Home
Tüm Kategoriler
Popular
Komik Resimler
En İyi Fıkralar
En son şakalar
Nasrettin Hoca Fıkraları
+18 Fıkralar, Yaran artı 18 fıkralar
Asker fıkraları
Avcı Fıkraları, Avcılık Fıkraları
Bayburt Fıkraları
Bektaşi Fıkraları
Belaltı Fıkraları
Büyük Fıkraları
Cimri Fıkraları
Çocuk Fıkraları, Çocuksu Fıkralar
Çorum Fıkraları
Deli Fıkraları
Dini Fıkralar
Doktor Fıkraları
Dursun Fıkraları
Duvar Yazıları
Elazığ Fıkraları
Erkek Fıkraları
Erzurum Fıkraları
Evlilik Fıkraları
Fıkra Gibi Komik Olaylar
Fıkralar - Corona (Covid-19)
Hayvan Fıkraları, Hayvanlar Alemi
İngiliz Alman Türk
Ingiliz-alman-turk-fikralari
Kadın Erkek Fıkraları
Kadın Fıkraları
Kamyon Yazıları
Kapak Edici Fıkralar
Karadeniz Fıkraları
Karı Koca Fıkraları
Kayseri Fıkraları, Kayserili Fıkraları
Kısa Fıkralar
Komik Hikayeler
Komik Şakalar
Komik Sözler
Köylü Fıkraları
Kurban Fıkraları
Mardin Fıkraları
Matematik Fıkraları
Meslek Fıkraları
Mühendis Fıkraları
Nam-ı Kemal Fıkraları
Okul fıkraları
Polisler hakkında fıkralar
Politika Fıkraları, Politik Fıkralar
Ramazan Fıkraları
Sarhoş Fıkraları
Sarışın fıkraları
Seçim Fıkraları
Sekreter Fıkraları
Şoför Fıkraları
Soğuk Espiriler
Spor Fıkraları
Tarih Fıkraları
Temel Fıkraları
Trakya Fıkraları
Ünlülerden Fıkralar
Български
English
Deutsch
Español
Русский
Blagues vannes
Italiano
Ελληνικά
Македонски
Türkçe
Українська
Português
Polski
Svenska
Nederlands
Dansk
Norsk
Suomi
Magyar
Româna
Čeština
Lietuvių
Latviešu
Hrvatski
My Jokes
Edit Profile
Logout
En son şakalar
Komik Şakalar
Komik Şakalar
Add a joke
En son şakalar
En İyi Fıkralar
Temel uzun yoldan gelir ve yol boyunca da eşini hayal eder durur. Ama eve geldiğinde çok yorgundur ve bu yüzden performansı ile ilgili tereddütleri vardır... Ya yorgunluktan bir şey olmazsa, ya yapamazsam rezil olurum diye düşünür. Sonunda ne yapacağına karar verir ve Fadime’ye seslenir...- Fadime suyu ocağa koy! Olmazsa çay demleruz!
0
0
4
Karadenizli Temel ile Adanalı Birol birlikte tatile çikarlar. Fethiye'de, Kelebekler Vadisi'nde kamp kurarlar. Geçen yıl kavga ettikleri hippiler de orada olduklari için biraz keyifleri kaçar ama pek umursamazlar.
Tatillerinin ikinci gününün akşamı güzel bir yemek yiyip bir şişe de şarabı devirdikten sonra uykuya dalarlar. Birkaç saat sonra Birol uyanır ve Temel'i de dürtükleyip uyandırır. Temel uyku sersemidir;-"Ne oldu? Ne istisun?"
- "Temelcigim. Yukarıya bak ve bana ne gördügünüsöyle."Temel gökyüzüne bakar ve cevap verir:
- "Ha punun içun mu uyandırdun benu?.
Paktum işte. Milyonlarca yilduz görirum... Işil işil parliyan milyonlarca yilduz..." Birol tekrar sorar:
- "Peki, bu sana neyi gösteriyor?"Artik iyice uykusu kacan Temel biraz düşünür ve feylezofca cevap verir:
- "Teolojik olarak Allahun kudretinu ve kendu acizligimuzu corirum. Felsefi olarak, evrenun sonsuzlugunu ve onun karşisindaki onemsizliğimuzu corirum.
