg skal komme igen i morgen.” Een kind komt thuis van zijn eerste dag op school. Zijn moeder vraagt: "En, wat heb je vandaag geleerd?" Het kind antwoordt: "Niet genoeg, want ik moet er morgen weer naartoe." Lille Per kom hjem fra sin første skoledag, og hans mor spurgte "Har du lært noget?" - "Ikke det mindste - vi skal komme igen i morgen!" Elke kommt nach dem ersten Schultag nach Hause. "Nun", will die Mutter wissen, "ist alles gut gegangen?" - "Anscheinend nicht", meint das Töchterchen. "Ich muß wohl morgen noch mal hin."
Küçük çocuk okulun ilk günü sonunda eve döner.
Annesi sorar;
- Bugün okulda ne öğrendiniz?
Çocuk cevaplar;
- Yeterli değil, yarın tekrar gitmem gerek
1
0
4

Мамо, мамо, а зошто… Wedding Dress Το νυφικό Момченце държи снимка на младоженци и разпитва майка си: Απορίες ενός μικρού κοριτσιού Защо в деня на сватбата булката е облечена в бяло? A little boy looks at his mum at a wedding and says, “Mummy, why is the girl dressed all in white?” Una bimba assiste per la prima volta a un matrimonio: a un certo punto chiede alla madre: El niño Bernardino asiste a su primera boda – Al cabo de un rato, le pregunta a su mama: – Mamá, mamá, ¿por qué la novia va vestida de blanco? – Pues… porque este es el día más feliz de su vida. – Ah… y dime, ¿porque el novio va vestido de negro? Na ślubie Jaś pyta się taty: - Tato, dlaczego ta pani jest ubrana na biało? - Bo jest szczęśliwa, synku. - Tatusiu, a dlaczego ten pan jest ubrany na czarno? Toto passe devant une église avec sa maman, voyant sortir des jeunes mariés, il demande : - Maman, pourquoi la mariée est-elle en blanc ? - Parce que c W kościele za chwilę ma się odbyć ślub. Młoda para zbliża się powoli do ołtarza. Wśród zebranych gości jest mała dziewczynka, która pyta mamę: - A dlaczego panna młoda jest tak ślicznie ubrana w... No meio de uma cerimônia de casamento, Joãozinho pergunta: — Mamãe! Por que toda noiva se veste de branco? — Porque é o dia mais feliz da vida dela! — responde a mãe. — Entendi... E por que o noivo... Öğretmen derste şunları anlatıyordu: - Düğünlerde gelinler neden beyaz giyer bilir misiniz? Bu onların en mutlu günü olduğu için! Arka sıralardan bir ses yükselir; - Damatların neden siyah elbise... A little boy, at a wedding looks at his mom and says, “Mommy, why does the girl wear white?” His mom replies, “The bride is in white because she’s happy and this is the happiest day of her life.”... Juhani oli äidin kanssa häissä. Vihkiseremonian jälkeen hän kysyi: Äiti, miksi tädillä on valkea mekko? Koska hän on niin iloinen tänään, äiti vastasi. Juhani mietiskeli hetken ja kysyi sitten:... A családi fényképalbumban Móricka a szülei esküvői képet nézegeti. - Anyu, miért voltál fehér ruhában? - Azért, mert a fehér az öröm és a boldogság színe. - Akkor már értem, hogy az apu miért van... Estaba una señora con su hijito de cinco años en la boda de su sobrina cuando el niño levanta la cabeza y le pregunta: Mami, mami, ¿Por qué la novia esta vestida toda de blanco? A lo que la mamá le... - Mamico, de ce poarta miresele rochii albe? - Fiindca exprima bucuria. - Atunci, mirele de ce-i imbracat in negru? Una bambina alla madre nel giorno di un matrimonio: "Mamma perchè la sposa ha il vestito bianco?" E la mamma: "Perchè questo è un giorno felice e importante!" E la bambina: "E perchè lo sposo è... Lilla Elsa är på bröllop för första gången i sitt liv och frågar sin mamma varför bruden är klädd i vitt. - Jo, förstår du lilla Elsa, det är för att det är den lyckligaste dagen i hennes liv. Elsa... - Mamá, ¿por qué las mujeres se visten de blanco en las bodas? - Porque es el día más feliz de su vida. - Ah, ya se porque los hombres se visten de negro. Un enfant et sa mère passent devant une église. Un mariage s - Mamo, dlaczego na zdjęciu ślubnym jesteś w białym welonie?- zapytał Jasiu. - Biały kolor to znak radości, synku. - A dlaczego tata jest ubrany na czarno? - Mor? Hvorfor har bruden en hvit kjole på? Moren: - Fordi hvitt symboliserer lykke, og bryllupsdagen er den lykkeligste dagen i hennes liv. Piken: - Jammen, hvorfor har brudgommen da sort på? Мамо, ги гледав сликите од вашата свадба со тато и сакам да те прашам зошто носиш бел фустан? Мајката: Зошто белата боја е боја на радоста. Детето: А тогаш зошто тато е во црно?! 1 mère et 1 fils parle: Fils: Maman pourquoi la mariée porte une robe blanche le jour du mariage? Mère: Car c Toto et ses parents assistent à un mariage. Toto demande à sa maman : - Pourquoi la mariée à une robe blanche ? - Car c’est le jour le plus magnifique de sa vie, répond sa mère. - Alors pourquoi le... *boy whispers to his mom during a wedding* Boy: "Mommy?" Mom: "What?" Boy: "Why is the girl dressed in white?" Mom: "Because this is the happiest day of her life." Boy: "... so why is the boy... Attending a wedding for the first time, a little girl whispered to her mother, "why is the bride dressed in white?" "Because white is the color of happiness," her mother explained. "And today is... Mergaičiukė pirmą kartą vestuvėse: - Mama, o kodėl šita…jaunoji… visa baltai apsirengusi? - Todėl, kad šiandien pati džiugiausia diena jos gyvenime. Po pauzės: - Mama, o kodėl jaunasis apsirengęs...
