Zamanın birinde Erzurum'dan bir grup Hacca gitmek için yola çıkmışlar. Van'a gelmişler. Van'ın bir köyünde konaklamaya karar vermişler. O köyün de imamı yokmuş. Köylüler aralarında konuşmuşlar ve Erzurum’dan çıkıp hacca giden bu topluluktan birini imam yapmaya karar vermişler.
Hem Erzurumlu, hem de hacca gidiyorlarsa boş insan değillerdir diye düşünmüşler. Nitekim tekliflerini içlerinden birisi kabul etmiş. Her yıl 400 koyun verilecekmiş imama.
Adam hacca gidip masraf yapacağıma burada kalıp yalandan imamlık yapar ve her yıl 400 koyun sahibi olurum diyerek işe başlamış.
Köylü camide toplanmış namaz kılınacak.
Sayın imam başlamış namazı kıldırmaya.
- Erzurum'dan çıktım yola. Van'da verdim mola. 400 koyun verdiler bana. Allahüekber.
Bu günlerce aynı biçimde devam etmiş. Köylü bu işe biraz şaşırmış ve konuşmuşlar aralarında.
- Ya... Daha önceki imam mı yanlış kıldırıyordu, yeni imam mı?
Bunu gidip müftüye soralım demişler. Sayın müftü meşhur Oflu Hoca. Müftü'ye gelen halk her şeyi anlatmış. Müftü köylüye dönerek;
- Siz şimdi hiç imama çaktırmadan köyünüze dönün ve namaz vakti camide toplanın. Ben de namaza geleceğim, demiş.
Herkes köyüne dönmüş ve namaz vakti camide toplanmış. Tabi ki Sayın müftü de camide. İmam namazı kıldırmaya başlamış.
Birinci rekat:
- Erzurum'dan çıktım yola. Van'da verdim mola. 400 koyun verdiler bana. Allahüekber.
Bu sırada arkadan "Öhö Öhö" diye bir ses gelir.
İmam yakalandım herhalde diye korkmaya başlar.
İkinci rekatta bu sefer;
- Erzurum'dan çıktım yola. Van'da verdim mola. 400 koyun verdiler bana. Yarısı sana, yarısı bana. Allahüekber, diyerek sözlerini değiştirir.
Namaz bitince köylü müftüye dönerek.
- İmam efendi namazı doğru kıldırıyor mu? Diye sorar.
Müftü:
- Haçan birinci rekatta biraz şaşırdı ama ikinci rekatta işi düzeltti!..