Astironomik olarak galaksilerun, yilduzlarun, gezegenlerun varligini corirum. Meteorolojik olarak pucün havanun сок guzel olacaginu corirum.
Yilduzlarun konumuna bakarak da gecenun köru ve saatin 3 oldugunu, penu lüzumsuz yere uyandirduğunu coruyorum... Niye sordun punu pana?
Ha sana neyi costerur?"Birol cevaplar:
- "Ulan hıyar, çadırımızı çalmışlar..."
0
0
4
Temel bir gün kahvede otururken arkadaşlarından biri ona:
- "Ula temel senin hanım seni aldatıyo" demiş.
Bunu duyan Temel hemen eve koşmuş, evi aramış taramış fakat kimseyi bulamayınca sevincinden oracıkta ölmüş. Öbür alemde dolaşırken bir anda arkadaşı Dursun'u karşısında görmüş ve şaşkınlıkla:
- Ula dursun ben seni daha dün gördüydüm nasıl olduda ölüp buraya geldin.
- Valla temel hiç sorma donarak öldüm, peki sen nası öldünde buraya geldin.
- Dün kahvedeydim biri geldi bana senin hanım seni aldatıyo dedi bende hemen eve gittim aradım taradım ama kimseyi bulamayınca orada yığıldım kaldım.
- Ula buzdolabına baksaydın ikimizde şimdi sağ olacaktık.
0
0
4
Temel bogazda tekneyle turist gezdiriyor, bir gün bir Amerikali'yi aliyor basliyorlar gezmeye... Turist falanca sarayi görüyor ..
"Bu ne kadar zamanda yapilmis diyor"
Temel de:
"5 yilda diye cevap veriyor"...
Amerikali :
"Yazik bizde olsa 1 yil .." biraz sonra filan camiyi görüyor "Bu ne kadar zamanda yapilmis" diye soruyor ..
Temel de ....
"2 yil" diye cevap veriyor ...
Amerikali :
Yazik be bizde olsa 3 ayda biterdi" diyor. Temel uyuz oluyor duruma..
Biraz sonra bir tarihi yapi daha görüyorlar.. Yine soruyor turist..
Temel..2 ay diyor, adam gene yazik be bizde olsa 1 haftada biter, diyor.
Temel iyice deliriyor, tam o sirada bogaz koprusunun altina geliyor..
Adam yukariyi göstererek bu köprü ne kadar zamanda yapildi diyor..
Temel saskin saskin bakislarla kafasini kaldirip ..
"Hangisi ? Bu mu? Bilmem, bu dün burda yoktu .."
0
0
4
Karadenizliler, bir konferans düzenlerler.
Bu konferansa konuşmacı olarak ünlü bir Amerikali bilim adami da davet edilir. Amerikali konuk, bir hafta erken gelir, hem tatil yapar hem de Türkleri yakindan tanima firsati bulur.
Karadenizliler ile Amerikali bilim adami hemen her konuda anlaşırlar, uyum içinde konferans biter.
Ayrilik günü gelir, Karadenizlileri alır bir düşünce.
Biz bu değerli bilim adamina ne alalim? Aralarinda toplanırlar, başkan konunun önemini vurgulamak için der ki:
`Biz bu Türk dostu, değerli bilim adamina nasil bir hediye alalim ki bizi unutmasın? Hem kullanışlı bir şey olsun, hem her eline aldığında bizi hatırlasın?` Salonda kısa bir sessizlik olur, arka siralardan Temel elini kaldırır: `Sünnet ettirelim!...!
0
0
4
Ülkemizin hemen her ilinde Karadenizli esnaflara sıkça rastlarız. Kayseri ilimizde de yerleşmek isteyen esnaf grubu başarılı olamamıştır. Şöyle ki:
İşlek çarşılara dükkan açan Karadenizli esnafın işleri yolunda gider. Bizim Kayserili esnaf kara kara düşünür. Çareler aramaya başlar ve aralarında şu karara varırlar. Sabah çevremizdekiler Karadenizli esnaftan beziryağı isteyeceklerdir. Akşama kadar 20-30 kişi beziryağı ister. ( O yıllarda aydınlanmada beziryağından gaz yağına geçilmektedir) Bizim Karadenizli esnaflar bütün sermayelerini beziryağına aktarırlar. Bir sonraki gün hiç kimse beziryağı istemez. Durumu anlayan Karadenizli esnaflar bir ipte iki cambaz oynamayacağını anlayarak “bize burada ekmek yok” der, Kayseri’yi terk ederler.