Anne küçük kızına anlatıyordu.
"Bak kızım, gelinler en mutlu günleri olduğu için nikahta beyaz giyerler."
Küçük kız bir an düşündü.
"Yaa... Şimdi damatların neden siyah giydiklerini daha iyi anlıyorum..."
1
1
4
Öğretmen, matematik sözlüsünde Mahmut'u tahtaya kaldırıp sorar:
- Mahmut, babandan yüzde 10 faizle 200 bin borç para alsam, yıl sonunda kendisine kaç para vermem gerekir?
Mahmut hemen cevap verdi:
- 400 bin lira.
- Nasıl olur oğlum, sen hiç hesap bilmiyor musun?
- Bilmesine biliyorum da siz benim babamın ne büyük faizci
Olduğunu bilmiyorsunuz.
1
0
4
Öğretmen sınıfta ders anlatırken çocuklara sormuş:
- Anneniz sizi çarşıya yolladı. Bir kilo patetes kilo soğan bir paket tuz yarım kilo da beyaz peynir al dedi. fiyatlarını daha önceki derste i ...
1
0
4
Gelin ve kaynana dulmuş. ve bunlara aşık olan birde baba oğul varmış. bunlar ‘nasıl yapsakda bunları halletsek’ diye düşünüp dururlarmış. birgün gelin kaynana pazara çıkarken baba oğulda bir kurnazlık yapmaya karar vermişler. baba oğul evlerinin önünde ağlıyorlarmış. gelin kaynana bunlara sormuş derdiniz nedir diye . bunlar da içerde cenazemiz var demişler. gelin kaynanada bir bakalım diye içeri girmişler. baba oğul da bunları burda bir güzel halletmişler. gelin dişarı çıkınca kaynanasına.
- Ya anne biz şimdi milletin yüzüne nasıl bakcaz demiş.
Kaynanada.
- Valla seni bilmem kızım da ben yedisinede gelirim kırkınada gelirim elli ikisinede gelirim.
1
0
4
Mehmet ile handan öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar. bir gün handan ve mehmet, mehmet’in annesini yemeğe davet ederler. mehmet’in annesi akşam yemeği süresince handan’ı uzun uzun süzer ve aslında handan’ın çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu, acaba aralarında ev arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup, olmadığını merak eder.
Aklını okumuşcasına mehmet annesine der ki: ne düşündüğünü biliyorum ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok. akşam yemeğinden sonra mehmetin annesi evine döner.
Aradan bir iki gün sonra handan der ki: mehmet, annen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum. mehmet yanıtlar: annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yine de kendisine bir mektup yazayım.
Oturur ve yazar:
Anneciğim, gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadın da demiyorum. Fakat konu şu ki: sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi kayıp.
Sevgiler oğlun mehmet.
Bir hafta sonra mehmet’in annesinden mektup gelir:
Sevgili oğlum: handanla yatıyorsun demiyorum, ama yatmıyorsun da demiyorum. Fakat konu şu ki:handan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba kasesini çoktan bulmuş olurdu.
1
0
4
Ali birgün okuldan eve geldiğinde burnu kanlar içindeymiş annesi sormuş.
- Burnuna ne oldu?
- Okula hokkabaz geldi o yaptı.
- Ama hokkabaz göz aldatır burun kanatmazki.
- Zaten burnumu o kanatmadı burnumdan 3 tl çıkardı daha sonra burnumda para kalıp kalmadığını kontrol eden arkadaşlarım yaptı.
1
0
4
  • Önceki Sayfa
  • Sonraki Sayfa

Privacy and Policy Contact Us