0
0
4
Temel bir gün dursunun evine kalmaya gider dursunun evide tek odalıdır ikide karısı vardır.
Akşam olur yatarlar dursun karıın tekine kalk buzdolabını aç temel uyumuşmu bak sonra yanıma gel.
Karısı buzdolabını açar temele bakar temel uyumuş gelir dursunun yanına dursun bi güzel becerir karıyı.
Aradan yarım saat falan geçer dursun öbür karısına kal buzdolabını aç temel uyumuşmu bak sonra yanıma gel der.
Karısı buzdolabını açr temele bakar uyumuş.
Dursunun yanına gelir dursun bunuda bi güzel becerir.
Sabah olur dursun temele sorar nasıl temel iyi uyudunmu uyudumda bi ara çok susadım.
Dursun kalkıp içseydin ya içecektimde sen dolabı açan herkezi becerdin benide becerirsin diye korktum ondan içemedim.
0
0
4
Bizim temel akıl hastanesinde başhekimdir.. bir gün bakanlık müsteşarı hastaneyi ziyaret eder. camdan bahçeye bakarken delilerin yüksek bir yerden havuza atladığını görür ve başhekim Temel’e:
- Bravo... çok mükemmel. hastaların sosyal faaliyetlerini düşünmüşsünüz...
Bunun için sizi tebrik ediyorum der.
Temel’in koltukları kabarır:
- Sayin musteşarum siz esas o havuzi bi da su doldurduğumuz zaman görün ne sevineyi zavallılar.
Müsteşarın tepesi atar. Temel durumu idare etmeye çalışır:
- Su koysak da farketmez, onlar yüzme bilmeyi ki...
0
0
4
Tırcı Dursun'la muavin Temel, kamyonlarına altı metre yüksekliğinde mal yüklemiş giderlerken, birden bir tünel ve önünde bir uyarı işareti görürler:
"Azami yükseklik 4,5 metre".
Muavin Temel, etrafa dikkatlice baktıktan sonra Dursun'a döner:
- Bas gaza usta! Etrafta polis molis yok...
0
0
4
Temel,atıyla ilk kez bir yarışa girmiş..
Bir müddet birinci gittikten sonra atın üstünden kaymış...
Atın kuyruğu da elinden gidince yere çakılmış..
Gayet sakin:
"-Bu at bitti,yenisini getirin...
0
0
4
Bir gun temel ve dursun ormanda kamp kurmuşlar. Birsabah bir aslanın kukreme sesiyle uyanmışlar. Temel hemen spor ayakkabılarını giymiş, bağlarını bağlarken Dursun ula Temel ne bu telaş aslani geçebileceğini mi duşunisin deyince Temel ula SENİ GEÇSEM YETER demiş.
0
0
4
Temel hayvanları araştırma konusuna oldukça ilgi duymaktaymış. Bir gün bu merakını gidermek için laboratuarını kurarak çalışmalara başlamış.
Örnek hayvan olarak bir pire almış. Çok hassas aletler ile bu işe başlayan Temel, eline çok hassas bir neşter alarak pirenin ayaklarının ucundan biraz kesmiş ve masanın üzerine bırakmış ve pireye zıpla bakayım diye seslenmiş. Doğal olarak zıplayarak dolaşan bir hayvan olan pire yarım yamalak da olsa zıplamış. O sırada Temel hemen yakalayarak ayaklarının tamamını yontmuş ve masanın üzerine tekrar bırakarak seslenmeye başlamış:
- Zıpla bakayım, ula zıplasana, zıpla be hayvan.
Fakat ayakları kesilen pireden hiçbir hareket yok..... Temel hemen kalem kağıdı alarak raporu yazmaya başlamış:
"Pire incelendi. Sonuç: pirenin ayakları kesilince kulakları duymamaktadır."
0
0
4
Birgün Ali,Dursun ve Ömer bir uçağa binmişler.
Alinin elinde muz Dursunun elinde domates Ömerin elinde ise bomba varmış. Ali bir süre sonra acıkmış, elindeki muzu yemiş ve kabuğunu aşağıya atmış.
Oradan geçen birinin ayağı kayıp düşmüş ve ağlamış.
Oradaki insanlar neden ağladığını sormuş. adam:
"Biri muzun kabuğunu attı ve kaydım, düştüm ağliyam"demiş.
Ve sonrada Dursun acıkmış domatesini yemiş ve kabuğunu aşağıya atmış oradan geçen adam yine düşmüş.
Adamlar neden düştüğünü sormuşlar ve adam:
"Biri domates kabuğunu yere attı bende kaydım, düştüm, ağliyam"demiş. Bu seferde Ömer elindeki bombayı aşagıya atmış ve o sırada adam bir fıs etmiş bütün evler yıkılmış.
O sırada adam gülmüş,gülmüş oradaki adamlar neden güldüğünü sormuşlar ve adam:
'Bir fıs attım evler yıkıldı"demiş.
0
0
4
Temel çok sıkıntılıymış. Onun bu hali Dursun'un gözünden kaçmamış..
- Ne oldu Temel?... Durgunsun biraz...
- Sorma... Başım belada... Bir mektup aldım,adam kızıyla ilişkimi kesmezsem beni öldüreceğini yazmış...
- Ne var bunda?.. Sen de kesersin...
- Tamam da isim yazmamış..
0
0
4
Temel'in on ikinci oglunu da askere cagirmislar, ondan onceki on bir tanesi askerde öldügü icin Temel itiraz etmis, - Soyleyin padisahiniza penum seyime guvenip saga sola savas acmasun ;
0
0
4
Cimrinin biri de ne zaman sofraya otursa, evvelâ İhlas Suresini okur, sonra da karısının başını açtırırmış. Sebebini sormuşlar. Şöyle demiş:
- İhlâs Suresini okuyunca şeytanlar, karının başını açınca da melekler sofradan kaçarlar diye böyle yapıyorum. Çünkü ben kalabalık sofradan hiç hazzetmem.
0
0
4
Ahmak bir adamın eline "Kıyafet İlmi" adlı bir kitap geçer. Okurken şöyle bir yazı görür:
"Bir adamın başı küçük, sakalıyla boyu uzun olursa aklı az olur."
Meğer herifin de kitabın tarif ettiği gibi başı küçük, sakalıyla boyu uzundur, kendisini bu tarifin dışına çıkarmak ister. Ne yapması gerektiğini düşünür. Başını büyültmenin imkanı olmadığı gibi, boyunu kısaltması da mümkün değildir.
"Bari sakalımı olsun küçülteyim"
Diyerek şamdanı eline alır. Bir eliyle de sakalının yarısını tuttuktan sonra ikinci yarısını mumun alevine yaklaştırır. Birazı yanıp da sıcaklık parmaklarının uçlarına dokununca elini çeker. Yüzü cascavlak kalır. Bunun üzerine hokkayı kalemi eline alarak kitabın kenarına şundan yazar:
- Bunun gerçek olduğu üzerimde yaptığım deneyle anlaşılmıştır. Dolayısıyla ben de tasdik ederim!
0
0
4
Günlerden bir gün hırsızlığa çıkan iki ortak bir at çalmışlar atı satmak için şehir merkezine inen ortaklardan biri kahveye gitmiş diğeri atı satmak için meydanda müşteri beklemiş tam bu sırada atın yanına gelen bir adam iyice inceledikten sonra;
- Ben bu atı çok beğendim fiyatı nedir? demiş hırsız "1000 TL" deyince adam;
- Niye bu kadar ucuz, çok güzel bir at. Deyince adam da "Acil satmam gerektiği için bu fiyata veriyorum" demiş. Adam;
- Tamam o zaman ben ata bir binip gezeyim hoşuma giderse 1000 verir alırım, deyip ata binip gitmiş orda bekleyen hırsız bakmış ne gelen var ne giden atın çalındığını anlayınca ortağının yanına kahveye gidip oturmuş. Ortağı;
- Ne yaptın atı sattın mı? deyince o da "evet sattım" demiş - Kaça sattın peki?
- Aldığımız fiyata
0
0
4
Önceki Sayfa
Sonraki Sayfa